EKONOMİ - 08 Mart 2020 Pazar 13:39

Tarım ve hayvancılık üretimi desteklemelerle 16 yılda yüzde 1023 arttı

A
A
A
Tarım ve hayvancılık üretimi desteklemelerle 16 yılda yüzde 1023 arttı

Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da, tarım ve hayvancılık üretimi desteklemelerle 16 yılda yüzde 1023 oranında artış gösterdi.

Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da, tarım ve hayvancılık üretimi desteklemelerle 16 yılda yüzde 1023 oranında artış gösterdi.


Tarım ve hayvancılıkta Türkiye’de ilk 10 il arasında yer alan Aksaray’da tarım ve hayvancılık her yıl gelişerek devam ederken, 16 yılda bakanlık tarafından verilen 1.6 milyar TL destekleme ile üretim büyük oranda arttı. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından özellikle çiftçileri doğduğu yerde doyurmak amaçlı gerçekleştirilen projeler ve bu projelere bağlı olarak sektörün hemen her kaleminde üreticilere destekler sunulması hem üreticilerin ekonomisine hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Tarımsal üretim değeri 2018 yılı itibarı ile 4.8 milyar TL’ye ulaşan Aksaray’da, üreticiler aldıkları hibe ve desteklemeler ile gücüne güç katıyor.



"Üreticilere 28 kalemde destekleme yapılıyor"


İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, tarım ve hayvancılık sektöründe üreticilere yaklaşık 28 kalemde destekleme yapıldığını belirterek, “Bilindiği üzere Aksaray ilimiz tarımsal üretimde Türkiye’de ilk 10 içerisinde yer almaktadır. Tabii bu tarımsal üretim de tarımsal desteklemelerle sağlanmakta. İlimizin tarımsal üretim değeri 2002 yılında 471 milyon iken, 2018 yılı sonu itibarı ile 4.8 milyar TL’ye ulaşmıştır. İlimizde son 16 yılda 1.6 milyar TL tarımsal destekleme yapılmıştır. 2018 yılında çiftçilerimize 206 milyon tarımsal destekleme yapmışken, 2019 yılında 216 milyon tarımsal desteklemeyi çiftçilerimize ulaştırdık. Tarımsal üretim değerimizde 2002 ile 2018 yılı arasında yüzde 1023’lük bir artış oluştu. 2018 ile 2019 yılı arasında ise yüzde 10’luk bir artış var inşallah. Bu tarımsal desteklemelerde ve projelerde kendini ortaya çıkartıyor. Tabii amacımız, bir hedefimiz var; bakanlığımızın önderliğinde çiftçilerimizi doğduğu yerde doyurmak. Bunun için de bakanlığımızın desteklerini, projelerini çiftçilerimize özellikle uygulamaya çalışıyoruz. Hem KOP Projesi, hem bakanlığımızın projesiyle çiftçilerimizi destekleyip üretimlerine katkı sunmaya çalışıyoruz. Bakanlık olarak birçok kalemde destekleme ödüyoruz. Desteklemelerimiz özellikle hayvan başına desteklememiz var. Küçükbaşta anaç koyun, keçi desteğimiz, kuzu desteğimiz, büyükbaşta ari işletme desteğimiz var. Buzağı desteğimiz, yaklaşık 28 kalemde çiftçilerimize destekleme ödemesi yapıyoruz. Bu desteklemeler çiftçilerimize direkt ulaşıyor ve çiftçilerimiz üretimlerini artırıyor, hem kendi hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyorlar” dedi.



“Desteklemeler olmazsa üreticimiz ayakta kalamaz”


Aksaray Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak ise tarım ve hayvancılık desteklemelerinin önemine değinerek, desteklemelerin olmaması halinde üreticilerin ayakta kalamayacağını söyledi. Bakanlık tarafından üreticilere yapılan desteklemelerin her zaman yerini bulduğunu dile getiren Koçak, “Tarım Bakanlığının verdiği desteklemelerle özellikle orta ölçekli aile işletmelerine verdiği desteklemeler boşa gitmiyor. Üreticimizin aldığı desteklemelerle hem çiftliğini büyütüyor, hem tarlasını, arazisini geliştiriyor. Desteklemeler tam yerini buluyor. Tabii ki bu desteklerin daha da artmasını arzu ediyoruz. Ama verilen desteklemeleri üreticilerimiz tam yerinde ve zamanında kullanıyor. Desteklemeler olmazsa üreticilerimiz ayakta kalmaz” diye konuştu.



