POLİTİKA - 26 Ekim 2020 Pazartesi 15:29

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransız mallarına boykot çağrısı yaptı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransız mallarına boykot çağrısı yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ben buradan milletime sesleniyorum, nasıl ki Fransa’da ‘Türk markalı mal satın almayın’ deniliyorsa, bende buradan milletime sesleniyorum, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin, bunları satın almayın” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ben buradan milletime sesleniyorum, nasıl ki Fransa’da ‘Türk markalı mal satın almayın’ deniliyorsa, bende buradan milletime sesleniyorum, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin, bunları satın almayın” dedi.


Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime; bize adı güzel, kendi güzel Muhammed’in dünyaya vasıl oluşunun bir sene-i devriyesine daha ulaştırdığı için hamdediyorum” ifadeleriyle başladığı konuşmasında tüm dünyada Müslümanlara uygulanan zulümlere dikkat çekerek, özellikle Fransız mallarının satın alınmamasını istedi.



“Fransa’da ve Almanya’da yaşananlar, bütün bunlar dünyanın gözü önünde oluyor”


Mevlid-i Nebi Haftasının salgın nedeniyle buruk yaşandığını belirten ve “Şimdiye kadar dünya genelinde 1 milyon 200 bin insanın hayatına mal olan salgın dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer ülkelere göre Türkiye’nin bu sağlık krizini daha hafif geçirdiğini belirtti. Temizlik, maske, mesafe kurallarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rehavete kapılmıyor, tedbiri asla elden bırakmıyoruz. Ülkemizi, milletimizi, rızkının peşindeki insanlarımızı sıkıntıya sokmadan, önü arkası iyi hesaplanmış adımlarla süreci yönetiyoruz” şeklinde konuştu.



“Bizleri asıl endişeye sevk eden, yüreklerimizi asıl dağlayan, başta gönül coğrafyamız olmak üzere Müslümanların içinde bulunduğu ahvaldir” açıklamasında bulunan Erdoğan, İslam aleminin sancılı imtihan ve zorluklarla dolu günler yaşadığının altını çizdi. Erdoğan, ”Zulmün, terörün, işkencenin ve daha nice dinimizce ve Peygamberimizce yasaklanmış fiilin her gün, her an işlendiği bir dönemin içindeyiz. Suriye’de rejimin ve teröristlerin saldırıları sebebiyle 1 milyon kardeşimiz hayatını kaybetti. 12 milyon kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yemen’de 6 yıldır süren kirli savaşın tüm bedelini bir lokma ekmeğe muhtaç olarak ölen yüz binlerce masum çocuk ödedi. Libya’nın zengin yeraltı kaynakları darbeciler ve batılı emperyalist güçler tarafından talan edildi. Asırlar boyunca barışla, ilimle, hikmetle anılan İslam beldelerinden bugün ne yazık ki, göğe ezan sesleri değil, anaların feryatları, çocukların çığlıkları, bombalarla enkaza çevrilen camilerin dumanları yükseliyor. Tüm dünyanın gözleri önünde Filistin’de zulüm, Arakan’da şiddet, Türkistan’da baskı, Irak ve Afganistan’da terör can almaya devam ediyor. Sırf Müslüman oldukları için öldürülen, evlerinden, yurtlarından kovulan yüz binlerce Müslüman kardeşlerimiz var. Misyonerler tarafından din değiştirilmeye zorlanan, evlatları kendilerinden koparılan milyonlarca Müslüman var. Etnik ve dini kimliğinden dolayı şiddet gören, baskı gören, ayrımcılığa uğrayan milyonlarca kardeşimiz var. İşte Fransa’da yaşananlar, işte Almanya’da yaşananlar, bütün bunlar dünyanın gözü önünde oluyor. Özellikle Hristiyan dünyasına sesleniyorum, Musevilere sesleniyorum, her şeyden önce insanız, insan olarak bizim dinimizde Hristiyan olmak suç değildir, biz ona da sahip çıkıyoruz, aynı şekilde Musevi’ye de sahip çıkıyoruz. Ama gelin Fransa’da eğer Müslümanlara bir zulüm varsa hep birlikte biz oraya da sahip çıkalım diye buradan dünya liderlerine sesleniyorum” dedi.



“Siz gerçek manada faşistsiniz. Siz gerçek manada Nazi’nin zincir halkalarınız”


