POLİTİKA - 06 Kasım 2019 Çarşamba 15:57

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bağdadi’nin hanımını yakaladık”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bağdadi’nin hanımını yakaladık”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bağdadi kendini tünelde imha etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bağdadi kendini tünelde imha etti. Bununla birlikte çok ciddi bir iletişim kampanyası başlattılar. Biz de hanımını yakaladık ama bakın bir yaygara yapmadık, ilk defa burada açıklıyorum. Aynı şekilde kız kardeşini, eniştesini Suriye tarafında yakaladık” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin 70. yıl kutlama törenine katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan Erdoğan, “Türkiye’de ilahiyat ve imam hatip eğitiminin yaygınlaştırılmasının sebebini bugün hepimiz çok acı bir tebessümle hatırlıyoruz. Bir imam hatipli olarak çocuklarımın imam hatip kapısında, özellikle kızlarımın neler çektiğini bilen bir baba olarak bunları yaşadık. Rabbim tekrarını bir daha bizlere göstermesin. Bizler de görevimizin çok çok iyi farkında olacağız. Ben bir büyüğünüz olarak, Cumhurbaşkanınız olarak sizlere bir ricada bulunacağım. O da şu; niçin ilahiyat mezunları gerek imam hatip okullarında, gerekse diğer düz liselerde öğretmenlik için görev almada tereddütler yaşarlar. Öğretmen bulmada maalesef sıkıntı yaşıyoruz. Nedense ilahiyat mezunları öğretmen olmaya teşebbüs etmiyor, öğretmen olmak için gayret etmiyor ve şu anda birçok imam hatiplerde Kur’an derslerinin boş geçtiğini biliyorum. Din kültürü ve ahlak dersine hoca bulunmuyor dersem yalan söylemiş olmam. Şu anda karşımda inşallah bu mevcut durumu altüst edecek bir nesil görüyorum. Bunu halledin. Ülkemin dört bir yanında sizi görev bekliyor” ifadelerini kullandı.



“Dindar bir gençlik, dindar bir nesil sizin ellerinizde yetişecek”


“Bir zamanlar dindar bir gençlik dedim bana imam hatipliler bile saldırdı” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Geçmişinde imam hatip var, nereden çıktı bu iş, nereden çıktı bu tespit gibi sözde köşe yazarı onlar dahi bana saldırdı. Dindar bir gençlik istiyoruz, dindar bir gençlik yetiştireceğiz dediğim için. Bugün yine aynısını söylüyorum. İnşallah dindar bir gençlik, dindar bir nesil sizin ellerinizde yetişecek. Bunu başardığımız taktirde çarşıda, sokakta, pazarda o zaman tinercisini, hırsızını Allah’ın izniyle görmeyiz. Veya minimize ederiz. Alkolikleri görmeyiz. Niye, çünkü dindar gençlik bilecek ki alkol haramdır. Dolayısıyla o yola tevessül etmeyecek. Bu konularda atılacak adımlarla dindar neslin olduğu bir ülkede inanıyorum ki tüm manevi değerler bir anda yüksek bir sıçrama yapacak ve birbirini Allah için seven bir millet ortaya çıkacaktır. Menfaat için değil, makam, mevki için değil. Bunu siz sağlayacaksınız. Bu adımları atma noktasında yeni bir sürecin içerisinde olmamız gerekiyor. Aksi taktirde yıllara yazık oldu deriz. Tek parti döneminde milletimiz ile inancı arasındaki irtibatı neredeyse cenaze yıkama seviyesine düşürme gayesiyle hareket edilmiştir” açıklamasını yaptı.


