EKONOMİ - 23 Mayıs 2019 Perşembe 11:03

Bakan Varank, Türkiye’nin otomobili için konuştu: “2019 sonunda bir prototip ortaya çıkacak”

A
A
A
Bakan Varank, Türkiye’nin otomobili için konuştu: “2019 sonunda bir prototip ortaya çıkacak”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, geçtiğimiz günlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan sunuma ilişkin açıklama yaptı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, geçtiğimiz günlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan sunuma ilişkin açıklama yaptı. Yeni süreçte her şeyin planlandığı gibi gittiğinin altını çizen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, “2019 yılı sonunda bir prototip ortaya çıkacak, 2022 yılında inşallah araçlarımızı caddelerimizde göreceğiz” dedi.


İki boyutlu çizimler tamam


Bakan Varank, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’na atanan CEO ile ekibinin son derece tecrübeli ve profesyonel olduğunu belirterek, “Çok özverili çalışıyorlar. Arkadaşımızın gelmesiyle aslında asıl proje de başlamış oldu. İş akışları ortaya çıkarıldı. İş akışları planlandığı gibi devam ediyor. İnşallah 2019 yılı sonunda bir prototip ortaya çıkaracaklar. Türkiye’nin otomobilinin prototipini görmüş olacağız. Şu anda iki boyutlu çizimler tamamlandı, oldukça güzel bir araç ortaya çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımıza iki boyutlu çizimlerini arz ettik.” diye konuştu.


Sürekli mesaj alıyoruz


Yeni süreçte projede her şey planlandığı gibi gittiğini, 2022 yılında yerli otomobili caddelerde göreceklerini kaydeden Varank, “Şu anda planda bir sıkıntı yok. Girişim gurubu çağı yakalamış, bu fırsat penceresini değerlendirmiş olarak bir modeli ortaya çıkaracak. Bu modelin tutulacağına inanıyorum. Ortaya koyacakları araç sınıfının en iyisi bir elektrikli otomobil olacağı için pazar sıkıntısı yaşanacağını düşünmüyorum. Bunun için elektrikli araçların altyapısı ile ilgili işlemleri en kısa zamanda Türkiye’de gerçekleştireceğiz. Çağın gereklerine uygun bir otomobil ortaya çıkaracağından ihracatı da yakalayacağımıza inanıyorum. Vatandaşlarımızdan, kamu kurumlarından, kamu görevi yapan Sivil Toplum Kuruluşlarından ‘Şu araç çıksa da kendi aracımıza binsek’ diye sürekli mesajlar alıyoruz.” dedi.


"300 kişiye ulaşacak"


Varank, 3 boyutlu çizimler ve mühendislik çalışmaları sürdüğünü anlatarak, “Şu anda projenin Ar-Ge boyutu ile ilgili faaliyetlerde 40 kişilik mühendis ağırlıklı bir ekip sadece şirket içerisinde çalışıyor. Bu mühendislik grubu her gün büyüyor. Yıl sonuna kadar 300 kişiye ulaşması bekleniyor. Yeni bir Ar-Ge merkezine taşınacak. İnşallah Türkiye’nin otomobili girişim grubunun Ar-Ge merkezinin de yeni yerini açıklayacağız ve açılışını yapacağız” diye konuştu.


"Tüm sektörü dönüştürecek"


Dünya pazarında elektrikli araçlara yönelen bir eğilim olduğunu ifade eden Varank, “Emisyonlarla ilgili özellikle Avrupa’da çıkan problemler bu süreci hızlandırdı. Elektrikli otomobillerin piyasaya çıkmasıyla sürüş teknikleri, akıllı şehircilik uygulamaları, otomobil yazılımları gibi alanlarda teknoloji hızla gelişiyor. Elektrikli otomobile dönülmesiyle bütün sanayi de değişmeye başladı. Dolayısıyla biz Türkiye’nin otomobili projesini sadece bir otomobil projesi olarak değil tüm sektörü dönüştürecek, Türkiye’deki otomotiv endüstrisini dönüştürecek bir proje olarak görüyoruz. Otomotiv sektörünün dönüşümünde gelişecek mobilite ekosistemi de yeni teknolojilerin geliştirilmesinde Türkiye için önemli bir fırsatlar doğuracak. Bu sadece bir Ar-Ge projesi değil, tabiri caizse bir marka yaratma projesi” dedi.


"15 yılda 5 model"


