EĞİTİM - 14 Temmuz 2020 Salı 12:39

Bakan Selçuk “4. Yılında 15 Temmuz Milli İrade Sergisi” açılışına katıldı

A
A
A
Bakan Selçuk “4. Yılında 15 Temmuz Milli İrade Sergisi” açılışına katıldı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı kurumlarca hazırlanan eserler ile "4.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı kurumlarca hazırlanan eserler ile "4. Yılında 15 Temmuz Milli İrade Sergisi” düzenlendi. Sergi açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “15 Temmuz yakın tarihimiz için de ülkemiz için de ciddi bir kırılma noktasıdır“ dedi.


Milli irade ve demokrasi konuları hakkında bilinci artırmak adına ve 15 Temmuz şehitlerini anmak amacıyla 81 il Valiliğindeki olgunlaşma enstitüleri ile halk eğitimi merkezi müdürlüklerince hazırlanan ürünlerin yer aldığı sergi Bakan Ziya Selçuk tarafından açıldı. 14 -18 Temmuz tarihleri arasında MEB fuaye alanında yer alacak olan sergi, 20-24 Temmuz tarihleri arasında Kızılay Metro Çarşısı sergi alanında daha sonra ise Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde sergilenmeye devam edecek.



“15 Temmuz yakın tarihimiz için de ülkemiz için de ciddi bir kırılma noktasıdır”


Ziya Gökalp’in “Vatan, uğruna hayatlar feda olunan mukaddes bir ülke demektir” sözünü hatırlatan Bakan Selçuk, “Vatanı bu şekilde tarif ediyor Ziya Gökalp. Vatanını mukaddes görenler ise hayatlarını, ailelerini, sevdiklerini hatta canlarını hiç düşünmeden kendi ülkeleri uğruna feda edenlerdir. Türk milletinin geçmişinde topyekün mücadele ettiği ve hiç düşünmeden canını ortaya koyduğu birçok hadise var, Kurtuluş Savaşı ve daha niceleri. Bu hadiseler ne kadar çoksa aziz milletin zaferleri de o kadar çoktur. 15 Temmuzda milletimizin sahip olduğu ulusal bilincin büyük bir cesaretle ortaya çıktığı bir demokrasi zaferinden söz ediyoruz. 15 Temmuz yakın tarihimiz için de ülkemiz için de ciddi bir kırılma noktasıdır. Belli bir şuurun oluşması manasında. Milletimizin tüm bireyleri, genç - yaşlı, kadın - erkek fark etmeksizin sokaklara dökülmüş ve geçmişte olduğu gibi bir kez daha kendi kaderini tayin etmiştir. Bugün vatanımızda huzurla yaşıyorsak 15 Temmuz gecesi aziz milletimizin gösterdiği cesaret, kararlılık ve mücadele sayesindedir. Bu cesareti ve bu mücadeleyi gösteren kahramanlarımızı asla unutmamalıyız. Şehit olacağını bildiği halde darbecilere göğüs geren Ömer Halisdemir’i, 44 yaşında bir ev hanımı iken en ön saflarda yürüyen Ayşe Hanımı, darbe girişimini duyar duymaz hemen sokağa çıkan Prof. Dr. İlhan Varank’ı, 15 yaşında hayatının baharında iken demokrasi için kendini feda eden genç kardeşimiz Halil İbrahim’i ve daha nicelerini elbette unutmamalıyız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez” 15 Temmuz bize şuurlu bir milleti hiçbir gücün durduramayacağını göstermiştir” şeklinde konuştu.



“Çok şükür Allah bize gazilik nasip etti”


