GENEL - 01 Aralık 2019 Pazar 16:36

Kış lastiği uygulaması ölüm oranlarını yüzde 12 azalttı

A
A
A
Kış lastiği uygulaması ölüm oranlarını yüzde 12 azalttı

1 Aralık-1 Nisan arasında uygulanan zorunlu kış lastiği uygulaması ölüm oranlarını yüzde 12 azalttı.

1 Aralık-1 Nisan arasında uygulanan zorunlu kış lastiği uygulaması ölüm oranlarını yüzde 12 azalttı. Amasya İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Şube ekipleri yük ve yolcu taşıyan ticari araçları durdurarak, kış lastiği kontrolü yaptı.


Araçta patinaj zinciri bulunması veya kullanılması kış lastiği zorunluluğunu ortadan kaldırmıyor. Kamyon, çekici, tanker ve otobüslerde kış lastiği diş derinliğinin 4, kamyonet, minibüs ve otomobil türü araçlarda kış lastiği diş derinliğinin 1,6 milimetreden az olmaması gerekiyor. Denetimlerde diş derinliği, lastik sırtının ortasına en yakın dişlerden ölçülüyor.


Amasya İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü Polis Memuru Mustafa Şahin, “Tüm ülkemizde olduğu gibi ilimizde de 1 Aralık - 1 Nisan tarihleri arasında zorunlu kış lastiği uygulaması şu an itibariyle başlamıştır. Burada özellikle vatandaşlarımızın bilmesi gereken bazı önemli konular var. Bu uygulama ticari yük ve yolcu taşımacılığı yapmakta olan araçlara yönelik olan bir uygulamadır. Hususi araçları bu noktada kapsamamaktadır. Ancak hususi araçlarla ilgili olarak da yerel iklim şartları göz önünde bulundurularak valilikler tarafından zorunlu hale getirilebilmektedir. Kış lastiği uygulamasıyla yanlış bilinen bir takım hususlar var. Özellikle vatandaşlarımız tarafından 4 mevsim diye tabir edilen bir lastikten bahsediliyor ama bu lastikler bizim için geçerli lastikler değildir. 2 tip lastik vardır biri yaz lastiği diğeri kış lastiğidir. Kış lastiğini yaz lastiğinden ayıran bazı önemli noktalar vardır. Bu noktalardan bir tanesi yapısı gereği bileşenleriyle alakalı bir farklılıktır. İkincisi diş derinliği, bir diğeri ise kanallarıyla alakalı farklılıkları mevcuttur. Lastikler malzemesi gereği kauçuk bir malzemeden yapılır. Sıcaklığın düşmesine bağlı olarak sertleşir ve yol tutuşunu bu noktada kısmen de olsa azaltır ama kış lastiği diye tabir edilen lastiklerimiz bileşenleri farklı olduğundan dolayı yola tutuşu artırır ve bu noktada can güvenliğini üst seviyelere çıkartır. Araçların lastiklerinin birinin patlaması halinde mutlaka bir başka kış lastiği ile değiştirilmesi gerekir. Bir diğer önemli konu da patinaj zinciri diye tabir edilen bir zincir var. Acaba araçlarımızda patinaj zinciri var, kış lastiğine gerek var mı diye sorabilir vatandaşlarımız. Bu da yanlış bir uygulamadır, mutlak suretle kış lastiklerinin olması şarttır. Bugün de burada Amasya İl Emniyet Müdürlüğü olarak kış lastiği uygulamasına başladık. Özellikle son veriler bize şunu göstermektedir. Kış lastiğinin zorunlu hale getirilmesiyle birlikte ölüm oranlarında yüzde 12 azalma olduğunu bizler bilmekteyiz. Bu noktada çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam edecektir. Bu denetimlerimiz insanlarımızın, yol kullanıcılarımızın can güvenliğini öngörerekten yapılan uygulamalardır. Her ne kadar ticari olarak yük ve yolcu taşımacılığı yapan araçlar zorunlu tutulmuş olsa da hususi araçlarda da mutlak suretle özellikle de 7 santigrat derecenin altına düşmesiyle birlikte hava şartlarının yol tutuşunu artırabilme adına mutlaka kış lastiklerinin kullanılması gerekir. Ancak zaman zaman insanlarımız bu kurallara uymuyor. Kurallara uymadıkları zamanda karayolları kanununun 65/A maddesi gereğince şu an zorunlu olan bu araç sürücüleri eğer kış lastiklerini takmazlarsa 625 TL’lik bir cezai müeyyidesi bulunmaktadır” dedi.


