GENEL - 04 Haziran 2020 Perşembe 10:43

Ağrı’da aktarlık mesleğine ’kadın eli’ değdi

A
A
A
Ağrı’da aktarlık mesleğine ’kadın eli’ değdi

Ağrı’da çocukken merak saldığı aktarlık hayalini gerçekleştiren Nurhayat Delikara, doğada bulunan ve birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan çeşit çeşit bitkileri yurdun dört bir yanına gönderiyor.

Ağrı’da çocukken merak saldığı aktarlık hayalini gerçekleştiren Nurhayat Delikara, doğada bulunan ve birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan çeşit çeşit bitkileri yurdun dört bir yanına gönderiyor.


Ağrı’nın Yavuz Mahallesi’nde açtığı dükkanda şifalı bitkiler, bitkisel yağlar ve karışımlar satarak Ağrı’nın tek kadın aktarı olan Nurhayat Delikara, şehirdeki erkek aktarlara rakip oldu. Gelen müşterilerin yanı sıra yurt içi ve yurt dışı siparişler de alan işletme sahibi Delikara, özellikle kadınların daha çok ilgisini çeken cilt bakım ürünleri sattığını ve kısa süre önce açtığı dükkanının kadınlar tarafından ilgi gördüğünü söyledi.



“Ağrı’da ilk kadın aktar olduğum için çok gururluyum”


Çocukluğundan beri bitkilere ilgisi olduğunu belirten işletme sahibi Nurhayat Delikara, “Çocukluğumdan beri çok meraklıydım. Daha sonra alternatif tıpla ilgilenmeye başladım. Bitkilerin çok faydalı olduğunu gördüm. Kendi kendimi evde geliştirdim. Türk Dili ve Edebiyatı okudum. Eski Türklerde neler yapılırdı bu konuda kendimi geliştirdim. Üniversite okuyacaktım, olmadı. Çok istiyordum dışarıdan okuyup bitirmeyi, kendi ayaklarım üzerinde durmayı. Hayalimdi. Evde de bitki çayları hazırlıyordum. Eve gelen misafirler ‘abla dükkan aç, sen yaparsın‘ diye bana destek oldular. Bu işi yaptığım için kadınlar daha çok seviniyor. İnşallah bütün kadınlar destekçim olur. Ağrı’da ilk kadın aktar olduğum için çok gururluyum. İnsanlara yardım etmeyi çok seviyorum. Eşimin, çocuklarımın, akrabalarımın desteğiyle geldim buralara“ ifadelerine yer verdi.


Kendi hazırladığı bitki karışımlarıyla Behçet hastalığını yendiğini söyleyen Nurhayat Delikara, “Behçet hastalığım vardı, ilaç kullanıyordum. Onları kestim. Kendi hazırladığım karışımlarla bu hastalığı yendim. Doktorlar bile şaşırdı” şeklinde konuştu.



“Alternatif tıp dediğimiz yardımcı olacak bir tedavi biçimi”


