POLİTİKA - 15 Mayıs 2019 Çarşamba 17:35

Bakan Selçuk: "2018’de yarım milyonu aşkın engelli vatandaş için 6 milyar 675 milyon TL ödeme yapıldı"

A
A
A
Bakan Selçuk: "2018’de yarım milyonu aşkın engelli vatandaş için 6 milyar 675 milyon TL ödeme yapıldı"

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Bakıma muhtaç engelliler için 2007 yılında evde bakım yardımı kapsamında 2018’de yarım milyonu aşkın engelli vatandaş için 6 milyar 675 milyon TL ödeme yapıldı" dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Bakıma muhtaç engelliler için 2007 yılında evde bakım yardımı kapsamında 2018’de yarım milyonu aşkın engelli vatandaş için 6 milyar 675 milyon TL ödeme yapıldı" dedi.


Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından konferans salonunda düzenlenen "Yükseköğretimde Engelsiz Ufuklar Çalıştayı ve 2019 Engelsiz Üniversite Ödül Töreni"ne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal ve YÖK Başkanı Yekta Saraç katıldı. Programda konuşan Bakan Selçuk, engellilerin moral, motivasyon ve başarılarının teşvik edilmesinin birlik ve dirlik kapsamında olmazsa olmazlardan olduğunu aktardı. Tam anlamıyla bir toplum olabilmek için engellileri her alanda aktif ve güçlü bir konuma getirmek gerektiğinden bahseden Bakan Selçuk, şunları kaydetti:


"Engelli vatandaşlarımızın sorunlarına kalıcı çözümler üreterek, sosyal yaşamın her alanında var olmalarını sağlamak bizim aynı zamanda insana olan saygımızın da gereği. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın riyasetinde 17 yıldır engellilerimizin sorunlarına yönelik geliştirdiğimiz politikalarla büyük hizmetler yaptık. Başta eğitim, istihdam ve bakım hizmetleri olmak üzere büyük bir değişimi gerçekleştirdik. Bunun için öncelikle güçlü bir zemine sahip olmamız gerekiyordu. İşe, 2005’te Türkiye’de ilk kez bir Engelliler Kanunu hazırlayarak, hukuki zemini oluşturarak başladık. Ardından 2007 yılında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan ilk ülkeler arasında yer aldık. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle engellilerimize yönelik pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına alarak engellilerin dünyasında yeni bir sayfa açtık. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü hizmete kolaylıkla erişmelerini sağladık. Kamu binalarının, açık alanların (kaldırım, yaya geçidi, park gibi), toplu taşıma araçlarının ve bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hale getirdik. Eğitimler düzenleyerek, okul, hükümet konağı ve hastanelerde pilot projeler yürüterek standartlara uygun uygulamaları gün be gün yaygınlaştırdık. Ayrıca denetim faaliyetlerini başlatarak, belediyelerin ve kurumların erişilebilirliğinin sağlanması için harekete geçmelerini sağladık. Yüzde yüz erişilebilirlik hedefiyle engellilerin sunulan hizmetlere erişimleri için gerekli dijital dönüşüm ve engelsiz iletişime yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz."


Engelli vatandaşların ve ailelerinin toplumsal yaşama daha aktif bir biçimde katıldıklarını anlatan Bakan Selçuk, "Eğitim hayatına devam ediyor, sanatla, sporla uğraşıyor, seyahat ediyor, yarışmalara, turnuvalara katılabiliyorlar. Kısacası sosyal yaşamın her alanında yer alabiliyorlar. Engellilerimiz ve refakatçileri, şehir içi toplu taşıma ve şehirlerarası demir ve deniz yollarında ücretsiz seyahat edebiliyorlar. Evlerinden okullarına ücretsiz taşıdığımız engelli öğrencilerimiz de özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yine ücretsiz olarak öğrenim görüyorlar. Bakanlığımızın pek çok kurumsal hizmetinde olduğu gibi engellilerimizin bakımında da aile yanında bakımı daha anlamlı buluyoruz" diye konuştu.