Her dönemin kendine münhasır zorlukları, sıkıntıları ve ihtiyaçlarının olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim de şu anda çektiğimiz sıkıntılar var. Görüyorsunuz yedi düvel üzerimize saldırıyor. Onlar üzerimize saldırıyor diye geçmişte olduğu gibi biz sünepe durumuna geçip yanaklarımızın birini çevirip, bir diğerini çevirip hepsini de tokatlayın diyecek miyiz? Diyemeyiz. Onun için dik durmaya mecburuz. Zira biz bir şeye inandık ve o yolda da yürüyeceğiz. Fetih müyesserdir. Göreve geldiğimizde yüzde 20 savunma sanayiinde yerli üretimini yapıyorduk ama şimdi yüzde 70 yapıyoruz. Bize dost geçinenler bir SİHA, İHA vermiyordu. Ama şimdi biz İHA’mızı, SİHA’mızı yapıyoruz ve şimdi onun bir ilerisini AKINCI’yı yapıyoruz. Onunla birlikte dünyada belki de o ilk defa bizde olacak. Bunu başardığımız gibi bir de onların mühimmatını artık kendimiz üretiyoruz. İhracatımız başladı. Şu anda bizim savunma sanayiinde 2.5 milyar dolar yıllık ihracatımız var. Bütün mesele maya sağlam olduğu müddetçe Allah’ın izniyle bunların hepsinin de üstesinden geleceğimizden şüphe duymuyorum” dedi.



"Bağdadi’nin hanımını yakaladık"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ elebaşı Bağdadi’nin eşinin yakalandığı bilgisini vererek, konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:


“Bağdadi kendini tünelde imha etti. Bununla birlikte çok ciddi kendilerine göre bir iletişim kampanyası başlattılar. Biz de hanımını yakaladık ama bakın bir yaygara yapmadık. Aynı şekilde kız kardeşini, eniştesini onları üstelikte Suriye tarafında yakaladık. Şu anda biz bu noktada çalışmalarımızı en güçlü şekilde sürdürüyoruz. Şu anda terör örgütü ile verdiğimiz mücadele hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü bir şekilde yürüyor. Suriye Milli Ordusuna ülkemizin ana muhalefeti terör örgütü diyor. Onlar benim askerimin yanında şu anda Suriye’de kendi topraklarını kurtarma mücadelesi veriyor ve şu ana kadar 144 şehit verdiler. Ana muhalefet kalkıp onları ne yazık ki o şekilde vasıflandırıyor. Biz yolumuza kararlılıkla gidiyoruz.”



"Allah’a boyun eğmediğimiz gün zıvanadan çıkmışız demektir"


“Bir merhamet dini olan İslam’ı vahşetle yan yana gösterme gayretleri kalplerdeki uyanışı engellemeye yetmiyor” diyen Erdoğan, “İslam, insanlığın yegane kurtuluş reçetesi olarak varlığını çok daha güçlü bir şekilde sürdürüyor. İslam barış dinidir. Müslüman da barış için çalışan kişidir. İslam’ı bu haliyle hayatımızın merkezine yerleştirmeden hiçbir meselemizi çözemeyiz. Modern dünyada tüm bireyler özgürlük peşinde koşuyor. Halbuki Müslüman’ın en büyük özgürlüğü Allah’a boyun eğmesi, kulluk etmesidir. Bundan daha büyük özgürlük olur mu? Zıvanadan çıkmak deyimini aramızda bilmeyen yoktur. Allah’a boyun eğmediğimiz gün zıvanadan çıkmışız demektir. İşte o zaman zıvanadan çıkan iki değirmen taşının birbirini parçalaması gibi biz de kendi kendimizi yok etmeye başlarız. Yaradıcısıyla aradaki bağları kopardığını sanmanın adı mutlak özgürlük değil, mutlak savrulmadır” diye konuştu.



