GENEL - 16 Ekim 2019 Çarşamba 12:48

Aksaray’da STK’lardan Barış Pınarı Harekatı’na destek

A
A
A
Aksaray’da STK’lardan Barış Pınarı Harekatı’na destek

Aksaray’da Barış Pınarı Harekatı’na destek amaçlı toplanan Sivil Toplum Kuruluşu (STK) başkanları yaptıkları açıklama ile harekata destek olduklarını söyledi.

Aksaray’da Barış Pınarı Harekatı’na destek amaçlı toplanan Sivil Toplum Kuruluşu (STK) başkanları yaptıkları açıklama ile harekata destek olduklarını söyledi.


Türkiye Barolar Birliği, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Türkiye Emekliler Derneği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ile Türkiye genelinde eş zamanlı olarak Barış Pınarı Harekatı’nı desteklediklerini açıkladı.



"Devletimizin aldığı bu kararın arkasındayız ve destekliyoruz"


Aksaray Ticaret Borsası Başkanı Hamit Özkök, STK başkanları adına yaptığı açıklamada, "81 ilde aynı anda tüm odalar ve borsalarla birlikte bu açıklamayı yaparak, sizler aracılığıyla hem ülkemiz hem de dünya kamuoyuna sesleniyoruz. Türkiye, 9 Ekim 2019’da Suriye sınırı üzerinde ’Barış Pınarı’ adı verilen sınır ötesi harekat başlatmıştır. Amaç, hem ülkemiz sınırlarının güvenliğini sağlamak hem de ülkemiz ve bölge ülkeleri için tehdit oluşturan terör koridorunu ortadan kaldırmaktır. Bu bölgeyi PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinden temizleyerek, Suriye halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak, bölgede huzur, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmektir. Bizler devletimizin aldığı bu kararın arkasındayız ve destekliyoruz. Zira Türkiye, uluslararası kurallardan doğan hakkını kullanmıştır. Barış Pınarı Harekatı, evrensel hukuk ve Birleşmiş Milletler Güvelik Konseyi terörle mücadele kararları ile BM Sözleşmesi’nde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatılmıştır. Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı gösterilmektedir. Dolayısıyla bu harekat, meşrudur ve uluslararası hukuka uygundur. Ülkemiz özellikle Fırat’ın doğusunda sınırın ötesinde konuşlu terör örgütü unsurlarınca, son 2 yılda yüzün üzerinde taciz ve hasmane eyleme maruz kalmıştır. Bu terör örgütleri, Suriye içinde ve Suriyelilere yönelik de saldırılar düzenlemektedir. Suriye’deki yerel halkın da terör örgütlerinin giderek artan insan hakkı ihlalleri, göçe zorlanma, taciz ve zulmüne karşı şikayetleri ve tepkileri sürekli artmaktadır. Herkes artık şunu çok iyi görmelidir ki; masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile başlayıp devam eden tüm bu operasyonlarıyla Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir. Aynı zamanda da sivillerin ve masumların korunmasına azami dikkat gösterilmektedir. Zaten bunu hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı harekâtlarında da gösterdik” dedi.



"Bizim tarafımız huzurdur, barıştır, kardeşliktir"


