EKONOMİ - 20 Eylül 2019 Cuma 12:28

Coğrafi işaretler dört ayrı oturumda bütün yönleriyle ele alındı

A
A
A
Coğrafi işaretler dört ayrı oturumda bütün yönleriyle ele alındı

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen “2.

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen “2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi” ilk gününde dört ayrı oturuma ve çok sayıda renkli etkinliğe ev sahipliği yaptı.


ATO Congresium Kongre ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen zirvenin ilk oturumu “Coğrafi İşaretlere Uluslararası Yaklaşımlar” başlığıyla yapıldı. Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun başkanlığını yaptığı oturumda coğrafi işaret konusundaki dünya gelişmeleri masaya yatırıldı. Tekelioğlu, konuşmasında coğrafi işaretler konusunun sağlam temellerle ilerleyip gelişebilmesi için denetim konusunun önemine değindi. Coğrafi işaretin doğru ürüne verilmesi gerektiğine dikkat çeken Tekelioğlu, “Çok tescil, coğrafi işaretler kavramını öldürür, tescile olan güvenin kaybedilmesine yol açar” dedi.


Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü Uluslararası İlişkiler Birimi Direktörü John A. Clarke, konuşmasında coğrafi işaretli ürünlerin üretici ve yetiştirici tarafında sağladığı ekonomik ve ticari faydalardan bahsederken, Ulusal Menşe ve Kalite Enstitüsü (INAO) Eski Direktörü Jean-Louis Buer, coğrafi işaretli ürünlerin markalı ürünlerden daha değerli olduğunu dile getirdi. BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) Politika Memuru Dmitry Zvyagintsev’in, coğrafi işaretli ürünlerde güvenli üretim biçimlerine ilişkin bilgi verdiği oturumda, Avukat Ellio De Tullio, ulusların coğrafi işaret tescil süreçlerini anlattı ve ticari marka ile coğrafi işaret arasındaki farkların ne olduğu konusunda bilgi verdi. İtalya Büyükelçiliği Kültür Birimi Yöneticisi Rocco Palma ise uluslararası alanda coğrafi işaretli ürünlerin daha fazla yer alması gerektiğini dile getirerek, “Yerin adı önemli değil birbirimize değer katabilmemiz önemli. Çok uluslu bir ağ oluşturup bu ürünleri korumayı amaçlıyoruz” diye konuştu. Uluslararası Coğrafi İşaretler Ağı Organizasyonu (OriGIn) Başkanı Claude Vermot-Desroches de konuşmasında coğrafi işaret konusunda kollektif bir yapı oluşturulmasının gerektiğine dikkat çekerek, coğrafi işaretli ürünlerde konusuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla ortak çalışma yürüterek OriGIn Türkiye’yi kurmak istediklerini söyledi.


“360Coğrafi İşaretler” başlıklı ikinci oturum Metro Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Boris Minialai’nin açılış konuşması ile başladı. Türkiye’nin coğrafi işaret alabilecek ürün potansiyelinin 2 bin 500 olduğunu kaydeden Minialai, bu rakamın tüm Avrupa’nın ürün potansiyeliyle neredeyse eşit olduğu söyledi.


Türkiye’nin coğrafi işaretli ürün potansiyelini ortaya çıkarması için başta üreticiler, kooperatifler, yerel otoritelerin de dâhil olduğu çok paydaşlı bir ekosisteme ihtiyaç olduğunu anlatan Minialai, “Türkiye sahip olduğu binlerce yıllık tarihi ve yemek kültürüyle çok önemli bir değere sahip. Bunu dünyaya tanıtmanın, ihracat değerini artırmanın yolu; yerel ve coğrafi işaretli ürünlere yatırım yapmak, bu değerlere sahip çıkmaktan geçiyor" dedi.


Metro’nun raflarında 150’ye yakın coğrafi işaretli ürün bulunduğunu bildiren Minialai, “Metro’nun bulunduğu 10 ülkeye yapılan yaklaşık 10 milyon euroluk ihracat rakamının ardında bu ortak çalışma vardır” diye konuştu.


