GENEL - 06 Kasım 2020 Cuma 11:49

Koyun yetiştiricilerinin zorlu sonbahar mesaisi

A
A
A
Koyun yetiştiricilerinin zorlu sonbahar mesaisi

Ağrı’da küçükbaş hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, soğuk geçen sonbahar mevsiminde günün erken saatlerinde meraya saldıkları hayvanlarını akşam geç saatlere kadar meralarda otlatıyor.

Ağrı’da küçükbaş hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, soğuk geçen sonbahar mevsiminde günün erken saatlerinde meraya saldıkları hayvanlarını akşam geç saatlere kadar meralarda otlatıyor.


Ağrı merkeze bağlı Yukarı Küpkıran köyünde ikamet eden koyun yetiştiricileri, soğuk havalara ve kurt saldırılarına rağmen köylerine ait meralarda hayvanlarını otlatıyor. Küçükbaş hayvancılığın zahmetli ve masraflı bir iş olduğunu söyleyen koyun yetiştiricileri, hayvanlarını merada otlatarak sonbahar mevsiminde hayvanlara yem verme yükünden kurtulduklarını dile getirdiler. Gün henüz ağarmadan uykudan uyanan ve hayvanlarına iştah açıcı tuz veren koyun sahipleri, ardından günün büyük bir bölümünü geçirdikleri meralara doğru yola çıkıyorlar. Özellikle akşam vakitlerinde kurtların sürüye saldırma riski çok yüksek olduğu için sürü sahipleri kurt saldırılarına karşı yanlarına çoban köpeklerini alıyorlar.



"Sabah erken saatlerde hayvanları meraya sallıyoruz"


Koyun sahiplerinden Yasin Sayar, kış mevsiminde koyun masraflarının fazla olduğunu belirterek, "Sabah 5 gibi sürüyü dışarı çıkarıp önce tuzluyoruz, ardından meraya doğru kaldırıyoruz. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte hayvanlarımızı ne kadar merada otlatsak o kadar iyi olur. Çünkü kış mevsiminde hayvanlarımıza saman ve ot yetiştirmekte güçlük çekiyoruz. Hayvanların içerde fazla kalmaması bizim için daha iyi oluyor. Hayvanları ne kadar çok otlatsak o kadar az saman vereceğiz. Bunun için de sabahın erken saatlerinde hayvanları meraya salıyoruz. 2-3 kişi beraber bu sürüyü otlatmaya gidiyoruz. Kurt tehlikesi olduğu için sürünün başından fazla ayrılamıyoruz" dedi.



"Üşüdüğümüz zaman topladığımız çalı ve çırpılarla ateş yakıp ısınmaya çalışıyoruz"


Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte hava şartlarının daha da olumsuz bir hal aldığını kaydeden sürü sahibi Aykut Sayar ise, "Sabah 5-6 gibi hayvanlarımızı tuzladıktan sonra meraya salıyoruz. Hayvanları akşam geç saatlere kadar otlattıktan sonra tekrar eve geri getiriyoruz. Buradaki hayvanların tamamı üç eve aittir ve yaklaşık 500 tane küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Üşüdüğümüz zaman topladığımız çalı ve çırpılarla ateş yakıp ısınmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.



