EĞİTİM - 02 Eylül 2021 Perşembe 14:43

Yeni eğitim-öğretim yılında Ağrı’nın eğitim çehresi değişecek

A
A
A
Yeni eğitim-öğretim yılında Ağrı’nın eğitim çehresi değişecek

Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, öğretmen ve öğrencilere yönelik hazırladığı projelerle kentin eğitim çehresini değiştirmeyi hedefliyor.

Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, öğretmen ve öğrencilere yönelik hazırladığı projelerle kentin eğitim çehresini değiştirmeyi hedefliyor.


Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü olarak atanan Hasan Kökrek, ilk olarak Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) ekibi bir araya gelerek kendisinin hazırladığı projeleri anlattı. 2021-2022 eğitim öğretim yılında il genelinde projelerin uygulaması talimatını veren Kökrek, "STEM’li Kızlar, ATAK 04, Okuyan Şehir Ağrı, 8 Öykü 1 Kitap, Masal Ayı, Kariyer Ağrı, 1 Kazanım 1 Materyal, Okulumda Binbir Ses Var, Bir Ressam Bir Akım, Özel Çocuklar Maharetli Eller, Yedi İklimin Sesi ve Nuh’un Torunları Üretiyor" projeleriyle öğrencilerin aydın geleceğine ışık olmayı amaçlıyor. 2021-2022 eğitim öğretim yılında uygulanacak projeler hakkında bilgi veren Kökrek, "STEM’li Kızlar Projesi, Avusturya Büyükelçiliği tarafından açıklan küçük ölçekli bir hibe programıdır. Müdürlüğümüzce bahse konu programa STEM’li Kızlar projesi ile 60.000 TL hibe ile başvuruda bulunulmuştur. Proje kız öğrenciler ve onların teknoloji kullanımı üzerinedir" dedi.


"Öğrencilerin sınav başarısını arttıracağız"


Ağrı Valiliği’nin desteğiyle İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün yürütücülüğünü üstleneceği ATAK 04 projesi ile ilimiz genelinde eğitim gören ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin sınavlardaki başarısını üst düzeye taşımak istediklerini belirten Kökrek," Bu proje ile okullar arası genel bilgi ve beceri düzeyi, akademik başarıyı artırmak amacıyla öğrencilerin başarı seviyeleri takip edilecek, elde edilen bilgiler veri tabanında kayıt altına alınacak ve öğrencilerin gelişimi takip edilecektir. Aynı zamanda öğrenci başarısının artırılması için ilgili öğretmenler ve uzmanlarla seminer ve bilgilendirici toplantılar düzenlenerek gerekli motivasyon sağlanacaktır “diye konuştu.


"Öğrencilerin okuma alışkanlığı kazandıracağız"


"İlimiz genelinde coğrafi konumun bir sonucu olarak öğrencilerimizin akademik başarılarını aşağıya çeken en temel etkenin “okuduğunu anlama” problemi olduğu görülmektedir" diyen Kökrek,"Bu sorunu ortadan kaldırmak, öğrencilerimizin bakış açısını genişletmek ve kültürel açıdan gelişimlerini desteklemek adına “Okuyan Şehir Ağrı” başlığı altında öğrencilerimizi okuma konusunda motive ederek onlara okuma alışkanlığı kazandırmayı hedeflediğimiz bir proje hazırlıyoruz" ifadelerini kullandı. Bir başka proje ile öğrencilerin yazdığı öykü kitaplaştırılacaklarını ifade eden ökrek,"8 Öykü 1 Kitap projesi ile öğrencilerin duygu, düşünce, hayal, tasarı ve izlenim becerileri ile bir konuda görüşlerini ve tezlerini dilin imkânlarından yararlanarak yazılı anlatım kurallarına uygun şekilde anlatmaları; yazmayı kendini ifade etmede bir alışkanlığa dönüştürmeleri ve yazma yeteneği olanların bu becerilerini sunmaları amaçlanmaktadır. Bu kapsamda öykü proje çalışması için oluşturulan komisyon tarafından 8 tema belirlenecektir. Öğrencilere gerekli duyuru ve yönlendirme yapıldıktan sonra verilen bu temalarla ilgili öykü yazma çalışması yapılması istenecektir. Yazımı tamamlanan öyküler ilçe komisyonlarınca değerlendirilecek ve değerlendirme sonucunda ilçe birincisi olan öykü belirlenecektir. Değerlendirme sonucu her ilçenin birinci seçilen öyküsü alınıp toplamda 8 öykü hem e- kitap hem de basılı halde yayımı ve dağıtımı yapılarak proje tamamlanmış olacaktır" dedi.


