GENEL - 15 Mart 2019 Cuma 18:17

Bakan Akar, 18 Mart Şehitler Günü törenine katıldı

A
A
A
Bakan Akar, 18 Mart Şehitler Günü törenine katıldı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Yeni Zelanda’da bugün, sadece ibadet etmek için bir araya gelen masum ve korunmasız insanlara karşı canice ve sapıkça menfur bir katliam işlenmiştir.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Yeni Zelanda’da bugün, sadece ibadet etmek için bir araya gelen masum ve korunmasız insanlara karşı canice ve sapıkça menfur bir katliam işlenmiştir. Bu katliam, İslamofobik faşist terörü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu olay, dünyada İslam karşıtlığı ve Müslüman düşmanlığının geldiği kaygı verici noktayı açıkça göstermektedir" dedi.


Milli Savunma Bakanı Akar, 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Bakan Akar, törende yaptığı konuşmasına Yeni Zelanda’da yaşanan terör saldırısına değinerek başladı. Akar, “Yeni Zelanda’da bugün, sadece ibadet etmek için bir araya gelen masum ve korunmasız insanlara karşı canice ve sapıkça menfur bir katliam işlenmiştir. Bu katliam, İslamofobik faşist terörü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu olay, dünyada İslam karşıtlığı ve Müslüman düşmanlığının geldiği kaygı verici noktayı açıkça göstermektedir. Caniler tarafından sosyal medyada canlı olarak yayımlama alçaklığı ve sapıklığının da gösterildiği bu ırkçı terör olayını lanetliyorum. Bu tür elim olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum. Ancak sapıkların hamileri oldukça bu tür alçaklıkların da bitmeyeceğini biliyoruz. Yaşanan menfur katliamda hayatlarını kaybeden insanlara Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına ve insanlık duygusu olan herkese sabırlar diliyorum” dedi.



“Kahraman Mehmetçiğin bu ahlaki değerlerinin tüm dünyaya örnek olmasını diliyorum”


“Bir asır önce Çanakkale’de ülkesini işgal etmeye gelmiş düşmanına dahi, yeri geldiğinde merhametle yaklaşan kahraman Mehmetçiğin bu ahlaki değerlerinin tüm dünyaya örnek olmasını diliyorum” diyen Akar sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bugün bayraklaşan vatan topraklarının güvenliği, asil milletimizin huzuru ve refahı için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Aynı zamanda bugün 104 yıl önce tarihe altın harflerle yazılmış bir destanın, “Çanakkale Zaferi”nin gururunu da yaşıyoruz.


Toprağından fazladır sende yatan adamlar,


Irmağın kanla çağlar, yağmurun kanla damlar.


O cenkten armağandır sana kızıl akşamlar,


Sen silahın inançla son dövüştüğü yersin!


(Faruk Nafiz Çamlıbel)


Evet, Çanakkale, azmin ve imanın çeliğe galip geldiği, bir vatan kalbinin attığı yerdir.


Çanakkale, bir hayat savunmasıdır. Çanakkale, Atatürk’ün emriyle ölüme tereddütsüz koşan kahramanların destanıdır. “Zafer" kelimesine anlam kazandıran Çanakkale, asil milletimizin iki asırdır devam eden makûs talihinin de değiştiği yerdir. Yedi düvele “Çanakkale geçilmez!” dedirten bu zafer, milletimize geleceğini inşa etme iradesi ve özgüveni kazandırmıştır. Çanakkale’de tezahür eden millî ruh ve şuur, Millî Mücadele’nin kazanılmasında da çok önemli bir rol oynamıştır. Çanakkale ruhunu anlamak ve bu asil ruhu gelecek nesillere aktarmak hepimizin boynunun borcudur.”



“Kutsal vatan topraklarının her karışı, aziz şehitlerimizin mübarek kanlarıyla sulanmıştır”


“Atalarımız, hüküm sürdüğü her coğrafyayı barış ve huzur iklimiyle yeşertmiş, vatanının tek bir karış toprağı için dahi canını feda etmekten çekinmemiştir” ifadelerini kullanan Akar, şunları kaydetti:


