POLİTİKA - 08 Kasım 2019 Cuma 17:50

Bakan Soylu: “Milletimize sözümüzdür, Karayılan’ı ölü yılan haline getireceğiz”

A
A
A
Bakan Soylu: “Milletimize sözümüzdür, Karayılan’ı ölü yılan haline getireceğiz”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Milletimize sözümüzdür, Karayılan’ı ölü yılan haline getireceğiz” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Milletimize sözümüzdür, Karayılan’ı ölü yılan haline getireceğiz” dedi.


Altındağ Belediyesi Çocuk Trafik Eğitim Merkezi’nin açılış töreninde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yakalanan DEAŞ’lı teröristlerin Pazartesi gününden itibaren ülkelerine teker teker iade edileceğini söyledi. Kırmızı kategoride aranan teröristin etkisiz hale getirildiğini açıklayan Bakan Soylu, “Evlatlarımızın, kardeşlerimizin kanı yerde kalmadığı için içimizin bir nebze ferahladığı bir gün. Onlarca evladımızın şehit olmasına sebep olan, içimizi acıtan hain terör eylemlerinin talimatını veren kırmızı kategoride aradığımız insanlıktan çıkmış iki terörist Diyarbakır’da etkisiz hale getirildi. Operasyon Temmuz ayında yapılmıştı. Kimlik doğrulamaları itibarıyla dün akşam teyit edildi. Ülkemizin içerisinde bir tanesi maalesef çok canımızı acıttı. Tam 3 yıl önce Dolmabahçe’de patlama olduğu söylendi. Neredeyse üzüntümüzden ağzımızdan kelime çıkmayacak hale geldi. Şehitlerimizi öğrendik ve sayı bizi bir kez daha kahretti. O eylemin talimatını bu hain vermişti. Yine Kayseri’de komando karargahımıza ve oradan servisle intikal eden evlatlarımıza hain bir saldırı gerçekleştirdi. O eylemin talimatını da bu hain vermişti. Birçok yerde eylemlerin tamamında talimatı bu terörist vermişti. Yaptığımız güvenlik toplantılarında gözüm hep bu adamın üstündeydi. Allah’a şükürler olsun ki o evlatlarımızın kanı yerde kalmadı. Bir terörist daha cehennemi boyladı. Onun yanındaki de ona dün akşamki konuşmalarından elde ettiğimiz istihbari bilgilerden anlıyorum ki, Karayılan daha fazla üzülmüş. Milletimize sözümüzdür, Karayılan’ı ölü yılan haline getireceğiz. Bizim tarafımız bellidir” diye konuştu.



“Yanlarında 3-5 batılı görünce bizleri korkutup sindirebileceklerini zannettiler”


“Terörist hakladık mı biz seviniriz” diyen Bakan Soylu, “Bu ülkede anne baba yüreklerini dağlayanları bertaraf ettik mi seviniriz. Biz onları da, onları destekleyenleri de uyarmıştık. ’Devletin kılıcı uzun olur, biz bu hesabı açık bırakmayız. Gelin bu işten vazgeçin’ demiştik. Bu ikazımızı anlamadılar. Yanlarında 3-5 batılı görünce bizleri korkutup sindirebileceklerini zannettiler. Oysa bizim yolumuz hak yoludur. Ne döneriz ne de sineriz. Dünyanın rotasını şaşırdığı teröristlerin ülke liderleri ile telefonda görüştüğü bir dünyada benim ülkem yıllardır hiçbir terör örgütünü ayırmadan, insanlık adına onurlu bir şekilde mücadele etmektedir. Yavaş yavaştan olsa bu meselede dünyayı kendi çizgisine getirmektedir. Bütün acıları dindirmeye, dünyayı çocuklarımıza daha güzel bir şekilde bırakmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu.