"Öğrenciler miniklere masal anlatacak"


Masal Ayı kapsamında yürütülecek olan etkinliklerini anlatan Kökrek,"Masal Ayı Projemiz kapsamında Mayıs ayı “Masal Ayı” ilan edilecektir ve farklı etkinlikler düzenlenerek öğrencilerimiz masallarla kaynaştırılacaktır. Masal Ayı kapsamında yürütülecek olan etkinliklerimiz; ’masallarla büyüyoruz, masal atölyesi, bana bir masal anlat, masal anlatıcılığı atölyesi ve kardeş okulla masal saati’ olmak üzere 5 başlığa ayrılmıştır. ’Masallarla büyüyoruz’ etkinliği için her ilkokulda 3. ve 4.sınıflardan masal anlatan bir öğrenci ve anlatılan masalı canlandıracak bir drama ekibi oluşturacaktır. Masal Ayı boyunca her hafta ilimiz Kültür ve Kongre Merkezi’nde belirlenen okullar gösterilerini sunacak ve final haftasında aynı anda her ilkokul kendi bünyesinde oluşturduğu ekipler tarafından gösterilerini yapacaktır. Gösterilerde kullanılacak olan kostümler öğrenciler tarafından tasarlanacaktır. ’Masal atölyesi’ etkinliği kapsamında öğrencilerimiz Masal Ayı boyunca öğrendikleri masalları resme dökülecek ve komisyon tarafından seçilen en iyi 3 resim ödüllendirilecektir. Uygun bulunan resimler öğrenciler tarafından tasarlanan geri dönüşüm kıyafetleriyle birlikte final haftasında sergilenecektir. ’Bana bir masal anlat’ etkinliği kapsamında ilimizdeki devlet büyükleri ve yerli halk da masal ayında öğrencilere masal anlatarak aktif rol alacaklardır. Projemizin ’Masal anlatıcılığı atölyesi’ kısmında ise öğretmenlerimize masal anlatıcılığı eğitimi verilerek sertifika almaları sağlanacaktır. ’Kardeş okulla masal saati’ etkinliği kapsamında belirlenen takvim doğrultusunda okullarımız eşleştirilecek 3. ve 4. Sınıf öğrencilerinden bir öğrenci ’Masal anlatıcısı’ seçilerek kardeş okula gidecek ve okul öncesi öğrencilerine bir masal anlatacaktır" şeklinde konuştu.


"Öğretmenlerin mesleki, öğrencileri ise akademik gelişimleri desteklenecek"


Eğitimde materyal kullanımı, etkili bir eğitim-öğretim ortamı hazırlayarak, öğrencilerin öngörülen hedeflere daha kolay ulaşmalarını sağlamakta ve öğretim programlarının başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynadığını dile getiren Kökrek," 1 Kazanım 1 Materyal Projemiz ile İlimiz genelinde öğretmenlerimizin mesleki, öğrencilerimizin ise akademik anlamda gelişimlerini desteklemek ve öğretmen-öğrenci işbirliğini artırarak aralarında olumlu bağ geliştirmeleri sağlanmak istenmektedir. Yapılması planlanan 1 Kazanım 1 Materyal Yarışması kapsamında öğretmenlerimiz öğrencileri ile bir ekip oluşturarak ilgili derse ait ve dersin kazanımı doğrultusunda bir materyal hazırlayacaklardır. Hazırlanan materyal müdürlüğümüz Strateji Geliştirme Şubesi Ar-Ge Birimi’ne sunulacak ve belirlenen bir komisyon tarafından değerlendirilecektir. Değerlendirme sonunda her ilçenin ilk 5 e giren materyalleri arasından final değerlendirmesi yapılarak en iyi 3 materyal belirlenerek ekipler ödüllendirilecektir. Her ilçeden değerlendirme komisyonu tarafından seçilen ilk 5 materyal (toplam 40 materyal) ile sergi yapılacaktır" dedi. Okulumda Binbir Ses Var projesiyle ilgili de açıklama yapan Kökrek,"Okulumda Binbir Ses Var Etkinliğimiz kapsamında her öğretmenimizin bir enstrüman çalması ve öğrendiği bu enstrümanı öğrencilerine öğretmesi hedeflenmektedir. Bu sayede, öğretmenlerimiz entelektüel anlamda kendilerini geliştirdikleri gibi öğrencilerinin de gelişimlerine katkıda bulunacak ve ilimizin sanat ve kültür düzeyinin artması sağlanacaktır" ifadelerini kullandı. ’Bir Ressam Bir Akımı’ etkinliği kapsamında Ar-Ge birimi tarafından tüm okullarla paylaşılacak bir plan doğrultusunda her ay bir sanat akımıyla sanatçı öğrencilere tanıtılacak ve öğrencilerden ürün çıkarmalarını isteyeceklerini söyleyen Kökrek," Her okul kendi içinde ön eleme yapacak ve her sınıf seviyesi için belirledikleri bir ürünü Ar-Ge birimine ulaştıracaktır. Öğrencilerin eserleri, her ay İl Milli Eğitim Müdürlüğü resmi internet sitesinde bulunan “Online Sanat Sergisi” başlığı altında paylaşılacaktır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından arşivlenecek olan eserlerden uygun görülenler Haziran 2022’de düzenlenecek olan ’Ahmed-i Hani Sanat Şenliği’nde sergilenecektir" dedi.


