POLİTİKA - 06 Kasım 2019 Çarşamba 15:49

Bahçeli: ”Cumhurbaşkanımızın alacağı karar ne olursa olsun yanındayız, desteğimiz tamdır”

A
A
A
Bahçeli: ”Cumhurbaşkanımızın alacağı karar ne olursa olsun yanındayız, desteğimiz tamdır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD ziyareti hakkındaki kararı tamamıyla kendi takdiridir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD ziyareti hakkındaki kararı tamamıyla kendi takdiridir. Bütün gelişmeleri, milli ihtiyaçları, dış politikayla ilgili hedefleri siyasi akıl ve amaç süzgecinden geçirip bir sonuca ulaşacak olan da Sayın Erdoğan’dır. Devleti yöneten bellidir. Hükümet bellidir. Karar alma mekanizmaları da bilinmektedir. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın alacağı karar ne olursa olsun yanındayız, desteğimiz tamdır" dedi.


MHP lideri Bahçeli, gazetecilerin “Efendim, siyasi gündem Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyaretine kilitlendi. Sayın Erdoğan’ın Trump ile görüşüp görüşmeyeceği, ABD’ye gidip gitmeyeceği tartışmaların odağına yerleşti. Bazı köşe yazarları da, mesela Deniz Zeyrek, mesela Güneri Civaoğlu sizin bu ziyarete itiraz ettiğinizi, olumsuz baktığınızı


yazdılar. Konuyla ilgili görüşünüz nedir?” sorusu üzerine, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD’ye gidip gitmeyeceği konusundaki tartışmaları ve fikri münakaşaları elbette yakından izliyorum. Her gün televizyonlarda, gazete köşelerinde yorum ve değerlendirmeler yapılıyor. Bunları takip ediyorum. Ancak bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD’ye gidip gitmemesi hususunda bırakınız bir açıklama yapmayı, imada dahi bulunmadım.Öncelikle ve önemle ifade etmeliyim ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD ziyareti hakkındaki kararı tamamıyla kendi takdiridir. Bütün gelişmeleri, milli ihtiyaçları, dış politikayla ilgili hedefleri siyasi akıl ve amaç süzgecinden geçirip bir sonuca ulaşacak olan da Sayın Erdoğan’dır. Devleti yöneten bellidir. Hükümet bellidir. Karar alma mekanizmaları da bilinmektedir. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın alacağı karar ne olursa olsun yanındayız, desteğimiz tamdır. Hassasiyet düzeyi bir hayli fazla olan bu meseleyle ilgili ülkemizin elini zayıflatmaktan azami derecede ve kesinlikle kaçınırız. Sayın Cumhurbaşkanımız, bugüne kadar yaptığı gibi gelişmeleri tüm yönleriyle değerlendirecek, telefon diplomasisiyle bir kanaate ulaşacak, hitamında ABD’ye gidip gitmemeye karar verecektir. Bulanık suda balık avlama merakı olanların ne söylediği, niyet okuma hevesi taşıyanların neyi anlattığı bizim ilgi sahamız dışındadır" dedi.