Başkan Özkök, “Önceden terörün hakim olduğu bölgede hayat normale döndü, barış ve huzur geldi. Yurtlarını terk etmek zorunda kalmış Suriyelilerin geri dönüşüne de zemin hazırlamış olduk. Türkiye’nin elinden gelen tüm imkanlarını bu bölgeler için nasıl seferber ettiğini de tüm dünya kamuoyu gördü. Çünkü biz inanıyoruz ki, gönül dünyasını ve insanları imar edemeyenler, yeryüzünü imar edemezler. Bizler Türkiye olarak yıkmaktan, yakmaktan yana hiç olmadık, olmayacağız. Bizim tarafımız huzurdur, barıştır, kardeşliktir. Türkiye’nin terörle mücadeleye dönük çabaları, etnik ve dini temizlik de dahil olmak üzere, insanlığa karşı işlenen suç niteliğindeki PKK/PYD/YPG ve DEAŞ eylemleri nedeniyle yerlerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşlerinin önünü açacak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasına da katkıda bulunacaktır. Bu nedenle Türkiye’nin başlattığı her harekat, Suriyeli göçmenler, mazlum ve mağdur durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir. Tüm bu gerçekler ışığında, uluslararası camiayı, teröre karşı ortak duruş sergileme ve evrensel insan haklarını bu bölgede hakim kılma yönünde niyetlerini açık bir şekilde göstererek, ülkemize destek vermeye davet ediyoruz. Son olarak, şunu da herkesin bilmesini istiyoruz. Türkiye ve Türkiye ekonomisine yöneltilen tehditlere Türk milleti, iş dünyası ve sivil toplumu, bir ve beraber olarak en güzel cevabı verecektir. Bu tehditler karşısında bu vatanın her bir ferdi, Türkiye’nin geleceği için daha çok çalışacak, daha çok üretecektir. Gün sessiz kalma değil, milli birlik ruhuyla, bir ve beraber olarak ses verme günüdür. Öte yandan bütün vatandaşlarımızı, özellikle sosyal medyadaki bilgi kirliliği ve provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Bu bölgede yaşayanlar bizim komşumuzdur, kardeşimizdir. Aynı medeniyetin, aynı kültürün, aynı inancın mensupları olan bizler arasındaki kardeşlik ve komşuluk hukukunu kimse yok edemez. Aramıza kimse fitne ve fesat sokamaz, bizi birbirimize düşman edemez. Türkiye’nin iş dünyası olarak dualarımızla ve bütün gönlümüzle devletimizin ve kahraman askerlerimizin yanındayız. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bölgedeki terör unsurlarını yok edeceğine ve terör örgütlerini hezimete uğratacağına olan inancımız tamdır. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, mekânları cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz. Cenab-ı Hak Mehmetçiğimizi korusun, Ordumuzu muzaffer kılsın. Yar ve yardımcımız olsun” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Futbolcunun ailesi maç çıkışında saldırıya uğradı Denizlispor’da futbolcular maaş alamadıklarını, takıma sahip çıkılması konusunda çağrıda bulunarak sosyal medyada paylaşımlarda bulunup antrenmanlara çıkmama kararı aldı. Ayrıca futbolculardan Mehmet Ali Ulaman ise geçtiğimiz hafta ailesinin taraftarlar tarafından saldırıya uğradığını, konu hakkında mücadele edeceğini bildirdi. Denizlispor’da, geçtiğimiz hafta TFF 2. Lig’in 35. haftasında sahasında karşılaştığı 68 Aksaray Belediyespor maçının ardından futbolcular takım otobüse bineceği sırada futbolcu Mehmet Ali Ulaman’ın ailesi ve kız arkadaşı taraftar grubu tarafından saldırıya uğradı. Denizlispor futbolcuları, antrenmanlara çıkmama kararı aldığını sosyal medyalarında paylaştı. Paylaşımda dikkat çeken oyuncular, maaş, maç başları ve primlerini alamadıklarını ayrıca Somaspor maçı galibiyet primi çekinin karşılıksız çıktığını belirttiler. Denizlispor’un sahipsiz kaldığını anlatan futbolcular, “Bu takım Denizli şehrinin takımı olsun ve genç değerlerine sahip çıksın” şeklinde çağrıda bulundular. “Bu alçakça saldırının arkasından mücadele edeceğimi biliniz” Sosyal