Osmanlı döneminde devlete hizmet etmesi için gayrimüslimler dahil olmak üzere onları yetiştiriyor ve onlara makam mevki veriyordu. Bununla biz gurur duyuyorduk 15 Temmuz gecesi hainler, başka bir devletin evlatlarını değil bu devletin evlatlarını bu millete değil yurt dışında kendi hizmet ettikleri odaklara hizmet edebilmesi için yetiştirmişler diyen 15 Temmuz gazisi tarih öğretmeni Fatih Zengin, “O gece binlerce Türk evladı gibi ben de ülkem adına, vatanım ve milletim adına darbe bildirisinin okunmasının hemen ardından sokağa çıktım. Vazifemiz belliydi. Bizler bu ülkenin topraklarında yaşarken sadece vergi vermeyi, sadece askere gitmeyi görev olarak kabul etmiyoruz. Yeri geldiğinde kahraman Mehmetçiklerimiz gibi, polisimiz gibi bizlerin de bu topraklar da gerekirse kanımızı dökme vazifemizin olduğunu düşünüyorum. O gece de ben Cumhurbaşkanımızın Ankara’ya gelme ihtimali üzerine Esenboğa Havalimanı’na doğru yöneldim. Ardından Cumhurbaşkanının İstanbul’a ineceği şeklinde haber geldi. Bunun üzerine şehir merkezine döndüm. İlk olarak Sıhhıye’de bir zırhlı taşıyıcıyla milletimin diğer fertleri ile mücadele ettim. Ardından Kızılay Meydanına ve orada yapılan yönlendirme ile, çok kritik 3 noktadan bahsedilmişti biri Türkiye Büyük Millet Meclisi, biri Ankara Emniyet binası diğeri de Genel Kurmay Başkanlığı idi. Ben en yakınımda olan Genel Kurmay Başkanlığı’na doğru yöneldim. Demirlerin yıkılması ile protokol kapısına yönelen o grubun içerisindeydim. Amacımız belliydi. Darbenin beyin takımının orada olduğunu düşünüyorduk ve oranın ele geçirilmesi ile birlikte beyin takımının pasifize edileceğini düşünüyorduk. Bu yönelme esnasında kapıyı zorlarken kapının sağ tarafından ateş açıldı. Bu esnada ben de ayağımdan yaralandım. Çok şükür Allah bize gazilik nasip etti” ifadelerini kullandı.