“Asil Türk milleti, bin yıldır yaşadığı bu coğrafyada da var olmanın bedelini şehitlerimizin ve gazilerimizin kanıyla ödemiştir, ödemektedir. “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda” dizesinde de ifade edildiği gibi kutsal vatan topraklarının her karışı, aziz şehitlerimizin mübarek kanlarıyla sulanmıştır. Aziz milletimizin birçok evladı da sadece vatan topraklarında değil, dünyanın çeşitli coğrafyalarında barış, huzur ve istikrarı sağlarken şehadet mertebesine ulaşmıştır. Milletimizin ve TSK’nın kahraman mensupları da yedi iklim üç kıtaya barış ve huzur götüren atalarından aldığı ilhamla millî ve manevi değerlerimiz ile ülkemizin ve milletimizin güvenliği uğruna canlarını seve seve feda etmekten çekinmemiştir. Bugün terörle mücadele harekâtında, 15 Temmuz menfur darbe girişimine karşı direnişte, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ve kahramanlıklar, bu ruh yüceliğinin en açık göstergesidir.”



“Bu operasyonlarla 3 bin civarında DAEŞ’li, 5 bin civarında PKK/YPG/PYD’li teröristi etkisiz hale getirildi”


“İstiklal ve istikbalimize kastedenlere karşı dün olduğu gibi bugün de milletçe tek yürek, tek yumruk halinde mücadeleye hazırız” diyen Bakan Akar, “Asil Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri de kutsal vatan topraklarının bütünlüğünü, milletimizin huzur ve güvenliğini hedef alan başta FETÖ, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı mücadele etmektedir.


Bu mücadele, yurt içi ve sınır ötesinde gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden azim ve kararlılıkla sürdürülmektedir. Terörle mücadele harekâtı kapsamında 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren başlayan geniş çaplı operasyonlarda Mehmetçik, “Girilemez!” denilen yerlere girmiş, “Ulaşılamaz!” denilen yerlere ulaşmıştır. Eylemlerini kalleşçe şehir merkezlerine taşıyan ve çukur eylemlerini başlatan PKK terör örgütü kazdıkları çukurlara gömülmüştür. Bu mücadele sürdürülürken ülkemiz, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün hain darbe girişimine maruz kalmıştır. Asil milletimiz; Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek siyasi liderliğinde birlik ve beraberlik içinde, demokratik değerler uğruna yediden yetmişe bütün fertleriyle tek vücut olmuş; Türk Silahlı Kuvvetleri, jandarma ve emniyet güçlerimizin vatansever evlatlarıyla birlikte omuz omuza mücadele ederek bu hain darbe girişimini akamete uğratmıştır. Aziz milletimizin bu hain darbe teşebbüsüne karşı göstermiş olduğu şanlı direniş, tarihimizin altın sayfalarında hak ettiği yeri almıştır. Bu hain darbe girişiminin hemen ardından ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak ve bölgede istikrarı tesis etmek maksadıyla FKH ve ZDH icra edilmiştir. Sahada teröristlerle göğüs göğse mücadele eden tek ordu olan TSK; bu operasyonlarla 3 bin civarında DAEŞ’li, 5 bin civarında PKK/YPG/PYD’li teröristi etkisiz hale getirmiştir. Bu operasyonlar, ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak gerçekleştirilmiştir” dedi.



“Sınırlarımızda bir terör koridoru oluşturulmasına asla müsaade edilmeyecektir”


Türkiye’nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı ile tüm dünyaya gösterdiği kararlılığın, Münbiç ve Fırat’ın doğusunun teröristlerden temizlenmesi noktasında da devam ettiğini kaydeden Akar, şunları söyledi:


Münbiç ve Fırat’ın doğusu, terör örgütü PKK/PYD/YPG/SDG ve DAEŞ’tan temizlenerek gerçek sahiplerine teslim edilecek, sınırlarımızda bir terör koridoru oluşturulmasına asla müsaade edilmeyecektir. Bu konuda kararlıyız. Tüm operasyonlarda, şanlı tarihimiz ve köklü kültürümüz gereği sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçler hedef alınmıştır.


Sivil/masum kişilerin, dini/kültürel yapıların, tarihî eserlerin ve çevrenin zarar görmemesi için, diğer hiçbir ülkenin göstermediği kadar dikkat ve hassasiyetle davranılmıştır. Tüm bu başarılardaki en büyük pay, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir. Bu vesileyle, aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ederken, kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin siz kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Burada bir kez daha ifade etmek istiyorum ki, Türkiye’nin Kürtlerle hiçbir problemi yoktur. Türkler ve Kürtler, kardeştir, et ve tırnak gibidir.