“Tarımsal desteklemelerle biz kendimizi her zaman yeniliyoruz”


Tarım ve hayvancılık sektöründe üreticilik yapan İsmet Üçkulak (43), tarımsal desteklemeler ile sürekli olarak kendilerini yenilediklerini belirterek, “Tarımsal desteklemede hayvancılık üzerinden aldığımız desteklerin bugün neredeyse sayısını unuttuk. Saymakta zorlanıyoruz. Çadırda olsun, yem karma da olsun, koç desteğinde, yem bitkisinde her şekilde destekler alıyoruz ve desteklerle kendimizi yeniliyoruz. Bundan sonra daha iyilerini temenni ediyoruz. Desteklerden çok memnunuz. Destek alamazsak bu iş biter yapamam. Masrafı maliyetini kurtarmıyor. Biz şimdi 2 yerden destek alıyoruz o şekilde ayakta kalıyoruz. Dört kardeş bu işi yapıyoruz. Desteklemelerle ayakta kalıyoruz. Çoban desteği alıyoruz, koç desteği alıyoruz, koyun desteği alıyoruz, süt desteği alıyoruz, süt ünite desteği alıyoruz, her bir yerde desteklerimiz mevcuttur” şeklinde konuştu.



“Desteklemeler ve projelerle işimizi büyüttük”


Üretici Yasin Üçkulak (45) da, “Bu devletimizin verdiği desteklerle işletmemizi biraz daha büyüttük. Geçtiğimiz yıllarda devletimizin, tarım il müdürlüğümüzün yardımıyla çadır, hayvan barınağı ve çobanlarımızın kalacağı yerler, mesela geçtiğimiz yıl koç desteği vardı. Koç desteğinden faydalandık. Geçtiğimiz yıllarda yem karma makinesi aldık. Bu çiftçi için, köylü için, koyuncu için yani çok iyi bir durum. Biz şu anda halk elinde ıslah projesindeyiz. Burada ne kadar bakarsan, ne kadar kuzun olursa o kadar daha fazla destek alınıyor. Tabii ki biz bu desteklerle işimizi büyüttük, mandıra projeleri, ağıl projeleri ve buna benzer projelerle işimizi büyüttük” ifadelerini kullandı.


Üretici Fazlı Koçak (57) ise, “Desteklemeler olmasaydı şimdi işletmemizi, kapasitemizi büyütemezdik. Mevcut işletmemizin kapasitesini büyütemez, orada sayarak kalırdık. Ama Tarım Bakanlığımız bizi bu işe teşvik ettiği için bu işletmemize bize 200 bin TL hibe desteği verdiği için işletmemizi büyüttük, kapasitemizi artırdık” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta Gazze’deki katliamı anlatan resim sergisi açıldı Şırnak’ta, İsrail’in saldırısı altında bulunan Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla resim sergisi açıldı. Filistin’de yaşanan katliamı anlatmak amacıyla Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Meydanında ’Gazze’de Çocuk Olmak’ resim sergisi düzenlendi. İl geneli düzenlenen ve 72 eserin bulunduğu sergide, öğrenciler Gazzeli çocukların dramlarını resimlerine aktardı. Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, “Bilindiği gibi Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Bir soykırım yaşanıyor. Ve biz insanlar zamanla bunu unutabiliyoruz. Duyarsız hale gelebiliyoruz. Bizde Şırnak İl Milli Eğitim olarak Gazze’de yaşanan bu cinayetleri, insanlığa karşı yaşanan bu soykırımı, unutulamaması için, gündemde tutulası için bir resim yarışması düzenledik. Savaşlarda en çok mağdur olanlar çocuklardır. Çocuklarımızın Gazze’de yaşananlara duyarlılığını artırmak için, gelecek yıllarda bu olayın unutulmaması için, çocuklarımızın zihinlerinde iz bırakması için böyle bir yarışma düzenledik. Bütün ilçelerimizden büyük bir rağbet oldu. Çocuklarımız ve öğretmenlerimize bu konuda çok teşekkür ediyoruz. Lise ve ortaokul öğrencilerinin yaptıkları 72 tane eserimiz var. Burada öğrencilerimizin resim yeteneklerini yarıştırmak değil amacımız, Gazze’de yaşanan bu insanlık dramını gündemde tutulmasını sağlamak” dedi. Resim yarışmasında birinci olan Silopi Fen Lisesi öğrencisi Yasemin Birlik de, “Resme başlamadan önce Gazze’de çocuk olmak nedir, nasıldır diye düşündüm. Çocukken bir anda büyümek, çocukluğunu yaşamadan ölmektir, Gazze’de çocuk olmak. Ailesini, evini, yolunu, en önemlisi de çaresizliğini kaybetmektir, Gazze’de çocuk olmak. Bende bunu anlatmak istedim resmimde” diye konuştu. Gün boyu açık olan resim sergisine Şırnak Valisi Cevdet Atay, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, İl Emniyet Müdürü Celal Dalman, İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, kurum müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.