POLİTİKA - 11 Aralık 2018 Salı 16:27

CHP’den İYİ Parti ile devam eden ittifak görüşmelerine ilişkin açıklama

A
A
A
CHP’den İYİ Parti ile devam eden ittifak görüşmelerine ilişkin açıklama

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti ile devam eden ittifak görüşmelerine ilişkin, "Bu tür görüşmelerin doğası gereği iniş çıkışlar olur.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti ile devam eden ittifak görüşmelerine ilişkin, "Bu tür görüşmelerin doğası gereği iniş çıkışlar olur. Görüşmelerde bazen tıkanmalar olur, 2 saat sonra başka görüşme yaparsınız o tıkanmanın aşıldığını görürsünüz" dedi.


CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşirken CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı düzenlediği basın toplantısıyla MYK’nın gündemini paylaştı.


CHP’nin toplumun dar kesimine yönelik hassasiyetinin bulunduğunu anlatan Salıcı, CHP’li belediyelerde asgari ücreti 2 bin 200 lira yaptıklarını, seçimler mart ayında olacağı için işçilerin geriye dönük alacaklarını da vereceklerini ifade etti.


Ankara’da yarın bir "İnsan Hakları" çalıştayı yapılacağın bildiren Salıcı, çalıştaya Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağını söyledi.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Emin Çölaşan ve Necati Doğru’nun da aralarında bulunduğu Sözcü gazetesinin 5 çalışanına FETÖ’den dava açıldığını belirten Salıcı, Kılıçdaroğlu’nun bu konuyla ilgili Çölaşan’ı ve Doğru’yu aradığını bildirdi.



“Dün Mansur Bey’le bir görüşme yapıldı ama bu görüşme teknik çerçevede bir görüşme değildi”


Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Salıcı, Kılıçdaroğlu’nun dün Mansur Yavaş’la yaptığı görüşme hatırlatılarak, Yavaş’a İYİ Parti’nin adayı olması yönünde bir teklif gittiği ve bunu kabul etmediği ile CHP’nin İYİ Parti ile mutabakata varıp varmadığı soruları üzerine Salıcı, "İki parti arasında yürüyen yerel seçimlerde iş birliği yapılmasına dönük çalışmalar var. Bunlar sır değil, kamuoyunun bildiği görüşmeler. Ama görüşmelerin içeriği ile ilgili siyasi partilerin takdir edersiniz ki sık sık açıklama yapmaları yürüyen görüşmelerin içeriğine zarar verme ihtimali taşıdığı için çok da doğru olmaz. Dün Mansur Bey’le bir görüşme yapıldı ama bu görüşme teknik çerçevede bir görüşme değildi. Dolayısıyla görüşmenin içeriğine dair bizim herhangi bir şey söylememiz doğru olmaz. Ama diğer muhatabımız Sayın Yavaş bazı şeyler ifade ettiyse o onun görüşüdür, biz saygı duyarız ama biz içeriğe dair açıklama yapmanın yürümekte olan yola uzun vadede zarar vereceği kanaatindeyiz” açıklamasında bulundu.



“Şu anda planlanmış bir görüşme yok. Ama olabilir”


Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener’in ne zaman görüşeceğinin sorulması üzerine Salıcı, "Sayın Genel Başkanlar arada bir görüşüyorlar, görüşmelerinde de büyük bir fayda var. Çünkü bu sürecin kolaylaştırıcısı olma ihtiyacına binaen bu görüşmeler yapılıyor. Ama şu anda planlanmış bir görüşme yok. Ama olabilir” ifadelerini kullandı.



“Bu tür görüşmelerin doğası gereği iniş çıkışlar olur”


Görüşmelerin ne zaman biteceğinin sorulması üzerine Salıcı, şunları kaydetti:


"Bu tür görüşmelerin doğası gereği iniş çıkışlar olur. Görüşmelerde bazen tıkanmalar olur, 2 saat sonra başka görüşme yaparsınız o tıkanmanın aşıldığını görürsünüz. Bu tür şeyler olur bunlar bütün görüşmelerde olan şeylerdir. Siyasi partiler ortak bir noktada bir iş birliği ifade etmeye çalışıyorlar. Buna bir tarih koymak, tarihi önümüze bir engel olarak görmek gibi bir anlam ifade edebilir ki biz bundan kaçınırız. Burada önemli olan şey, siyasi süreç başladı. Yerel seçim süreci devam ediyor, olabildiğince hızlı bir şekilde ama toplumun tüm kesimlerini tatmin edecek bir şekilde bunun sonuçlanmasını sağlamak."