Bizim mücadelemiz; yüzyıllardır aynı coğrafyayı, aynı ekmeği paylaştığımız Kürt kardeşlerimizle değildir. DAEŞ nasıl Müslümanları temsil etmiyorsa, PKK/YPG/PYD terör örgütü de Kürt kardeşlerimizin temsilcisi değildir, olamaz. Mücadelemiz; bölgedeki istikrarsızlığın en temel nedeni ve kaynağı olan, aslında birbirinden farkı olmayan PKK/PYD/YPG/SDG gibi terör örgütleriyledir.


Ancak unutulmaması gereken çok önemli bir husus da bunların içerdeki ve dışardaki hamileridir.


Bunun aksini iddia etmek, tarihi gerçekleri saptırmak, terörle mücadelede samimi olmamak, hatta teröre destek vermektir.”



“Etnik ayrım gözetmeksizin 4 milyona yakın mülteciye kucak açmış, 40 milyar dolara yakın harcama yapmıştır”


“Bugün ülkemiz; etnik ayrım gözetmeksizin 4 milyona yakın mülteciye kucak açmış, 40 milyar dolara yakın harcama yapmıştır” ifadelerini kullanan Akar, “Türkiye, Suriye’de terör zulmüne uğramış, Suriyeli Kürt kardeşimiz dâhil, milyonlarca mültecinin sığındığı güvenli bir limandır. Zaten tarihin asil milletimize yüklediği misyon, masum ve mazlumların hakkı için daima zalimlerle mücadele etmek olmuştur. Ayrıca Türkiye; bu çerçevede İdlib’de sivillerin zarar görmemesi, yeni krizler / insani trajediler yaşanmaması ve tüm dünyaya yayılabilecek yeni bir mülteci akını olmaması için yoğun çaba harcamaktadır. İdlib’de güvenlik ve huzurun sağlanması için devriye faaliyetlerimiz başlamıştır.


Diğer taraftan terörle mücadelenin yanı sıra, hava sahamızda ve 462 bin km2 olan mavi vatanımız denizlerimizde de uluslararası hukuk ve anlaşmalardan kaynaklanan hak ve menfaatlerimiz azim ve kararlılıkla korunmaktadır.


Ege’de, Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta sorunların barışçıl yollarla çözülmesinden yanayız. Bununla birlikte Türkiye; mavi vatanımızda hiçbir oldubittiye de müsaade etmeyecektir.


Sonuç olarak Türkiye; bölgenin huzur ve güvenliği için gösterdiği çabaları ve kurduğu iş birlikleri ile hem sahada hem masada olmaya devam edecektir” dedi.



Tarihi bir süreçten geçildiğini vurgulayan Akar, “ Sizler bu dönemde asil milletimize, egemenlik ve bağımsızlığımıza yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı iman dolu göğsünüzü daima siper ettiniz. “İcabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatınızı feda eylemekten çekinmeyeceğiz” diye yemin ederek daima göreve hazır oldunuz. Sizler, yüksek ahlaki değerleriniz ve karakteriniz ile kahraman Türk ordusunun çelikleşmiş iradesinin ve sarsılmaz gücünün timsalisiniz. “Ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışını benimseyip şehitliği ve gaziliği şeref madalyası kabul eden; gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden yurt içi ve sınır ötesinde azim ve kararlılıkla mücadele eden, böylece ülkemiz ve milletimizin güvenliğini sağlayan, bunun için her türlü fedakârlığı yapan tüm silah arkadaşlarımı alınlarından öpüyorum” diye konuştu.


Şehit ailelerine de hitap eden Akar şunları dedi:


“Aziz şehitlerimizin ve onların siz değerli ailelerinin hakkını hiçbir zaman ödeyemeyiz. Fedakârlıklarınız için milletimiz size minnettardır.


Türkiye Cumhuriyeti devleti ve TSK olarak bizler; acılarınızı paylaşmak ve gözyaşlarınızı dindirmek için buradayız ve hep beraberiz. Biz, büyük bir aileyiz.


Burada özellikle belirtmek isterim ki aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin ailelerine yaptığımız ziyaretlerde, kendilerinin vakur duruşlarına şahit olmak; bizlere büyük bir güç vermekte, mücadele azim ve kararlılığımızı daha da kuvvetlendirmektedir.


En son teröristi de etkisiz hale getirme kararlılığıyla yürüttüğümüz operasyonlarla şehit ve gazilerimizin kanı yerde bırakılmadı, bırakılmayacak; gözyaşlarınızın hesabı soruldu, sorulacaktır.