"Devlet yönetmenin bir ahlakı, bir adabı vardır. Sayın Cumhurbaşkanı bu ahlak ve adaba ziyadesiyle bağlıdır" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Polemikle, duygulara teslim olarak, öfke ve önyargıların çekim alanına kapılarak bir adım sonrasını hesap etmeden, devamlı dikiz aynasına bakarak devlet yönetilmez, dış politika icra edilemez. Herkes görüş ve yaklaşımında hürdür. Fakat bizim tarafı olmadığımız, ağzımızdan çıkmayan bir görüşü varmış gibi servis etmek objektif, sorumlu ve ahlaklı basın anlayışıyla bağdaşmaz. Sayın Zeyrek, Sayın Civaoğlu ABD ziyaretine olumsuz baktığımı nereden çıkarıyorlar? Boşa sallayıp dolu tutmanın mı arayışındalar? Yoksa kamuoyu mu oluşturmanın yarışındalar? Bu kapsamda şahsımla ilgili söz ve yorumlar asılsızdır. Anlaşılan Trump’ın gizli taşeronları ve gizli kalemşorları devrededir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin milli tez ve politikalarını yeri ve zamanı geldiğinde muhataplarına anlatmasının neresi mahsurludur? Gazetecilik spekülasyonla, yalan ve yanlış değerlendirmelerle yapılamaz. CHP Genel Başkanı’nın ’mektup taşıyıcılık’ diye hırpalayıp tahrip etmeye heves ve cüret ettiği sürecin ülkemizin lehine gelişmesi konusunda hükümetin sağduyulu ve milli duruşa müzahir hareket edeceğinden şüphem yoktur. Türkiye’nin terörle mücadelesinin güvenlik boyutu olduğu kadar siyasi ve diplomatik boyutları da vardır. Devletlerin dost ve düşmanı değil çıkarları olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın alacağı karar ne olursa olsun saygımız vardır, yanında duracağımız açıktır. Sayın Civaoğlu’nun, Sayın Zeyrek’in ve bunlara benzer sözde fikir ve kalem sahiplerinin yönlendirmelerine ve istikamet çizme gayretkeşliklerine kapalı olduğumuz iyi bilinmelidir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin beka ve haysiyet mücadelesini anlamakta zorluk çekebilirler, ancak biz iliklerimize kadar biliyor ve sahipleniyoruz. Türkiye dış dünyaya karşı tek ses, tek yürek, tek nefes olmalıdır. Bizim duruşumuz budur. Kararımız budur. Amacımız da bu olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümeti yalnız değildir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Turizmde Sivas hızına hız katacak Sivas Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde hazırlanan ‘Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’ açılış toplantısı, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir Başkanlığında gerçekleştirildi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) öncülüğünde hazırlanan ve kentin turizm rakamlarını artıracağı düşünülen Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’nin açılışı yapıldı. STSO’da gerçekleştirilen açılış toplantısına; Sivas Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan, Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Buruciye AŞ Genel Müdürü Mustafa Altun ve Turizm tesislerinin personel ve yöneticileri katıldı. Projeyi Oran Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüklerini belirten Başkan Özdemir, “Sivas’ın Hızına Yetişin” projemizin başlığında yer alan hız kavramı, Yüksek Hızlı Trenin ilimize gelmesiyle oluştu. Yüksek Hızlı Trenimizin Sivas’a getirdiği en önemli katkı, turizm sektörüne yapacağı katkıdır. Sivas’a daha çok turist getirmek adına turizm sektörüne eğitim anlamında faydalı olmak istedik. Hocalarımızın bilgilerini sektör yöneticilerine ve çalışanlarına aktarmak adına bu projeyi yaptık” ifadelerini kullandı. Programda konuşan Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Sivas TSO’nun şehrin önemli meselesine dayanan bir proje hazırlayarak destek almaya hak kazandığını ifade etti. Programların projeler geldikçe var olduğunu belirten Şeker, projelerdeki üst amacın Hızlı Tren odağında Sivas’ın turizm hamlesine katkı sunmak dedi. Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan ise, Turizm sektörünün gelişmesinde Sivas TSO’na teşekkür ederek, projenin sonucunda güzel bir çıktı elde edileceğine inanıyorum dedi. Sivas’ta bulunmaktan ve böyle bir proje yer almaktan memnuniyet duyduğu ifade eden Eğitmen Doç. Dr. İrfan Mısırlı, verilecek olan eğitimler hakkında bilgiler verdi. Sekiz gün sürecek olan eğitimlerde; Konukla İletişim, Müşteri Memnuniyeti, Sosyal Davranış Kuralları ve özellikle Misafir ve İnsan İlişkileri konuları üzerine eğitimler verilecek. Eğitim programını tamamlayan katılımcılara sertifika verilecek.
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.