GENEL - 13 Eylül 2018 Perşembe 14:52

Teknofest ile öğrencilerin füzeleri gökyüzüyle buluştu

A
A
A
Teknofest ile öğrencilerin füzeleri gökyüzüyle buluştu

Roket, füze ve silah sistemleri ürün ve teknolojilerindeki başarıları ile ülke savunmasının temel direklerinden biri ve lider kuruluşu ROKETSAN sponsorluğuyla Teknofest Roket Yarışması gerçekleştirildi.

Roket, füze ve silah sistemleri ürün ve teknolojilerindeki başarıları ile ülke savunmasının temel direklerinden biri ve lider kuruluşu ROKETSAN sponsorluğuyla Teknofest Roket Yarışması gerçekleştirildi. Aksaray’da ROKETSAN füze atış alanında gerçekleştirilen roket atış yarışmasına 28 takım, 160 yarışmacı katıldı. Öğrenci yarışmacıların ROKETSAN desteği ile hazırladıkları füzeler atış alanında gökyüzüyle buluştu.


Yarışmaya katılan Anadolu Lisesi öğrencisi 18 yaşındaki Leyla Karaşın, hedeflerinin ülkeye bir şeyler katabilmek olduğunu belirterek, “Bizim hedefimiz 3 bin metre yukarı çıkartmak. Umarım çıkar. Çok heyecan verici bir duygu. Gerçekten bunca emek sonunda buraya kadar gelebilmek çok güzel bir duygu. Çok heyecan verici bir duygu. Aslında amacımız yarışmak değildi. Amacımız kendimize bir şey katabilmek, ülkemize bir şey katabilmekti” dedi.


İstanbul Gedik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Feriha Kuyumcu da, “Biz roket ve uydu yarışmasına yaklaşık 1 sene önce katılma kararı aldık. Bütün, hem uydu, hem roket, hem de su altı robotu yarışmasına katılacağız. Bugün burada roketlerimizi hakemlere sunacağız” diye konuştu.