Ticari yük taşıyan araç sürücüsü Kenan Aydın ise, “Sıkıntı yok şu anda kar da yakında yağmaya başlar. Allah’ın izniyle yolumuza gidip geliriz kazasız belasız. Kış lastiği önemli tabii ki, biraz da dikkatli gittin mi kazaların önüne geçiyoruz, kazaların olmasını önlüyoruz. Sağ salim evimize gidip geliyoruz Allah’ın izniyle” diye konuştu.


Yolcu taşıyan otobüsler de kontrol edilirken, şoförler yaşam tünelinde kış lastiği ile ilgili bilgilendirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Bir babanın çocuğuna yaptığı akıl almaz görüntüler Erzurum’da bir babanın çocuğunu halı sahada feci şekilde darp etmesi saniye saniye kameralara yansıdı. Yakutiye Hilalkent semtinde meydana gelen olayda, bir şahsın küçük yaşlardaki çocuğu feci şekilde dövmesi vatandaşlardan tarafından cep telefonu ile kaydedildi. Halı sahada gerçekleşen olayda; bir adamın çocuğu tekme tokat darp ettiği görülüyor. Alınan bilgilere göre; olayın ortaya çıkmasından sonra H.K’nın darp ettiği talihsiz çocuğun oğlu H.İ.K. (9) olduğu belirlendi. Çocuğunu tekmeleyerek yere düşüren baba, oğlunun boğazına sıktıktan sonra yeniden yere fırlattı ve sonrasında tekrar sırtına tekme attığı görüldü. H.İ.K.’nin halı saha içerisinde ilerleyerek top oynamaya devam ettiği anlarda ise hıncını alamayan baba H.K.’ye yeniden saldırdı. Çocuğuna bu sefer de kafa atan baba, ardından yeniden tokat atıp tekmelemeye devam etti. Bu anları kameraya alan vatandaşın tepki dolu sözleri de gözlerden kaçmadı. Erzurum İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Çocuk Şube Müdürlüğü ekipler ihbar üzerine harekete geçti ve yapılan çalışma sonucu babanın kimliğini belirlendi. Polis, baba hakkında ‘kasten yaralama’ suçundan işlem yaptı. Baba H.K., verdiği ilk ifadesinde oğlu H.İ.K.’nın küçük kardeşine küfür ettiği için darp ettiğini söyledi. Savcılığa sevk edilen baba hakkında soruşturma devam ediyor.
Zonguldak Polisliği bırakıp dünya turuna çıktı, Malezya’da kaçırıldı 13 saat dehşeti yaşadı Zonguldak’ta yaşayan Melih Bektaş, 5 ay önce polislik mesleğini bırakarak dünya turuna çıktı. 12 ülke gezen Bektaş, Malezya’da bıçaklı gaspa uğradı. Tapınakta 13 saat rehin tutulan gencin, kamera, dron, ehliyet ve pasaportunu çalan zanlılar, bankadan da 62 bin lirasını aldı. Malezya Polisi ile zanlılardan 2’sini yakalatan Bektaş, başlattığı hukuk mücadelesini sürdürüyor. 31 yaşındaki Melih Bektaş, dünyayı gezmek için 10 yıl boyunca görev yaptığı polislik mesleğinden 5 ay önce istifa etti. Dünya turuna çıkan Bektaş, bir taraftan da sosyal medyada içerik üretmeye başladı. Türkiye’de bulunduğu zamanda birçok gezgini evinde ağırlayan Bektaş, Güney Amerika ziyaretinin ardından Asya kıtasına ziyaretler gerçekleştirdi. Hindistan, Sri Lanka ülkelerinin ardından Malezya’ya geçen Bektaş, burada otostop çekerek yoluna devam etmek istedi. Kendisini görünce duran bir kişinin “Gideceğin yere kadar bırakırım” demesiyle aracına binen Bektaş, “On dakika arkadaşıma uğrayıp para alacağım” diyerek gittikleri yerde çetenin bulunduğu bölgeye geldiklerini fark ettiğini anlattı. Polislik mesleğinin tecrübesiyle arkadaşına konum attı Etrafını saran kişilerin “Kaçma; seni öldürürüz” diye tehditlerde