KÜLTÜR SANAT - 28 Haziran 2020 Pazar 04:50

Beşikten mezara kadar uzanan meslek aşkı

A
A
A
Beşikten mezara kadar uzanan meslek aşkı

Amasya’nın Suluova ilçesinde yaşayan 57 yaşındaki marangoz ustası Arif Erol, atölyesinde beşikten mezara kadar her işi yapıyor.

Amasya’nın Suluova ilçesinde yaşayan 57 yaşındaki marangoz ustası Arif Erol, atölyesinde beşikten mezara kadar her işi yapıyor.


Kendisine ait atölyesinde 40 yıldır marangozluk yapan Arif Erol, teknoloji ve fabrikasyon imalatlara inat mesleğini sürdürüyor. Her geçen gün teknolojiye yenik düşen mesleğine ilerleyen yaşına rağmen devam eden Erol, dükkânında bulunan makinesi ile el emeğine göz nurunu da katarak ekmek tahtası, bazlama tahtası, tahta kaşıklar, mezar tahtası ve tahta beşikler üretiyor.



"Geçmişini unutan, geleceğini nasıl bulacak?"


Babasından aldığı ilhamla bu mesleği devam ettirme çabası içerisinde olduğunu ifade eden Erol, "Babam oyma sanatçısı, çok eski marangozlardandır. Oradan gelen bir tutku. Ondan çok ilham alıp, mesleğini devam ettirmek isteme çabasıydı zaten benimkisi. 40 senedir bu mesleğin içindeyim. Şu an teslim edeceğim çırak yetiştiremedim, daha doğrusu bulamadım. Ama gücümün yettiği yere kadar bu mesleği sürdüreceğim. Biz Osmanlı torunuyuz, geçmişini unutan geleceğini nasıl bulacak? Genç kardeşlerimde bu işe rağbet yok. Şimdiki gençler terlemeden para kazanmak istiyor. Bu sanat insana çalışırken zevk veriyor. Bu işi ben yaparım diyen genç kardeşim olursa buyursun gelsin teslim edeyim dükkânımı” şeklinde konuştu.


Atölyesinde beşikten mezara kadar her işi yaptığını ifade eden Erol, "Doğarsan beşik var, ölürsen mezar tahtası var. Müşterinin ister parası olsun ister olmasın beni ilgilendirmiyor. Önemli olan müşteriyi memnun etmek. İnşallah bir genç kardeşim gelir burayı bana teslim et der bende seve seve teslim ederim" ifadelerini kullandı.



"İstemem fatihanı, mezar taşımı çalmayın yeter"


Dükkanında bulunan her bir yazının ayrı bir hatırası olduğunu vurgulayan Erol, " 2007 ve 2008 yılları arasında Suluova Bireylül Şenlikleri’nde güreş ağalığı yaptım. Adım da ’Son ağa’ olarak bilinir, esnaf ağa olamaz neden vatandaş geliyor, sen ağasın diyen dükkandan bir şey alıp görüyor. Ben de yazdığım bu yazı ile tatlı bir sitemde bulundum. ’İstemem fatihanı mezar taşımı çalmayın yeter’ dedim" ifadelerini kullandı.


Arif Erol’un mahalle sakinlerince işine olan aşkı ile bilindiğini belirten Yusuf Demir ise, "Arif amcamızı çocuk yaşlarımızdan beri işine mesleğine olan aşkı ile tanıyoruz. Kendisi kültürümüzü yaşatmak için çok caba sarf ediyor. Kendisine çok teşekkür ediyoruz" dedi.



İnsanlar ölümü hatırlasın diye sokağın başına tabut koymuş


Ayrıca marangoz ustası Arif Erol’un yoldan geçenlere geçenlere ölümü hatırlamak için atölyesinin yan tarafındaki ismi de Mezarlık Sokak olan sokağın başına koyduğu tabut ise herkesin dikkatini çekiyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.