GENEL - 17 Temmuz 2019 Çarşamba 17:07

Rektör Karabulut, Türkiye’nin Fırsat Penceresi: “Türk Yükseköğretimi” toplantısına katıldı

A
A
A
Rektör Karabulut, Türkiye’nin Fırsat Penceresi: “Türk Yükseköğretimi” toplantısına katıldı

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut Muş Alparslan Üniversitesinde Yapılan Türkiye’nin Fırsat Penceresi: “Türk Yükseköğretimi” toplantısına katıldı.


Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Karabulut, “Yeni YÖK” tarafından, “Dijitalleşen YÖK” mottosuyla ülkedeki genç nüfusun eğitiminde yeni hedef olarak belirlediği “dijital dönüşüm ve okuryazarlık” konularının görüşüldüğü Türkiye’nin Fırsat Penceresi: “Türk Yükseköğretimi” toplantısına katıldı.


Muş Alparslan Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan, Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi kapsamında seçilen ilk sekiz üniversite ile yeni seçilen sekiz üniversite rektörünün yanı sıra bölgedeki bazı üniversitelerin rektörleri de katıldı.


Toplantıda Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat ve YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç açılış konuşmalarını gerçekleştirirken YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ise Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesine ilişkin bilgilendirme konuşması yaptı.


Toplantıda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, “Mirasçısı olduğumuz medeniyetlerin bilime katkılarını yükseköğretim veren kurumlar ile güçlendiren ecdadımız bize üzerine güçlü bir üniversite sistemi inşa edebileceğimiz bir yapı bırakmıştır’’ ifadelerini kullandı. Başkan Saraç, “Yaşanmış olanın geleceğin inşasındaki rolünü önemsiyoruz. Bu mirası değerlendirirken, güçlendirirken temel hedefimiz küreselleşen dünyada bütün yeni kavramlardan ve gelişmelerden yararlanarak ama aynı zamanda kendi sosyolojik ve kültürel yapımızı, değer dünyamız dikkate alarak seçim yapıyoruz” şeklinde konuştu. 207 yükseköğretim kurumunda; 7 milyon 416 bin öğrenci, 82 bin 129’u öğretim üyesi olmak üzere toplam 167 bin 312 öğretim elemanının bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Saraç, Yeni YÖK kavramı başlığı altında üniversiteler ile ülkenin sürdürülebilir kalkınma süreçlerine çok ciddi katkılar veren projeler yürüttüklerini dile getirdi.


Toplantıda, YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’a bölge üniversitelerine yaptığı katkılardan ve bilim hayatını şekillendiren yeni projelerinden dolayı Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki 27 üniversite rektörünün imzaladığı teşekkür beratı takdim edildi.


Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki üniversite rektörleri ile Muş Alparslan Üniversitesi senato toplantı salonunda bir araya gelen Prof. Dr. Saraç, YÖK’ün yürüttüğü Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması kapsamındaki üniversitelerin çalışmalarına ilişkin bilgi aldı. Söz alan Rektörler Saraç’a üniversitelerindeki akademik ve bilimsel çalışmalara ilişkin bilgi verip üniversitelerinin son durumu hakkında talep ve sorunlarını iletti.


18 Şubat 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fuat Oktay’ın teşrifleriyle Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin ev sahipliğinde yapılan “Dijital Dönüşüm Projesi Tanıtım Toplantısı” ve “Pilot Üniversiteler İmza Töreni” ile başlayın projenin 1. etabı tamamlanırken, YÖK tarafından yeni seçilen sekiz üniversite ile projenin 2. etabına geçilmiş oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta Gazze’deki katliamı anlatan resim sergisi açıldı Şırnak’ta, İsrail’in saldırısı altında bulunan Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla resim sergisi açıldı. Filistin’de yaşanan katliamı anlatmak amacıyla Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Meydanında ’Gazze’de Çocuk Olmak’ resim sergisi düzenlendi. İl geneli düzenlenen ve 72 eserin bulunduğu sergide, öğrenciler Gazzeli çocukların dramlarını resimlerine aktardı. Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, “Bilindiği gibi Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Bir soykırım yaşanıyor. Ve biz insanlar zamanla bunu unutabiliyoruz. Duyarsız hale gelebiliyoruz. Bizde Şırnak İl Milli Eğitim olarak Gazze’de yaşanan bu cinayetleri, insanlığa karşı yaşanan bu soykırımı, unutulamaması için, gündemde tutulası için bir resim yarışması düzenledik. Savaşlarda en çok mağdur olanlar çocuklardır. Çocuklarımızın Gazze’de yaşananlara duyarlılığını artırmak için, gelecek yıllarda bu olayın unutulmaması için, çocuklarımızın zihinlerinde iz bırakması için böyle bir yarışma düzenledik. Bütün ilçelerimizden büyük bir rağbet oldu. Çocuklarımız ve öğretmenlerimize bu konuda çok teşekkür ediyoruz. Lise ve ortaokul öğrencilerinin yaptıkları 72 tane eserimiz var. Burada öğrencilerimizin resim yeteneklerini yarıştırmak değil amacımız, Gazze’de yaşanan bu insanlık dramını gündemde tutulmasını sağlamak” dedi. Resim yarışmasında birinci olan Silopi Fen Lisesi öğrencisi Yasemin Birlik de, “Resme başlamadan önce Gazze’de çocuk olmak nedir, nasıldır diye düşündüm. Çocukken bir anda büyümek, çocukluğunu yaşamadan ölmektir, Gazze’de çocuk olmak. Ailesini, evini, yolunu, en önemlisi de çaresizliğini kaybetmektir, Gazze’de çocuk olmak. Bende bunu anlatmak istedim resmimde” diye konuştu. Gün boyu açık olan resim sergisine Şırnak Valisi Cevdet Atay, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, İl Emniyet Müdürü Celal Dalman, İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, kurum müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.