bulunduğunu anlatan Melih Bektaş; “Beş ay önce istifa ettim. Asya’yı gezmeye başladım ve Asya kıtasındaki ülkeleri gezmek için yola çıktım. İlk durağım Hindistan’dı, Hindistan’dan sonra, Sri Lanka’dan Malezya’ya geçtim. Malezya’da da üçüncü günümde başıma böyle bir olay geldi. Orada kaçırıldım, gasp edildim. Ben uzun süredir gittiğim ülkelerde de otostopla seyahat ediyorum. Yine çok merkezi bir yerde bu hızlı geçiş işlemlerin altında kameraların olduğu bir yerde bir otostop çektim. Bir şahıs durdu. Arabanın içerisinde bir şahıs vardı. Ve şahıs beni gideceğim yere kadar bırakacağını söyledi. Çok otostop çektiğim için herhangi bir şüphe görmedim durumda. Sonra sadece yolda giderken on dakika arkadaşına uğramak istediğini, ondan para alacağını söyledi. Oraya gittiğimizde de artık zaten örgüt içerisindeydim. Beni gasp eden bir tane uyuşturucu karteli ve yanında bulunan beş kişi vardı. Bunlar beş kişiydi. Etrafımda, başımda bekleyenler vardı. ‘Kaçma. Bak seni öldürürüz’ diyen bazı insanlar vardı. Orada beni gasp ettiler, bıçakla gasp ettiler bu arada. Elimdeki bütün malzemeleri zorla aldılar. Olayı anladığım esnada artık tamam. Melih yani on yıllık mesleğin verdiği tecrübeyle de. Arkadaşıma konum atmıştım. Zaten o da son konum oldu” dedi. Malezya’da polislik yapıp zanlılardan ikisini yakalattı Önce bir süre Hindu tapınağında tutulduğunu, burada ensesinden bıçaklandığını, başında bıçak bilendiğini anlatan Bektaş, çetenin elinden kurtulduktan sonra Malezya Polisi ile birlikte polislik yapıp zanlılardan ikisini yakalattığını anlattı. Havanın aydınlanmasının ardından gözleri ve elleri bağlı şekilde ıssız bir yere bırakıldığını, ellerini çözdükten sonra çantasına baktığında kamera, dron, ehliyet ve pasaportunun olmadığını gören Melih Bektaş, yoldan geçen araçları durdurmaya çalıştığını anlattı. Kendisini görünce yavaşlayan bir motosiklet sürücüsünün telefonuyla Türkiye Büyükelçiliğini aradığını söyleyen Bektaş şöyle devam etti: “Havanın aydınlanmasını beklediler. Yani on üç saat. Neden on üç saat derseniz eğer, artık beni bıraktıkları zaman artık yavaş yavaş hava aydınlanma aşamasına gelmişti. Issız bir yerde bıraktılar beni. Ve ellerim, gözlerim bağlı bir şekildeydi. Ben zaten indikten sonra direkt gözümü açtım. Zaten telefon kablosuyla bağladılar bu arada elimi. Biraz boşluk bırakmıştım. Ondan rahat bir şekilde kurtulup çantamı kontrol ettim. Baktım çantada zaten pasaport falan hiçbir şey yok. Ondan sonra araç durdurmaya çalıştım. Bulunduğum yerde tek tük nadir araçlar geçiyor ve araçlar durmuyorlar korktukları için. Orada da en son bir motosiklet yavaşladı. Yavaşladığını gördüm. Üzerine önüne doğru geçip ellerimi açınca artık orada durdu ve dedim ki lütfen polisi ara. Çünkü baldırım kanıyor. Ensemde, boynumda kan lekesi var. Dedim ki soyuldum, gasp edildim, bıçaklandım, polisi ara. Bir yandan da orada çocuğun telefonundan büyükelçiliğin acil numaraları var. O numarayı bulup oradan büyükelçiliğe telefon ettim.” Samuray kılıcı ile başında bekleyen zanlıların, kendisine ait banka kartlarıyla ATM’den para çektiğini de anlatan Bektaş, Malezya Polisi’ne yaptığı ihbar sonrası tapınağın bulunduğu bölgede iki