Bakıma muhtaç engelliler için 2007 yılında başlatılan evde bakım yardımı kapsamında 2018’de yarım milyonu aşkın engelli vatandaş için 6 milyar 675 milyon TL ödeme yaptıklarını vurgulayan Bakan Selçuk, "Evlerinde engelli yakınlarına bakan ailelerimizin kendi ihtiyaçlarını karşılamaları için, engelli kardeşlerimizi yılda 45 güne kadar yatılı bakım merkezlerimizde ücretsiz misafir ediyoruz. Ayrıca engelli yakınına bakmakta zorluk yaşayan ailelerimize personelimizle evde bakımına destek de olmaktayız. Yaşamlarını kendi başlarına sürdüremeyen engelli kardeşlerimiz için yatılı bakım hizmetlerimizi etkin bir şekilde sürdürüyoruz. 341 bakım merkezinde 25 bin engellimize yatılı bakım hizmeti sunuyoruz. Gururla söylemek isterim 2002 yılında 2 bin 600 engelli, kurum bakımı için sıra bekliyorken, hamdolsun şu anda bakım için sıra bekleyen engelli vatandaşımız bulunmamakta. Evde bakımı desteklemek adına engelli vatandaşlarımıza yatılı bakım merkezlerimizde gündüzlü bakım hizmeti de sunuyoruz" ifadelerini kullandı.


Engelli vatandaşlar ve aileleri için yapılan tüm sosyal hizmetleri sosyal devlet anlayışı doğrultusunda gerçekleştirdiklerinin altını çizen Bakan Selçuk, "Ülkemiz bugün artık engelli vatandaşlarımızla ilgili yapılan hizmetler ve oluşturulan hayat standartları bakımından dünyaya rol model olabilecek bir seviyeye gelmiş bulunuyor. Hamdolsun bu seviyeye gelmemiz, azimle ve istikrarlı şekilde uygulanan politikaların bir sonucudur. Bu sosyal hizmetlerimiz için, 2019 yılında engelli vatandaşlarımıza yaklaşık 14 milyar lira sosyal yardım bütçesi ayırdık. Bu rakam toplam sosyal yardım bütçemizin 4’te 1’ine denk geliyor. İşte bu tam olarak bahsettiğim sosyal devlet olmanın bir gereğidir. 2023, 2053, 2071 hedeflerine yürüyen büyük ve güçlü Türkiye’nin göstergesidir" şeklinde konuştu.


Bakanlık olarak engelli vatandaşların bağımsız şekilde yaşamlarını sürdürebilen bireyler haline gelmelerini özellikle önemsediklerini söyleyen Bakan Selçuk, "Bu amaçla istihdam imkanlarını artırmaya yönelik büyük ve ciddi çalışmalar yürüttük. Engelli memur sayısı 2002 yılında sadece 5 bin iken, dünyada ilk kez başlattığımız e-KPSS sayesinde bugün 56 bine çıkardık. Engellilerimizin sadece memur olarak değil işçi olarak da istihdamda yer alması için kolaylaştırıcı, teşvik edici politikalar yürütüyoruz. 2003’te kamu dahil belli iş yerlerinde engelli çalıştırma zorunluluğu getirerek büyük bir adım attık. Bu kapsamda çalışan engelli işçi sayımızda 122 bine ulaşmış durumda, kontenjan dışı engelli çalıştıran işverenlerimizin ödediği sigorta primi payının da tamamını devlet olarak karşılıyoruz. ’Korumalı iş yerleri’nde de engellilerimizin istihdamları için Bakanlığımızca işverene ücret desteği sağlıyoruz. İlave istihdam olarak sunduğumuz teşvikte ise engellilerimiz için 12 ay iken 18 ay olarak bu desteği sürdürmekteyiz. Özel sektör işbirliği ile ’İşe Katıl Hayata Atıl Projesi’ni başlattık. Engelli iş koçluğu uygulaması ile de yaklaşık bin engellimize sürdürülebilir istihdam sağladık. Bu uygulamayı İş-Kur bünyesinde tüm illerimizde yaygınlaştıracağız. Halihazırda uyguladığımız istihdam politikaları ile bugüne kadar 387 bin engelli kardeşimizi iş hayatına kazandırdık. Ayrıca mesleki niteliklerini arttırmak için 2016’dan bu yana 86 bin engelli vatandaşımızı aktif iş gücü programlarımızdan yararlandırdık" dedi.


Engelli vatandaşlara dair bu yıl önemli bir hedef belirlediklerini belirten Bakan Selçuk, "2019 yılında 5 bin engelli kardeşimizi işbaşı eğitim programlarından yararlandırarak iş tecrübesi kazanmalarını hedefliyoruz. Kendi işinin sahibi olmak isteyen engelli kardeşlerimize de Girişimcilik Eğitimlerini başarıyla bitirenlere 50 bin liraya kadar hibe desteği veriyoruz. Engellilere yönelik hibe desteğimizden 2014 yılından bugüne bin 550 vatandaşımız yararlandı" diye konuştu.


