ÇEVRE - 15 Temmuz 2021 Perşembe 16:23

Pandemi flamingo nüfusunu artırdı, Tuz Gölü beslemek için yetmedi

A
A
A
Pandemi flamingo nüfusunu artırdı, Tuz Gölü beslemek için yetmedi

Ankara, Konya ve Aksaray sınırları içerisinde yer alan Tuz Gölü’nde son günlerde güdeme gelen flamingo ölümlerine ilişkin ilginç bir detay ortaya çıktı.

Ankara, Konya ve Aksaray sınırları içerisinde yer alan Tuz Gölü’nde son günlerde güdeme gelen flamingo ölümlerine ilişkin ilginç bir detay ortaya çıktı. Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, pandemi döneminde yaşanan insan hareketliliğinin azalmasıyla flamingo nüfusunun arttığını ve bu artışla beraber Tuz Gölü’nün bu yıl yaklaşık 1,5 kat nüfus artışı yaşanan flamingoları beslemeye yetmediğini söyledi. Prof. Dr. Darılmaz ayrıca sulama kanalına çekilen bentleri bununla kesinlikle alakası olmadığını ve hatta Tuz Gölü’ne dışarıdan gelecek suyun gölün kimyasını bozduğunu ve bununla birlikte flamingo ölümlerinin daha da artabileceğine dikkat çekti.


Konuyla ilgili bir açıklama yapan Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, “Pandemi döneminde insan hareketliliğinin azalması tüm dünyada flamingolara olumlu yansıdı. Flamingo nüfusu arttı. Yani, insan hareketliliğinin azalması flamingo nüfusunu artırdı. Bu iyi bir şey mi? İlk görünüşte iyi bir şey. İnsan hareketliliği flamingoları rahatsız etme veya diğer etkenleri azalttı. Yani insan hareketliliğinin azalması flamingoların rahat üreme imkanı bulmasına neden oldu ve bu nüfus arttı. İşte fabrikalar kısmen çalışmadı, insan hareketliliğinin diğer faktörleri de azalınca flamingolara olumlu yansıdı. Bu olumlu yansımayı dünyada nereden biliyoruz? Diğer flamingo üreme ve kuluçka alanlarında yapılan bilimsel çalışmalarla bu sayının arttığı ve nedeninin diğer ülkelerde de pandemiye bağlı olarak, yani insan hareketliliğinin azalmasına bağlı olarak olduğu bilimsel olarak literatüre geçti. Biz de Nisan ayından itibaren bu durumu gözledik. Mart, Nisan ayına döndüğümüz zaman Türkiye’nin hemen her sulak alanı olan noktasında flamingo haberleri yapıldı. ‘Flamingo buraya da geldi, burada konakladı’ gibi. Ama sadece flamingolar oraya beslenmek için geldi. Üremek içi değil. Bu nüfus artışını biz gözlemledikten sonra Mart, Nisan ayında bu hususu vurguladık. Bu flamingolar üremek içi Tuz Gölü’ne gelecek. Bu güzel bir şey ama Tuz Gölü’ndeki besin kapasitesi sınırlı. Yani Tuz Gölü’ne sınırsız miktarda flamingo gelirse ne olur? Beslenemez. Çünkü Tuz Gölü belli bir hacme sahip, bahsettiğim gibi doğal bir durumu da mevcut. Bu durumdan dolayı Tuz Gölü hızlıca çekilince besin miktarı daha da azalıyor. Besleyebileceği flamingo sayısı yıllık Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı ve sayım yaptığı rakamlara dayanarak söylüyorum. Ortalama 20 bin yavru dünyaya geliyor. Bunların her birine 2 tane de ebeveyn katarsak 60 binlik bir popülasyondan bahsediyoruz Tuz Gölü için. Bu yılki sayımlar yapılmadığı için net bir rakam veremiyoruz ama bahsettiğimiz hususlarda bu sayı 1,5 kat daha fazlaydı. Ama Tuz Gölü aynı Tuz Gölü. Tuz Gölü değişmedi. Artı bu yıl meteorolojinin son 3 aylık açıkladığı verilere ve geçmiş verilere baktığımız zaman yağış miktarı bir önceki yıla göre biraz daha azaldı. Hava sıcaklığı daha hızlı artış gösterdi. Bunlar da eklenince flamingo nüfusunun popülasyonunun artmış olması, bu şu anlamada geliyor: Flamingolar kreş oluşturuyor demiştik Tuz Gölü’nün iç kesimlerinde. Yeni kreş alanları oluşturdular. Bu yeni kreş alanlarını muhtemelen Tuz Gölü’nün biraz daha dış kesimine yaptığı koloniler var. Bu şu anlama da geliyor; koloniyi buraya yaptı ama Tuz Gölü hızlı çekilince yavru beslenemiyor. Çünkü anne babaya muhtaç, orada su da yok. Üzücü bir şekilde hayatını kaybediyor” dedi.