"İslami terör ifadesini kullanan Batı önce aynaya baksın"


Bugün ve gelecek için üstesinden gelinmesi gereken en büyük sıkıntının Müslümanlar’ın arasına sokulan iki büyük fitneyi ortadan kaldırmak olduğunun altını çizen Erdoğan, konuşmasını şöyle sonlandırdı:


“Birinci fitne, mezhep mensubiyetinin kimi yerlerde ve kimi zihinlerde adeta başlı başına bir din haline getirilmiş olmasıdır. Bizim tek dinimiz İslam’dır. Diğer her şey ondan sonra gelir. Dinimizi pratikte yaşama konusunda bize yol gösteren mezheplerin günümüzde böylesine farklı bir yere oturtulmasının kesinlikle farklı niyetlere hizmet ettiğine inanıyorum. Sayıları 2 milyara yaklaşan İslam ümmetini hem parçalara bölen hem de birbirine düşman eden mezhep taassubunu bir an önce çözüme kavuşturmamız gerekiyor. Üstesinden gelmemiz gereken bir diğer fitne terör meselesidir. Terörist kendi sapkın davası için gözünü kırpmadan masumların kanını döken kişidir. Bu bakımdan Müslüman’dan terörist olmaz. Utanmadan sıkılmadan İslami terör ifadesini kullanan Batı önce aynaya bakması lazım. Eğer terörist arıyorsanız onlar sizde. Şu anda Batı’nın birçok ülkesinde teröristler cirit atıyor. PKK oralarda, PYD oralarda, YPG oralarda, DEAŞ, FETÖ oralarda. Hepsi orada el ele kol kola bakıyorsunuz Batı’nın caddelerinde, sokaklarında terörist başı olarak ilan ettikleri o teröriste rağmen onun paçavralarıyla beraber dolaşıyorlar. Çünkü Müslüman ne sapkın bir davanın peşinden gidebilir ne de masum kanı dökebilir. Onun için kimse İslami terör ifadesini kullanamaz. İslam’ın adını kullanarak terör faaliyeti yürütenlerin tamamının da üzerini kazıyın altından ne çıkacaktır, İslam düşmanları çıkacaktır. El Kaide’yi ve onun ikizi olan DEAŞ’ı kimlerin kurdurduğunu, kimlerin kullandığını, kimlerin yönlendirdiğini bizzat kendi ağızlarından dinliyor ve takip ediyoruz. Hepsi bizim şu anda arşivlerimizde sesli ve görüntülü olarak var. FETÖ’nun gerçekte ne olduğunu görmekte istiyorsanız elebaşlarının nerede, kimlerin himayesinde yaşadığına bakınız. Acaba Amerika 1999’da niçin kendisini Amerika’ya davet edip 400 dönümlük bir arazide kendisini şu anda ağırlıyor. 90 koli verilmiş mahkeme kararlarına rağmen acaba niçin bize bunu teslim etmiyor. Demek ki bu proje üzerinde hesaplar var. Hala bunu yürütmeye devam ediyorlar. Türkiye’nin DEAŞ ve FETÖ karşısındaki net tutumu bu fitnenin üzerindeki örtüyü kaldırmış, hakikatleri kısmen de olsa ortaya sermeye başlamıştır. İslam adına sergilenen vahşetin gerisinde bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören zihniyetin bulunduğu gerçeği giderek daha iyi anlaşılıyor. Bu senaryoları yazanlar niyetlerini ve amaçlarını saklama gereği de duymuyorlar. Yeter ki, biz bunlara bakmasını, anlamasını, değerlendirmesini bilelim. Müslümanlar arasına örülen mezhep taassubu ve terör duvarlarını yıkmadan hiçbirimizin huzurla geçireceği tek bir anı olmayacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun için büyük hedef: 5 milyon turist İYİ Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, Samsun’u turizm şehri yapacak mega projelerini açıklayarak, “Hedefimiz 5 milyon turist” dedi. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizm gelirlerine katkı sağlarken, Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’da yaptığı seçim kampanyası ve projeleri ile Türkiye’nin dikkatini çeken İmren Nilay Tüfekci, şehri cazibe merkezi yapacak bazı mega projelerini anlattı. “3 ana proje ile Samsun’u lokomotif şehir yapacağız” Samsun’un turizm vitrininin doğru oluşturulmadığına dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, büyükşehir için hazırladığı 3 imza proje ile kent turizmini ayağa kaldırmayı planlıyor. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizmde Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’un Karadeniz’in en büyük, Türkiye’nin ise 16. büyük şehri olduğunu belirten İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un yeni nesil turizm projeleri sayesinde Karadeniz’in de yıldızının parlayacağını söyledi. Yılda 5 milyon turist, 500 milyon dolar gelir Nilay Tüfekci, “Samsun, ülkemize gelen yaklaşık 50 milyon yabancı turistin yalnızca çok küçük bir rakamı olan, 100 bin turisti çekmektedir. Samsun’a yerli yabancı yılda ortalama 600 bin turist gelmektedir. Ortalama geceleme sayısı 1,4 gündür. Yapacağımız turizm yatırımları ile yılda 5 milyon turist ve 4 gün geceleme sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. Her bir turistin günlük 100 dolar harcadığı kabul edildiğinde; yılda 500 milyon dolar turizmden gelir elde edeceğiz” diye konuştu. Samsun’un geliri artacak Vatandaşların sorun yaşadığı her konuda projelerin hassasiyetle hazırlandığını belirten İmren Nilay Tüfekci, kalkınan bir Samsun için turizm ve ihracat gelirlerini artırmanın şart olduğunu söyledi. Geleceğin Samsun’unu bir cazibe merkezi olarak konumladığını belirten İmren Nilay Tüfekci, turizmde 3 ayrı proje ile şehrin rekabet gücünü önce ulusal, ardından uluslararası alanda artıracağını ifade etti. 5 milyon turist ve döviz girdisi Tüfekci’nin 5 milyon turisti hedeflediği Visit Samsun projesi, kentin kanyonlar, deltalar, sahilleri, şelaleleri gibi her ilçesinde yer alan turizme elverişli doğal güzelliklerinin cazibe alanı haline getirilerek teşvik edilmesini öngörüyor. Tüfekci, “Bu bölgelerin bazılarında sosyal tesis var ama içinde lavabo bile bulunmuyor. Bizim başkanlığımızda yatırımcıları doğal güzelliklerin bulunduğu alanlara teşvik edecek adımları atacağız ve restoranı, aktivite alanları, kafeleri ile turistlerin keyifli ve kaliteli zaman geçireceği ortamı oluşturacağız” dedi. Gastronomi, deniz turizmi, kaplıca, rafting, yayla, kış turizmi, kuş izlemi, yaz turizmi konularında işletmelerin geliştirilmesi ve gerekli yerlere tesis inşası için teşvik edici olacaklarını anlatan İmren Nilay Tüfekci, ayrıca Masal Park projesi ile de 300 bin ziyaretçinin çekilebileceğini ifade etti. Tüfekci "Masal Park ile sadece turizme değil, burada kullanılacak 55 milyon kesme çiçeğin üretimi sayesinde çiftçimize de çok büyük katkı sağlayacak. Masal Park Samsun’un toparlanması ve üzerinden ölü toprağını atması için çok büyük öneme sahip” diye konuştu. Masal Park Projesi Yaklaşık 130 bin metrekare alan üzerinde kurulacak Masal Park, Dubai’de gerçekleştirilen Miracle Park projesinden esinleniyor. Bu projenin 6 yıl gibi kısa bir zamanda kendi maliyetini çıkaracağı hesaplanıyor. 20 bin metrekarelik Savarona Adası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Savarona Yatı’nın isminden ilham alınarak projelendirilen Savarona Adası da Tüfekci’nin imza projelerinden biri. Samsun’un ilk turistik adası Savarona yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alanı doldurarak yapılacak. Üzerinde kule, kafe, restoran, hediyelik eşyaların satıldığı stantlar olacak. “Şehrimizin kaynaklarını çok doğru şekilde kullanırsak bunların hepsine yetecek maddiyat var. İstanbul’daki, Ankara’daki bağlantılarımızla da bunları destekleyeceğiz” diyen İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un turizmden aldığı payın yüzde 1 seviyesinde kalmasının üzücü olduğuna dikkat çekti.
