GENEL - 08 Nisan 2021 Perşembe 16:35

Validen şehidin hayatının kitaplaştırılması isteği

A
A
A
Validen şehidin hayatının kitaplaştırılması isteği

Tüm Şehit Çocukları Yardımlaşma Derneği tarafından ‘Türk Polis Teşkilatının 176. Kuruluş Yıl Dönümü ve Polis Haftası’ nedeniyle özel harekâtın ilk şehit Emniyet Müdürü olan Ali Er anısına TOKİ Sosyal Bilimler Lisesi’nde oluşturulan kütüphanenin açılışını Vali Gökmen Çiçek ve protokol üyeleri yaptı.

Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, 1992 yılında PKK’lı teröristlere karşı son kurşuna kadar savaşarak şehit düşen Hakkâri Özel Hareket Şube Müdürü Ali Er’in hayatını kitaplaştırılmasını gerektiğini ifade ederek, “Keşke şehit Ali Er’in hayatını anlatan bir kitap yazabilsek ve bu kahramanlık ders olup okutulsa. Dünyada ölüme şerbet diyen hiçbir millet yoktur” dedi.
Tüm Şehit Çocukları Yardımlaşma Derneği tarafından ‘Türk Polis Teşkilatının 176. Kuruluş Yıl Dönümü ve Polis Haftası’ nedeniyle özel harekâtın ilk şehit Emniyet Müdürü olan Ali Er anısına TOKİ Sosyal Bilimler Lisesi’nde oluşturulan kütüphanenin açılışını Vali Gökmen Çiçek ve protokol üyeleri yaptı.

2018 yılında bir avuç gönüllü ile şehitlerin de kütüphaneleri olsun diyerek yola çıkan Tüm Şehit Çocukları Yardımlaşma Derneği, Afyonkarahisar’da 16. kütüphanesini açtı. Aynı zamanda 2021 yılında açılan ilk kütüphane olan Şehit Ali Er Kütüphanesi, TOKİ Sosyal Bilimler Lisesi’nde hizmet verecek.

“Dünyada ölüme şerbet diyen hiçbir millet yoktur”

Kütüphanenin açılış töreninde konuşan Vali Çiçek, şehit Ali Er’in hayatının kitaplaştırılması gerektiğini vurguladı. Vali Çiçek, “Son kurşununa kadar bizler için savaşan kahraman şehidimiz için ne yapsak az kalır. Keşke şehit Ali Er’in hayatını anlatan bir kitap yazabilsek ve bu kahramanlık ders olup okutulsa. Biz şehitlerimiz ölünce şehadet şerbeti içti diyoruz. Dünyada ölüme şerbet diyen hiçbir millet yoktur. Bir tek bizler ölüme böyle gidiyoruz ve şehadet şerbeti diyoruz. Bizlerde aslında bir şehit yakınıyız. Çünkü bu şehitlerimiz ailesi için, yakınları için kendini korurken aynı zamanda bizler bu ülkede rahatça yaşayabilelim, huzurla uyuyabilelim diye de şehit düşüyorlar. Allah bizleri şehitlerimize karşı mahcup etmesin. Şehitlerimiz bu ülkenin her karışında anılmalıdır. İnşallah Ali Er’in ismi Afyonkarahisar’da yaşayacak” dedi.

“Şehidin oğlu da babasının izinden giderek Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı oldu”

1992 yılında Hakkâri Özel Hareket Şube Müdürü olarak atanan ve Van’dan Hakkâri’ye giderken, Başkale ilçesindeki Güzeldere geçidinde PKK’lı teröristlerin pususunda şehit düşen Ali Er, 3 oğlunu yetim bırakmıştı. Şehit Ali Er’in 3 oğlu da babalarının izinden gitti. Oğulları Eraslan Er Özel Harekâttan Sorumlu Ankara İl Emniyet Müdürü, Volkan Er Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Erkurt Er Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı oldu.

Açılış programına Vali Gökmen Çiçek, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğg. Osman Alp, İl Emniyet Müdürü Ali Temiz, şehit Ali Er’in oğlu Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Eraslan Er, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Emre Öztürk, Tüm Şehit Çocukları Yardımlaşma Derneği Koordinatörü Hilal Kalafat, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.

Öte yandan, şehit Ali Er’in ailesine ve kütüphanenin oluşturulmasında emeği geçenlere plaketleri takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da vektörlere karşı ilaçlama çalışmaları sürüyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kent genelinde ilaçlama çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Belediyeden yapılan açıklamada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü İlaçlama Birimi ekipleri, sivrisinek, karasinek, yakarca, kene ve benzeri haşere popülasyonlarının insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulması ve bunlardan bulaşabilecek sıtma, tifo, kolera, dizanteri, sarıhumma, şark çıbanı gibi hastalıkların önlenmesi için bilimsel mücadele yöntemleriyle ilaçlama çalışmalarına hız verdi. İlaçlama faaliyetleri; 274 personel, 80 adet araç, 34 adet holder, 1 adet traktör holderi, 15 adet atomizör, 50 ulv cihazı, 200 adet sırt pompası, 1 adet misblower, 5 adet termal sisleme cihazı ile 17 ilçe ve 1046 mahallede sürüyor. İlaçlama çalışmaları, sivrisinek ve karasinek larvalarına karşı havuz, göl, gölet, kanalizasyon, sazlık alanlar, bataklıklar, fosseptikler, birikinti sular, bodrum suları, süs havuzları, hayvan gübrelerinin biriktiği alanlar, ahırlar, organik atıkların toplandığı ve biriktiği yerler, çöplükler, çöp konteynırları, çöp aktarma istasyonları vb. üreme alanlarında belli periyotlarla yapılıyor. İlaçlama hizmetleri, mühendisler gözetiminde yıl boyunca Sivrisinek, karasinek, tatarcık gibi zararlıların erginlerine karşı üredikleri, beslendikleri, barındıkları ve dinlendikleri tüm alanlarda biyosidal ürünler, araç ve cihazlar kullanılarak devam edecek.
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”