Afyonkarahisar Kocatepe Ortaokulu’nun ‘Kariyer Günü’ etkinliğine konuşmacı olarak katılan Milli Halterci Halil Mutlu, Afyonkarahisar’ın kendisi için öneminin ayrı olduğunu ifade ederek; “Afyon’a yarışmalara geldiğimizde oldu, özellikle sporculuk dönemlerinde dinlenme, istirahat ve sakatlık dönemlerinde genellikle termalinden dolayı tercih ettiğimiz yerlerden birisi Afyon. Afyon’u seviyoruz, sucuğu güzel seviyoruz” dedi.
Milli Halterci Halil Mutlu Afyonkarahisar Kocatepe Ortaokulu öğrencileriyle buluştu. Afyonkarahisar Kocatepe Ortaokulu “Kariyer Günü” etkinliği kapsamında Afyonkarahisar’a gelen 5 Dünya, 10 Avrupa, 3 Olimpiyat Şampiyonlukları bulanan ve ayrıca 20’den fazla dünya rekoru kıran Milli Halterci Halil Mutlu, öğrencilerle söyleşi yaptı.
Milli Halterci Halil Mutlu yaptığı açıklamada, Afyonkarahisar’ın kendisinde özel bir yeri olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Afyonkarahisar’a mecburi olarak bir şekilde geliyoruz. Gerek yarışmalardan dolayı, çeşitli organizasyonlardan dolayı, bu yol benim için çok işlek bir yol. Aileme gideceğim zaman Afyon’dan geçiyorum. Yarışmalar Antalya’da olduğu için oraya giderken de geçiyorum. Ayrıca tabi bir de Afyon’un biz de ayrı bir yeri var. Yarışmalara geldiğimizde oldu, özellikle sporculuk dönemlerinde dinlenme, istirahat ve sakatlık dönemlerinde genellikle termalinden dolayı tercih ettiğimiz yerlerden birisi Afyon. Afyon’u seviyoruz, sucuğu güzel seviyoruz.”
1988’DEN BU YANA HİÇBİR OLİMPİYATLARDAN BOŞ DÖNMEDİK
Türkiye Halter sporunun gelişiminin öncüsü olarak ifade edilen ve ‘Cep Herkülü’ lakabıyla anılan Naim Süleymanoğlu’nun halter sporcularının ve kendisinin bir idolü olduğunu ifade eden Halil Mutlu; “Bizim içimizdeki fitili ateşleyen, bizde yapabilir miyiz hissini uyandıran Naim abidir. Sadece bizim değil, dünya halterine çok şeyler katmıştır. Ben spora başladığımda Naim abi şampiyon olmuştu ve ilk gördüğü şampiyon da Naim abimdi. 1986 yılında iltica etmiş ve 1988 yılında Türk halkını uluslararası arenada temsil etmeye başlamıştı. Olimpiyatlarda ilk altın madalyamızı aldık. Naim abim ile birlikte ve o süreç sonrası 1988’den bu yana hiçbir olimpiyatlardan boş dönmedik, madalyaya pek hasret kalmadık” dedi.