“Biz insanlığın hesabını yapan bir medeniyetin evlatlarıyız”


Son 6-7 yılda çok zor süreçlerden geçtiklerini belirten Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:


“Bugün mücadele verdiğimiz pek çok sahada netice almaya başladık. Evlatlarımız Rasulayn’da, Tel Abyad’da, Ayn El Arab’ta ve bir taraftan da Kamışılı’da devriye atmaktadır. Ülkemizin bayrağını, medeniyet anlayışını, teröre karşı mücadele kararlılığını her yerde gösteriyoruz. Biz Batı değiliz, sömüren değiliz, petrol yataklarının hesabını yapan bir ülke değiliz. Biz insanlığın hesabını yapan bir medeniyetin evlatlarıyız. Zeytindalı Harekatı’nda Afrin, Fırat Kalkanı Harekatı Cerablus, Azez, El Bab, Çobanbey, bütün buralara huzur getirdik ve 366 bin insanımız geri döndü. Şimdi aynı şekilde Rasulayn’a ve Tel Abyad’a 30 binin üzerinde insan, Suriye içerisindeki bölgeler huzur şehri haline geliyor diye geri dönüyor. Hemen ardından ülkemizden insanlar da oraya geri dönecek. Bir yandan huzuru, bir yandan kardeşliği pekiştiriyor, bir yandan terörü tasfiye ediyoruz. Biz bu işe başladığınız zaman dünya karşımıza çıktı. ’Demokrasiyi değiştirecekler. Türk, Kürt, Arap ayrılıyorlar’ dediler. Afrin’de, Cerablus’ta, Azez’de Türkü, Kürtü, Türkmeni, Arabı, Müslümanı, Hristiyanı ayırmadık herkesin huzurlu bir şekilde olmasını sağlayan düzen kurduk. Şuan oralarda yerel meclisler var. Bizim kaymakamlarımız, valilerimiz, doktorlarımız, mühendislerimiz, polisimiz, jandarmamız onlar da orada danışmanlık yapıyorlar. Onlar istikrarsızlaştırıyorlar, biz ise istikrarın nasıl olabileceğini gösteriyoruz. Onlar huzuru bozuyorlar, biz huzurun nasıl ikame edileceğini gösteriyoruz. Onlar teröristleri destekliyorlar, biz teröristlerden ızdırap çeken milletin oradaki huzurunu sağlıyoruz.”



“Avrupa, Amerika, Rusya ne derse desin biz bu bölgeye huzuru getireceğiz”


Pazartesi gününden itibaren yakalanan DEAŞ’lıların ülkelerine teslim edileceğini söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bir taraftan Tel Abyad’da, bir taraftan Rasulayn’da, bir taraftan ne kadar zorlarsa zorlasınlar Aynel Arab’da, bir taraftan Kamışlı’da her tarafta Allah’ın izniyle ve bu milletin büyük medeniyet anlayışıyla, Avrupa, Amerika, Rusya ne derse desin biz bu bölgeye huzuru getireceğiz. Bunlar huzursuzluğu ve teröristi bizim ülkemize yıkmak istiyorlar. Ama bir şeyden korkuyorlar. DEAŞ’lıları yakalıyoruz değil mi? PYD salıyor biz yakalıyoruz. Avrupa’ya diyoruz ki, bunları size göndereceğiz. Bunlar bizim insanımız değil ki. Sizin kendi insanınız. Oradan paketlenmiş göndermişsiniz. Şimdi biz bunları size iade edeceğiz. Pazartesi’den itibaren başlıyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar iade edeceğiz. Ayağa kalkıyorlar, ‘Biz bunları vatandaşlıktan attık. Siz ne yaparsanız yapın.’ Yok öyle bir şey. Sinseniz de, saklansanız da o DEAŞ’lıları, kendi insanınızı, kendi vatandaşınızı vatandaşlıktan çıkartsanız da çıkartmasanız da kendi ülkenize göndereceğiz. Ne yaparsanız yapın. Kendi insanınıza o zaman nasıl hesap vereceğinizi kendiniz bilirsiniz. Biz kimsenin DEAŞ oteli değiliz. Neymiş ’Cezalarını yaptıkları yerlerde yargılansınlar.’ Biz sizden burada Sabancı suikastını gerçekleştiren DHKP-C üyesi Fehriye Erdal’ı istedik. Kendi ülkemizde yargılansınlar diye. Avrupa bize verdi mi? Vermedi. FETÖ’cüler burada 15 Temmuz darbesini gerçekleştirdiler. Gönderin bize yargılayalım diyoruz. İnterpol’de arama kaydına girmemize dahi izin vermiyorsunuz. Biz sizin kaç yüzlü olduğunuzu biliyoruz. Onun için hiç sağa sola kaçmanıza gerek yok. Biz DEAŞ’lıları size göndereceğiz, siz de tepe tepe kullanırsınız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.