medyada paylaşımda bulunan Denizlispor oyuncusu Mehmet Ali Ulaman, “Geçtiğimiz Pazar oynadığımız Aksaray maçının akabinde, anneme babama ve kız arkadaşıma kendi taraftarımız demekten utandığım Karaordu denilen grubun çirkince ve insanlık dışı saldırısından sonra, bir açıklama yapma gereğinde hissediyorum. İki kadının üstüne yürüyüp hakaretler sarf edecek kadar insanlıktan nasibini almamış, bir futbolcunun annesini yerde sürüklemekle yetinmeyip, 57 yaşındaki babamın kafasında davul parçalayıp darp etmekten çekinmeyen, kendini bilmez şahısların, taraftarlık adı altında bizlerin yanında olma gibi bir niyetinin olmadığını tekrardan anlamış oldum. Benim ve ailemin durumu gayet iyi. Yanımızda olan herkese çok teşekkür ederim. Bu alçakça saldırının arkasında olanların en kısa sürede cezalarına kavuşması için elimden geleni yapıp mücadele edeceğimi biliniz” şeklinde açıklamada bulundu. “Konuyla alakalı kimseyle muhatap bulamadık” Futbolcular ise aldığı ortak kararlarını sosyal medyadan paylaşmaya devam ediyor. Denizlispor, İskenderunspor maçına kadar antrenmanlara çıkmama kararı alan ekip, Denizli’ye seslendi. Denizlispor futbolcularının yaptığı açıklamada, “Bu açıklamaları yapmak için son ana kadar büyük bir sabırla ve hiçbir mücadeleden kaçmadan bekledik ama artık başka bir çaremiz kalmadı. Herkesin Denizlispor’un ne kadar sahipsiz ve tek başına bırakıldığını bilmesini istedik. Hak edişimiz olan 4 maaş, maç başları, 4 primi alamadığımız gibi, içerde kazandığımız bizim için çok anlam ifade eden Somaspor maçı galibiyet primi için verilen çek karşılıksız çıktı. Bu konuyla alakalı kimseyle muhatap bulamadık. Manevi olarak yanımızda hiçbir şekilde bir itici güç hissedemedik. Seçim var dediler bekledik, seçilen, belediye başkanımızın mitinglerini izlediğimizde, ‘Denizlispor benim çocukluğumun takımı, ben bu takımın maçlarını izleyerek büyüdüm! Avrupa’da oynamasından her zaman gurur duydum’ cümlelerini duyduğumuzda bize maddi ve manevi destek olacağına inandık ama bugüne kadar o desteği de ne aldık ne de hissedebildik. Ramazan bayramı ve öncesinde de hiçbir şekilde bir ödeme alamadık. Her yıl gerçekleşen kulübümüzdeki bayramlaşma dahi yapılmadı. Çaresizlikten federasyona verip hakkımız olanı istediğimizde en kötü biz olduk. Her şeyi bir kenara bırakıp mücadelemizle ve takım arkadaşlarımızla ligde kalma umutlarımızı her ne kadar kimse bize inanmasa da bugüne kadar sürdürdük. Maçlara giderken hiç kimse elimizi sıkıp, sırtımızı sıvazlamadı. Maçlardan önce ya da devre aralarında kimse soyunma odamıza gelmedi” denildi. “Denizli şehrine ve bu şehrin ileri gelen insanlarına seslenmek istiyoruz” Takım arkadaşlarına destek veren futbolcular, Ulaman’ın yaşadığı sıkıntıyı da dile getirdi. Antrenmana çıkmama kararı alan Denizlispor oyuncuları, “Tesisimize gelip kayıtsız şartsız her zaman bize destek olacağını söyleyen Grup kara ordu taraftar grubu maç sonunda takım arkadaşımızın annesi, babası ve kız arkadaşına çok çirkin bir saldırıda bulunup yaralanmalarına sebep oldu. Bu kadar sıkıntı yaşamamıza rağmen futbolcular, teknik ekip ve personel bir yumruk olup, var olma mücadelemize devam ettik. Bundan sonrada devam edeceğiz. Her ne kadar bir şeylerin değişmeyeceğini bilsek de İskenderunspor maçına kadar antrenmanlara çıkmama kararı aldık. Biz Denizli şehrine ve bu şehrin ileri gelen insanlarına seslenmek istiyoruz. Bu kulüp çok yalnız ve sahipsiz, bu oyuncular daha iyi şartlarda çalışmayı hak ediyor. Sırtımızı yaslayabileceğimiz insanlar istiyoruz. Bizler bundan sonra burada olmayabiliriz. Bu takım Denizli şehrinin takımı olsun ve genç değerlerine sahip çıksın” dediler.