“Tuz Gölü’ne dışarıdan su girerse kimyası bozulur besin maddeleri yok olur”


Tuz Gölü’ne dışarıdan girecek başka bir su kaynağının gölün kimyasını bozacağını ifade eden Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, “Aslıda biz her yıl, geçen yıl, ondan önceki yıl sürekli olarak yavru flamingo ölümlerini Tuz Gölü’nde görüyoruz. Bu yıl bu miktarın fazla olmasının sebeplerini besin miktarının az olması, yağışın az olması, en önemlisi fazla flamingo olmasına bağlayabiliriz pandemiden dolayı. Tuz Gölü’nü besleyen ana bir nehir, kanal yoktur. Hatta mümkünse, yani Tuz Gölü’nün özel bir su kimyası var. Tuz Gölü’ne dışarıdan su girişi neredeyse yok, kapalı bir havza, yağmur ve kar suyuyla besleniyor ve bu su da özel bir su kimyası oluşturuyor. Bu ne işe yarıyor? Suda flamingonun ana besinlerini oluşturuyor. Yani algleri ve artemiaları oluşturuyor. Siz bu kimyasını değiştirirseniz, nasıl değiştirebilirseniz? Dışarıdan bir su girişi gibi fazla miktarda su girişi olursa bu su kimyası değişir ve haliyle besinler yok olur. Mikro besinler dediğimiz besinler ortadan kaybolur” diye konuştu.



“Çiftçilerin yaptığı sulama ile ölümlerin doğrudan veya dolaylı ilişkisi yok”


Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, “Oradaki çiftçileri tarım arazileri için yaptığı sulama kanallarıyla şu anki flamingo kayıplarının bir ilişkisi doğrudan veya dolaylı olarak yok. Diğer çiftçilerin kullandığı sulama suyu ile doğrudan bir ilişkisi yok. O su gelse bile Tuz Gölü’nün neresine yuva yapıyor dedik? İç kesimlerine. O su zaten oraya ulaşmıyor, fazla da olursa zaten zararlı. Suyun kimyasını bozduğu için. Flamingoya direkt bir zararı yok ama besinlerine zarar verdiği için flamingo beslenemiyor. Zaten oradaki tarım havzaları yeni bir havza değil, sulama kanalları yeni bir durum değil. Zaten olağan bir durum var orada. Olağan olmayan nedir bu yıl için? Popülasyonun fazla olması. Sıcaklıkla birlikte yağışın az olması bizim için bu yıl beklenmeyen bir durum olduğu için yavru flamingo kayıplarını fazla gözlemledik. Geçen yıl gözlemledik mi? Evet ama bu yıl bu anlattığım ekstra koşullar yavru flamingo ölümünün sayısını artırdı üzücü bir şekilde. Doğal bir ölüm demiyoruz, ekolojik faktörlere bağlı, habitat değişikliği ve faktörlerin değişiminde dolayı ölümler diyoruz biz buna” ifadelerini kullandı.



“Dünyada yaklaşık 700 bin flamingo nüfusu var”


Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz flamingoların özelliklerinden bahsederek, “Tuz Gölü’nü besleyen büyük bir nehir veya bir dere yok. Ana kaynağı dediğim gibi yağmur suyu ve kar suyu. Kışın bitmesi, baharın gelmesiyle havaların ısınmasıyla birlikte Tuz Gölü binlerce yıldır bu aylardan itibaren havaların ısınmasıyla suyun hızlıca buharlaşması sonucu hızlıca iç tarafa doğru çekilir. Bu çekilme hızı neye bağlı? Hava sıcaklığına bağlı. Bu hava sıcaklığı ve yağış miktarı bazı yıllar değiştiği için bu hız bazen az bazen çoktur. Flamingo dünyada 6 türü olan Türkiye’deki türü büyük flamingo alarak adlandırılan ki flamingoların en büyüğü ve en yaygın türü. Dünyada yaklaşık 700 bine yakın nüfusu olan bireyi var. Bu bireyler nerede yaşıyor diye baktığımız zaman Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzası ki İspanya’ya kadar uzar. Afrika’nın kuzeyi ve bir de Ortadoğu’da İran, Hindistan ve Pakistan’ın bir kısmında yaşar. Flamingolar havaların ısınmasıyla birlikte Mart Nisan ayında Tuz Gölü’ne gelir. Neden Tuz Gölü’ne gelir? Flamingolar özellikle tuzlu suları, acı suları ve sığ suları tercih ediyorlar. Bunu tercih etmelerindeki faktörlerden birisi yuvalarını daha rahatlıkla yapabiliyorlar. Çünkü buralarda yuvalarını çamurun içine bir 50 santimlik bir yükselti yaparak yuva yaparlar. Su derin olursa haliyle yuva suyun altında kalacağı için başka yeri tercih etmiyorlar. İkincisi ana besin kaynakları burada. Yani Tuz Gölü’nün bildiğimiz meşhur pembe rengini veren artemia dediğimiz, bilimsel adıyla omurgasız canlılar algler ve bir kısım bakteriler bu suda yaşıyor. Flamingolar da bu suyu filtre ederek gagalarıyla beslenir. Üçüncüsü de flamingolar korumasız canlılar ve insanlardan mümkün olduğu kadar uzak yerlere yuva yaparlar. Tuz Gölü’nün böyle insanların ulaşamayacağı, erişemeyeceği ki yabani hayvanları, avcı hayvanların, tilki, sansar gibi hayvanların ulaşamayacağı yere yuva yaparlar ki yavrularını koruyabilsinler. Bu yüzden Tuz Gölü’nü tercih ediyorlar. Yuvalarını Mart Nisan gibi yapıyorlar ve her ebeveyn bir tane yumurta bırakır yuvaya. Bu yuva yaklaşık 30 günlük bir süreden sonra yumurtadan yavru çıkar. Yavru birey kendine bakamaz. Ebeveyn bakımına muhtaç ki biz bu duruma kreş bakımı diyoruz. Anne veya baba beslenir ağzından kırmızı süt gibi bir salgı salarak yavrusunu besler. Ne zamana kadar? Kısmen uçmayı öğrenene ve kendi kendine beslenene kadar yaklaşık 2-2,5 aylık bir süre böyle geçmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.