Günün anlam ve önemine binaen tasarlanan 15 Temmuz maskeleri dağıtılırken Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük el işlemesi Türk bayrağının yer aldığı tabloyu Bakan Selçuk’a hediye etti. Ayrıca serginin açılışına, 15 Temmuz’da Ankara’da şehit olan öğretmen Yusuf Elitaş’ın eşi Serpil Elitaş da katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Öğrenciler tarihi alanda kazı çalışmalarına katıldı Adıyaman’da ilk ve ortaöğretim öğrencileri, Perre Antik Kent’te devam eden kazı çalışmalarına katıldı. 15-22 Nisan 2024 tarihleri arasında 48’incisi kutlanmakta olan Turizm Haftasını kutlama etkinlikleri çerçevesinde Adıyaman’da bulunan 16 ilk ve ortaöğretim okulu öğrencileri Adıyaman merkezde bulunan Tarihi Perre Antik Kentinde devam eden kazı çalışmalarına katıldı. Öğrenciler burada arkeologlarla birlikte kazı yaptı. Tarih kokan Adıyaman’da kazı çalışmalarına katılan öğrenciler, yaptıkları kazıdan büyük keyif aldıklarını dile getirdi. Buradaki çalışmalarla ilgili bilgi veren Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, “48.Turimz Haftasını Adıyaman’da büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Bugün Perre Antik Kentindeyiz, burada Turizm Haftası boyunca toplam 16 tane okulumuzdan ilk, orta ve lise derecesinden öğrencilerimiz Perre Antik Kentine gelecekler. Burada bir tanıtım videosunu izledikten sonra iki gruba ayrılacaklar. Şimdi arka planda da gördüğünüz gibi bir bölümü uygulamalı arkeoloji kazılarına, arkeolog ve sanat tarihçilerimizle birlikte katılırken diğer grup Perre Antik Kentinde tarih ve kültür gezisi yapacak” dedi. Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun ise konuşmasında, “Adıyaman’da deprem yaşanmış bir şehirde çocuklarımızın kültürüyle, sanatıyla gelenek ve göreneğine, atasına saygısıyla tam öğretmeyi gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Öğrencilerimizin tamamı yakın çevrelerini gezmelerini, kültürel mirasını tanımasını, kendi yeteneklerini keşfetmelerini ve bu noktada da toplumumuzu daha ileriye götürmeleri anlamında gayretlerini ortaya çıkartma üzerin kurulmuş bir projedir” sözlerini kullandı. Öğrenciler ise antik kentte tarihi kazı çalışmalarına katıldıkları için oldukça mutlu olduklarını dile getirdi.
Sakarya SUBÜ’nün ilk patenti tescillendi SUBÜ Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan’ın ‘Raya Montajlı Tümleşik Asansör Tahrik Sistemi’ başlıklı buluşu, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patent almaya hak kazandı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin (SUBÜ) ilk patenti tescillendi. Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan’ın ‘Raya Montajlı Tümleşik Asansör Tahrik Sistemi’ başlıklı buluşunun üretim ve test süreçleri TÜBİTAK tarafından 2210394 numaralı proje kapsamında desteklendi ve prototip üretimi yapıldı. Yapılan testlerden başarı ile geçen buluşun sektörde önemli bir açığı kapatması bekleniyor. Buluş sahipleri arasında Trakya Üniversitesi (TÜ) İpsala Meslek Yüksekokulu’ndan Öğretim Görevlisi Dr. Yusuf Avşar ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Fenercioğlu da yer alıyor. Ürüne asansör sektöründen yoğun bir ilgi olduğunu ve seri üretim için görüşmeler yapıldığını kaydeden SUBÜ Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan, “SUBÜ Rektörlüğü, TÜ Rektörlüğü ve BTÜ Rektörlüğü’nün patent sahibi olduğu buluş, üretim süreçlerinde döküm yöntemine ihtiyaç duymuyor. Motor gövdesi aynı zamanda motor şasisi olarak görevi yapıyor. Motor gövdesi asansör taşıyıcı rayına direkt olarak dik bir şekilde bağlanıyor ve tahrik sisteminin yükünün tamamı binaya binmiyor. Böylece tümleşik bir asansör tahrik sistemi ortaya çıkıyor. Buluş sayesinde; raya montajlı olarak gerçekleştirilen, makine şasi yapısı gerektirmeyen, sistemin toplam ağırlığını dengeli şekilde taşıcıyı ve karşı ağırlık kılavuz raylarına dağıtabilen, düşük hacim ve kütleye sahip, döküm yerine plaka saclardan lazer kesim yöntemi ile üretilen ve minimum düzeyde talaşlı imalata ihtiyaç duyan bir asansör çekiş motoru tasarımı elde edilmiş oldu” diye konuştu.
Gaziantep Mevsimsel polen alerjisine dikkat ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsararaç, mevsimsel alerjilerin en yaygınlarından birisi olan polen alerjisine dikkat çekti. Alerjik bünyeli kişiler için bahar aylarının sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyleyen Dr. Özsaraç, “Polen türü alerjen yapısı bulunan maddeler vücuda girdiği anda bağışıklık sistemi bu maddeleri tehdit olarak algılar ve alerjiniz varsa vücut kimyasallar salarak semptomlara neden olur. Bunların yanında vücut polene karşı konjonktivit (göz nezlesi), nezle, ürtiker ve astım geliştirebilir. Hastalarda, özellikle sabah kalktıklarında ortaya çıkan hapşırma, burunda ve boğazda kaşıntı, burun tıkanıklığı ile burun akıntısı şikayetlerine rastlanıyor. Burunda, kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, hapşırık, gözlerde kaşıntı, sulanma kızarıklık, şişlik görülebilir. Astımlı hastalarda atak başlayabilir, öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ciltte kaşıntı olabilir. Hastalığın tamamen yok edilmesi mümkün olmasa da, hastaların şikayetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir takım tedaviler uygulanabilmektedir. Alerjenleri tespit edebilmek için kandan bazı tetkikler yapılabilmektedir veya bazı cilt, deri testleri yapılabilmektedir. Hekim tarafından yapılan fizik muayene ve tetkikler neticesinde en uygun tedavi protokolü hastalara uygulanacaktır” dedi. Polen alerjenlerinden korunmanın en önemli yolunun doğrudan oluşabilecek polen maruziyetini azaltmak olacağını belirten Dr. Özsaraç, bu konuda önerilerde bulunarak, “Polenler genellikle sabah saatlerinde havada uçuştuğu için mümkünse kapalı alanlarda kalınız. Çim biçmekten, polen mevsiminde parkta oturmaktan kaçınınız, ev ve arabada pencereleriniz kapalı tutunuz, gözleri korumak için güneş gözlüğünden yararlanınız, polenden arınmak için sık sık duş alıp, dışarı çıktığınızda maske takınız. Eğer hava sıcakken polen mevsiminde dışarıda çok vakit geçirmişsek akşam eve gidince hemen kıyafetleri çıkaralım, ayakkabıları da kapının dışında bırakalım, çünkü polenler bütün her yere yapışmaktadır ve duş almamız gerekiyor ki, polenler bütün vücudumuzdan çıksın” diye konuştu.
