SAĞLIK - 18 Şubat 2021 Perşembe 10:29

Kar yağışıyla birlikte düşmeye bağlı kırık vakaları da arttı

A
A
A
Kar yağışıyla birlikte düşmeye bağlı kırık vakaları da arttı

Afyonkarahisar’da yağan kar sonrası etkili olan soğuk hava don ve buzlanmayı beraberinde getirince düşmeye bağlı kırık vakaları da arttı.

Afyonkarahisar’da yağan kar sonrası etkili olan soğuk hava don ve buzlanmayı beraberinde getirince düşmeye bağlı kırık vakaları da arttı.


Kar yağışı nedeniyle cadde ve sokaklarda kayganlaşan zeminde düşmeye bağlı olarak kalça, el ve ayak kırıklarında artış gözlenirken uzmanlar özellikle yaşlıların bu havalarda sokağa çıkmamaları yönünde uyarılarda bulundu.


Afyonkarahisar kent merkezinde kar kalınlığının 20 santimetreye ulaşmasıyla birlikte kayganlaşan zeminlerde düşmeye bağlı kırıklarda artış gözlendi. Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Aykut Özdemir, son bir haftadır düşmeye bağlı olarak kırık vakalarında artış olduğunu belirtti. Son günlerde yaşlı hastalarda düşmeye bağlı kırık şikayetlerinin arttığını kaydeden Özdemir, “Özellikle son bir haftadır hava şartlarındaki olumsuzluk sebebiyle karlanma, buzlanma çok arttı. Bu nedenle özellikle yaşlı hastalarımızda kalça kırıkları, el ve ayak kırıklarında çok fazla artış oldu vakalarımızda. Özellikle bu havalarda yaşlı hastalarımızın evden çıkmamasını öneriyorum. Özellikle kalça kırıkları bizim için yaşlı hastalarda sıkıntı teşkil ediyor” diye konuştu.



“Kalça çıkıkları ölümle de sonuçlanabilir”


Yaşlıların karlı ve buzlu havalarda evinden çıkmaması gerektiğini vurgulayan Özdemir, özellikle kalça çıkıklarının ölümle dahi sonuçlandığını söyledi. Özdemir, “Karlanma ve buzlanma Afyon’da çok fazla. Özellikle akşam vakitlerinde ve gündüz sabah erken vakitlerde yaşlı hastaların dışarı çıkmamalarını öneriyorum. Hele ki bu Covid döneminde teması azaltmak babında ve travmayı azaltmak anlamında evden çıkmamalarını öneriyorum. Ev içindeki kazalarda da oda eşiklerine, banyo eşiklerinden atlarken çok dikkatli olmalarını öneriyorum. Çünkü kalça kırıkları el bileği kırıkları, ayak bileği kırıkları gibi değil hastada ölüm ve ek hastalık risklerini arttırdığı için bizim için ve hasta için çok önemli oluyor. Bu dönemde mümkünse evden çıkmasınlar” dedi.



“Düşmeye maruz kalanlar acilen hastaneye gelmeli”