Coğrafi işaretli ürünlerin ticari değer kazanması, gelecek kuşaklara aktarılması ve yaşatılmasında eğitimin önemli bir rolü olduğunu da vurgulayan Minialai ”Bunun için geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanlığımız ile bir protokol imzalamıştık. Bunun sonucunda coğrafi işaretli ürünler bu yıl okullarımızda müfredata girdi. Metro Türkiye’nin önerisiyle başlayan bu projeyle her yıl 65 bin öğrenci bu alanda eğitim alacak” dedi.


Minialai’nin konuşmasının ardından Gazeteci, Televizyon Programcısı ve Ekonomist Cem Seymen’in başkanlığını yaptığı oturum gerçekleşti. Türkiye’nin kendine özgü yapısı bulunduğunu ve tarımın sanayiye ham madde olduğunu kaydeden Seymen, "Tarımda güçlü olunmadan sanayide de güçlü olunamaz. Bizim üreticimiz endüstriyel üretimle başa çıkamaz. Bunun için kooperatifler ve devlet destekleri olmazsa olmazımızdır” dedi. Oturumda konuşan Türk Patent ve Marka Kurumu Coğrafi İşaretler Daire Başkanı Hakan Kızıltepe, coğrafi işaretli ürünlerin denetlenme ve onay süreçleri hakkında katılımcılara bilgi verdi.


Şef ve Sosyal Girişimci Ebru Baybara Demir de konuşmasında Ata tohumundan yaptığı tarımdan bahsederek, “Tarımdan suyu çekmek gerekiyor. Ata tohumu ile susuz tarım yaparak daha verimli ve tasarruflu bir döneme geçebiliriz” dedi.


Metro Toptancı Market Gıda Kategori Müdürü Birol Uluşan’ın, coğrafi işaretli ürünlerin ve yerelliğin öneminden bahsederek, restoranlardaki menülerde coğrafi işaretli ürünlerle yapılan yöresel yemeklerin yer alması gerektiğini anlattığı oturumda, Bursa Bölgesi Tarım Kooperatifleri Birliği Başkanı Osman Özkan, coğrafi işaret tescilinin pazara yansıtılması için yapılabilecek faaliyetlerden bahsetti.


Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanı Şennur Çetin ise konuşmasında, hazırladıkları protokol uyarınca 150 okulda tarım üretimi süreçleri öğretileceğini söyledi. Çetin, Dünya Gıda Programı kapsamında 6 ilde coğrafi işaretli ürünlerin müfredatında olacağı Gastronomi Okulları açılacağını duyurdu.



Coğrafi işaretli ürünlerle marka oluşturmak


“Coğrafi İşaretlerde Türkiye Nasıl İlerlemeli” adlı oturum ise Dünya Gazetesi Köşe Yazarı Ali Ekber Yıldırım moderatörlüğünde gerçekleştirildi.


YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, burada yaptığı konuşmada coğrafi işaret konusunun üç temel ayak üzerinde durduğunu bunlardan ilkinin tescil, ikincisinin denetim ve sonuncusunun da yönetişim olduğunu söyledi. Tekelioğlu, “Tescil alındıktan sonra süreç takip edilmeli” dedi.


İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı Dilara Koçak da konuşmasında sürdürülebilir beslenme, besleyici, düşük çevre etkisi olan, ekonomik, yerel kültüre uygun, ulaşılabilir beslenmeden bahsetti. Antre Gourmet İstanbul Kurucu Ortakları Berrin Bal Onur ve Neşe Biber, “Süt uyur, peynire dönüşür” sözüyle ödüllü kitapları olan ’50 Peynirli Şehir Balıkesir’ üzerinden yerel peynircilik ve Türkiye’nin peynir konusundaki zengin geçmişine değindiler. Denizbank Tarım Bankacılığı Grubu Satış ve Performans Yönetimi Grup Müdürü Serhan Hacısüleyman da konuşmasında banka olarak tarıma ve üreticilere sağladıkları desteklediklerinden ve başarı oranlarından söz etti.Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Genel Müdürü Ayşin Işıkgece ise konuşmasında Ata Tohumu Projesini anlattı. Proje başlamasından bugüne kadar 1100’ü aşkın Atalık tohumun bağışlandığını söyleyen Işıkgece, bu tohumların Atalık olup olmadığı tespit edildikten sonra çoğaltılarak yerel üreticilere dağıtılacağını anlattı. Işıkgece, böylece, yerel, sağlıklı, Atalık tohumlar ile üretimin ve üreticinin güçlenmesini hedeflediklerini anlattı. Türk Standartları Entitüsü Genel Sekreteri Aykut Kırbaş, coğrafi işaretli ürünlerin denetimleri konusunda titiz davranılması gerektiğinden ve sürecin tescil aldıktan sonra da devam ettiğinden söz etti.