"Özel eğitim öğrencilerinin maharetini ortaya çıkaracak atölyeler kurulacak"


Özel eğime ihtiyaç duyan öğrencilerimiz, diğer öğrenciler gibi, salgın koşullarında sınıf ortamından ve dolayısıyla sosyallikten uzak kaldıklarını belirten Kökrek,"Özel Çocuklar Maharetli Eller projemiz kapsamında özel öğrencilerimiz için Gardner’ın zeka alanları temel alınarak ilgili beceri atölyeleri planlanmıştır. Bu atölyelerde seramik, müzik, el becerileri, ileri ve geri dönüşüm üzerine çeşitli etkinlikler hazırlanmış olup bu etkinliklerle öğrencilerin hem 21.yy becerilerini özel eğitim kapsamında kazanması hem de okullarda sosyal yaşam becerilerini elde etmesi amaçlanmaktadır. Atölyeler gerekli koşullar oluşmadığından salgın koşullarına uygun bir şekilde kullanılabilecektir ve aksi taktirde etkinliklerimiz çevrimiçi bir şekilde de uygulanabilecektir" dedi.


" Her yörenin çalgıları öğrencilere tanıtılacak"


Kökrek,"Yedi İklimin Sesi projesi kapsamında Ar-Ge birimi tarafından tüm okullarla paylaşılacak bir plan doğrultusunda her ay bir coğrafi bölgeye ait türküler ve çalgılar öğrencilere tanıtılacak ve bu doğrultuda okul koroları oluşturulacaktır. “Ahmed-i Hani Kültür ve Sanat Şenliği”nde okul koroları arasında farklı coğrafi bölge ve yörelere ait türkülerin söylenip değerlendirileceği bir ses yarışması düzenlenecektir" şeklinde konuştu.


"Öğrenciler maske, sabun ve şampuan üretecek"