İzmir "Ölü Kadınların Şarkısı": Sahne Tozu Tiyatrosu’ndan duygusal bir prömiyer Sahne Tozu Tiyatrosu’nun sahnelediği ve Haluk Işık’ın yönettiği "Ölü Kadınların Şarkısı" adlı oyun, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde seyirciyle buluştu. Sahne Tozu Tiyatrosu oyuncularının ustalıkla canlandırdığı bu oyun, seyircileri derinden etkileyen bir performans sergiledi. Dünya Tiyatro Günü prömiyer ile kutlandı "Dünya Tiyatro Günü’nde gerçekleştirilen prömiyer gösterimi büyük ilgi gördü. Oyunun teması ve sahnedeki performanslar, izleyicilerin duygusal anlar yaşamasını sağladı. Haluk Işık’ın yönetmenliğindeki bu özel oyun, seyirciler arasında büyük bir coşku oluşturdu. Seyirci oyun sonunda dakikalarca ayakta alkışladı. Sahne Tozu Tiyatrosu’nun deneyimli oyuncuları, rollerini ustalıkla canlandırarak seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. “Ölü Kadınların Şarkısı", Sahne Tozu Tiyatrosu’nun başarılı prömiyerlerinden biri olarak hafızalara kazındı. Duygusal derinliği ve etkileyici sahne performanslarıyla izleyicilerin beğenisini kazandı. Oyun sonunda yardımcı yönetmen Banu Kezel, Dünya Tiyatro Günü’nde sahnede olmanın mutluluğunu paylaşarak sahneye oyunun yönetmeni Haluk Işık’ı davet etti. Haluk Işık, Dünya Tiyatro Günü’nü kutlayarak, Sahne Tozu Tiyatrosu’na teşekkürlerini iletti. Konuşmaların ardından sahneye Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören davet edildi. Haluk Işık’a teşekkür eden İşgören, Dünya Tiyatro Günü’nde prömiyer yapmanın sevincini paylaştı. Çağlar İşgören, Haluk Işık’ın doğum günü olduğunu paylaşarak seyirciler eşliğinde sürpriz kutlama gerçekleştirdi. Bosna-Hersek iç savaşını konu alıyor Eve Ensler’in “Zorunlu Hedefler” adlı eserinden yola çıkılarak kurgulanan, yorumlanan ve sahnelenen oyun, yakın dönemin en yakıcı olaylarından biri olan Bosna-Hersek iç savaşını konu edinmektedir. Savaşın akıl almaz travmalarını yaşayan ve Balkan dağlarının kuytuluklarında unutulmuş bir klinikte, onulmaz yaralarıyla baş başa bırakılan kadınların yaşamına, Birleşmiş Milletler tarafından gönderilen bir doktor ile asistanı katılır. Altı kadının yaşadıklarıyla ve sonrasına dair çok bilinmezli arayışlarıyla örülen oyun, savaş denen vahşeti en acımasız yüzüyle sergilemekte, izleyicisini bu dramın parçasına dönüştürmektedir. Geçmişte ve yine aynı yazarın-yönetmenin yorumuyla sahnelenmiş ve ödüllendirilmiş “Ölü Kadınların Şarkısı” tüm ezberinizi bozacak, size barışın sonsuz erdemini hatırlatacaktır. Umudu var etmenin yolu, gerçeği görmekle başlar. Bu oyunu asla unutamayacaksınız.
Aydın Aydın’ın en kaliteli zeytinyağı için yarışacaklar Her yıl Aydın Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda son başvuru tarihi 2 Nisan olurken, Aydınlı üreticiler en kaliteli zeytinyağı için yarışacak. Aydın Ticaret Borsası öncülüğünde AYTB Laboratuvar Hizmetleri A.Ş. ve AYTB Zeytinyağı Tadım Paneli koordinatörlüğünde her yıl düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması için başvurular sona eriyor. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı üretimi yapan firmaların ödüllendirilmesi için düzenlenecek olan yarışmanın son başvuru tarihi 2 Nisan 2024 olup, başvurular Aydın Ticaret Borsası’na yapılacak. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’na katılım sağlamak isteyenlerin, Aydın ili sınırları içerisinde, Aydın Memecik Zeytini’nden üretilen Aydın Memecik Zeytinyağı’nı, gıda üretim iznine sahip bir işletmede fason üretim yaptıran (butik ya da büyük ölçekli) üretici, yağhaneci, tüccar, sanayici firma, ziraat odası veya İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) kayıtlı olan üretici kişi ya da tüzel kişiler olması gerekiyor. Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nın ödül töreni ise 18 Nisan 2024 tarihinde yapılacak olan 11. Aydın Uluslararası Tarım Gıda ve Hayvancılık Fuarı’nda gerçekleştirilecek. Yarışmada dereceye giren firmalar da altın, gümüş ve bronz madalya ile ödüllendirilecek. Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescilli Aydın Memecik Zeytinyağı’nın ulusal ve uluslararası etkinliklerde tanıtımı ve marka değerinin arttırılması adına çaba gösterdiklerini ifade eden Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, Aydın Memecik Zeytini’nin Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescil sürecinde sona yaklaşıldığını en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını belirtti. Çondur, sektörde zeytinyağı üretiminde kalitenin arttırılması ve natürel sızma olarak kusursuz üretim yapan firmaların isimlerinin duyurulması adına düzenlenen Aydın Memecik Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’na tüm firmaları davet etti.
İzmir Hamza Dağ’dan ‘Yapay Zeka’ göndermesi Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “Biz 30 ilçede Belediye Başkan Adaylarımızı belirlerken insan zekası kullandık. Yapay zekayı kullanmak aklımıza gelmedi. Hepsinde ince eledik, sık dokuduk. Siyasi reflekslerden biraz ayrıldığımızda, adayları kefeye koyduğumuzda bizim adaylarımızın o ilçelerde çok çok ötede olduklarını görürler” dedi. Yaklaşık 70 gündür sürdürdüğü seçim çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam eden Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, güne Gaziemir Önder Caddesi üzerindeki esnafı ziyaret ederek başladı. Hamza Dağ’a, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Cumhur İttifakı Gaziemir Belediye Başkan Adayı Deniz Doğan ve Gaziemir AK Parti İlçe Başkanı İsmail Yaşadı eşlik etti. Tüm esnafla tek tek tokalaşan Hamza Dağ, onların taleplerini dinledi. “Çizmeleriyle işinin başında olan Belediye Başkanı görecekler” Ziyaret sırasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Hamza Dağ, sahada aynı hızla devam ettiğini belirterek, “18 Ocak’ta adaylığımız açıklandığında hangi heyecanla yol alıyorsak, aynı heyecanla yol alıyoruz. Seçime 3 gün kaldı, her gittiğimiz yerde yaşadığımız teveccüh bizim enerjimizi daha da artırıyor. İzmir’in sokaklarını adım adım gezdik. Bu süreçte bizi bağrına basan İzmirli hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum. 1 Nisan’dan sonra yine aynı hızla hiç durmadan çok çalışacağız. Çok çalışkan Büyükşehir Belediye Başkanı görecekler. Projelerin başında, çizmeleriyle işinin başında görecekler” ifadelerini kullandı. “Aday belirlerken yapay zeka değil, insan zekası kullandık” Hamza Dağ, İzmir’in 30 ilçesinde de çok kıymetli Belediye Başkan Adaylarının olduğunu belirterek, “Biz onları belirlerken insan zekası kullandık. Yapay zekayı kullanmak aklımıza gelmedi. Hepsinde ince eledik, sık dokuduk. Siyasi reflekslerden biraz ayrıldığımızda, adayları kefeye koyduğumuzda bizim adaylarımızın o ilçelerde çok çok ötede olduklarını görürler. Hem 30 ilçemizde hem de Büyükşehirde, Pazar günü hemşehrilerimizden bize bir şans vermelerini, daha fazla hizmet etmek için böyle genç bir ekibe bu imkanı sunmalarını bekliyoruz” vurgusu yaptı. Hamza Dağ, çocuklara oyuncaklar hediye ederken ailelerle de hatıra fotoğrafları çektirdi.