POLİTİKA - 12 Temmuz 2019 Cuma 23:05

CHP Sözcüsü Öztrak: "O rejimin adı demokrasi olmaktan çıkar"

A
A
A
CHP Sözcüsü Öztrak: "O rejimin adı demokrasi olmaktan çıkar"

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Seçimi kazanan kendisini devlet olarak görmeye başlar ve siyasi rakiplerini devlet gücüyle bertaraf etmeye kalkarsa o rejimin adı demokrasi olmaktan çıkar” dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Seçimi kazanan kendisini devlet olarak görmeye başlar ve siyasi rakiplerini devlet gücüyle bertaraf etmeye kalkarsa o rejimin adı demokrasi olmaktan çıkar” dedi.


CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında “12 Temmuz 1947 Beyannamesi”ne yönelik değerlendirmelerde bulunarak, bunu Türkiye gündemiyle ilişkilendirdi.


Öztrak, 12 Temmuz 1947’de dönemin Cumhurbaşkanı ve CHP Genel Başkanı İsmet İnönü tarafından “12 Temmuz Beyannamesi” olarak geçen bildirgenin açıklandığını hatırlatarak, “Bu beyanname, Türkiye çok partili demokrasiye geçtikten sonra Partili Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü’nün siyaset üstü konuma kendini taşımasıdır. Dönemin hükümet başkanıyla dönemin muhalefet partisi liderliği arasında artan gerilimler sonucunda yeni sisteme geçişle yaşanan sıkıntılar ve bunun 1 yıllık muhasebesi sonucunda İsmet Paşa tarihi bir sorumluluk üstlenmiştir” diye konuştu.


DP’nin 10 Ocak 1947’de talep ettiği, Cumhurbaşkanının partili olmaması isteğiyle başlayan sürecin çok kısa sürede CHP tarafından da karşılık bulduğunu vurgulayan Öztrak, neticesinde büyük bir demokratik uzlaşının çok partili döneme geçişle birlikte doğduğunu ifade etti.


Demokrasinin, kazananın her şeyi kazandığı bir rejim olmadığına dikkat çeken Öztrak, sözlerine şöyle devam etti:


“Seçimleri kazanan, devletin sahibi de değildir. Seçimleri kazanan sadece devleti belirli bir süre için yönetme yetkisini milletten alır. Seçimi kazanan kendisini devlet olarak görmeye başlar ve siyasi rakiplerini devlet gücüyle bertaraf etmeye kalkarsa o rejimin adı demokrasi olmaktan çıkar.”


İsmet Paşa’nın 12 Temmuz Beyannamesindeki, “Meşru ve kanuni siyasi partilere karşı tarafsız, eşit muamele mecburiyeti siyasi hayat emniyetinin temel şartıdır” sözlerini hatırlatarak, bu sözlerin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti.


