ASAYİŞ - 30 Eylül 2021 Perşembe 09:47

Aksaray’da jandarma ve tarım ekipleri kaçak avlamaya geçit vermiyor

A
A
A
Aksaray’da jandarma ve tarım ekipleri kaçak avlamaya geçit vermiyor

Aksaray’da İl Jandarma Komutanlığı ile Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri gece gündüz demeden baraj ve göletlerde tekneyle kaçak avlanmaya yönelik denetimler yapıyor.

Aksaray’da İl Jandarma Komutanlığı ile Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri gece gündüz demeden baraj ve göletlerde tekneyle kaçak avlanmaya yönelik denetimler yapıyor.


Aksaray’da kent genelinde bulunan baraj ve göletlerde iç suların florasının bozulmaması ve balık popülasyonunun korunması amacıyla kaçak avlanmaya yönelik çalışmalar yapan İl Jandarma Komutanlığı ile Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri usulsüz avlanmaya geçit vermiyor. Kent genelinde bulunan toplam 1 baraj ve 19 gölet olmak üzere toplam 20 ayrı bölgede görev alan Jandarma Çevre Koruma Timleri ve Tarım Orman Müdürlüğü ekipleri bölgelerinde adeta kuş uçurtmuyor. Tekne ile baraj ve göletlerde devriyle atan ekipler, en ücra koyları bile kontrol ediyor. Büyük alanlarda drone yardımı ile de gözetleme yapan ekipler, usulsüzlük yapılan alanlarda hem yer tespiti hem de gözetleme yapıyor. Yasak olan bölgelerde yakalanan su ürünleri avcılarına bin TL ile 50 bin TL arasında cezai işlem uygulanırken, ele geçirilen malzemeler de imha ediliyor.



Yasak avlananlara bin ile 50 TL arasında ceza kesiliyor


Çalışmalarla ilgili bilgiler veren Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, amaçlarının balık popülasyonunu ve su florasını korumak olduğunu belirterek, “Bakanlığımızın talimatları doğrultusunda su ürünleri kanunu kapsamında denetimler yapıyoruz. İlimizde denetimleri yıl boyunca yapıyoruz. Yasak dönemlerde özellikle baraj ve göllerimizde yakaladığımız ağlarla alakalı gerekli idari yaptırımları yerine getiriyoruz. İlimizde 20 tane göl-gölet bulunmakta ve aynı zamanda perakende balık satış yerleri de bulunmakta. Biz bu sene yaklaşık buralarda toplam 528 denetim yaptık ve görülen aksaklıklar ile ilgili işlemler yaptık. Bu sene her sene olduğu gibi 20 göl ve göletlerimize 264 bin adet sazan yavru balığı bıraktık. Ben vatandaşlarımızdan özellikle yasak dönemlerde yasak avlanma yapmamalarını, yasaklara uymalarını istiyorum. Çünkü kiralama yerleri dışında her türlü ağ atımı her türlü yasak. Biz bunlarla ilgili denetimlerimizi jandarmamız, AKSOBDER ve AFAD Müdürlüğümüzle ile birlikte yaparak yakaladığımız ağları imha ediyoruz. Vatandaşlarımızdan istediğimiz yasaklara uyalım, ilimizdeki balık popülasyonu ve iç sularımızı koruyalım. Biliyorsunuz bu yasak avlanma hem gündüz hem de gece devam ediyor. Biz bunları yakalayabilmek için Aksaray İl Jandarma Komutanlığımız ile birlikte hem gece hem gündüz tekne ile kontroller yapıyoruz. Çünkü burada amacımız ağ atımını engellemek. Bu ağları yakaladığımızda hem idari para cezası uyguluyoruz ve bu ağları imha ediyoruz. Engellememizin esas sebebi iç sularımızdaki popülasyonunu korumak ve buradaki iç sularımızın florasını bozmamak, ayrıca olta balıkçılığına da fayda sağlamak. Bu kapsamda denetimlerimiz yıl boyu devam ediyor. İl Jandarma Komutanlığımızla yaptığımız denetimlerde çok iyi sonuçlar alıyoruz” dedi.



“Jandarma ve tarım ekipleri kaçak avcılığa geçit vermiyor”


Gücünkaya Gökçe Çatalsu Ürünleri Kooperatif Başkanı Ramazan Erginer (60), “Mamasın Barajında kontrolleri en iyi şekilde sandalla yapılıyor. Onun için teşekkür ederim” derken, Gücünkaya Köy Muhtarı Şevket Ok (51) ise, “Jandarmamızda çok memnunuz. Allah razı olsun günlük denetimdeler. Tarım İl müdürlüğümüzle birlikte devamlı denetimdeler. Gece gündüz demeden ağları topluyorlar. Kaçak avlanmaya asla geçit vermiyorlar” ifadelerini kullandı.