Batman Bitlis Eren ve Batman Üniversitelerinden yeni kelebek türü keşfedildi Batman üniversitesi ve Bitlis Eren Üniversitesinde görevli akademisyenlerin Elazığ’ın Maden ilçesinde yaptığı çalışma sonucunda iki yeni güve türü tespit edildi. Yeni türler, Pyraloidea üst familyasına ait olup, bilimsel yayın dergisi Zootaxa’da yayımlandı. Yaklaşık 17 yıldır kelebekler üzerine araştırmalar yürüten Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Seven ile Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kesran Akın yeni bir kelebek türü keşfetti. Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seven, “Hyperlais cinsi dünyada 18, Türkiye’de 6 tür ile biliniyordu. Elazığ’ın Maden ilçesinden toplanan tek bir örnek üzerindeki detaylı incelemeler sonucunda, türün mevcut bilinenlerden çok farklı ve bilim dünyası için yeni bir tür olduğu belirlendi. Yeni türe, 2017 yılında yüksek lisans çalışmaları sırasında örneği toplayan öğrenci ‘Abdullah Çakır’ ismine ithafen Hyperlais cakiri adı verildi ve bilimsel açıdan prestijli bir dergide yayımlandıktan sonra dünya literatürüne kazandırıldı” dedi. Popülasyonu çok az ve nadir olan yeni türün, sonraki yıllarda aynı lokasyonda yürütülen araştırmalara rağmen henüz ikinci bir örneğinin bulunamadığını ifade eden Doç. Dr. Seven, “Şu an dünyada sadece Maden ilçesinden bilinen tür hakkında çok az veri bulunmaktadır. Türün yaşam alanı, sonraki araştırmalar için ve biyolojik çeşitlilik açısından büyük öneme sahip olduğundan korunmalıdır” diye konuştu.
İstanbul Tanzanya Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan: “Bütün kalbimle Türkleri Tanzanya’ya davet ediyorum” Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, “Bütün kalbimle Türkleri Tanzanya’ya yatırım yapmaya davet ediyorum. Tanzanya’nın ekonomik değişim macerasında dünya desteğine ihtiyacı vardır. Türk dostlarımdan ricam bu maceraya birlikte atılmamızdır” dedi. Tanzanya’dan 14 yıl sonra Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyareti yapan Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan bugün İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Tanzanya İş Forumu’na katıldı. Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nun açılış konuşmasını yapan Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, iki ülkenin ticaret potansiyelinin ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti. Hassan, Tanzanya’nın Türkiye gibi coğrafi açıdan çok güzel bir konumda olduğunun altını çizerek, Tanzanya’da yatırım yapmanın başka bölgelere de ulaşmayı kolaylaştıracağını söyledi. Cumhurbaşkanı Hassan konuşmasına şöyle devam etti: “Tanzanya alt yapısı ile 8 komşu ülkeye bağlanmıştır. Demir yollarını da geliştirerek daha da hızlı ağır yük taşımacılığı olacaktır. Taşıma maliyetleri de azalacaktır. Türkiye merkezli inşaat şirketi demir yolu projesini yapmaktadır. Türkiye Tanzanya’nın gelişmesine yardımcı olmaktadır. Tanzanya’nın nüfusu dinamik ve gençtir 30 yaş altı yaklaşık 65 milyonluk nüfusuyla yeniliklere ve girişimlere her zaman açığız. Bizim çok uygun politikalarımız var ve siyasi istikrar mevcut. Tanzanya hükümeti de yatırımcılara teşvik sunmaktadır. Tanzanya’nın kültürel ve doğal kaynakları dünyada çok önemli yerlerden biridir. Ülkemize gelen turist sayısını artırmayı hedefliyoruz” “Türkiye güvenilir bir partnerdir” Türkiye ile yakın ekonomik ilişkiler kuracaklarını belirten Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Türkiye, Tanzanya’nın güvenilir bir partneridir” dedi. Cumhurbaşkanı Hassan, “bütün kalbimle sizi Tanzanya’ya davet ediyorum. Haziran ayında Darusselam’da düzenlenecek fuara hepinizi bekliyoruz. Tanzanya’nın ekonomik değişim macerasının dünya desteğine ihtiyacı vardır. Türk dostlarımdan ricam bu maceraya birlikte atılmamızdır” dedi.