Varank, şöyle devam etti: "Bir Ar-Ge projesi olarak ortaya bir ürün çıkarabilirsiniz ama bu ürünün üretilebilir olması, fabrikasının kurulması, ihtiyacı karşılayabilecek kadar üretilmesi, yedek parçasının, satış ağının, bayi ağının, servis ağının kurulması, bu markanın tutması, gerekiyorsa ihraç edilmesi Bunlar planlanması gereken büyük süreçler. Burada Türkiye’nin otomobilini bir marka olarak ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Şu an için 15 yıllık bir plandan bahsediyoruz. 15 yılda 5 model 3 facelift yapılması düşünülüyor. Bunu özel sektörümüz gerçekleştiriyor, biz de devlet olarak ‘Ne yapabiliriz, nasıl katkılarda bulunabiliriz’ onun gereğini yapıyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kafe içindeki silahlı çatışma tarafları adliyeye sevk edildi Antalya’da bir kafenin iki ortağı arasındaki 2 milyon 750 bin TL’lik alacak verecek meselesinde çıkan anlaşmazlıkta çıkan, silah, bıçak sopalı kavganın tarafları toplam 25 kişi emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Durumu ağır olan 4 kişinin hastanede devam edilirken, şüphelilerden birinin tekerlekli sandalye ile götürülmesi dikkat çekti. Olay, geçtiğimiz Çarşamba günü Kepez ilçesi Yeni Mahalle Karatay Caddesi üzerindeki bir kafede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kafenin iki ortağı arasında 2 milyon 750 bin TL’lik alacak verecek meselesi yüzünden anlaşmazlık çıktı. Ağız kavgası ile başlayan tartışma kısa sürede büyüdü ve şiddete dönüştü. Taraflar birbirine, bıçak, sopa, tabanca ve pompalı tüfekler saldırdı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla hastaneye kaldırıldı, şüpheliler ise tek tek yakalandı. İşletmenin içi ve çevresi savaş alanına dönerken, polis tarafları güçlükle sakinleştirdi. Olay yerinde 6 tabanca, 1 pompalı, 6 bıçak, çok sayıda sopa ve 63 adet fişek ele geçirildi. 19 kişinin vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı belirlendi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, iki taraftan yaralılar dahil 29 şüpheliyi gözaltına aldı. İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadelerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilen, 25 şüpheli adliyeye sevk edildi. Durumu ağır olan 4 şüphelinin ise hastanede tedavilerinin devam ettiği bildirildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerinden birinin tekerlekli sandalyede olması ise dikkat çekti. Olay anı ise çok sayıda vatandaşın cep telefonu ve güvenlik kamerasına yansıdı. Silahların konuştuğu görüntülerde taraflar arasındaki silahlı çatışma, birbirlerine sopa ile vurmaları, sandalye fırlatmaları polisin olayı ayırma çabası yer aldı.
İstanbul Erdem Karakoç: "Firavunların oyununu bozduk" Milliyetçi-Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Erdem Karakoç, Topkapı Suriçi Sosyal Tesisleri’nde iftar verdi. Karakoç programda yaptığı konuşmada, 31 Mart yerel seçimlerine az bir zaman kaldığını belirterek, birlik ve beraberliğin önemine değindi. Topkapı Suriçi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen iftar programında konuşan Erdem Karakoç, Ülkücü hareketin Türk milletinin milli ve manevi değerlerine bağlı olduğunu, bu nedenle bölücülüğe ve her türlü emperyalizme karşı çıktığını belirtti. Nihal Atsız’ın bir şiirini okuyarak sözlerine devam eden Karakoç, şöyle konuştu: "Ne Kafkaslımızı, ne Balkanlımızı, ne Güneydoğulumuzu ne de Kuzey Afrikalımızı ayrı görmedik. Birlikten yana olduk. Devleti bu birlikle kurduk. Bugün kavga sağcılar ve solcular arasında, laikler ve laik olmayanlar arasında yapılmıyor. Batılı merkezlerden beslenen mandacı zihniyetle buna direnen Türk milleti arasında yaşanmaktadır." Alparslan Türkeş’in yetiştirdiği bir nesil olduklarını belirten Karakoç, Mümtaz Turhan, Erol Güngör ve Seyit Ahmet Arvasi gibi büyük fikir adamlarının eserlerini okuyarak neyin mücadelesini verdiklerini öğrendiklerini, dost kimdir, düşman kimdir bunu iyi bellediklerini söyledi. Karakoç, "Türk milliyetçileri her türlü mandacı ve art niyetli girişimlere izin vermemiştir, vermeyecektir. Batı’dan destek alan Türk düşmanı, Firavunca planları bozmuştur yine bozacaktır" dedi. "Ülkücü davasına sevdalıdır" İftar yemeğinde bir konuşma yapan Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Orhan Çakıroğlu, Ülkücünün kim olduğunu ve neyin kavgasını verdiğini anlattı. Ülkücünün ömrünü Peygamberimize adadığını, Turan davasını Peygamberimizin yoluyla aydınlattığını ifade eden Çakıroğlu, "Ülkücü kendi nefsini yok etmek için yola çıkmıştır. Ülkücü Allah dedi mi bir daha geri dönmez. Bu yolda ya öldürür ya da ölür" diye konuştu. Eski MHP Milletvekili Ahmet Çakar ise sözlerine her Ülkücünün bir hikâyesi olduğunu belirterek başladı. Türk milletinin bekası için mücadele verdiklerini ve bunu başardıklarını anlatan Çakar, "Mesele vatan, din ve millettir. Alparslan Türkeş bu mukaddes davaya bağlı bir nesil yetiştirdi" ifadelerini kullandı. Yazar Mahmut Yıldırım da eğitimin önemine değindiği konuşmasında, Ülkücülerin neyin mücadelesini verdiğini anlattı ve Ülkücülerin nerede nasıl davranacağını bilen şuurlu bir nesil olduğunu söyledi. İftar programında ayrıca, Hayrettin Alp bir şiir okudu, İsmet Koçak, Mustafa Can ve Perihan Durmaz da kısa konuşmalar yaptı.