POLİTİKA - 15 Ocak 2020 Çarşamba 13:19

Adalet Bakanı Gül: "E-tebligat ile 220 milyon lira hem vatandaşın hem de devletin cebinde kalmıştır"

A
A
A
Adalet Bakanı Gül: "E-tebligat ile 220 milyon lira hem vatandaşın hem de devletin cebinde kalmıştır"

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Fiziki tebligatın ücreti 10 lira, e-tebligatın ücreti 5,5 lira olduğu için 220 milyon lira hem vatandaşın hem de devletin cebinde kalmıştır" dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Fiziki tebligatın ücreti 10 lira, e-tebligatın ücreti 5,5 lira olduğu için 220 milyon lira hem vatandaşın hem de devletin cebinde kalmıştır" dedi.


Ankara’da bir otelde düzenlenen “Elektronik Tebligat Sistemi" tanıtım töreninde konuşan Adalet Bakanı Gül, yargıda teknolojinin etkin kullanımının bir yandan daha işleyen bir yargı sistemini oluştururken diğer yandan yargıya erişim imkanını artırdığını söyledi. Toplum değiştikçe, geliştikçe hukuk sisteminin de bu dinamik sürece ayak uydurduğunu aktaran Bakan Gül, "Bu anlamda hukuk ve toplum arasında birbirini tamamlayan ve etkileyen interaktif bir ilişki vardır. Türkiye, dünyada çağın gereklerine ve teknolojik gelişimlere ayak uydurabilen ülkelerin başında gelmektedir. Adalet sistemimizde bilişim teknolojilerinin kullanımı dünya ortalamasının oldukça üzerindedir. Elbette bu durumla yetinmedik. Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde de teknik imkanlardan yararlanarak adalet hizmetlerinin vatandaş odaklı olarak sunulmasını bir hedef olarak önümüze koyduk. Bu çerçevede avukatlarımız da UYAP üzerinden işlem yapabilecek geniş imkanlara sahip oldular" diye konuştu.


Tüm hukuki işlemlerin tebligat ile sonuç doğurabildiğine işaret eden Bakan Gül, yargılamanın sağlıklı sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi için usulüne uygun bir tebligatın yapılmasının şart olduğunu kaydetti. İyi işleyen bir yargı sistemi için iyi işleyen bir tebligat sistemi olması gerektiğini vurgulayan Gül, bakanlık bünyesindeki bilim komisyonunda tebligat kanununun üzerinde çalışmalarının sürdüğünü anımsattı.



"E-tebligat ile 220 milyon lira hem vatandaşın hem de devletin cebinde kalmıştır"


Vatandaşları elektronik tebligat uygulamasını kullanmaya davet eden Bakan Gül, "Tebligata ilişkin çok önemli gelişmelerin bu yıl içerisinde tamamlanmasını hedefliyoruz. E-tebligat, klasik tebligata göre çok büyük zaman ve enerji tasarrufu sağlamaktadır. Haftalar ve aylar süren, yanlış kişiye tebligat yapılarak hak kayıplarına sebebiyet veren vakalar burada vatandaşların yaşadığı birtakım gerçeklerdir. Burada saniyeler içerisinde doğru kişiye, muhatabına ulaşabilmektedir. Fiziki tebligatın ücreti 10 lira, e-tebligatın ücreti 5,5 lira olduğu için de böylece 220 milyon lira hem vatandaşın hem de devletin cebinde kalmıştır. Uygulamayla 630 bin ton kağıt tasarrufu sağlanmış, binlerce ağaç da kesilmekten kurtulmuştur" ifadelerini kullandı.



"Akdeniz’de, Ege’de kıyıya cesetleri vuran Suriyeli kardeşlerimiz değil, insanlığın bizatihi kendisidir"


Dünyanın birçok yerinde mazlum insanların zulme maruz kaldığını söyleyen Bakan Gül, "Akdeniz’de, Ege’de kıyıya cesetleri vuran Suriyeli kardeşlerimiz değil, insanlığın bizatihi kendisidir. İdlib’de bugün büyük bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Dünyanın birçok yerinde mazlum insanlar zulme maruz kalmaktadır. Bir karabatak için dünyayı ayağa kaldıranlar, ölen Müslümansa, Türkmen, Arap, Kürtse denizden sahile cesetleri vurduğunda hiç kimsenin sesi çıkmamaktadır" dedi.


Konuşmaların ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan ve Adalet Bakanı Gül, e-tebligat sistemine kayıtlarını yaptırdılar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.