zanlıyı yakalattığını söyledi. İki haftalık soruşturma sürecinden sonra arkadaşlarının yardımıyla uçak bileti alarak Türkiye’ye gelen Bektaş, başlattığı hukuk mücadelesini sürdürüyor. Bektaş, “Polislerle önce konuma gittik. Konumda orada bir tane şahıs. Onu yakaladılar. Tapınakta. Hemen bir şahsı gördük. O şahıs da benim başımda bekleyen dediğim gibi bana saldırmayın. Ama benim başımda nöbet bekleyen, kaçmayın etmeyeyim diye. Bekleyen bir şahıstı. Ben orada olay olduktan sonra beş altı gün boyunca kaldım. Yani uçak biletini arkadaşlarım aldı. O süreyi bekliyordum. Ve buraya geldim. Ben telefonla oradaki polislerin WhatsApp telefon numarasını aldım. Telefonla iletişime geçmeye çalışıyorum. Açmıyorlar. Yoğun olduklarını söylüyorlar. Ve bu arada onlar bana diyorlardı sana ulaşabilir miyiz filan diye. Şu anda ben burada avukat tuttum. Kendi imkanlarımla iletişime geçmeye çalışıyorum. İçerik ürettiğim için enstrümanım, laptop, telefonum, pasaportum, kimlik kartlarım. Sürücü belgemi aldılar. Aslında avukat tutma sebebi de bir devlet bankasındaki hesabımdan 62 bin lira çekildi. Zarara uğradık. İstediğimiz şey tek adaletin tecelli etmesi, kanunun yürümesi. Bunun için de yetkililere sesimizi duyurmaya çalıştık. Hala bu mücadelem devam ediyor. Çünkü hala mağduriyetim devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bir pasaporta sahibiz ve gittiğimiz yerlerde de başımıza böyle bir olay gelebilir. Umarım kimsenin başına gelmez. Umarım kanun işler ve bu şahıslar bulunur. Malzemelerim bulunur” dedi. Dünyayı gezmeyi sevdiğini, tanıştığı insanlarla kültür alışverişi yaptığını söyleyen Bektaş, gezilerine devam edeceğini sözlerine ekledi.
Kayseri Gazete Talas yine dopdolu Talas Belediyesi tarafından 5 yıldır aralıksız olarak yayınlanan Gazete Talas’ın son sayısı okurlarıyla buluştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin ‘100 Apartmana 100 Kütüphane’ uygulamasını öven sözlerini yansıtan “Talas’ı Türkiye’ye Örnek Gösterdi” manşetiyle çıkan Gazete Talas’ta ayrıca iki sayfa bulmaca yer alıyor. Büyük yatırım ve hizmetlerin yer bulduğu gazetede ayrıca Talas Belediyesi tarafından dayanıklı konutlar temalı kentsel dönüşüm faaliyetlerine geniş olarak yer veriliyor. Tamamı renkli 16 sayfadan oluşan ve okurlara ücretsiz olarak ulaştırılan Gazete Talas’ta yatırım ve hizmetler, kültür sanat, kırsal hizmetler, yol, yeşil alan gibi konuların yanı sıra Başkan Yalçın’ın göreve geldiği 5 yıl önceki seçim vaatlerinin yer aldığı 100 Ağartan Projeleri, Türkiye’ye örnek gösterilen Şeffaf Oda’da Başkanla Başbaşa uygulamasının 100. buluşması gibi konular da işleniyor. Gazetede ayrıca Türkiye Yüzyılı bestekârı Yücel Arzen’in Talas’taki konseri kültür sanat faaliyetleri arasında yer bulurken, Başkan Yalçın’ın göreve geldiği günden bu yana ilçeye kazandırdığı “Tıpkı Basım Mushaflar ve Kur’an-ı Kerim Sergisi”, “Çanakkale’den Cumhuriyete 100. Yıl Müzesi”, “Şuşa Azerbaycan Evi”, “Su Medeniyetleri Galerisi” ve “Talas Sanat Galerisi” gibi 5 müze yer alıyor. Bunların yanı sıra kırsal mahallelere yapılan hizmet ve yatırımlar arasındaki sosyal tesislerin de bulunduğu gazetede, Başkan Yalçın’ın 5 yılda aldığı 10 ödüle yer veriliyor.