POLİTİKA - 17 Temmuz 2019 Çarşamba 18:24

Bakan Pakdemirli 15 Temmuz gecesini anlattı

A
A
A
Bakan Pakdemirli 15 Temmuz gecesini anlattı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı geceyi anlattı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı geceyi anlattı. Pilot olduğu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağını takip edecek bir aplikasyonun telefonunda olduğunu belirten Pakdemirli, “Ben tabancamı çıkardım dedim ki,’ eğer gelen olursa ben canlı teslim olmam ona göre.’ O gece Cumhurbaşkanımızın yere inmesi en büyük duamdı. ’Cumhurbaşkanımız bir sıkıntı görmesin bu iş biter, millet yanında olur dedim.’ Cumhurbaşkanımızın çağrısı çok önemliydi" dedi.


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Konferansı”na katıldı. Sela okunmasıyla başlayan programda şehitler için Kur’an- ı Kerim okundu. Ardından 15 Temmuz konulu bir video gösterimi yapıldı. 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı’nda korkusuzca tankın önüne uzanan Metin Doğan da programa katılarak o geceyi anlattı.



"15 Temmuz, demokrasi tarihimize kara bir leke olarak kazınmasına rağmen, zaferler tarihimize ise şanlı bir destan olarak kaydedildi"


Orman Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını yapan Bakan Pakdemirli, 15 Temmuz’da büyük bir kahramanlık destanı yazıldığını ifade ederek yaşananların hafızalarda tazeliğini koruduğunu söyledi. Pakdemirli, “Evet, 3 yıl, 36 ay, 162 hafta, bin 95 gün... Üzerinden bu kadar süre geçmiş olmasına rağmen, o meş’ûm gecede yaşadıklarımız hala dün gibi taze. Devletin emanet ettiği silahları, milletin tankını ve tüfeğini, millete ve devlete çevirecek kadar gözü dönen, demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedefleyen, FETÖ ihanet şebekesinin, Türkiye Cumhuriyeti tarihine, kara bir leke olarak sürdüğü, 15 Temmuz darbe girişimi hafızalarda ilk günkü tazeliğini koruyor. Türkiye Büyük Millet Meclisini, Özel Harekât Daire Başkanlığını, MİT’i, Külliyeyi, Türksat’ı, Emniyet Müdürlüğünü, karakolları bombalayan, köprüleri, yolları, otelleri tarayan, vatandaşa, polise kurşunlar yağdıran FETÖ ihanet çetesinin, melun kalkışması, hamdolsun, halkımızın iradesi ve dirayeti ile hezimete uğratıldı. Ve 15 Temmuz, demokrasi tarihimize kara bir leke olarak kazınmasına rağmen, zaferler tarihimize ise şanlı bir destan olarak kaydedildi" dedi.



"15 Temmuz’u farklı kılan, o karanlık gecenin kaderini tayin eden gençlerdir"


Darbenin ne olduğunu bilmeyen gençlerin o gecenin kaderini belirleyen kişiler olduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, o gece yaşanan mücadelenin tüm dünyaya örnek bir duruş sergilediğine dikkat çekerek, "Bizim, 15 Temmuz gecesinde meydanlara koşan gençlerimiz vardı. Bu gençlik, 27 Mayıs 1960 darbesini görmedi. Bu gençlik, 12 Mart 1971 darbesine yetişmedi. Bu gençlik 12 Eylül 1980 darbesini bilmedi. Belki bu gençlik, 28 Şubat 1997 darbesine de yetişmedi, fakat 15 Temmuz 2016 gecesinin kaderini, bu gençlik tayin etti. İşte 15 Temmuz’u farklı kılan, o karanlık gecenin kaderini tayin eden gençlerdir. Bir darbe en az 20 yıl geri gitmektir. Bir darbe, ülkenin geleceğinin altına döşenmiş dinamittir. Bir darbe demokrasinin intiharıdır. Dolayısıyla biz bu ortak idrak ve imanla; böyle bir teşebbüsün, bir daha akıllardan bile geçmesine izin ve imkan veremeyiz. Başka milletler görmüş müdür bilmem ancak, dünya o gece gözleriyle gördü" ifadelerini kullandı.



"15 Temmuz, bu vatanın sahiplerinin tapu senedidir"


15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanları dolduran Türk milletinin demokrasiye sahip çıktığını ifade eden Pakdemirli, “Aziz milletimiz, demokrasisine sahip çıkarak, sokaklara akın etmiştir. Tankı kovalayan, tankın altına yatan, helikoptere mermi sıkan, araçlarını tanklara siper eden bir milleti, tarladaki bir yıllık alın terini ateşe veren çiftçilerimizi, bütün dünya gördü. Biz, merhametli, misafirperver, yardımsever bir milletiz. Ama vatanımız söz konusu olursa, başa bela da oluruz, mermiye kafa da atarız.15 Temmuz, bu vatanın sahiplerinin tapu senedidir. ’Bu vatan kimindir?’ sorusunun cevabıdır 15 Temmuz. Bu meydanlar, o gece çok şey gördü. Candan geçen tenler, canandan geçen serler, evlattan geçen erler gördü. Dolayısıyla yeri gelmişken söyleyeyim; kimse bu destanın itibarına halel getirme cür’etinde bulunmasın. Kimse bu zafere gölge düşürme hadsizliğine kalkışmasın. Bunu burada bir kez daha ifade etmiş olayım, bizim mukaddesatımız, bizim tarihimiz, bizim acılarımız, birilerinin istismar siyasetinin oyuncağı değildir, bu böyle bilinmelidir.15 Temmuz, milli duruştur, milli duyuştur, milli vuruştur. Bu ruhu hep diri tutacağız ve hep hatırlayacağız" diye konuştu.



"Cumhurbaşkanımızın yere inmesi en büyük duamdı"


15 Temmuz gecesi neler yaşadığını anlatan Bakan Pakdemirli, "15 Temmuz ben Ankara’da olma şerefine nail olamadım İzmir’de komşularımızla misafirlikte idik. Haberleri açtık, saat 10 sıralarıydı. Garip bir şeylerin olduğunu anladık anladık. Ben hanıma ’ne olur ne olmaz’ dedim. Toplumda ön plandayız, cumhurbaşkanımıza yakınız. Evimizin üstünden helikopterler uçuyor. Çocukları bodrum kata yatırdık bomba atılır diye. Ben tabancamı çıkardım dedim ki,’ eğer gelen olursa ben canlı teslim olmam ona göre’. Dedik ki inşallah bu püskürtülür. Sabaha varmadan inşallah o iş biter. Cumhurbaşkanımızın hayatı çok önemliydi. Ben pilot olduğum için Cumhurbaşkanımızın kalkış inişini takip ettim. Cep telefonumdan uçağın kalktığını gördüm. Cumhurbaşkanımızın yere inmesi en büyük duamdı. ’Cumhurbaşkanımız bir sıkıntı görmesin bu iş biter millet yanında olur dedim.’ Cumhurbaşkanımızın çağrısı çok önemliydi. Urla’dan hareket etmeye başlayan bir birliği ekipler durdurdu. Bu işten milletçe kurtulduk Benim bu millete özel bir teşekkürüm var. Bu millet ayağının altı öpülesi bir milletir. Metin kardeşim ayağının altı öpülesi biridir" dedi.


Program sonunda Bakan Pakdemirli, 15 Temmuz’da tarlalarını yakan çiftçilere ve Atatürk Havalimanı’nda tankın önüne yatan Metin Doğan’a plaket takdiminde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.