Sürüye yaklaşan bir kurt kısa süreli paniğe neden oldu


İhlas Haber Ajansı muhabiri otlayan sürüyü çekerken bir kurdun sürüye yaklaşması sürü sahiplerini tedirgin etti. Çoban köpeğinin havlamaya başlamasıyla kurdu fark ettiklerini belirten Aykut Sayar, "Az önce sürüye yaklaşan bir kurttu. Köpeğimiz orada kurdun kokusunu almıştı. Köpeğin havlamaya başlamasıyla kurdun sürüye yaklaştığını anladık. Yanımda arkadaşım ve çoban köpeğim olduğu için kurttan korkmuyoruz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Vali Çiçek’ten Başkan Büyükkılıç’a ’hayırlı olsun’ ziyareti Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ı makamında ziyaret etti. 2024 Yerel Seçimlerinde yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden dolayı Başkan Büyükkılıç’ı tebrik eden Vali Çiçek, hayırlı olsun temennilerini iletti. Vali Gökmen Çiçek, 2024 Yerel Seçimleri sonrası milletin iradesi ile yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen ve mazbatasını alarak, yeni hizmet dönemine başlayan Başkan Büyükkılıç’a ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Vali Gökmen Çiçek’i başkanlık girişinde karşıladı. Başkan Büyükkılıç ve Vali Çiçek daha sonra başkanlık makamına geçerek sıcak ve samimi bir ortamda görüşme gerçekleştirdi. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; görüşme sonrası yaptığı açıklamada Başkan Büyükkılıç ile iki yıl önce başlayan dostluklarının devam ettiğini belirterek, “İki yıldır Kayseri’deyim. Geldiğim günden beri sizin ilk karşılamanız ve sohbetimizle başlayan dostluğumuz iki yıldır devam ediyor. İki yıldır Kayseri’de birçok projeye birlikte giriştik. Belediyenin yaptığı olağanüstü projelerde hem izleme hem de takip etme fırsatı bulduk. Şuan seçilmeniz dolayısıyla ve projelerin devam edecek olması sebebiyle yeni bir uzun dönem bizi bekliyor” diye konuştu. Başkan Büyükkılıç’a Kayseri’ye hizmetlerinden dolayı teşekkür eden Çiçek, yeni dönemin de hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Gerçekten bugüne kadar Kayseri’ye verdiğiniz hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyorum. Yeni dönemin de hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” dedi. Vali Çiçek, Başkan Büyükkılıç’ın projelerinden övgüyle bahsederek, şunları söyledi; “Özellikle millet bahçesi, çok büyük bir proje. Özellikle turizmde çok fazla, belediye özellikle yaptığınız yer altındaki Türkiye’ye örnek olacak müzeyi heyecanla bekliyorum. Kültepe Kaniş-Karum’da gezdirmiştiniz beni, Asur Mahallesi’ni heyecanla bekliyorum. Özellikle şehrin tanıtımı noktasında Erciyes’te yeni açılan otellerle beraber yaptığınız hareket ve Erciyes Yüksek İrtifa Merkezi bambaşka bir projeydi. Sadece Kayseri’ye katkı sunmuyor tüm Türkiye’ye katkı sunuyor. Bu ve bunun gibi birçok mimarı olduğunuz proje, bir kısmı hayata geçti bir kısmı da geçecek. Bunları heyecanla bekliyorum. Yeni seçilmenizden dolayı da hem tebrik ederken hem de birlikte çalışacak olmanın mutluluğunu yaşadığımı ifade etmek istiyor, hayırlı olsun diyorum.” Vali Çiçek’e ‘hoş geldiniz’ diyen Başkan Büyükkılıç ise; “Kayseri’mize geldiğiniz günden itibaren hem şehrimize bir ivme kazandıran hem uyum kültürü içerisinde şehrimize katkı sağlayan yaklaşımlarınızdan dolayı, pozitif bakışınızdan dolayı özellikle teşekkür ediyorum. Zaman zaman değerli Valimizle benim isimlerimizi birleştirerek vatandaşlarımızın kullanmış olduğunu görmekten de keyif alıyorum. Biz didişen değil dayanışan bir anlayışın sahibi olmaya devam edeceğiz” dedi. ‘Nerede kalmıştık’ mantığı içerisinde yola devam diyeceklerini dile getiren Büyükkılıç; "Elbette yeni bir dönem başladı, kaldığımız yerden devam ya da nerede kalmıştık mantığı içerisinde yola devam diyeceğiz. Turizm alanında da ticari sınai konularda da tarımla, hayvancılıkla ilgili de şehrimizin imarıyla ilgili, ihyasıyla ilgili merkeziyle, taşrasıyla hepsini kucaklayan yaklaşımıyla yol alacağımızı ifade ediyorum. Bizi seven, güvenen, seçen hemşehrilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 16 ilçe belediye başkanı arkadaşımızla el ele vermek suretiyle şehrimizi geleceğe taşıma yönünde irade göstereceğimizi ifade ederken destekleriniz için bir kez daha teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, sağ olun. Hoş geldiniz, şeref verdiniz” diye konuştu.
