SAĞLIK - 02 Temmuz 2019 Salı 10:36

İki sezaryanın ardından normal doğum yaptı

A
A
A
İki sezaryanın ardından normal doğum yaptı

Afyonkarahisar’da Devlet Hastanesi tarafından hayata geçirilen ağrısız ve sancısız doğum eğitimlerine katılan Uşaklı Tuğba Gökçeoğlu, 2 kez yaptığı sezaryen doğumun ardından 3’üncü evladını normal vajinal yolla doğum yaparak dünyaya getirdi.

Afyonkarahisar’da Devlet Hastanesi tarafından hayata geçirilen ağrısız ve sancısız doğum eğitimlerine katılan Uşaklı Tuğba Gökçeoğlu, 2 kez yaptığı sezaryen doğumun ardından 3’üncü evladını normal vajinal yolla doğum yaparak dünyaya getirdi.


Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nin “Doğuma Açılan Bir Kapı” sloganıyla hayata geçirdiği ağrısız ve sancısız doğum eğitimleri sürüyor. 20 haftalık bir eğitimden geçen anne adayları eşleri ile birlikte birçok eğitimden geçiyor. Doğum ağrısından korkan anne adaylarına umut olan eğitimlere Türkiye’nin birçok yerinden katılım sağlanıyor. Bu eğitimler kapsamında Uşak’tan Afyonkarahisar’a gelen Tuğba Gökçeoğlu katıldığı eğitimler sonrası vajinal doğum hayaline kavuştu. İki defa üst üste sezaryen doğum yapan Tuğba Gökçeoğlu üçüncü doğumunu vajinal yöntemle gerçekleştirdi. Sağlık Bakanlığı’nın sezaryen doğumu azaltıp normal doğuma yönlendirme çabaları meyvesini vermeye başladı.


O DUYGUYU YAŞAMAK BENİM İÇİN ÇOK FARKLIYDI


Sağlık nedenleriyle vajinal doğum yapamayan ve üst üste 2 defa sezaryen yöntemiyle doğum yapan Tuğba Gökçeoğlu, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde gebe okulu eğitimlerine katılarak normal doğum hayaline kavuştuğunu söyledi. Gökçeoğlu şöyle devam etti;


“Ben Uşak’tan Afyonkarahisar’a eğitim için geldim. Daha önce iki kez sezaryen doğum yaptım. Sonrasında aldığım eğitimlerle üçüncü çocuğumu normal doğum ile dünyaya getirdim. Gebe okulundaki eğitmenlerle irtibata geçtim. Daha önce iki kez sezaryen doğum yaptığımı söyledim ve normal doğum yapıp yapamayacağımı sordum. İlk iki doğumu da normal doğum istedim ama bazı sağlık sorunlarım dolayısıyla gerçekleştiremedim. Çok istiyordum normal doğumu. Annelik duygusunu daha iyi tadabileceğimi düşünüyordum. Sezaryen doğumlar sonrasında çok büyük psikolojik travmalar geçirdim. Üçüncü doğumum diğer doğumlarımdan çok farklıydı. Doktorum riskleri anlattı ve 40’ıncı Haftadan sonra doğumu gerçekleştiremeyeceğini söyledi. 40’ıncı haftaya kadar bekledim. Sonrasında doğum kendiliğinden başladı. O duyguyu yaşamak benim için çok farklıydı.”


ÇOK GÜZEL BİR DOĞUM GERÇEKLEŞTİ


Doğal Doğum Eğitmeni Gülten Gökkuş ise, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde 2013 yılından bu yana bir çalışma yapıldığını söyledi. Yapmış oldukları çalışmanın gebeleri normal doğuma yönlendirmek olduğunun altını çizen Gökkuş; “Bu gebelerin normal doğuma teşviki çalışmasıydı. Motivasyonel bir çalışmaydı. Bu çalışmalarımızda oldukça iyi sonuçlar elde ettik. 2015 senesinde bakanlık projesi ile birlikte devam ettik. Sağlıklı nesiller için sağlıklı başlangıçlar projesi içinde yer aldı bu çalışma. Gebe eğitim okulları ile birlikte bu motivasyonel çalışmalarımız içinde birçok teknik barındırıyor. İki sezaryen doğumun ardından normal doğum yapan gebemiz de bu motivasyonel eğitim sınıflarına katıldı. Anne çok motiveydi. Her eğitime katıldı. Çok azim ve gayretle devam etti ve birlikte çok güzel bir doğum gerçekleştirdik. Annenin doktoru ile çok güzel bir işbirliği vardı. Kendisi de neyi nerede nasıl yapacağını bildiği için açıkçası beklediğimin çok çok üzerinde çok güzel bir doğum gerçekleşti” dedi.