Öztrak, sonrasında Parti Genel Başkanı olan İsmet Paşa’nın, partilere tarafsız davranma konusunda fiili bir tutum aldığını belirterek, “Bu tutumu 17 Kasım 1947’deki 7. CHP Kurultayı ile hukuki bir boyuta taşıyarak sonuçlandırıyor. Kurultayda, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Parti Genel Başkanlığı yetkilerini kurultay tarafından seçilen bir Genel Başkan Yardımcısına terk ediyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Define ararken mağarada ölen baba ile oğlu toprağa verildi Bursa’nın İznik ilçesinde mağarada kaçak define kazısı yaptıkları esnada jeneratörden sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybeden baba ve oğlu Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde toprağa verildi. Edinilen bilgiye göre, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinden yola çıkan Tevfik Özdemir (68), oğlu Okan Özdemir (42) ve arkadaşları İbrahim Ergün (38), define aramak için 2 gün önce Bursa’nın İznik ilçesine gitti. Gürmüzlü Mahallesi’nde kahvehanede çay içip etraftakilerle sohbet eden Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün gecenin ilerleyen saatlerinde Karadere mevkiinde giderek mağarada kaçak kazı çalışması gerçekleştirdi. Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün’den uzun süre haber alamayan yakınları endişe içinde durumu Mahalle Muhtarı Zeynel Çetin’e iletti. Çetin ise olayı 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Bunun üzerine İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma ve sağlık ekipleri harekete geçti. Daha önce bölgede kaçak kazı yapılan bölgelere yoğunlaşan ekipler, mağara girişinde Teyfik Özdemir’in cansız bedeniyle karşılaştı. Jandarma iz sürme -arama köpekleri ‘Meftun’ ve ‘Damga’ ile mağara içerisinde yapılan aramada Okan Özdemirile İbrahim Ergün’ün cansız bedenlerine de ulaşıldı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi tarafından cenazeler mağaradan çıkarıldı. Baba ve oğlunun cenazesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesine getirildi Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün’ün cansız bedenleri savcı ve ekiplerin incelemesinin ardından Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Baba, oğul ve arkadaşları jeneratörden mağara içine sızan karbondioksit gazından zehirlenerek hayatını kaybettiği belirlendi. Otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edilen baba ve oğlunun cenazesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesine getirildi. Baba ve oğlunun Kavaklı Mahallesi Kavaklı Sanayi Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Özdemir’in yakınları, sevenleri ve Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer katıldı. Cenaze namazının ardından baba ve oğlun cenazeleri İhsaniye Mezarlığına defnedildi. Öte yandan, Tevfik Özdemir’in emekli olduğu, Okan Özdemir’in ise bir dönerci dükkanında kurye olarak çalıştığı öğrenildi. Gürmüzlü Mahallesi’ne 6 kilometre uzaklıktaki Elbeyli Mahallesi’nde, 5 yıl önce aynı tarihte yapılan kaçak kazı sırasında 1 kişi hayatını kaybettiği 6 kişi de kurtarıldığı ortaya çıkmıştı.
Adana Adana’da açık saha tesislerinin toplu açılışı düzenlendi Adana’da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile AB FRIT II Fonu bünyesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje çerçevesinde 12 ilde 22 tesisi içeren projelerin eş zamanlı açılışı yapıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile AB FRIT II Fonu bünyesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje çerçevesinde Adana, Adıyaman, Batman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Mersin, Osmaniye, Şanlıurfa olmak üzere 12 ilde 22 tesisi içeren projelerin eş zamanlı açılışı yapıldı. Bu kapsamda Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri ile AB Türkiye Delegasyonu ve Alman Kalkınma Bankası üst düzey yetkililerinin katılımıyla Çukurova ilçesindeki 100. Yıl Mahallesi’ne inşa edilen açık saha tesislerinin açılış töreni düzenlendi. “Tüm gençlere hizmet verecek” Törende konuşan Vali Köşger, "Adana’nın en güzel noktasında, gençlerimiz, geleceğimiz, istikbalimiz, evlatlarımıza yönelik çok güzel bir faaliyet için bir aradayız. Çukurova hızla gelişen bir bölge. Ancak şuana kadar burada bir spor stadyumu, bir futbol sahası mevcut değildi. Avrupa Birliği’nin, Alman Kalkınma Bankası’nın katkılarıyla, bakanlığımız ve hükümetimizin çalışmalarıyla burada bu hizmet gerçekleştirildi. Bölgemizde bir türlü istikrar gerçekleşmiyor ve ülkemizin etrafında, her tarafta sıkıntılı durumlar var. Kendi ülkesinde can güvenliği kalmayan çok sayıda komşumuzu da misafir ediyoruz. Burası ülkemiz gençlerine hizmet ettiği gibi onların da hizmetinde olacak. Türkiye kendi gençliğine yetişmeye çalışırken, onların ihtiyaç duyduğu spor alt yapısını gerçekleştirmeye çalışırken bir taraftan da ülkemize dışarıdan gelen gençlerimiz var. Buna yetişmekte zorlanıyoruz. AB bu anlamda devreye girdi ve bu tesislerin yapılmasında imkan sağladı. Onlara teşekkür ediyoruz, gençlerimize de hayırlı, uğurlu olsun diyoruz" dedi. Konuşmaların ardından, Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi folklor ekibi halk oyunları gösterisi sundu. Daha sonra protokol üyeleri hazırlanan platformda butona basıp açık saha tesislerinin açılışını gerçekleştirdi. Gençler, çok sayıda spor dalına yönelik etkinlik alanlarının oluşturulduğu tesiste gönüllerince spor yapıp, sosyalleşme imkanı buldu.
Bitlis Bitlis’te ‘yayla muzu’ uçkunun fiyatı, ‘Anamur muzunu’ üçe katladı Bitlis’in Tatvan ilçesinde doğal olarak yetişen ve ‘yayla muzu’ olarak da adlandırılan uçkun, 150 TL’lik fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde doğal olarak yetişen ve yöre halkı tarafından ışkın veya yayla muzu adıyla bilinen ve sevilerek tüketilen ekşimsi uçkun bitkisi, Tatvan’da satışa sunulmaya başlandı. Dağların yüksek zirveleri ve eteklerinden büyük zorluklarla toplanarak tezgâhlarda kilosu 150 TL’den satılan bitki, kent merkezinde çoğu insanın da başlıca geçim kaynağı oldu. Vatandaşlar binbir zorlukla topladıkları uçkunları torbalarla getirdikleri şehir merkezindeki ana caddelerde satışa sunarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor. Bölge insanı tarafından büyük bir beğeniyle tüketilen bitkinin, özellikle sarılık, tansiyon, mide rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıklara iyi geldiği iddia ediliyor. Vatandaşlar, binbir zorlukla toplayarak kilosunu 150 TL’den satışa sundukları yayla muzu, fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Hizan yaylalarında topladıkları yayla muzunun şeker, tansiyon gibi hastalıklara ilaç olduğunu iddia eden Ercan Sepet isimli satıcı, “Yayla muzunu nisan ayında toplamaya başlıyoruz. Bu bitkinin yaklaşık 1 ay gibi bir ömrü var. Yılda bir kez çıkıyor, bizler de ekmeğimizi yayla muzunu satarak kazanıyoruz” dedi. Bir kış boyunca yayla muzunun çıkmasını beklediklerini söyleyen Oğuz Uçak da, “Her derde deva olan yayla muzunu herkese tavsiye ediyorum. Bir kış bu bitkinin çıkmasını bekledim. Ekşimsi bir tadı olduğu için de ayrı bir aroma veriyor” ifadelerini kullandı.