ASAYİŞ - 07 Ekim 2021 Perşembe 09:47

Kaza yapan sürücü: “Ben emniyet müdürüyüm, amir gelsin”

A
A
A
Kaza yapan sürücü: “Ben emniyet müdürüyüm, amir gelsin”

Özel bir fabrikanın kapısına çarparak kaza yaptıktan sonra kaçan ve kovalamaca sonucu yakalanan sürücü, “Ben emniyet müdürüyüm, amir gelsin” diyerek polis ekiplerine zor anlar yaşattı.

Özel bir fabrikanın kapısına çarparak kaza yaptıktan sonra kaçan ve kovalamaca sonucu yakalanan sürücü, “Ben emniyet müdürüyüm, amir gelsin” diyerek polis ekiplerine zor anlar yaşattı. 4 polis memuru 1 özel güvenlik görevlisinin güçlükle müdahale ettiği sürücü uzun uğraşlar sonucu polis aracına bindirildi.


Kaza, Aksaray-Konya karayolunda bulunan bir fabrikada yaşandı. Edinilen bilgiye göre, 68 AAH 978 plakalı Ford marka hafif ticari aracıyla özel bir fabrikanın nizamiye kapısına çarpan 42 yaşındaki Adem A. kazanın ardından araçla olay yerinden kaçtı. Fabrika güvenlik görevlerinin 112 Acil Çağrı Merkezine haber vermesi üzerine fabrikaya yakın olan polis ekipleri kısa sürede olay yerine geldi. Kaçan aracın plakasının anons edilmesi üzerine araç E-90 Karayolunda polis ekiplerince görülerek durdurulmak istendi. Polisin ’dur’ ihtarına uymayarak kaçan sürücü, kısa bir kovalamaca sonucu kıskıvrak yakalandı. Olay yerinde gözaltına alınan sürücü sağlık kontrolü için götürüldüğü hastanede polis ekiplerine zor anlar yaşattı. Sakin tavırlarıyla girdiği hastaneden bağırarak çıkan sürücü, 4 polis memuru 1 özel güvenlik görevlisi tarafından güçlükle kontrol altına alınmaya çalışıldı. Uzun uğraşlar sonucu araca bindirilen sürücü, “Ben emniyet müdürüyüm, amir buraya gelsin. Senin gideceğin yerdeki karakol komutanı benim. Bu hastane benim lan, gideceğiniz karakolda benim” diyerek taşkınlık yaptı. Daha sonra sürücü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.