ÇOK BÜYÜK RİSKLER YOK


Kadın Doğum Uzmanı Dr. Cemile Kurttay da, Türkiye’de sezaryen sonrası normal doğumların çok yaygın olmadığını ifade etti. Kurttay konuşmasına şöyle devam etti;


“Bunun en büyük etkisi yanlış bilinen birçok faktör olması. Sezaryen sonrası vajinal doğumda çok büyük riskler olduğu söyleniyor. Yanlış biliniyor tabi ki riskler var ancak bilindiği gibi çok büyük riskler yok. En büyük riskimiz rahim yırtılma riski bu da binde 2 ya da 4. Bu kadar az aslında riskimiz. Yani bin tane hastayı normal doğurtuyoruz bunların 2 ya da 4 tanesinde rahim yırtılması oluyor. 2 ya da daha fazla sezaryen olduğunda risk artıyor. Bunun dışında bebeğin ters gelmemiş olması, bebeğin çok kilolu olmaması, 4 bin gr. ve üzeri bebeklerde vajinal doğum şansı azalıyor. Her şeyin riski var fakat bu risk abartıldığı gibi değil. Hasta eğitimli olacak en önemlisi bu. Hasta neyin normal neyin anormal olduğunu bilmesi gerekiyor. Hastanın doktoruna güven vermesi lazım.”


EĞİTİMLER ÇOK FAYDALI


Gebe okulu eğitimlerine katılan Derya Yılmaz Türk, eğitimlerin çok faydalı olduğunu kaydetti. Türk; “Bu zamana kadar bize normal doğumun çok korkutucu olduğu lanse edilmişti. Aslında biz bu bilinci yıkmayı, doğumun çok keyifli bir süreç olduğunu özümsüyoruz bu eğitimlerle. Allah nasip ederse normal doğum yapmak istiyorum. Gebelere etraflarında eğitim veren kurumlara gitmelerini tavsiye ediyorum” diye konuştu.


DOĞUM KOÇLUĞU ÖĞRENİYORUZ


Gebe okulu eğitimlerine katılan Mehmet Korkmaz da, doktorlarının tavsiyesiyle eğitimlere katıldığını ifade etti. Korkmaz; “İlk kez bu gün katıldım. Gördüğümüz ortam ve hocamızın anlattıkları ile ilgimiz arttı. Bundan sonra devam etmeyi düşünüyoruz. Öncelikle eşlerin doğumdaki önemini öğrenmiş oluyoruz. Bir nevi doğum koçu gibi burada eğitim görüyoruz. Eşlerin desteği önemli onu öğrendik. Bir nevi doğum koçluğu öğreniyoruz” ifadelerini kullandı.


AĞRISIZ DOĞUM İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR


Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Duran ise, ağrısız doğum ile ilgili çalışmalarının sürdüğüne dikkat çekerek şunları söyledi;


“Afyonkarahisar Devlet Hastanesi bölge itibari ile 880 yataklı büyük bir hastanedir. Bu hastanemiz içerisinde 2015 yılından beri “Anne Bebek Dostu” unvanı ile devam etmekteyiz. Bu kapsamda gerek gebe okulumuz gerek kadın doğum uzmanlarımızın çabası ile ağrısız doğum ile ilgili çalışmalarımız var. Biz bu etapta başta sezaryen oranlarını düşürmek üzere birçok çalışma yapmaktayız. Bu konuyla ilgili eğitimli arkadaşlarımız ameliyathane ve yoğun bakımlarda çalışan tüm personellerimiz gerekli eğitimleri aldıktan sonra hamile arkadaşlara konuyla ilgili gerekli bilgileri vermekte ve bakanlığın da bir projesi dahilinde bu hizmeti sürdürmekteyiz. Bu anlamda ilimizde birçok ile göre sezaryen oranlarını düşürdük. Ağrısız doğum ile ilgili ciddi çalışmalarımız devam etmekte.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.