“Kırsal Kalkınmada Coğrafi İşaretlerin Rolü Ve Önemi” isimli oturum YÜCİTA Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Selim Çağatay’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi.


BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık’ın kırsal bölgelerde tarım yapanların çoğunun küçük aile çiftçiliği yaptığını ve bu çiftçilerin pazara ulaşmasının zorluklarından bahsettiği oturumda, Frankfurt Goethe Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Pramila Adeline Crivelli ise coğrafi işaretli ürünlerin piyasaya erişiminin kolaylaştığını söyledi.


T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Stratejik Pazarlama Daire Başkanı Özgür Akif Tel, Cumhurbaşkanlığı ile birlikte coğrafi işaretli ürünlerin araştırılması için kurdukları birim hakkında bilgi verdi.


T.C. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Gülşen Keskin, Hatay’ın Coğrafi işaretli ürünler konusundaki zenginliği ve Türkiye’nin potansiyel ürünlerinin keşfinin öneminden bahsetti. Fransa Ankara Büyükelçiliği Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan için Tarım Müşaviri François Viel de Fransa’daki coğrafi işaretli ürün sürecinin nasıl işlediğini ve bu ürünlerin kırsal kalkınmaya katkılarını anlattı.



Eğitim programları ilgi gördü


2. Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nin konferans programı ana salonda devam ederken, diğer salonlardaki eğitim programları da büyük ilgi gördü. Congresium’un merhum ATO Meclis Üyesi Süleyman Cici’nin adı verilen salonunda Özel Oytun Türkoğlu ve Gonca Ilıcalı’nın katılımıyla “Türk Mutfağı Atölyesi” gerçekleştirildi. Bir diğer salon olan Patara’da ise “Coğrafi İşaretlerde Markalaşma ve Marka Yönetimi” başlığıyla eğitim programı yapıldı. “Coğrafi İşaretlerde Stratejik Kavram Yaratma” Kemal Çiftçi, “Coğrafi İşaretlerde Konumlandırma” Necdet Kara, “Coğrafi İşaretlerde Kurumsal Kimlik” Bülent Fidan, “Coğrafi İşaretlerde Dijital Pazarlama ve Pazarlama Sosyal Medya Yöntemi” konusu da Özel Oytun Türkoğlu tarafından katılımcılara anlatıldı. Bergama Salonu’nda ise ATO Meclis Üyesi Belgin Sağdıç ve Özden İlhan, Coğrafi İşaretlerin Ulusal ve AB Tescil Süreci’ni, Prof. Dr. Nevzat Artık ve Prof. Dr. Tansel Şireli de Gıda Güvenliği konularında eğitim verdi.


Aynı saatlerde Coğrafi İşaretli Ürünler Fuarı da çeşitli etkinliklere ve renkli görüntülere sahne oldu. Halk müziğinin sevilen sesi Selçuk Balcı’nın konserinin gerçekleştiği fuar alanında, Kırıkkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Ustalar Topluluğu Halk Oyunları Gösterisi, Kum Sanatçısı Veysel Çelikdemir’in gösterisi, Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünlerinden Nallıhan İğne oyası ve Nallıhan örtmesinin yurt içi ve yurtdışı tanıtımında başarılara imza atmış Hamiyet Gürelli’nin defilesi yer aldı.


Ankara Ticaret Odasının standında başkente özel yöresel lezzetler ikram edilirken, ekranlarda yayınlanan filmleri de büyük ilgi gördü.


2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nin ilk gün akşam programında da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Yeşilçam Film Müzikleri konseri gerçekleşti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.