GENEL - 27 Ekim 2020 Salı 17:26

Karadeniz gazı Tuz Gölü Yeraltı Depolama sahasında depolanacak

A
A
A
Karadeniz gazı Tuz Gölü Yeraltı Depolama sahasında depolanacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Tuz Gölü Yeraltı Doğal gaz Depolama Genişletme Proje Sahası incelemesinde yaptığı açıklamada, “Hedefimiz 2023’te, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bu projeleri hayata geçirmek" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Tuz Gölü Yeraltı Doğal gaz Depolama Genişletme Proje Sahası incelemesinde yaptığı açıklamada, “Hedefimiz 2023’te, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bu projeleri hayata geçirmek" dedi. Bakan Dönmez, "Burası da 2023 itibari ile işletmeye geçecek. Oradan ürettiğimiz gazı özellikle yaz aylarında tüketimi düşük olduğu anlarda bu depolarımızda depolamış, stoklamış olacağız. O açıdan kaynak, tüketim ve depo dengesi açısından bu proje son derece stratejik bir konumda" ifadelerini kullandı.


Tuz Gölü Yeraltı Doğal gaz Depolama Genişletme Proje Sahası gezisi için Aksaray’a gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez depo ve sondaj alanlarında incelemelerde bulundu. Burada yaptığı açıklamada Türkiye’nin en büyük depolama tesisi olduğuna dikkat çeken Bakan Dönmez, “2017 yılında Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ilk gaz verme törenini yine burada yapmıştık. İçinde bulunduğumuz mevsim itibari ile kalan diğer 6 kavernanın da ilk gaz verme işlemlerini an itibari ile başlatıyoruz. İnşallah onlar da önümüzdeki Nisan’a kadar dolmuş olacak. Öte taraftan geçtiğimiz yıl bu projenin kapasite genişletme işinin ihalesini yapmış ve temelini atmıştık. Onunla birlikte 1.2 milyar metreküplük kapasiteyi 5.4 milyar metreküpe çıkarmış olacağız. Öte yandan Silivri’de yine devam eden çalışmamız var. Orada da şu anda mevcut haliyle yaklaşık 3.5 milyar metreküp yeraltı depolamamız var. Orayı da 4.5 milyar metreküplere çıkartmış olacağız. Bu 2 proje de bittiğinde Türkiye’de 10 milyar metreküplük doğalgaz depolama kapasitesine ulaşmış olacağız. Hedefimiz 2023’te, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bu projeleri hayata geçirmek. Bu projede bin 200 ile bin 500 insanımız çalışıyor. Yerli yabancı insanlarımız var ama büyük bir kısmı yerli insan kaynağımızdan oluşuyor” dedi.



“60 Galata Kulesi alan, 1 Eyfel Kulesi uzunluğunda”


Bakan Dönmez, mağaraların son derece büyük olduğuna değinerek, “Üzerinde bulunduğumuz bu toprağın 600 metre kadar altında tuz kayaları var. Biz burada teknik olarak o tuz kayalarını eritiyoruz ve mağaracıklar oluşturuyoruz. Yaklaşık bin 500 metre kadar yerin altına iniyoruz. Şu anda sondaj makinesi bugün buradaki sondajına an itibari ile başladı. Burası da yaklaşık bin 200 metre indikten sonra tuzu eritme işlemlerine başlayacak. Ondan sonra bir 300, 400 metre daha inecek. O mağaralarda biz doğal gazı saklayacağız. Mağaranın büyüklüğünü kafanızda canlanması için söyleyeyim. Her bir mağara aşağı yukarı 100 milyon metreküp doğal gazı depolayabilecek kapasiteye sahip. İçerisine tam 60 tane Galata Kulesi alabiliyor, bir Eyfel Kulesi yüksekliğinde. Çok büyük depolardan bahsediyoruz. Bunun gibi burada mevcutta 12, ilave 40 ile birlikte 52 mağaraya ulaşmış olacağız. Yaklaşık projenin büyüklüğü 2 milyar dolar civarında. Hemen hemen tamamına yakını da başta Dünya Bankası olmak üzere çeşitli uluslararası yatırım bankaları finansmanıyla karşıladık. Aslında bu projeyle yurtdışının Türkiye’ye olan güvenini göstermesi açısından da son derece önemli” şeklinde konuştu.



Karadeniz’deki gaz Aksaray’da depolanacak


Sakarya’daki çalışmaların hızla devam ettiğini belirten Bakan Dönmez, “Biliyorsunuz birinci kuyu Tuna 1 adını verdiğimiz lokasyonda tamamlandı. Şu anda Filyos’ta Fatih Sondaj Gemimiz hazırlıklarını tamamlamak üzere. Kasım ayının başında muhtemelen 1 veya 2 Kasım gibi de ikinci sondaj noktasına, Türkali 1 adını verdiğimiz sondaj noktasına gidecek. Oradan elde ettiğimiz, ürettiğimiz gazı biliyorsunuz 2023’ten itibaren sisteme vermeyi düşündüğümüzü planladığımızı ifade etmiştim. Burası da 2023 itibari ile işletmeye geçecek. Oradan ürettiğimiz gazı özellikle yaz aylarında tüketimi düşük olduğu anlarda bu depolarımızda depolamış, stoklamış olacağız. O açıdan kaynak, tüketim ve depo dengesi açısından bu proje son derece stratejik bir konumda” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.