GENEL - 20 Kasım 2019 Çarşamba 16:28

Ekrem Çelebi: “Doğu’dan yükselen güneşin, batıyı aydınlatmasını istiyoruz”

A
A
A
Ekrem Çelebi: “Doğu’dan yükselen güneşin, batıyı aydınlatmasını istiyoruz”

Ak Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi Meclis Kürsüsünden, Ağrı’nın turizm potansiyelini anlattıAğrı’nın turizm destinasyonuna dönüşmesi için altyapısının mevcut olduğunu, Nuh’un Gemisinden Ağrı Dağına, Meteor Çukuru’ndan Meya Mağaralarına, Kuş Cennetinden Termal Turizme kadar birçok alternatifin olduğunu dile getiren Çelebi,“Terörden bıkan halk, bölgenin artık turizmle anılmasını istiyor" dedi.

Ak Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi Meclis Kürsüsünden, Ağrı’nın turizm potansiyelini anlattı


Ağrı’nın turizm destinasyonuna dönüşmesi için altyapısının mevcut olduğunu, Nuh’un Gemisinden Ağrı Dağına, Meteor Çukuru’ndan Meya Mağaralarına, Kuş Cennetinden Termal Turizme kadar birçok alternatifin olduğunu dile getiren Çelebi,“Terörden bıkan halk, bölgenin artık turizmle anılmasını istiyor" dedi.


Yerli ve yabancı doğaseverlere çağrıda bulunan AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, doğal zenginliklerin dışında ülkelerin en büyük gelirlerinden birinin de turizm olduğuna dikkat çekti.


TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyen AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, kürsüye koyulan Ağrı balı ile İshak Paşa Sarayı ve Nuh’un Gemisi maketleriyle ilin tanıtımını yapıp, 2020 yılının “İshak Paşa Sarayı Yılı” olması için başlattığı kampanya hakkında bilgiler verdi. Basın toplantısında ayrıca Ağrı’nın tanıtım videosu ve Nuh’un Gemisi belgeseli de sinevizyondan gösterildi.


Ağrı’nın da içerisinde bulunduğu destinasyonunun ülke için bir şans olduğunu kaydeden Çelebi, "1071’de Sultan Alparslan’ın Anadolu’nun kapılarını Türklere açtığından bu yana Ağrı Dağı ve efsanesi her daim ilgi çekmiştir. Bölgenin coğrafi durumu, alternatif turizm merkezleri ve özellikle de bölge halkının misafirperverliği, doğaseverlerin yeni gözdesi olmuştur. Trekking, hiking ve dağcılıkla uğraşan doğaseverlerin büyük merakla beklediği Ağrı Dağı tırmanışlarının önümüzdeki dönemde yeniden başlaması ile şehrimiz bir level daha atlamış olacaktır. ’Güneş doğudan yükselir’ sloganını kullanacak olursak, Türkiye’nin yeni marka değerinin ’Ağrı’ olacağını ümit ediyoruz” diye konuştu.


“Bölge İnsanı Terörle Değil Turizmle Anılmak İstiyor”


Doğubayazıt ilçesinde bulunan İshak Paşa Sarayı’nın, 2000 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesine alındığını anımsatan Milletvekili Ekrem Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:


“İshak Paşa Sarayını gezerken, attığınız her adımda tarih, baktığınız her bir köşede sanat, incelediğiniz her bir motifte Türk- İslam kültürüyle yoğrulmuş Selçuklu sanatının geleneksel örnekleri ile karşılaşmanız mümkündür. Bunun yanı sıra Alaska’daki meteor çukurundan sonra dünyanın en büyük meteor çukuru yine bizim ilimizdedir. Ağrı Dağı, Nuh’un Gemisi’nin izi, Meya Mağaraları, kuş cenneti, Balıklıgöl, Kösedağ, Süphan Dağı, Murat Nehri, Diyadin Kanyonu, Kupkıran Kayak Merkezi, termal kaplıcaları ve bölgenin en önemli inanç merkezlerinden olan Ahmed-i Hani Türbesi’yle; bölge artık makus talihini değiştirmek istiyor. Bölge halkı artık terörle, terörizmle değil, turizmle anılmak istiyor.”