Türkiye Cumhuriyeti devleti ve asil milletimiz; vefa, minnet ve şükran duygusuyla şehitlerimize, gazilerimize ve onların emaneti siz değerli ailelerine sahip çıkmaya, kederde ve kıvançta daima yanınızdadır, yanınızda olmaya devam edecektir. “



“Sizler; vatan sevgimizin, birlik ve beraberliğimizin en güçlü sembolüsünüz”


Bakan Akar, Şehitlere yönelik duygularını ise şöyle ifade etti:


““Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!


Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer.”


Mısralarında ifade edildiği gibi sizler; en kıymetli varlığınız olan hayatlarınızı, vatan toprakları için, gözünüzü kırpmadan feda ederek rütbelerin en yücesine eriştiniz. Bugün, cennet vatanımızda milletçe başımız dik, onurlu, rahat ve huzur içinde özgürce yaşamamızı önce Allah’a sonra da sizlere borçluyuz. Vatan, millet ve bayrak aşkıyla gösterdiğiniz cesaret, kahramanlık ve fedakârlıklar asla unutulmayacaktır. Sizler; vatan sevgimizin, birlik ve beraberliğimizin en güçlü sembolüsünüz.


Millî bilincimizi oluşturan temel değerlerin ve şanlı geçmişimizle aramızdaki güçlü bağın en önemli abideleri olarak daima minnet ve şükranla hatırlanacaksınız. Asil Milletimizin Kahraman Evlatları, Vatan size minnettardır. Ebedî istirahatgâhınızda huzur içinde uyuyunuz. Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun.”


Akar sözlerini şöyle tamamladı:


“Sözlerime son vermeden bu anlamlı gün vesilesiyle; Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere; Yurt içinde ve sınır ötesinde yürüttüğümüz zorlu mücadelede şehitlik mertebesine ulaşan kahraman silah arkadaşlarımızı, jandarma, emniyet mensupları ve güvenlik korucularımızı;15 Temmuz şehitlerimiz dâhil tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi; rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin siz değerli ailelerine; şu anda karada, denizde, havada, yurt içinde ve sınır ötesinde yüksek bir vazife bilinciyle görevlerini ifa eden kahraman silah arkadaşlarıma ve onların kıymetli ailelerine sağlık, başarı ve esenlikler diliyorum. “