Son olarak ’Nuh’un torunları üretiyor’ projesini anlatan Kökrek,"İlimiz genelinde Mesleki ve Teknik liselerde öğrenim gören 9.284 öğrencimiz bulunmaktadır. Projemiz ile, öğrencilerimizi hem sahada hem de üretim alanında aktif kılmak hedeflenmektedir. Öğrencilerimizin ilk olarak elektrikli scooter, maske, sabun ve şampuan üretimine teşvik edilmesi planlanmıştır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ASO’da “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi Ankara Sanayi Odası’nda (ASO), alanında birçok uzman ismin de katıldığı “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi. Ankara Sanayi Odası’nda Zafer Çağlayan Meclis Salonu “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneline ev sahipliği yaptı. Alanında birçok isimin de katıldığı panelde, “Yazılım” ve “Endüstri 4.0” gibi konu başlıkları masaya yatırıldı. Bunun yanı sıra yapay zekanın insan hayatını nasıl kolaylaştırabileceği ve hukuk alanındaki entegrasyonu da panelde tartışıldı. Panele; ASO Meclis Üyesi Oğuz Yılmaz, Prof. Dr. Olgun Değirmenci, Dr. Cenk Deniz Mendi, Dr. Zümrüt Müftüoğlu, özel bir firmada teknik müdür pozisyonunda çalışan Serkan Kalınöz ve söz konusu alanlarda çalışmalarda bulunan öğrenciler ile akademisyenler katıldı. ASO Yazılım Sanayi Komitesi Başkanı Nuray Başar, burada yaptığı konuşmada, “Yapmış olduğumuz etkinlikler, ziyaretler sonucu üye sayımızı tamamlayarak Nace kodu 62.01.01 olan meslek mensupları için ‘35-Bilgisayar Sanayi Yazılım Meslek Komitesinin’ kuruluşunu 5 yıl önce gerçekleştirdik. Bugün 600’e yaklaşan üye sayımızla Ankara Sanayi Odasının en büyük komitelerinden birisi olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Komitenin, sektörel çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk alanında da öncülük oluşturduğunu belirten Başar, şunları kaydetti: “Bu bağlamda; toplumsal cinsiyet eşitliğini öncelikleri arasına aldı. Birleşmiş Milletler Kadın Erkek Fırsat Eşitliği sözleşmesinin imzalanması için bir ön çalışma yapıp yönetim kurulumuza sundu. Yönetim Kurulumuzun desteği ve çalışmaları ile birlikte Weps sözleşmesini imzaladık. Türkiye’de ilk kez bir Oda bu sözleşmeyi imzalamış oldu. Oluşturduğumuz çalışma grubu ile birlikte projeler üretmeye çalışıyoruz. Weps sözleşmesi Komitemizin gurur kaynağıdır.” Dijitalleşmenin hayatın her alanında olduğunu ifade eden Başar, yenilikçi teknolojiler çağında olduklarını aktardı. “Yapay zeka iş hayatında ciddi bir gündem olarak yerini aldı” Endüstri 4.0 ile birlikte sanayide, üretimde dijitalleşmenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladıklarını söyleyen Başar, “Yapay zeka artık gerek günlük yaşamımızda gerekse iş hayatımızda ciddi bir gündem olarak yerini aldı. Geleceği yakalayabilen, çağın teknolojisini kendine uyarlayabilen, ülkemiz için üretebilen insanlar için bizler de kendimize vazife çıkarıp çalışmalara başladık” diye konuştu. “Yapay zekayı hayatımızın her alanında hisseder olduk” Yapay zekanın önemine işaret eden Başar, “Beğenelim, beğenmeyelim ya da kabul edelim, etmeyelim güvenlik, sağlık, tarım, enerji, madencilik, ulaşım, sanayi, ürün pazarlama gibi yaşamın bütün alanlarını temelden değiştirme gücüne sahip olmasıdır. İnsanlık tarihindeki en önemli bilimsel gelişme olarak nitelendirilen yapay zekanın her geçen gün hayatımızdaki yerini daha fazla hisseder olduk” açıklamasında bulundu. Türkiye’de yapay zeka yol haritası ile ilgili çalışmalarında başlatıldığına dikkati çeken Başar, şöyle konuştu: “Bu çalışmaların hedefi gerçekleştirmeye yönelik olması için beraberinde işgücü, eğitim ve teknoloji ayaklarında yapılması gerekenler vardır. Yaşam boyu öğrenme, firmaların endüstri 4.0’a uygunluğu, üniversite - sanayi