Özellikle Avrupa ülkelerinde İslam ve Müslüman düşmanlığının veba gibi toplumlara sirayet ettiğini belirten Erdoğan, “Müslümanlara ait iş yerleri, evler, ibadethaneler, okullar hemen her gün ırkçıların ve faşist grupların saldırısına maruz kalıyor. Ben buradan milletime sesleniyorum, nasıl ki Fransa’da ‘Türk markalı mal satın almayın’ deniliyorsa, bende buradan milletime sesleniyorum, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin, bunları satın almayın. Düşünebiliyor musunuz, Müslüman kadınlar kılık kıyafetlerinden dolayı sokakta ya hakarete ya da fiili tacize uğruyor. Müslüman çocukların olmadık bahanelerle eğitim-öğretim hakları ellerinden alıyor. Gün geçmiyor ki, Müslümanlara ait bir ibadethaneye, mescide, derneğe yapılan saldırı haberini almayalım. Son olarak Almanya ve Avusturalya. Daha önce Avusturalya’da büyük bir felaketi görmüştük. Şimdi ibadethanelere saldırı gördük, aynı şeyi Almanya’da gördük. Buradan Şansölye Merkel’e de sesleniyorum, hani sizde din özgürlüğü vardı, hani sizde dinini yaşayanlara karşı devletinizin güvencesi vardı. Bir sabah namazında nasıl oluyor da 100’ü aşkın polis camiye saldırıyor. Bunların tam tersi siz bugüne kadar Türkiye’den duydunuz mu? Hayır? Niye? Çünkü bizde gerçek din özgürlüğü var, ama bunlarda yok. Gün geçmiyor ki, Müslümanların inanç ve ibadet hürriyetlerini kısıtlayan bir uygulamayla karşılaşmayalım. Gün geçmiyor ki, Peygamber Efendimizi, mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’i hedef alan bir edepsizlikle, bir alçaklıkla muhatap olmayalım. İşte Fransa’da yaşananlar. Duvarlarda ne yazık ki, Fransa’nın akli noktada kontrole muhtaç olan liderinin teşviki ile bu saldırılar yapılmaya başlandı. Bugün lafa gelince demokrasiyi kimseye bırakmayan birçok batılı devlette Müslümanlara yönelik hukuksuzluklar adeta sıradan hale gelmiştir. İslam ve Müslüman düşmanlığı kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde teşvik edilen, desteklenen bir politika haline gelmiştir. Irkçı terörizm... Buradan sesleniyorum, işte siz gerçek manada faşistsiniz. Siz gerçek manada Nazi’nin zincir halkalarınız. Irkçı terörizm, medya ve siyaset eliyle, çoğu zaman da güvenlik birimlerinin göz yummasıyla toplumda yaygınlaşıyor. İkinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa’daki Musevilere karşı yürütülen linç kampanyasının bir benzerine bugün Müslümanlar maruz kalıyor. Avrupalı Müslümanlar bilinçli, planla, kasıtlı bir şekilde kandan ve şiddetten beslenen yapıların kucağını itiliyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da 6. ve 9. sınıflar için ikinci ortak sınavlar yapıldı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ülke genelinde resmi ve özel okullarda öğrenim gören 6 ve 9. sınıflar için uygulanan ortak sınavlar, Muğla’nın 13 ilçesinde başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Milli Eğitim Bakanlığınca öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlük sağlamak ve uygulama birliği oluşturmak amacıyla ortak sınavların ikincisine, tüm Türkiye’de olduğu gibi Muğla’daki 6. ve 9. sınıf öğrencileri katıldı. 26 ve 27 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen ortak sınavlara, ortaokullardaki 6. sınıflar Türkçe ve matematik derslerinden, liselerdeki 9. sınıflar ise Türk dili ve edebiyatı ile matematik derslerinden girdiler. 6. sınıf Türkçe ortak sınavlarında 16 soru sorulurken bunlardan 14’ü çoktan seçmeli, 2’si ise açık uçlu soru oldu. 6. sınıf matematik sınavında ise 10 açık uçlu soru soruldu. 9. sınıf ortak sınavında Türk dili ve edebiyatından 7 açık uçlu, matematik dersinden de 8 açık uçlu soru soruldu. 6. sınıf Türkçe dersi sınavı sorularının puanlaması, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen bir yazılım aracılığıyla, ülke genelinde gönüllü olarak çalışmaya katılan 4 bin öğretmen tarafından dijital ortamda yapılacak. Açık uçlu sınav değerlendirmesinde Muğla’dan 45 öğretmen de görev alacak. 6. sınıf matematik, 9. sınıf matematik ve Türk dili ve edebiyatı derslerinin sınavları ise okullarda, ilgili derslerin öğretmenleri tarafından puanlanacak. Uluslararası sınavlardan PISA, TIMSS ile ulusal izleme araştırması olan Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi (ABİDE) Araştırması’nda olduğu gibi her öğrenci cevabı iki kere puanlanacak. Öğrencilerin cevap kâğıtları il ölçme değerlendirme merkezi müdürlüklerince taranarak yazılıma yüklenecek. Öğrencilerin açık uçlu sorulara verdikleri cevaplar, öğrenci bilgileri gözükmeyecek şekilde puanlayıcı öğretmenin önüne gelecek ve öğretmen puanlama anahtarına göre öğrenci cevabını puanlayacak. Aynı öğrencinin cevabı başka bir ildeki öğretmen tarafından bir kez daha puanlanacak ve iki öğretmenin aynı puanı vermesi durumunda öğrencinin puanı belirlenmiş olacak. İki öğretmenin farklı puan vermesi durumunda ise öğrencilerin cevabı soruları hazırlayan ekipte yer alan üst puanlayıcı tarafından puanlanacak. Puanlama 15-19 Nisan tarihleri arasında yapılacak. Puanlamaya katılacak öğretmenler 81 ilin tamamından gönüllü olarak başvuranlar arasından valiliklerce seçildi. Seçilen öğretmenlere puanlama işlemleri başlamadan il ölçme değerlendirme merkezi müdürlükleri tarafından puanlama eğitimi verilecek.