Çelebi, 2020 yılının ‘İshak Paşa Sarayı Yılı’ olması teklifini yineleyerek, “Her adımda tarih, baktığınız her bir köşede sanat, incelediğiniz her bir motifte Türk- İslam kültürüyle yoğrulmuş Selçuklu sanatının geleneksel örnekleri ile karşılaşmanız mümkündür. Dünyanın ilk kalorifer sisteminin de kullanıldığı İshak Paşa Sarayı, İstanbul Topkapı Sarayı’ndan sonra son devirde yapılmış sarayların en ünlüsüdür. Dilden dile dolaşan Kerem ile Aslı´nın aşk hikâyesini geçtiği yer de İshak Paşa Sarayı’nın karşısında bulunan alandır. Bu itibarla 2020 yılının, ıssızlığın ortasında masalsı bir zarafetle yükselen, Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin eşsiz bir sentezini yansıtan ‘İshak Paşa Sarayı Yılı’ ilan edilmesini istiyoruz” diye konuştu.


“Eşsiz Bir Coğrafya Ve Medeniyete Ev Sahipliği Yapıyor”


Ağrı’nın turizm potansiyelinin çok yüksek olduğunu hem kültürel hem de turistik açıdan birçok özelliğinin bulunduğunu belirten Çelebi, şöyle devam etti:


“Herkesin Ağrı’ya gelmesi için birçok sebep var. Bunlardan birincisi ve en önemlisi insanlığın dünyaya yeniden yayıldığı kent Ağrı’dır. Çünkü kutsal kitaplarda Nuh Tufanı’ndan sonra geminin karaya oturduğu yer olarak Ağrı bölgesinden bahsedilir. Bir başka sebep ise Ağrı Dağı’dır. Büyük ve küçük Ağrı dağları iki kız kardeş gibi Doğubayazıt’tan yükselir. Bunun yanında Alaska’dan sonra yerküreye düşen en büyük ikinci meteor çukuru, ülkemizin en yüksek rakımlı gölü olan Balık Gölü Ağrı’dadır. Ayrıca Osmanlı dönemi eserlerinden Toprakkale Camii ve Selçuklu dönemi eserlerinden Hamur Kümbeti ile Patnos ilçemizde bulunan Urartular döneminden kalan Aznavurtepe Kalesi görülmeye değer kültürel miraslarımızdır. Diyadin ilçemizde şifalı kaplıcaların yanı sıra fotoğrafçıların en çok görmek istediği Diyadin Kanyonu ve üç bin yıllık kaya evleri ve doğal tünellerle dikkat çeken Meya Mağaraları’nı ziyaret edebileceklerdir. Sönmüş bir yanardağ olan Süphan’ın gölgesinde kurulu Patnos’umuzun renkli pazarlarında gezinip, Abdigör köftesinin tadına bakabileceklerdir.”


‘Ağrı Turizm Şehri Olarak Anılmalı’