ROKETSAN yetkilisi ve Teknofest Roket Yarışması koordinatörü Uğur Arkun, “Teknofest Roket Yarışması uzun bir yolculuk. 152 takımın katılımı ile ilkbaharda yola çıktık. Şu anda yarışmanın son aşamasında sizlerle beraberiz. 28 takım, 160 yarışmacımız son atışa katılmaya hak kazandılar. Bu yarışma aslında dünyada bir tane ülke düzenliyor. Türkiye bu büyüklükte bir yarışmayı düzenleyen 2’inci ülke olmanın sevincini, gururunu yaşıyoruz. Bu yarışmada aslında amatörlere, lise ve üniversite öğrencilerine roketçiliğin temel esaslarını, yani herhangi bir roket geliştirme ve tasarım projesinin tüm aşamalarını atışa kadar geçme imkanı tanıyoruz. Diğer bir güzel ve ilk defa Türkiye’de yapılan bir imkanda önemli parçalarını biz kendilerine destek olarak veriyoruz. Arkadaşlarımız bu yarışmanın tasarım ve geliştirme fazlarında bizzat çalışıyorlar. Raporlarla bizlerde kendilerini denetleyerek atış hazzına kadar getiriyoruz. Biz bu konuya meraklı ve bilgili, roket ve savunma sanayiine meraklı ve bilgili genç nesillerin yetiştirilmesi yönünde bu yarışmadan çok büyük beklentilerimiz var” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı yargılanmanın devam edeceğini belirtmesi üzerine tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan’a söz verdi. “Kaçacak insan iki gün önce tarifeli uçak bileti alır mı” Suçlamaları kabul etmeyen sanık Kaplan, “Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. 7-8 aydır atılan iftiralar karşısında şaşkınlık içindeyim. Kaçarken yakalandığım söylendi. Kaçacak insan iki gün önce tarifeli uçak bileti alır mı, geri zekalı mı? Kaçacak adam kendi pasaportu, kendi arabasıyla gider mi? Ben kendi şahsi aracımla yola çıktım. Havalimanına girişte yavaşladım. Bir şeylerin ters gittiğini anladım. Araçtan ellerim havada bir şekilde indim. Polisler beni direkt yere yatırdı. Nefes alamadığımı söyledim. Polis ‘dur ben sana daha neler yapacağım’ dedi” ifadelerini kullandı. Yere yatırılarak gözaltına alınmasının tamamen şov amaçlı olduğunu, gözaltında da kötü muamele gördüğünü iddia eden Kaplan, “Polisler burada. Kameraların olmadığı oda ve koridorlarda ellerimiz arkadan kelepçeli, dizlerimizin üzerine çökerttiler, iddiasında bulundu. Sorguda bazı bürokratlar hakkında bilgi vermesinin istendiğini söyleyen Kaplan şu ifadelere yer verdi: “Birçok kez mülakata aldılar. En son 7-8 sayfalık bir dosya getirdiler. Bunları kabul ettiğim zaman sadece Erkan Doğan suçlamasından sevk edileceğimi, en fazla 1 yıl hapis yatacağımı söylediler. Baktım, akla hayale gelmez şeyler, tanımadığım isimler. İmzalamayacağımı söyleyince, ‘Sen bilirsin’, ‘üzerine üç cinayet çıkarmazsak’, ‘sana selam vereni yakmazsam’ denildi. Millete nasıl iftira atayım? Son ifadem 8-10 saat sürdü. 40-50 kişilik liste verip tanıdıklarımı sordular. Tanıdıklarımı söyleyince, ‘Örgüt olduğunu kabul ediyorsun’ dediler. ‘Hayır, ben tanıdıklarımı söylüyorum’ dedim. İfadelerim üzerinde oynamalar var.” “Polis tutuklanacağımı biliyordu” Adliyede savcılık ifadesi öncesinde polislerin arasında konuştuğunu söyleyen Kaplan, “Bizi adliyeye getirdiler. Her yerde polis vardı. Sözde bana suikast yapacaklarmış. Benim böyle bir durumum yoktu. Sırf şov yapmak için her yerde polisler vardı. Polisler adliyeye geldiğimizde aralarında konuşuyorlardı, tutuklanacağımı biliyorlardı. Ben hepsini duydum” diye konuştu. İddianamede adı geçen hiç kimseyle bir örgüt kurmadığını söyleyen Kaplan, sözde mekanlara çökmüşüm. Ankara ’da 100 civarı eğlence mekanı var. Hepsiyle samimiyim. Hepsi dostumdur. Ben kurulu bir mekan almadım, kimsenin mekanına çökmedim" diye konuştu. Kaplan, tape kayıtlarında geçen "büyük abi" tabirinin kendisine ait bir sıfat olmadığını belirtti. Hiçbir cinayet işlemediğini ve azmettirmediğini belirten Kaplan, "Çevrem genişledikçe sanat camiasından, spor camiasından, iş adamlarından arkadaşlarım oldu. Paylaşımlar fotoğraflar atıldı. Arkadaşlarım attı ben attım. Ben ünlendikçe bunu kaldıramadılar" dedi. İşlenen cinayetler ve mekanlardan zorla haraç alınması gibi suçlamaları kabul etmeyen Kaplan şunları dile getirdi: "Dosyada ismi geçen Muhammed Kaplan ve Semih Aslan bu işletmelerde valeydiler. İki kişi aynı anda bir kaç mekana bakar. Çünkü mekan sahibi gidip de vale aramaz vale gider, mekanda valelik yapar. Semih Aslan’la Mahfuz Tatar tartışmışlar hakaret etmişler. Ama suç benim üzerime atıldı ben anlamıyorum. Olay yerinde öldürülen Tatar’ın akrabaları bile benim orda olmadığımı söylüyor. Ama üstünden zaman geçtikten sonra biri çıkıp ’hayır ordaydı’ diyor. Yalan tanıklık yapıyor.” Kaplan, dönemim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile herhangi bir bağlantısının olmadığını da sözlerine ekledi. Duruşma verilen 1 saatlik aranın ardından devam edecek.
Bursa Bursa PERDER’de Haşim Kılıç güven tazeledi Bursa PERDER’in yeni döneminde de başkanlığa aday olan Haşim Kılıç, oy birliğiyle yeniden başkan seçildi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu üyesi olan Bursa PERDER seçimli olağan genel kurul çerçevesinde bir araya geldi. Buttim Uluslararası Tekstil ve Ticaret Merkezi’nde bulunan Bursa PERDER ofisinde yapılan seçime tek aday olarak giren Bursa PERDER Başkanı ve yeni dönem başkan adayı Haşim Kılıç oy birliğiyle başkan seçilerek güven tazeledi. Bursa PERDER Başkanlığı görevinde dördüncü dönemini geçirecek olan Kılıç, önümüzdeki iki yıl boyunca Bursa PERDER’in başkanlık görevini üstlenecek. Başkan Kılıç, seçim öncesi geçmiş dönemin idari ve mali tablosunu açıkladı. Bursa PERDER üyelerini tarafından oy birliğiyle mali ve idari olarak ibra edilen Başkan Kılıç, geçmiş dönemi değerlendirerek, Ramazan ayı boyunca Bursalı vatandaşlara uygun fiyatlı ve kaliteli et sunduklarını dile getirdi. "Yüksek enflasyona rağmen kaliteli gıdayı uygun fiyata sunarak bütün bütçelere hitap etmekte kararlıyız" diyerek sözlerine devam eden Başkan Kılıç, et fiyatlarındaki indirimin süreceğinin altını çizdi. Aynı zamanda yeni dönemi yeni projelerle karşılamak istediğini dile getirerek, "Güçlü birlikteliğimizi yeni projelerle, uygun fiyatlarla hissettirmek istiyoruz" dedi. Bursa PERDER üyelerinin teveccühüne de kayıtsız kalmayan Haşim Kılıç, “Değerli üyelerimizin temsil hakkı için bizleri değerlendirmesini mutlulukla karşılıyorum” diyerek, yorulmadan çalışacaklarını belirtti.