işbirliği, okullarda müfredatın güncel tutulması, finansmana kolay erişim gibi birçok konu başlığını burada sayabiliriz.” Prof. Dr. Olgun Değirmenci ise yaptığı konuşmada, “Sanayi devriminden sonra ABD ve İngiltere’de yönlendirilmesinde farklılıklar vardır. Sanayi devriminden sonra İngiltere’de işçi ücretleri düştü. ABD’de arttı. Aynı devrim. Niye bir yerde düşürdü diğer yerde arttırdı? Yaklaşım farklılığından dolayı” dedi. Dr. Cenk Mendi ise “Biz yapay zeka enstitüsü olarak Ar-Ge koordinasyonu yapmak, yapay zeka ekosistemini katalizasyon görevi görmek üzerine kurulmuş bir enstitüyüz. Cumhurbaşkanlığı yapay zeka stratejilerinde de esasında tanımlanmıştır. Bu görevlerin bir kısmı da yapay zeka enstitüsüne verilmiş durumdadır” diye konuştu. Dr. Zümrüt Müftüoğlu ise şu ifadelere yer verdi: “Son yıllarda yapay zekayı deneyimledikçe maalesef zorlukları o kadar tartışıyoruz ki hemen hemen her platformda fırsatlarını gölgede bırakıyor oldu. Aslında fırsatlarına baktığımız zaman özellikle pandemi süreci ile birlikte biliyorsunuz birçok ülke dijitalleşme takvimini öne almak durumunda kaldı. Türkiye Cumhuriyeti de aynı aksiyonu almak zorunda kaldı. Dijitalleşme dediğimiz zaman da en önemli unsurlardan bir tanesi yapay zeka teknolojilerinin artık rutin hayatımıza entegre olmasıydı.” Serkan Kalınöz ise, “Teknolojiye karşı bir direnç ve teknolojiye adapte olamama gibi bir korku. Dolayısıyla bu gibi durumla sıkça karşılaşıyoruz. En altta çalışan işçi tabakasından herkesle konuşarak bu projelerin sizlerle bir zoru yok. Önemli olan süreçleri iyileştirmek. Sizin işinizi kolaylaştırmak. Nerede kullanılacağını çok öngöremiyorlar” dedi. Oğuz Yılmaz ise yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği müktesebatına vurgu yaptı. Dünyadaki yapay zeka alanındaki gelişmeleri işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin bu alanda önemli işlere imza attığını söyledi.
Çorum Çorum Belediyesi Hayvan Hastanesi açıldı Çorum Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Hayvan Hastanesi düzenlenen törenle hizmete açıldı. Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösterecek olan ve bölgenin en modern tesisi olarak gösterilen Hayvan Hastanesi’nde kedi, köpek ve kanatlılar başta olmak üzere tüm hayvanlara müdahale edilebilecek. Tesisin açılışında konuşan Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, bölgenin en güzel Hayvan Hastanesi’ni açmanın onurunu yaşadığını söyledi. Hayvan Hastanesi’nin 6 bin 500 metrekare bir alana kurulduğunu anlatan Başkan Halil İbrahim Aşgın, “Burası göstermelik yapıp geçiştirilebilecek bir tesis değil. Bugüne kadar olduğu gibi burada da işimizi göstermelik yapmadık. Burası baştan sona bize ait bir proje. Bir hastanede olması gereken ne varsa hepsi var. Ameliyathanelerimiz, müşahede, gözlem ve muayene odalarımız, laboratuvarımız, röntgen cihazlarımız var. Buraya gelen sahipsiz, kimsesiz bir sokak hayvanı kendi diliyle kendi yüreğinden geçtiği şekliyle dua bize etsin. Hastanemiz 46 milyon 500 milyon liraya mal oldu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’mızdan 3 milyon liralık bir ödenek tahsis edildi. Bu projeye gönül verdik. Burasının parasına değil duasına talip olduk. Çorum nasıl ki sıradan bir şehir değilse Çorum Belediyesi’de sıradan bir belediye değil. Hiçbir müteahhide gecikmiş bir kuruş borcumuz yok. Sadece sahipsiz sokak hayvanları hastanesi değil kimsesiz, sokakta kalmış, yaşlanmış, yardımı muhtaç hayvanları geçici bakımevinde barındıracağız. Orada da her türlü konforu düşündük” dedi. Türkiye genelinde ve Çorum’da sahipsiz sokak hayvanları ile ilgili ciddi bir problem olduğuna dikkat çeken Aşgın, “Bu problemi hiçbirimiz görmemezlikten gelemeyiz. Şehir