Aksaray Amatör Sportif Olta Balıkçılık ve Doğayı Koruma Derneği (AKSOBDER) Başkan Yardımcısı Cemal Kabal (39), “Jandarma, tarım ve orman müdürlüğü ve AKSOBDER devamlı barajı denetliyorlar. Kaçak avcılığa geçit verilmiyor barajımızda” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat: "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran ve İsrail krizinin daha da tırmanarak bir savaş çıkmasının kısa vadede mümkün olmadığını belirten Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarı. İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında ise net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyeti yok. Bu aşamada her iki devletin de karşılık geri adım atarak krizi sonlandırmasını bekliyoruz" dedi. Orta Doğu’da yaşananları değerlendiren Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "Orta Doğu son dönemlerde yine ciddi krizlerle karşı karşıya gelmiş durumda. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz, kronikleşmiş bir hal almaya başladı. Bu tür rekabetlerde aktörlerin karşısına üç farklı seçenek çıkar. Birincisi aktörlerden biri karşı tarafa blöf yapar, karşı taraf ise geri adım atarak bir saygınlık veya stratejik kayıp yaşamakla birlikte krizin son bulmasına imkan tanır. İkinci seçenekte ise, aktörler karşılıklı olarak bir geri adım atma durumu tercih ederler, bu durumda da kriz kendiliğinden son bulur. Son olarak üçüncüsünde ise, aktörler mevcut pozisyonlarından taviz vermezler. Daha sert adımlar atmaya başlarlar. Bu da kaçınılmaz olarak aktörler arasında bir savaşa yola açarlar" dedi. "İran ve İsrail krizi, daha da tırmanarak bir savaşa yol açması kısa vadede mümkün değil" Bu 3 senaryo üzerinden İran-İsrail ilişkisini değerlendiren Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İran ve İsrail arasındaki ilişkilerde ilk senaryonun gerçekleşmeyeceğini çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Her iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. Bunu hem İsrail’in Şam’daki büyükelçilik saldırısında gördük. Hem de İran’ın İsrail’e misilleme olarak insansız hava araçları ve balistik füzelerini kullanarak yaptığı saldırıda net bir biçimde gördük. Dolayısıyla iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. İkinci seçeneği bir tarafa bırakacak olursak, üçüncü seçenekteki gibi tarafların krizi daha da tırmandırarak bir savaşa yol açması ise kısa vadede mümkün olmayacak gibi görünüyor" ifadelerine yer verdi. "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında İran’ın net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyetinin olmadığını belirten Polat, "Diğer taraftan İsrail ise İran ile savaşma konusunda o kadar isteksiz değil. Ancak bunun da bazı şartları var. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarıdır. Ancak ABD cephesine bakıldığında ise hem bu yıl içerisinde yapılması planlanan seçimlerin başkan üzerindeki baskısı, hem de Amerika’nın uzun yıllardır yaklaşık 15 yıldır Orta Doğu’ya doğrudan angaje olmamak gibi bir stratejik yaklaşımı söz konusudur. Bu opsiyonu da kısa vadede pek mümkün kılmıyor. Dolayısıyla önümüzde tek bir seçenek kalıyor. Bu aşamada aktörlerin krizi yavaş yavaş iki tarafın da geri adım atarak sonlandırmasını bekliyoruz. Mevcut durumda bu senaryonun gerçekleşme ihtimalini yüksek görüyorum. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz kronikleşmeye başladı diyebiliriz" dedi. "Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor" Türkiye’nin, 7 Ekim’den beri bölgesel krizlerin artık bir noktada durması gerektiği yönünde bir politika benimsemiş durumda olduğunu ifade eden Polat, "Malum, son 15 yıldır Orta Doğu’da yoğun bir rekabet söz konusu bölgesel aktörler arasında. Buna bir de devlet dışı silahlı aktörler ve başarısız devletler eklenmiş durumdadır. Dolayısıyla Orta Doğu, 2000 yıllarının başından 2010 yıllarına kadar olan kısmen istikrarlı dönemini özlemiş durumdadır. Dolayısıyla Türkiye, ne İran-İsrail arasında, ne de İsrail-Hamas arasında böyle bir çatışmanın devamlılığı yönünde bir politika arzulamıyor. Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor. Bu çerçevede de girişimlerini sürdürüyor. Türkiye’nin kendi çıkarları açısından da bu oldukça önemli. Aksi takdirde, çeşitli insani krizler, terör örgütlerinin yeniden palazlanması gibi veya başarısız devletlerin ortaya çıkması gibi Türkiye’nin güvenliğini yanından ilgilendiren başka kriz alanları ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye, bu tür krizlerin daha barışçıl yollarla çözümü için mücadele ediyor" şeklinde konuştu.
Van Van-Bahçesaray kara yolunda çalışmalar devam ediyor Van’da çığ riski nedeniyle 119 gün önce kapalı tutulan Van-Bahçesaray kara yolunun ulaşıma açılması için çalışmalar devam ediyor. Van’da 22 Aralık 2023 tarihinde yağan kar yağışı ile birlikte düşen çığlar sonucu Van-Bahçesaray yolu ulaşıma kapandı. Yapılan çalışmalar sonucu yol 29 Aralık 2023 tarihinde ulaşıma açıldı. Ulaşıma açılan yol araç trafiğine açılmadan önce Van İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Çığ Tehlikesini Belirleme ve İzleme Komisyonu` üyelerinin bölgede yaptığı inceleme sonucu çığ riski devam ettiği için yol araç trafiğine açılmadı. İlerleyen günlerde etkili olan kar yağışı ve birçok noktaya düşen çığlardan dolayı yol yeniden ulaşıma kapandı. “Van-Bahçesaray yolu 119 gündür kapalı” Yaklaşık 119 gündür çığ tehlikesinde dolayı kapalı tutulan Van-Bahçesaray karayolu, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü Görentaş Şantiye ekipleri, Ramazan bayramı sonra bölgede çalışma başlattı. Kar kalınlığının yer yer 5 metreyi bulduğu bölgede, ekipler çığ riskine karşı büyük titizlikle çalışmalarını yürütülüyor. Çalışmalar 2020 yılında ilki 4 Şubat, ikincisi ise 5 Şubat’ta meydana gelen çığ faciasında 11 jandarma, 9 güvenlik korucusu olmak üzere 42 kişi hayatını kaybettiği bölgede yürütülüyor. Yolun kapalı olmasından dolayı aynı bölgeye yine büyük bir çığ düştü. Yolun kapalı olmasından dolayı olumsuz bir durum yaşanmadı. Ekipler yoğun bir mesai harcayarak yola düşen çığları açarak çalışmalarını sürdürüyor.