Aksaray’da Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Erdoğan Yaşar, “Yaşa bağlı sarı nokta” hastalığına dikkat çekerek, 50 yaş ve üzeri yetişkinleri uyardı.
Hastalığın yaşa bağlı olarak ortaya çıktığını söyleyen Dr. Öğretim üyesi Erdoğan Yaşar, hastalığın 2 tipinin bulunduğunu, hastalarda yüzde 85-90 oranında kuru tip sarı nokta hastalığı, yüzde 10-15 oranında ise yaş tip sarı nokta hastalığının görüldüğünü söyledi. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaşar, özellikle yaş tip olarak adlandırılan sarı nokta hastalığının yüzde 90 oranında görme kayıplarına yol açabileceğini ifade etti. Dr. Yaşar, sarı nokta hastalığının belirtilerinin görmede bulanıklık, merkezi görmede bozukluk, yüzleri tanımada güçlük, cisim ve şekillerin ortasında siyah nokta, okuma sırasında harflerde bozukluk, eğri ve çarpık görme, gece görüş zayıflığı, renkli görmede bozukluk ve ışık hassasiyeti olduğunu belirterek, 50 yaş ve üzeri yetişkinlere mutlaka göz muayenesi olmalarını önerdi. Yaşar, sarı nokta hastalığının her iki gözde de aynı anda kuru tip ile başlayabildiği gibi tek gözde başlayıp daha sonra diğer gözde de görülebildiğini vurguladı. Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Yaşar, hastalığın risk faktörleri açısından ileri yaş, ailesel ve genetik yatkınlık, sigara, hipertansiyon, obezite, güneş ışığına fazla maruz kalma ile vitamin ve mineral yetersizliğinin de hastalığa sebep olabileceğini söyledi. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhisin ve erken başlayan tedavinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Yaşar, “Biyomikroskop ile göz muayenesi sonrasında hastanın çekilen OCT (Optik Koherans Tomografisi) ve FFA (Fundus Floresein Anjiyografi) tanının konulabildiğini tedavisinin uzun bir süreç olduğunu ve yaş tip sarı nokta hastalığında, hastalara ilk etapta anti VEGF enjeksiyonu tedavisi uygulanarak hastalığın ilerlemesinin durdurulması ya da yavaşlatılması sağlanmaktadır Özellikle yaş tip sarı nokta hastalığı bulunan hastalarda, anti VEGF enjeksiyonu tedavisi uygulanarak, hastaya beslenme önerilerinin yanı sıra çeşitli vitamin, mineral ve antioksidanları içeren ilaçlar da ek olarak kullanılabilmektedir” dedi.