Aralarında, kuvvet macunları, yüz maskeleri, ağrı giderici kremler, iştah artırıcı kremlerin bulunduğu birçok ürün çeşidiyle her yaştan insanın ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışan Nurhayat Delikara, yıllarca alternatif tıpla ve bitkilerle ilgili okuduğu kitapları kendi tecrübeleriyle birleştirerek vatandaşlara aktarıyor. İlaç kullanmak istemeyen insanların, alternatif tıbbı yardımcı olacak bir tedavi biçimi olarak kullanabileceğini söyleyen Delikara, “Tıp tabi ki her zaman başta geliyor. Önce doktorlarımız, Allah onlardan razı olsun. Alternatif tıp dediğimiz yardımcı olacak bir tedavi biçimi. Bazı insanlar baş ağrısı için her zaman ağrı kesici içmez ama bir bitkinin çayı ile rahatlar. Kendi çocuklarım bile kullanıyor bir zararı yok. Bu yüzden aktar açmayı çok istedim inşallah Rabbim yolumu açık eder. İnanıyorum Ağrı da bana destek verecek. Kadınlar destek verecek. Kadınlarımız bir aktara gidip de bir erkekle rahat bir şey konuşamıyor. Bir şey soramıyor. Kadın olduğum için rahat soruyorlar. Bazen televizyonlarda da görüyoruz. Kimyasallardan uzak olarak alternatif tıpa yönelebilirler. Ben yıllardır alternatif tıpla ilgili kitaplar okuyorum. Bitkilerin ne işe yaradığı ile ilgili kitaplar okuyorum” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Depremzedeler yeni yuvalarına yerleşiyor Kahramanmaraş’ta depremzede aileler, asrın felaketi 6 Şubat depremleri sonrası yapımı tamamlanıp anahtar teslimleri yapılan deprem konutlarına yerleşmeye başladı. Depremzede vatandaşların bir kısmı yeni yuvasına taşınırken, bir kısmı ise eşyalarını bıraktığını ve kısa sürede taşınacağını ifade etti. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 6 Şubat tarihli depremlerin üzerinden 14 ay geçti. Depremler sonrası çadır ve konteyner kentlerin oluşturulması ile beraber şehirde ağır hasarlı binaların yıkımı ve enkaz kaldırma işlemleri de gerçekleştirildi. Depremin hemen ardından kalıcı deprem konutlarının inşaatına başladı. İl geneli toplam yapılacak olan 112 bin 414 kalıcı konut ve köy evi inşaatlarından tamamlanan konutlar hak sahiplerine teslim edilmeye başlandı. Deprem sonrası yeni yuvalarına kavuşan afetzede ailelerin mutluluğu ise gözlerinden okundu. Kimi depremzedenin anahtar teslimi sonrası eşyaları evine yerleştirdiği görüldü. Boş konutların ise kısa sürede hak sahiplerine teslim edilip yerleştirileceği öğrenildi. Evinin ağır hasar alması sonucu yeni deprem konutuna yerleştiğini ifade eden Mehmet Can, “Doğukent bölgesinde oturuyordum evimiz ağır hasar aldı ve hak sahipliğinden yeni evimiz çıktı. Devletimize teşekkür ederiz. Kurban Bayramı’nı tamamen burada geçirmek istiyoruz. Biz 7 kişilik bir aileyiz yaşlı babam da var. Kalite yönünden her şey çok güzel” dedi. Bir başka afetzede Gülten Şahin ise, “Depremde zor günler yaşattı bizlere fakat ben Ankara’ya gittim ve Eylül ayına kadar orada geçirdik. Hak sahipliğinden evimiz çıktı çok teşekkür ederim. Evimizi aldık ancak eşyaları taşımadık ileri süreçte eşyalarımızı da taşıyacağız” diye konuştu.
Van Van Tarım Fuarı 14. kez kapılarını açıyor İpekyolu Expo Fuar A.Ş. tarafından bu yıl 14. kez kapılarını açacak olan ‘Van Doğu Anadolu Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarı’ için hazırlıklar tamamladı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan İpekyolu Expo Fuar A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Fuar Koordinatörü Veysi Uygun, “2010 yılından itibaren düzenli olarak organize edilen ve Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ortadoğu ekseninde sektörün buluşma noktası olan fuar, bölgenin en büyük çiftçi buluşması haline gelmiştir. Bölgede tüm çiftçiler ve tarım birimleri tarafından beklenen fuarımız, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere Van Valiliği, Van Ticaret Borsası, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Büyükşehir Belediyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve ziraat odaları tarafından