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hazine ve Maliye Bakanlığından Dünya Bankasından alınan kaynaklara ilişkin açıklama Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası (DB) ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi (CPF) dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu bildirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddialara ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, bu iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu belirtildi. Türkiye’nin 1947’de Dünya Bankasına üye olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, "Dünya Bankasından bugüne kadar toplamda 52 milyar dolar finansman sağlanmıştır. Söz konusu finansman kalkınma önceliklerimiz kapsamında ilgili kuruluşlarımız ve DB tarafından ortaklaşa geliştirilen projeler kapsamında kullanılmaktadır" denildi. DB kaynakları proje amacının dışında kullanılmıyor DB’den sağlanan kaynakların proje amacının dışında kullanımı söz konusu olmadığının belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "DB kredileri yoksulluğun azaltılması ve refahın eşit paylaşılması odağında sürdürülebilir büyümeyi hedeflemekte olup; bu kaynakların kullanımında toplumun ortak çıkarı gözetilmektedir. CPF programında geçen ‘kırılgan gruplar’ esas itibarıyla yeşil dönüşümden olumsuz etkilenecek meslek gruplarında çalışanlar ile finansmana erişimde zorluklarla karşılaşanları ifade etmektedir. DB projeleri ile söz konusu gruplara beceri kazandırılarak üretime dahil edilmesi ve böylece istihdamın artırılarak yoksulluğun azaltılması hedeflenmektedir. Dolayısıyla bu kredilerin İstanbul sözleşmesi ve LGBT ile ilişkisi yoktur. Avrupa Birliğinden sığınmacılar için Mali Yardım Programı (FRIT) kapsamında sağlanan hibe desteğinin kullanımında Dünya Bankası önemli bir rol oynamaktadır. CPF dokümanında bu gibi desteklere ilişkin göstergeler de takip edilmektedir. Ancak yeni CPF dokümanında sığınmacılar özelinde DB’den sağlanacak herhangi bir kredi bulunmamaktadır. Geçmişte olduğu gibi Dünya Bankası ile kalkınma hedeflerimizin desteklenmesinde birlikte çalışmaya ve geliştirdiğimiz büyük projelerimiz ile katma değer üretmeye devam edeceğiz."
Kastamonu Vali Dallı: "Kurumlarımızın ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, depremden etkilenen illere yönelik çalışmalara rağmen Kastamonu’daki projelerin devam edeceğini belirterek, "Kurumlarımızın devam edecek, ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” dedi. Kastamonu Valiliği öncülüğünde İl Koordinasyon Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) salonunda yapılan toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Vali Meftun Dallı, 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerinin hem Türkiye hem Kastamonu’ya hayırlı olması temennisinde bulundu. Kastamonu’ya yapılması planlanan yatırımlarla ilgili bilgi veren Vali Dallı, devletin Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen illerdeki yoğun yatırımlara rağmen bu yıl birçok projenin Kastamonu’da hayata geçirileceğini belirtti. Sorunsuz bir seçim sürecinin geride bırakıldığını belirten Vali Dallı, “Bir ilçemizdeki üzücü hadise dışında çok şükür olumsuz bir olay yaşanmadan seçimleri bitirdik. Bu olayda olmasaydı daha çok mutlu olacaktık. Ama bir ilçemizde ne yazık ki muhtarlık meselesinden ötürü istenmeyen bir olay oldu. Seçimin sükunet ve huzur içerisinde geçmesi için çaba sarf eden, rol alan, gayret gösteren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Seçim sonuçlarının ilimize, ilçelerimize, ülkemize ve köylerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Belediye başkanlarımıza ve seçilen muhtarlarımıza hayırlı uğurlu olsun. İlimize, ilçelerine, köylerine en güzel hizmetleri yapmalarını temenni ediyoruz. Cenab-ı hak yardımcıları olsun” dedi. Daha sonra Kastamonu’da kamu kurumları tarafından yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Vali Dallı, “2024 yılı yaşadığımız deprem sebebiyle, 2023 yılında olduğu gibi bu yıl da yatırımlar noktasında, deprem bölgesindeki illerimiz dışındaki bölgeler için biraz daha, bir takım yatırımlar kısıtlanarak geçecek, öyle görünüyor. Deprem bölgesindeki yaraların sarılması için ama yine de kurumlarımızın devam edecek. Kurumlarımızın ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” diye konuştu. Vali Dallı’nın konuşmasının ardından bu yıl planlanan yatırımlar ve şimdiye kadar yapılan projeler hakkında bilgilendirmelerde bulunuldu.
Tokat Başkan Ural: " Hentbolu bırakılan bir spor olmaktan çıkarmak istiyoruz" Okullararası Küçükler Hentbol Türkiye Şampiyonasında şampiyon olan Mimarsinan Ortaokulu Erkek Hentbol Takımı Başkan, Erdem Ural’ı makamında ziyaret etti. Mimarsinan Ortaokulu Erkek Hentbol Takımı, Aksaray’da 1-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Okullararası Küçükler Türkiye Hentbol Şampiyonasında finalde Zonguldak temsilcisini 14-11 mağlup etti. Şampiyon takım, şampiyonluk kupaları ile birlikte Turhal Belediye Başkanı Mehmet Erdem Ural’ı 13 sporcu, Okul Müdürü Dilaver Bulut, Antrenörler Kadir Cihan Özyiğit ve Emin Zeybek başkanlık makamında ziyaret etti. "Turhal’da hentbolu sürdürülebilir kılmak istiyoruz" Başkan Mehmet Erdem Ural, sporcularla tek tek ilgilenerek tebrik etti. Hentbol sporunun öneminden bahseden Ural, ‘’Başarılarınız daim olsun. İnşallah bundan sonra ki süreçte de daha ileri ki yaşlarda da bu spora devam edersiniz. Biz bununla ilgili projeler planlıyoruz. İnşallah belli bir yaşa gelip hentbolu bırakılan bir spor olmaktan çıkarmak istiyoruz. Çünkü meclis üyemiz yalçın beyde bu konuya hassas. Çocuklar belli bir yaşa kadar geliyor, başarılı oluyorlar, sonra ki süreçte sonra ki adıma gidemiyorlar. O anlamda bir farkındalığımız var. Turhal’da hentbol özelinde tüm spor dallarını geliştirmek için Turhal Belediyesi olarak destekleyeceğiz. Hepinizi tek tek yeniden tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. Bundan sonra ki şampiyonalarınızda tekrar bizi gururlandırmanızı temenni ediyorum" dedi. Belediye binası önünde antrenör ve sporcularla birlikte çekilen hatıra fotoğrafı ile program sona erdi.