Bu zenginlikler ışığında Ağrı’nın turizm altyapısını geliştirmek için 2020 yılına dair hedefler ortaya koyduklarını sözlerine ekleyen Çelebi, şöyle devam etti: “Yapacağımız yatırımlar ile ilimizi dünyadaki en önemli turizm merkezleriyle yarışan bir cazibe merkezi haline getirmek için çalışmalar yapıyor, Ağrı’nın bir ‘turizm şehri’ olarak markalaşmasını hedefliyoruz. Bu hedeflerimizden ilki Ağrı Dağı’nın 2020 yılında yeniden tırmanışa açılarak turizme kazandırılmasıdır. 3200 metre ile 4200 metre yüksekliklere konaklama için dağ evlerinin yapılması, 4200 metre ile zirve arasındaki kısma çelik halat ile güvenlik şeridi çekilmesi, dağın eteklerinde kuş gözlem noktalarının yapılması için taleplerimiz oldu. Ayrıca Nuh Tufanı’nı bir müze ile anlatmak için projemiz var. Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy, ilimizi ziyaretinde Ağrı merkeze ‘Büyük Tufan Nuh’un Gemisi Müzesi’ temalı bir müzenin yapılacağı sözünü verdi. Bu konudaki desteklerinden dolayı başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanımıza ve kabine üyelerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Biz Doğu’dan yükselen güneşin artık batıyı aydınlatmasını istiyoruz. Kültürüyle, doğasıyla, efsaneleriyle eşsiz bir coğrafyaya ve medeniyete ev sahipliği yapan Ağrı’mız, parlamaya hazır. Herkesi ‘Şehri Nuh’ Ağrı’yı bir kez daha keşfetmeye, bölgeyi terörle, terörizmle değil, turizmle anmaya çağırıyoruz. Şehrimizin ve bölgenin özellikle turizmde hak ettiği yeri alması için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Ünlü yazar Erdem Koleji’nde imza gününe katıldı Okur-Yazar Buluşmaları kapsamında çocuk kitapları yazarı Anıl Basılı, Erdem Koleji’nde söyleşi ve imza gününe katılarak öğrencilerle buluştu. Gaziantep Erdem Koleji, okuma kültürünü geliştirmek amacıyla düzenlediği ‘Okur- Yazar Buluşmaları’ etkinliğinin konuğu okulun kitap okuma listesinde yer alan çocuk edebiyatı yazarı Anıl Basılı oldu. Okul etkinlik salonunda ilkokul öğrencileri ile bir araya gelen yazar Anıl Basılı, öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli bir etkinlik ve söyleşi gerçekleştirdi. Yazar Anıl Basılı, yazarlık deneyimlerini öğrencilerimizle paylaşırken, kitapların yazım hikayesi ve hayal gücü gibi bir çok konu hakkında bilgiler verdi. Söyleşi sonunda 2., 3., 4. ve 5. sınıflar, okudukları kitaplar ile ilgili yazara merak ettikleri soruları sormayı ihmal etmediler. Yazar Anıl Basılı, söyleşi akabinde okulda imza günü etkinliğine katıldı. Coşkulu bir okur kitlesi ile karşılaşan Basılı, yeni çıkan kitabı Dadanık ile öğrencilerin okuma listelerinde bulunan kitaplarını imzalayarak onlarla birebir ilgilendi. Okul yöneticileri, Bu anlamlı etkinliğe katılım gösteren yazar Anıl Basılı’ya teşekkürlerini ileterek çiçek takdim etti. Okulu her yönüyle beğendiğini ifade eden yazar öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli anlar yaşadığını dile getirdi. Erdem Koleji Genel Müdürü Mehmet Örfi Sönmez, kitap okumanın önemine vurgu yapan buluşmalar ve etkinlikler ile öğrencilerin edebi dünyalarını genişletmeye devam edeceklerini kaydetti.
Tunceli Doğu ve Güneydoğuyu Karadeniz’e bağlayan yolda kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz’e bağlayan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi nedeniyle ciddi risk oluşturuyor. Vatandaşlar, muhtemel bir depremde karayolunun kapanabileceğini belirterek bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz Bölgesine bağlayan en kısa karayolu olan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, yılda on binleri aşan sürücü tarafından kullanılıyor. Karayolunun bazı bölgelerinde bariyer olmaması, kaya düşme ve heyelan tehlikesi nedeniyle sürücüler endişeli yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Karayolları ekipleri tarafından tehlike oluşturan kayalar zaman zaman alınırken vatandaşlar güzergah boyunca ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Karayolunu sık sık kullandığını aktaran Ahmet Yıldız, kayaların yol yapım çalışmalarından dolayı sarsıntıya uğrayıp tehlike oluşturduğunu kaydederek, ’’Kayalar birbirinden ayrılmış, emaneten duruyorlar. Bölgemizdeki yol şu anda çok hareketli. Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa güzergah. Ovacık karayolunda kaya düşmesi sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e geçen bütün araçlar bu yolu kullanmaktadır. Bu yol üzerinde bulunan kayaların hepsini ivedi şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir” dedi. Bölgede deprem beklendiğini hatırlatan Yıldız, “Depremde bu yolların kapanacağı aşikardır. Kesinlikle kayalar düşebilir, tehlike arz edebilir. Bir an önce önlem alınmalı. Zamanında bazı noktalara bariyerler çekilmişti, genişletme çalışmaları yapılmıştı. Şu an bu yolda kayalarla ilgili bir çalıma yapılması gerekmektedir. Asrın felaketi dediğimiz depremde, deprem illerine Erzincan, Erzurum, Sivas’tan ulaşmak için bu yol kullanılmıştı. Bu yol, bölgemiz için çok önemlidir. Deprem anında bu yol kapalı olsaydı araçlar ve kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşamayacaktı” diye konuştu.
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.