Yapılan çalışmalarda engelli bireylerin ve ailelerinin haklarını ön planda tuttuklarını, engellilerin ’kendilerine yeterli’ hale gelmesini amaçladıklarını bildiren Bakan Selçuk, "Bunun için tabii ki çaba sarf etmemiz, projeler üretmemiz, ter dökmemiz gerekiyor. Hiçbir başarı, hiçbir tekamül zahmetsiz değildir. Bunun için imkânlarımızı sonuna kadar, en doğru şekilde kullanmak mecburiyetindeyiz. Bize göre yeni Türkiye’de artık engellerin olmadığı, fırsatlar, haklar ve değerlerin olduğuna inanıyoruz. Sevginin, kardeşliğin, dayanışmanın önünde hiçbir engeli kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.


YÖK Başkanı Yekta Saraç ise, Türkiye’de eğitimde, yükseköğretime erişimde ve okullaşmada özellikle 2000’li yıllardan bu yana çok önemli ve ciddi bir sıçrama yaşandığını belirterek, "Nicelik yönünden etkin düzeyde bir büyüme gerçekleşmiştir. Bugün itibariyle öğrenci sayımız açısından Avrupa Yükseköğretim Alanı’nın önde gelen ülkesi konumundayız. Yükseköğretim sistemimizde 129’u devlet, 72’si vakıf üniversitesi ve 5’i vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 206 yükseköğretim kurumumuz mevcut. Öğrenci sayımız 7 milyon 730 bine ulaşmış durumda. Yükseköğretim sistemimizde 81 bin 627’si öğretim üyesi olmak üzere toplam 166 bin 801 öğretim elemanı bulunuyor. Yeni YÖK olarak nicel bir büyümeyi gerçekleştirdik, şimdi kalite odaklı büyüme birinci hedefimiz. Bu kapsamda, Yeni YÖK olarak, aldığımız bütün kararlarla, çalışmalarımızla yerel ve küresel ölçekte rekabetçi bir yükseköğretim sistemi anlayışıyla hareket ediyoruz. Kalite çıtasının yükseltilmesi ve kalite eksenli büyüme önceliğimiz" şeklinde konuştu.


“Öğrenci dostu yeni YÖK” olarak engelli öğrencilerin eğitim öğretim faaliyetlerine, ayrıca sosyal ve kültürel faaliyetlere de katılımına destek olmak, gerekli uyarlamaların, alt yapının ve donanımların sağlanması ve üniversitelerde engelsiz bir ekosistemin oluşturulmasını teşvik etmek üzere "Engelsiz Üniversite Ödülleri" verdiklerini anlatan Saraç, ödüllerin Mekanda Erişilebilirlik (Turuncu Bayrak), Eğitimde Erişilebilirlik (Yeşil Bayrak), Sosyo - Kültürel Faaliyetlere Erişilebilirlik (Mavi Bayrak) olmak üzere üç kategoride verildiğini söyledi. Programlarını farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına “Engelsiz Program Nisanı” verdiklerini söyleyen Saraç, şunları kaydetti:


"Engelli Dostu Birey Ödülü ise, engelli öğrencilerle ilgili bilfiil çalışma yapan öğretim elemanı veya öğrencilerin idari, fiziki anlamda üniversite içindeki yaşamını kolaylaştıran akademik/idari/teknik/fiziki koşullarını iyileştiren ve geliştiren tüm akademik ve idari personeli kapsamaktadır. Bu kapsamda Engelsiz Üniversite Ödülleri için geçen yıl 44 üniversiteden farklı kategorilerden 399 başvuru yapılmış iken, bu yıl 81 yükseköğretim kurumu tarafından yapılan başvuru sayısı 653’e ulaşmıştır. Başvurularda geçen yıla göre önemli bir artış yaşanmıştır. Bu sonuç, yükseköğretimde engelsiz ufuklar için çok ümit verici. Engelleri kaldırmayı hedefleyen çalışmalarımızın sizlerle birlikte daha güzel olacağına ve engelsiz sonuçlar ortaya koyacağına inancımızla yolumuza devam edeceğiz."


Konuşmaların ardından ödül alan üniversiteler sahneye davet edilerek ödülleri takdim edildi. Mekânda Erişebilirlik kapsamında 26 üniversite, toplamda 92 turuncu bayrak, Eğitimde Erişebilirlik kapsamında 6 üniversite toplamda 14 yeşil bayrak, Sosyo-kültürel Faaliyetlerde Erişebilirlik kapsamında 7 üniversite toplamda 20 mavi bayrak almaya hak kazandı. Toplamda 28 üniversite bayrak ödülü almaya hak kazandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.