İstanbul Samet Aybaba: “Sergen Yalçın’la bu süreçte hiç görüşmedik” Yeni teknik direktör arayışlarının devam ettiğini söyleyen Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba, bu süreçte Sergen Yalçın ile hiç görüşmediklerini dile getirdi. Aybaba, yeni sezon öncesi kadro yapılanması konusunda da çalışmaların sürdüğünü belirtti. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında oynayacağı MKE Ankaragücü maçının hazırlıklarını ilk bölümü basına açık olarak gerçekleştirdiği antrenmanla sürdürdü. İdmanı Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba ve Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar da takip etti. İkili, antrenman sonrası basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Yolların ayrıldığı Portekizli teknik direktör Fernando Santos’un saha içindeki hiçbir kararına etki etmediğini vurgulayan Samet Aybaba, “İsimler üzerinde durmaya gerek yok. Bizim için her oyuncumuz değerlidir. Sahaya sürülen oyuncular hocanın kendi takdiri. Saha içi benim alanım değil. Ben önceden olduğu gibi bundan sonra da teknik direktöre karışmam. Düşüncelerimizi söyleriz ancak. Biz Santos hocayla konuştuğumuzda bir şeyleri anlatmaya çalıştık, gerekli şeyleri söyledik. Ama tabii ki takdir kendisinin. Tercih tamamen kendisine ait. Aldığı kararlarla doru mu yaptı, yanlış mı yaptı.. Kararını zaten kamuoyu veriyor, Beşiktaş veriyor. Verdi de zaten” diye konuştu. “Bu süreçte Sergen hocayla görüşmemiz etik olmaz” Yeni teknik direktör arayışlarının devam ettiğini aktaran Aybaba, “Biz çok görüşmeler yaptık. Takımın durumundan dolayı yeterli geri dönüş alamadık. Takımın başına getireceğiniz hocaya göre durum değişir. Çok transfer istenebilir. Büyük bütçeler istenebilir. Futbolun akışı böyle. Bir ihtimal de siz kadronuzu kurarsınız ve sonrasında hocayı getirirsiniz. Bu sefer de iş farklı yerlere gider. O yüzden biz antrenörle alakalı her zamanki gibi çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sergen Yalçın ile bu süreçte hiç görüşmedik. Kendisi zaten şu anda bir takımı çalıştırıyor. Kendisiyle görüşmemiz her şeyden önce etik bir durum değil. Yeni teknik direktörümüzün yerli veya yabancı olmasından daha önemli olan bizim istediğimiz sisteme uyum sağlaması gerekiyor. Beşiktaş’ın oyun düşüncesi, sistemi belli. Çok koşan, temas eden, mücadele eden, coşkulu, istekli oynayan, büyük takım oyunu oynayan, rakip alanda baskılı oynayan bir sistemi olmalı Beşiktaş’ın. Bu özelliklere uyan bir teknik adamla anlaşacağız” şeklinde konuştu. “Saha içi kaliteyi arttırmamız lazım” Yeni sezon öncesi kadro yapılanması için çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekleyen Samet Aybaba, “Transfer çalışmalarımız her zaman devam ediyor. Ben ayrı gittim, Feyyaz hoca ayrı gitti. Elimizde geniş bir oyuncu listesi var. Raporlarımızı hazırladık. Bunların hepsini başkanımıza bilgi olarak veriyoruz. Bu şekilde transfer politikamızı sürdüreceğiz. Marka değeri yüksek olan kulüpler bu şekilde çalışmak zorundadır. Bizim saha içi kaliteyi artırmamız lazım. Listemizde genç oyuncular da var. Tecrübeli oyuncular da var. Orta yaşa yakın oyuncu tipleri de var. Kabul edelim ki biz yeniden yapılanmanın içerisindeyiz. Elimizde çürümüş bir takım var. Bu durum kolay değil. Rakiplerimizin kadro yapılanmalarını görüyorsunuz. Saha içerisinde giren oyunculara, çıkan oyunculara bakın. Biz bu durumun çok gerisinde kaldık. Bu yapılanmayı olması gereken duruma getireceğiz. Fakat çok kolay bir şey değil. Hemen 3-5 günde olacak şeyler değil. Geçtiğimiz dönemlerde yaşadığımız ‘Feda’ dönemini hatırlayın. Sabrettikten sonra geldiğimiz kaliteye, elde ettiğimiz başarılara bakın. O yüzden şu anda yapacağımız bir hata bizi hedefimizden daha da uzaklaştırır. Ben bu kulübe geleli 47 sene oldu. Feyyaz hocanın yaklaşık 40 sene olmuştur. Bizim bu kulübe bir aidiyet duygumuz var. Camia hep iyi yerlerde olsun isteriz. Hep bu duygu ve düşüncelerle buradayız. Zamana ve saygıya ihtiyacımız var. O yüzden çok titiz bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Feyyaz Uçar: “Beşiktaş’a yakışacak olan hocayı belirleyeceğiz” Takımın başına geçecek yeni teknik direktör için titiz çalıştıklarını söyleyen Feyyaz Uçar ise, “Başkanımız bizzat bir önceki dönemde de yaklaşık 20 teknik adamla görüşmüştü. Sezon arasında gelmek istemeyen, kadroyu görüp görmek istemeyen oldu. Puan tablosunu görüp gelmek istemeyen oldu. Biz Beşiktaş’a yakışacak olan hocayı belirleyeceğiz ve kendisiyle sezon sonunda bir anlaşma yapacağız. Yeni Hocanın sezon başında takımın başında olacağından dolayı avantajlı olacağız. En azından kendisine bir şeyler vaat edebileceğiz. Transfer bütçesi verebileceğiz. Dolayısıyla işler çok daha rahat olacak” dedi.