Düşmeye maruz kalan hastaların acilen 112’yi aramaları gerektiği uyarısında bulunan Özdemir, “Düşmeye maruz kalan hastalarımızın hemen 112’yi arayıp acilen hastaneye getirilmeleri lazım. Bazı hastalarımızda kırık ve çıkıkçılara gitme olabiliyor, evde birkaç gün zaman kayıpları yaşanabiliyor. Bunlar hep hastalarda daha sonra sonuçlar doğuruyor o yüzden hiç beklemesinler, hiç kendi çabalarıyla bir şeyler yapmaya çalışmasınlar ambulansla hemen acil servisimize başvursunlar” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde Geç Osmanlı dönemine ait tarihi bina alevlere teslim oldu Kırklareli’nde Geç Osmanlı dönemine ait tarihi binada henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın itfaiye ekiplerince kontrol altına alındı. Alınan bilgiye göre, Karakaş Mahallesi Karakaşbey Caddesinde kafe olarak kullanılan Geç Osmanlı dönemine ait 2 katlı tarihi binada henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Haber verilmesi üzerine bölgeye itfaiye, AFAD, 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede büyüyen yangına itfaiye, AFAD, TOMA müdahale etti. Ekiplerin müdahalesi ile yangın kontrol altına alındı. Vali Birol Ekici, Belediye Başkanı Derya Bulut bölgeye gelerek incelemelerde bulundu. Belediye Başkanı Bulut yaptığı açıklamada yangında anına müdahale ettiklerini söyledi. Bulut devamında, “Yaklaşık 5, 6 dakikalık telefon trafiği ve itfaiye araçlarımızın buraya ulaşmasıyla yangına 7, 8 dakikalık bir sürede müdahale edilmeye başlanıyor. Tarihi bir bina gördüğünüz üzere tescilli bir bina, restoran olarak kullanılan bir bina. Yandaki ek binada yangının ilk çıktığı tespit ediliyor. Tabi arkadaşlar çalışmalarını yapıyorlar ama muhtemelen oradaki bilgisayar odasından teknik bir arızdan çıktığı tahmin ediliyor yangının, kesin sonuç rapordan sonra belli olacak. Hepimizi sevindiren unsur çok şükür can kaybımız yok sadece maddi hasar şeklinde yansıdı" dedi. Kırklareli halkına geçmiş olsun temennisinde bulunan Bulut yangın söndürüldüğünü tamamen kontrol altında alındığını ve şuanda soğutma çalışmaları devam ettiğini anlattı.
Samsun Dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür: Fare, köstebek, gelengi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi’nde 53 yıllık birikim sonucu toplanan memeli hayvan koleksiyonunda dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür, 1 tane yeni alt tür bulunuyor. Türkiye’nin en büyük memeli hayvan koleksiyonlarından birine sahip OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’ndeki koleksiyonda yaklaşık 100 memeli hayvan türü bulunuyor. Bu hayvanlar arasında dünyada ilk kez teşhis edilen ’Microtus Dogramacı’ ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi de bulunuyor. Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde görevli akademisyenlerin Türkiye’yi ilmek ilmek gezmesi sonucu elde edilen koleksiyon, bilimsel açıdan büyük önem arz ediyor. Gelecek nesillerin kendilerinden önce hangi canlıların yaşadığına dair bilgileri öğrenme şansı bulacağı koleksiyonda ayrıca tilki, tavşan, kirpi, gelincik gibi hayvanlar bulunuyor. "Böylesi Türkiye’de başka bir yerde görülmedi" Koleksiyon hakkında bilgi veren OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu, "Burası memeli hayvan koleksiyonudur, tam olarak müze denilemez. Müze daha büyük ve değişik canlı gruplarını inceleyen bir yapıdır. Ama burası Türkiye’de önemli bir memeli hayvan koleksiyonudur. Burada Türkiye memeli hayvanlarının yüzde 70’ini temsil edecek kadar örnek vardır. Tabii ki bu bizim bir ömrümüzü aldı. Burada gördüğünüz örneklerin hepsi iyi korunduğu takdirde 200 yıl kadar hiç bozulmadan kalabilir. Bu da doğa çeşitliliğin gelecek nesillerin bilmesi kadar önemlidir. Çünkü ileri de nesli kaybolan türler olacaktır. Bu türler en azında böyle koleksiyonlarda saklanarak gelecek nesillerin bu türler hakkında bilgi sahibi olması sağlanır. Şu anki nesil içinde böyle koleksiyonlar çok önemlidir. Gençlerimizin hepsi doğadan uzak yaşadıkları, betonların arasında yaşadıkları için doğada göremeyeceklerini, hiç ulaşamayacakları türleri bu tip koleksiyonları ziyaret ederek görme imkanına kavuşacaklar. Bu tür koleksiyonların halka dönük ve biyoçeşitliliğe dönük faydaları olduğu gibi aynı zamanda bilimsel yönden de son derece önemli çıktıkları oluyor. Burada pek çok yeni tür vardır. Dünya için yeni türler vardır. Teşhis ettiğimiz ‘Microtus Dogramacı’, ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi dünya için ilk teşhislerdir. Dünya için yeni türler teşhis edilmesi bakımından OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nün memeli kürsüsü bu anlamda çok iyi durumdadır. Dünya biyoçeşitliliğine 3 yeni tür 1 tane yeni alt tür verdi. Bu gerçekten azımsanamayacak durumdur. Böylesi Türkiye’de başka bir müzede görülmedi" dedi.