desteklenmektedir. Fuarımızda, tarım ve hayvancılık aletleri, yeni teknoloji traktör modelleri, tohum, sulama sistemleri, gıda ve birçok farklı alanda ürünler sergilenecektir. Her yıl traktör satışlarında satış rekorları kıran fuarımıza, başta ilimiz çiftçileri olmak üzere çevre illerinden Hakkari, Ağrı, Iğdır, Muş ve Bitlis’ten çiftçilerimiz fuara davet edilmiştir” dedi. Açıklamasında fuarın önemine değinen Uygun, “Günümüz dünyasında tarım ve hayvancılığın değeri her geçen gün artmaktadır. Sadece bölgenin değil dünyanın sayılı tarım üretimini gerçekleştiren ülkemizde, sektörü yeni teknolojilerle buluşturmak ve üretim kapasitesini artırmak için fuarımızı her geçen yıl büyütüp tarım ve hayvancılık sektörüne katkısını artırmaktayız” ifadelerini kullandı. İpekyolu Expo Fuar A.Ş. olarak fuara çok iyi hazırlandıklarını belirten Uygun, “14’üncüsü düzenlenen fuarımıza tüm bölge tarım ve orman il müdürlükleri, ziraat odaları, ticaret odaları ve ticaret borsalarından ziyaretçi beklenmektedir. Her yıl on binlerce ziyaretçiyi yüzlerce profesyonel katılımcıyla buluşturan fuarımız, 2024 yılında 100 firma ve 150’den fazla markayı 50 bin ziyaretçiyle buluşturmayı hedeflemektedir. Ayrıca fuarımızda Van Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün katkılarıyla ‘en güzel kuzu’ yarışması düzenlenecektir. Yarışmada dereceye giren ve ayrıca katılan tüm yarışmacılara ödüller takdim edilecektir. Fuarımıza her yıl gelenek haline gelen ücretsiz fidan dağıtımı Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılacaktır. 81 ilden gelen yöresel lezzetler fuarda sergilenecektir. Fuar boyunca ücretsiz servislerimiz halkımızın ve çiftçilerimizin hizmetinde olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle fuarımızın başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm halkımıza hayırlı olmasını dileriz. Van Expo Fuar ve Kongre Merkezinde 25-28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan bu büyük şölene tüm halkımızı bekliyoruz” diye konuştu.
Adana Ermenilerin mezalim yaptığı fırın tarihe ışık tutuyor Adana’nın Kozan ilçesinde o dönemde Ermeniler tarafından eziyet gören vatandaşların torunları mezalim fırınını ziyaret ederek, yaşanan zulüm ve eziyeti anlattı. Kozan’da tarihi çarşıda, geçtiğimiz yıllarda Tarihçi Yusuf Halaçoğlu tarafından yazısı hazırlanan, Kozan Belediyesi tarafından sembol fırın olarak ziyaretçilere açılan ’mezalim fırını’ Milli Mücadele kahramanlarının aileleri tarafından ziyaret ediliyor. Sarıkamış şehidi olan Kerimce Mehmet’in torunu 83 yaşındaki Muzaffer Eroğlu babasının küçük yaşlarda Ermeni zulmüne tanık olduğunu ifade ederek, “Çocukken yabancıları görmek için askerleri görmek için çıktıkları bir tepede harnup dibinde yatan bir adamın Ermeni ve Fransız askerler tarafından ağaca asılıp altına ateş yakıp yaktıklarını babam anlatırdı. Kozanlıları fırınlarda yakmışlar. Gece gündüz tuttukları Türkleri bu fırınlarda yaktıklarını o dönem yaşayanlar hep aktarır ve bizler çocukken babalarımızdan bu zulüm ve eziyetleri dinledik. Fransız ve Ermeni askerler bölgede çok sayıda zülüm ve eziyet gerçekleştirmiştir” dedi. Milli Mücadele kahramanlarından Sehlikzade Hasan Efendi’nin torunu Kemal Sehlikoğlu ise, “Onların iddia ettiği soykırım kesinlikle yok. Bunun için tarihi geçmişe baktığımız zaman biz millet olarak Çanakkale’de mücadele ederken Fransızlar bu bölgelerde yaşayan fanatik Ermenileri ayaklandırarak bir devlet kurma çabasına girmişler. Burada fırında yakılma olayları çok yaygın. Kaçkaç devri olarak bölgede bilinen ve Kurutuluş Savaşı’nın ilk meşalesinin yakıldığı bölgedir. Türk milleti hiçbir zaman soykırım yapmamıştır. Osmanlı Döneminde, Cumhuriyet Döneminde de zülüm ve eziyet yapmamıştır. Buradan giden Ermenilerin zarar görmemesi için Adana’ya kadar götürüldüğü bilinir. Buradan kaçan Ermeniler de aslında bunu burada Türklerle karşı kardeşçe yaşadığını, fanatik Ermenileri ayaklandırması ile Türklere zulüm ve mezalim yapıldığını aktarmaktadırlar” diye konuştu.