“İyi niyetli bir çaba yürüyor"


Salıcı, İYİ Parti ile yapılan görüşmelerde ittifak yapılacak yerlerin netleşip netleşmediği sorusuna, “Tablo netleştiğinde açıklanacak zaten” dedi.


Yapılan iddialara cevap vermenin görüşmelere zarar verebileceğini vurgulayan Salıcı, şöyle konuştu:


"İçeriğine girmeden şunu ifade etmek mümkün; iyi niyetli bir çaba yürüyor. Biz yerel seçimlerde doğru yapılmış bir iş birliği ile daha rahat, daha özgürlükçü yerel yönetimlerle, daha iyi bir Türkiye’ye doğru gidebileceğimiz kanaatindeyiz. Onun için de bu süreci titizlikle götürmeye çalışıyoruz."


CHP içerisinde Mansur Yavaş ismi konusunda eleştirilerin olup olmadığı sorusuna Salıcı, isimler üzerinden değerlendirme yapmadıklarını kaydederek, isimler yerine işin genel gidişatı ve başarıya ulaşmasıyla meşgul olmayı tercih ettiklerini vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Ermeni katliamı izleri 104 yıldır duruyor Adana’da Ermeniler tarafından 1920 yılında Camili köyü basılarak 500 Türk’ün katledilmesinin izleri bir çiftlikte hala dün gibi duruyor. Ermeni Diasporası 24 Nisan’ı "sözde Ermeni soykırımı" diye ilan etse de Adana’nın bir çok yerinde Ermenilerin yaptığı katliamların izleri görünüyor. Bunlardan biri de Yüreğir ilçesine bağlı Camili Mahallesinde 1920 yılında meydana geldi. Kayseri’den Adana’ya doğru inen sayıları yaklaşık bin Ermeni silahlı komitacılar, 15 Haziran 1920 yılında Adana’nın Camili köyüne saldırdı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi kurşuna dizen silahlı Ermeniler, son kale olan Camili çiftliğinde katliam yaptı. Kapıları, duvarları ve çiftliğin ortasında yer alan tulumbayı kurşun yağmuruna tutan silahlı Ermenilerin kurşun izleri hala çiftliğin kapı ve duvarlarında yer alıyor. 19. yüzyılda yapılan ve hala ayakta olan bu tarihi çiftlik Ermeni mezaliminin izlerini taşımaya devam ediyor. “Kadın, çocuk ve hayvanları yukarıda ki mağaralara saklamışlar” Tarihi Camili Çiftliğinde yaşayan Abdullah Özdemir, o dönem de köyün yaşadığı olayları anlatırken şu ifadelere yer verdi; “Ermeniler 1920 yılında Kilikya bölgesi, yani bu bölgede topladıkları insanları buraya, Camili çiftliğine yığmışlar. Kaçan kadın, çocuk ve hayvanlar yukarıda ki mağaralara saklanırken erkekler çiftliğin içerisinde kalmışlar. Bazı bilgilere göre katledilen Türk sayısının 500’ü aşkın olduğu söyleniyor. Silahlı Ermenilerin bıraktığı mermi izleri hala kapı ve içeride yer alan Osmanlı armasında kendini gösteriyor. Türkler gelen Ermeniler tahılları yağmalamasın diye çiftliğin içerisinde kuyularda tahıllarını saklamışlar. Geçmişte burada çok büyük bir katliam yapılmış”. “1920 yılında Ermeni çeteleri katliam yapmıştır” Ermeni çetelerin Kayseri’den aşağıya inerek ne var ne yok her yerde katliam yaptıklarını ifade eden Özdemir, 1920 yılında çor çocuk demeden silahlı Ermeni çeteleri Kayseri’den bu tarafa doğru ne var ne yok toplayıp, buldukları yerde katliam yaparak buralara kadar gelmişlerdir” dedi
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.