- 13 Haziran 2019 Perşembe 11:44

10 çocuğu ve 35 torununu teşi ile yün eğirerek ördüğü çoraplarla büyüttü

A
A
A
10 çocuğu ve 35 torununu teşi ile yün eğirerek ördüğü çoraplarla büyüttü

Ağrı’nın Yukarı Ağadeve köyünde yaşayan 78 yaşında 10 çocuk ve 35 torun sahibi Zeynep Aslankılıç, teşi ile yün eğirerek elde ettiği iplerden ördüğü çoraplarla çocuklarını ve torunlarını büyüttüğünü söyledi.

Ağrı’nın Yukarı Ağadeve köyünde yaşayan 78 yaşında 10 çocuk ve 35 torun sahibi Zeynep Aslankılıç, teşi ile yün eğirerek elde ettiği iplerden ördüğü çoraplarla çocuklarını ve torunlarını büyüttüğünü söyledi.


Çocuk yaştayken teşi ile yün eğirip çorap örme işini annesinden öğrendiğini söyleyen Aslankılıç, sürdürdüğü bu işi ilk başlarda çocuklarına sağlıklı ve sağlam çoraplar elde etmek için yaptığını, son zamanlarda ise bu işi hobi olarak yaptığını kaydetti. 60 yıldır asırlık geleneği sürdüren Aslankılıç, 18 yaşında annesinden öğrendiği teşi ile yün eriyip çorap örmeyi yarım asrı geçkin süredir devam ettirerek gelecek nesillere aktarmak istediğini dile getirdi.


Kış aylarında soğuklardan korunmak için koyunlardan kırpılan yünlerle fabrika çoraplarına göre çok daha sağlam olan teşi ile yün eğirip çoraplar ören ve bu çoraplarla 10 çocuğunu 35 torununu büyüten Aslankılıç, küçük yaşta öğrendiği bu geleneği devam ettirdiği için çok mutlu olduğunu belirterek, "Unutulmaya yüz tutmuş bu geleneği ömrüm yettiğince devam ettirmek istiyorum" dedi.


Gençlik yıllarında herkesin bu işe çok meraklı olduğunu ve öğrenmeye hevesli oldukları için çocuk yaşlarda öğrendikleri teşi ile yün eğirip çorap örmenin yapılış aşamalarını anlatan Aslankılıç, şu ifadeleri kullandı:


"Koyunlardan kırpılan yünler yıkanıp kurutulur. Çamurlu yünler taraktan geçirilir. Sonra teşi ile sabırla eğirir. İplik yumakları yapıldıktan sonra bu yün ipliklerden 5 adetlik ince küçük şişlerle yün çoraplar örülür. En sonunda da çocuklar örülen bu yün çorapları lastik çizmelerinin altına giyerler ve ayakları bütün gün hiç üşümez."


Çorapları satmak için değil hobi olarak yaptığını ve yaptıkları çorapları çocuklarına ve torunlarına hediye ettiğini söyleyen Aslankılıç, "Bu iş bana bir hobi oldu. Can sıkıntısına çok iyi geliyor. Bu yüzden elimden düşürmüyorum. Kendimi bildim bileli teşiyle yün eğirip çorap örüyorum. 78 yaşındayım ve hala elimin boş durmasına dayanamıyorum. Boş kalınca hemen elime ya teşimi ya da çorap örgümü alıyorum" şeklinde konuştu.


Yeni neslin daha çok hazır giyime yöneldiğini ve bu yüzdende el emeğinin eski önemini yitirdiğini belirten Aslankılıç, "Aslında biz şanslıydık. Bizim zamanımızda el emeğinin çok değeri vardı. Şimdilerde kimse merak bile etmiyor. Hatta beğenmiyorlar. Hazır giyim çok tercih ediliyor ama hazır giyim çoğaldığından beri sağlık sorunları da arttı. Ben doğallıktan yanayım. Çocuklarımı bu çoraplar hatta yünden yaptığım kazaklarla büyüttüm" ifadelerini kullandı.


Gençlerin eski geleneklere yönelmeleri gerektiğine vurgu yapan Aslankılıç, şu sözleri kullandı:


"Ben kendi adıma gelenek ve göreneklerimizi gençlere tanıtmaktan memnun olurum. Yeni nesil geçmişini bilmeli ve bunu önümüzdeki nesillere taşımalı. Ben kızlarıma öğrettim başka öğrenmek isteyen olursa da yardımcı oluyorum. Ama artık yaşım ilerledi. Eskisi gibi gücüm yok."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.