içi hayvan popülasyonu bütün şehirlerde olduğu gibi ilimizde de yüksek. Merhamet ikliminin çocukları, şefkat medeniyetinin insanları olarak asla sokaktaki hayvanlara farklı bir gözle bakamayız. Onları da Allah yarattı. Peygamber efendimiz (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) siz yerdekilere rahmet edin, şefkat gösterin ki Allah’ta size rahmet etsin, şefkat göstersin buyuruyor. Sahipsiz sokak hayvanları meselesini en güzel şekilde çözmek için çalışma başlattık. Önce durum tespiti yaptık. Sadece mücavir alanlarda sokak hayvanları ile mücadele etse belediye asla başarılı olamaz. Çünkü sokak hayvanları meselesi sınır tanımıyor. Türkiye’ye örnek bir projeyi hayata geçirdik. Çorum Sahipsiz Sokak Hayvanları Birliği’ni kurduk. Birliğe Valiliğimiz üye olsun, Özel İdare köyler nedeniyle üye olsun. Tüm belediyelerimiz üye olsun dedik. Belediyelerimiz gelir bütçesinin binde 5’ini buraya versin dedik. Bu birlik sıradan kurulan bir birlik değil. Cumhurbaşkanımızın da onayına tabi” ifadelerini kullandı. ’Sokak hayvanları için 75 bin metrekare doğal yaşam alanı kurulacak’ Sokak hayvanları için doğal bir yaşam alanı oluşturacaklarını açıklayan Aşgın, “Birlik aracılığıyla 6 ayda binlerce köpeğimiz kısırlaştırıldı. İlk kez köylerde kısırlaştırma faaliyetleri birlik marifetiyle devam ediyor. Ancak esas yapılması gereken sokak hayvanları sokaktan alınsın. Doğal bir alana getirilsin. Özgürce orada yaşasın. Doğal yaşam alanında sağlık ve gıda hizmetleri ile ilgili hiçbir sorun yaşamasın. Demir parmaklıkların arkasında sanki mahpus gibi kalmasın doğal yaşamını sürdürsün istedik. İnsanları mutlu olan bu şehrin sokak hayvanları da mutlu olsun. Bütün telaşımız, gayretimiz bu olsun. Birlik marifetiyle il geneli 4 bölgeye ayrıldı. Sungurlu, İskilip, Osmancık ve merkezde sokak hayvanları için doğal yaşam alanları oluşturulacak. Merkeze kurulacak olacak olan doğal yaşam alanı için Çatak yolunda 75 bin metrekarelik bir alanı birliğe tahsis ediyoruz. Tahsisin ardından doğal yaşam alanında sokak hayvanı neye ihtiyaç duyacaksa onları Türkiye’ye örnek bir doğal yaşam alanı oluşturacağız. En kısa sürede onu da gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.
Malatya AK Parti Büyükşehir Adayı Sami Er’e Yeşiltepe’de Coşkulu Karşılama AK Parti Malatya Büyükşehir Adayı Sami Er, seçime günler kala çalışmalarını yoğunlaştırdı. Her gün birçok ziyaret ve toplantı ile vatandaşlarla buluşan Sami Er, 31 Mart akşamı Malatyalıların Cumhur ittifakına en yüksek oyla destek olacağına inandığını söyledi. Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, beraberinde AK Parti Battalgazi Belediye Başkan Adayı Bayram Taşkın ile Kışla Caddesi’nde MHP’li Veysel Karaçay tarafından düzenlenen sokak iftarı programına katıldı. Önceki dönem Milletvekillerinden Öznur Çalık, MHP Malatya İl Başkanı Gökhan Gök’ünde katıldığı iftar programı sonrası Büyükşehir Başkan Adayı Sami Er’in bir sonraki durağı Yeşilyurt ilçesine bağlı Yeşiltepe mahallesi oldu. Burada gençler tarafından meşaleler yakılarak coşkuyla karşılanan Sami Er ve Yeşilyurt Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. İlhan Geçit’e mahalle halkı yoğun ilgi gösterdi. Cumhur İttifakı üyesi MHP Malatya İl Başkanı Gökhan Gök ve yönetimi ile AK Parti yönetimi ve AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan’da katıldı. “Malatya’yı en kısa sürede ayağa kaldırma adına çalışacağız” AK Parti Yeşilyurt Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. İlhan Geçit, 31 Mart akşamı Cumhur İttifakı adaylarını rekor oyla seçileceğine inandıklarını ifade ederek, “Sizlerin bize verdiği bu desteği hiçbir zaman suiistimal etmeyeceğiz. Büyükşehir ve diğer belediyeler