Muğla Marmaris Ticaret Odası yönetimi Yunanistan Başkonsolosu Kostas ile görüştü Marmaris Ticaret Odası yönetimi geçtiğimiz aylarda göreve başlayan Yunanistan Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Alexandros Kostas’a nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Marmaris Ticaret Odası (MTO) Yönetim Kurulu Başkanı S. Mutlu Ayhan, Meclis Başkanı Zekiye İpci ve Genel Sekreter Taşkın Baykara, Yunanistan İzmir Başkonsolosu Alexandros Kostas’ı ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerini iletti. Yapılan görüşmede 1 Nisan itibariyle yürürlüğe giren kapı vizesi uygulaması değerlendirilirken son dönemde vize randevuları ve başvuru değerlendirme süreçlerinde yaşanan sorunlar dile getirildi. Konuyla ilgili açıklama yapan MTO Başkanı Ayhan, ”2014 yılından bu yana Marmaris Ticaret Odası olarak Yunanistan Schengen Vize Ofisi’ne ev sahipliği yapıyoruz. 2022 yılında artan talepler nedeniyle ofis sayısını ikiye çıkardık. Üyelerimize ve Marmaris yaşayanlarına hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlayan başvuru ofisleri bir süredir kısıtlı sayıda başvuru kabul ediyordu. Üyelerimizin randevu sürecinde yaşadığı sıkıntıları ve başvuru neticesinde gelen vize sürelerinin geçmişe oranla kısalması hususunda iletilen sıkıntıları dile getirerek sorunun çözülmesi konusunda destek istedik. Marmaris ve Rodos arasında ticaretin geliştirilmesi konusunda işbirliğine hazır olduğumuzu ifade ettik. Oldukça samimi bir ortamda bizi ağırlayan Başkonsolos’a ilgisi ve misafirperverliği için teşekkür ederiz. İlettiğimiz sorunların önümüzdeki günlerde çözüme kavuşacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Eskişehir Archeo-Museum Alexandria Troos Projeleri EEYO’da konuşuldu Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu (EEYO) tarafından düzenlenen ’Kültürel Miras Değerlerimiz: Alexandria Troos Arkeolojik Kazısı Çalışmaları’ başlıklı seminer ve Archeo-Museum Alexandria Troos Projeleri sunumu gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Meltem Özten Anay ve ’Alexandria Troos’ kazısının yöneticisi Ankara Üniversitesi DTCF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe’nin konuşmacı olduğu EEYO Çok Amaçlı Salon’daki seminere çok sayıda kişi katılım gösterdi. “Kültürel mirası tanıtmayı amaçlıyoruz” Seminerde konuşma yapan Doç. Dr. Meltem Özten Anay, “Archeo-Museum, ESOGÜ mimarlık öğrencilerinin ilk dönem küçük ölçekli projeleri. Amaç kültürel mirası, arkeolojik alanları tanımak. ‘Alexandria Troos’ kazısı ile bağlantılı bir proje. Çıkan ürünler 14 haftalık bir çalışma sonrası çıkan eserler, her öğrencinin projesi ise farklı. Kazı mimarların ve arkeologların beraber çalışmasının bir sonucu. Tasarım süreci içerisinde ‘Alexandria Troos’ a bir gezi düzenledik. O gezide de birçok uzmanın bize alanı anlatması, yapılan çalışmaları anlatması ve çevreyi tanımamıza yardım etmesiyle tasarım analizleri yapabildik. Bu projeyle kültürel mirasımızı tanıtmayı amaçlıyoruz” dedi. “Anadolu coğrafyası çok geniş bir kültüre sahip” Konuşmasında ’Alexandria Troos’ kazısına dair önemli bilgiler aktaran Prof. Dr. Erhan Öztepe ise, şu ifadeleri kullandı: “Bizden önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş evrensel değeri olan eserlere kültürel miras diyoruz. Somut ve soyut eserler vardır. Somut kültürel miraslar ikiye ayrılır; taşınılabilir, taşınılamaz miraslardır. Yerleşik olanlar taşınamaz kültürel miraslardır, taşınabilir miraslar ise müzelerde gördüğümüz farklı türden eserlerdir. Somut ve taşınamayan kültürel miraslar kendi içinde kategorilere ayrılıyor bu açıdan Anadolu coğrafyası çok geniş bir kültüre sahip. ‘Alexandria Troos’ insanlığın ortak kültürel mirasının bir parçası, Büyük İskender’in ölümünden sonra bir kent olması nedeniyle önemi büyük. Kent çok büyük bir alana sahip ve MS.14’üncü yüzyıla kadar ‘Alexandria Troos’ insan aktivitelerinin olduğu bir yerdi daha sonrasında insan faaliyetleri son bulmaya başlıyor.” Seminer Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinin Archeo-Museum Alexandria Troos Projeleri sunumu ve sergisi ile sona erdi.