ile uyum içerisinde çalışarak Malatya’yı en kısa sürede ayağa kaldırma adına çalışacağız” dedi. “Çalışmaları hızlandıracağız, yeni kaynaklar üreteceğiz” Daha sonra söz alan AK Parti Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er de, “Umudunuzu asla yitirmeyin, çok güçlü bir devletimiz var” diyerek göreve geldiklerinde yapacakları projeleri anlattı. Hükümetin deprem bölgesi için tüm kaynakları ayarladığını ifade eden Er, belediyecilik ve TOKİ deneyimi olan biri olarak göreve geldiklerinde bu kaynakların Malatya’dan en hızlı ve doğru kullanımı konusunda gayret göstereceklerini dile getirdi. Malatya’yı el birliği ile yeniden ayağa kaldırma adına merkezi hükümet ve diğer tüm belediyelerle uyum içerisinde çalışacaklarını anlatan Sami Er, “Çalışmaları hızlandıracağız, yeni kaynaklar üreteceğiz. Hak sahiplerinin planlanan konutlarının yanı sıra kiracılar içinde belediyemiz öncülüğünde 15 bin ek konut üretimi yapacağız” ifadelerine yer verdi. Yeşiltepe’de bulunan Yeşilevler alanının rezerv alanı olduğunu ve buraya yapılacak konutlar ile ilgili TOKİ çalışmasının sürdüğünü kaydeden Er, yine yeni Adliye Binasının da Yeşiltepe’ye yapılmasıyla birlikte bölgenin bir cazibe merkezi haline dönüşeceğini ifade etti. Yerinde dönüşüm ve güçlendirme projeleri konusundaki yavaş işleyişi de göreve gelir gelmez hızlandıracaklarının altını çizen Sami Er, “Bizler bir taraftan seçim çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da Allah izin verirse göreve geldiğimizde neler yapacağımız konusunda ödevimize iyi çalıştık. Ön hazırlıklarımızı tamamlayarak 1 Nisan’dan itibaren sizlerin desteği ile geleceğimiz görevimizde zaman kaybetmeden Malatya’nın inşası ve ihyası adına çalışmalara hemen başlayacağız” dedi. Büyükşehir Belediyesi olarak merkez ilçeler ve diğer belediyeler ile uyum içerisinde çalışacaklarını da dile getiren Sami Er, böylece kente gelecek yatırım ve hizmetlerinde hızlanacağını söyledi. Özellikle muhalefet adayları tarafından oluşturulmaya çalıştırılan algılara da kulak asılmamasını isteyen Sami Er, “Gelişi güzel dedikodularla algı yönetmeye çalışan arkadaşlar görecekler, 31 Mart akşamı nasıl bir sonuç elde ettiğimizi. Allah’ın izniyle Cumhur İttifakı olarak Malatya’da en yüksek oyu göreceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu. “Veli Ağbaba neden CHP ismini logosunu kullanmaktan utanıyor” Programda son olarak söz alan AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan ise Cumhur İttifakı adaylarının göreve gelmesi ile kendisinin de her zaman onların yanında olacağı sözünü verdi. Konuşmasında ana muhalefet partisi CHP’yi de topa tutan Babacan, “Malatya’da 1978’de Hamido ile CHP’nin defterini dürdük, Malatya’da CHP bir daha yok. CHP Malatya Büyükşehir Adayı Veli Ağbaba, kendi siyasi partisinden neden utanıyor? Niye partisinin ismini ve logosunu kullanmıyor. Genel Başkanları Özgül Özel Malatya’ya gelecekken neden arayıp gelme burada CHP ismini unutturarak seçime gidiyorum dedin? Malatyalı CHP’yi bilmiyor mu? Veli Ağbaba’nın PKK/YPG’li teröristleri mecliste nasıl ağırladığını bilmiyor mu? Mecliste kirli para trafiğinin merkezindeki aktörlerden biri olduğunu bilmiyor mu? Şimdi bize sevgi pıtırcığı rolünü niye oynuyor. Çok sevgi dolu bir insan olduğuna Malatyalılar gerçekten emin mi? Bakın bizler Allah’ın vermiş olduğu izan, akılla bütün meselelere bakarız” diye konuştu. CHP’nin özellikle bu seçimlerde Yeniden Refah Partisi’ni kullanarak AK Parti’nin oylarını bölmeye çalıştığını da ifade eden Babacan, “Yeniden Refah Partili arkadaşlarımız bu oyuna gelmenin, oyları bölme lüksümüz yok. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bunca emeğini, gayretini heder edemeyiz” diye konuştu.