POLİTİKA - 08 Ekim 2024 Salı 15:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil'in vahşice öldürülmesiyle ilgili,” Geçtiğimiz cuma günü ise hayatlarının baharındaki iki genç kızımız, vahşi bir cinayete kurban gitti. Katledilen her iki evladımıza da Allah'tan rahmet, acılı ailelerine buradan başsağlığı diliyorum. Gençlerimizin sosyal medyanın ve dijital mecraların, her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Yeni akademik yılın açılışı vesilesiyle katılımcıları Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin Evine, bu gazi mekâna hepiniz hoş geldiniz. Yükseköğretim Kurulumuzun 2024 Üstün Başarı Ödüllerini tevdi edeceğimiz bilim insanlarımız ve üniversitelerimizi tebrik ediyorum. Akademik yıl dönemi boyunca değerli hocalarımıza ve gençlerimize üstün başarılar diliyorum. Burada öncelikle bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bizler dünyanın ilk eğitim merkezlerinin neşet ettiği, medeniyetler beşiği olan Anadolu coğrafyasının bin yıllık sakinleriyiz. Ecdadımız, kurduğu eğitim müesseseleriyle, yetiştirdiği ilim erbabıyla tarihin her dönemine ışık tutmuş; akla, bilime ve teknolojiye yön vermiştir. Örneğin Nizamülmülk tarafından ilk olarak Bağdat’ta yaptırılan Nizamiye Medresesi, bugünkü manada kurulan ilk resmi eğitim yuvasıdır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Daha sonra Semerkant, Buhara, Kahire ve Kayrevan başta olmak üzere coğrafyanın her yanında benzer eğitim merkezlerinin inşa edildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Endülüs’te, İspanya sınırları içerisinde kalan Kurtuba’daki medreselerde Müslüman öğrencilerle birlikte Hristiyan öğrenciler de eğitim almıştır. Evet, Avrupa’yı karanlıktan aydınlığa çıkaran Endülüs’tür. Tarihteki diğer devletlerimiz gibi Osmanlı’ya da altın çağını yaşatan işte bu tasavvurdur. Söğüt’teki beylikten cihan imparatorluğuna giden yolun mihmandarlığını böyle alimler ile alimlere karşı hürmetkar sultanlar yapmıştır. Benzer örnekler tarihteki diğer büyük devletler için de geçerlidir. Şunun bir defa hepimiz farkındayız: İlme, araştırmaya, bilime, düşünceye ve ilim erbabına verilen değer ne kadar büyükse, bir ülkenin istikbali o kadar aydınlıktır. Bir millet insanlığın ortak bilgi birikimine katkıları oranında güçlüdür. Bilgiyi üreten, işleyen, geliştiren, yayılmasını sağlayan merkezler ise hiç şüphesiz üniversitelerdir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Akademinin sadece bilgi aktarım yeri değil, aynı zamanda bir ülkenin ihtiyacı olan tüm fikri temellendirmelerin zemini olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Bununla birlikte akademi bir ülkenin ihtiyacı olan pozitif ve sosyal bilimlerin can damarıdır. Bu anlayışla, milletin teveccühüyle ülkeyi yönetme görevini devraldığımız günden beri gündemimizin en başına eğitimi yerleştirdik. Okul öncesinden başlayarak yüksek öğrenime kadar her aşamada Türk eğitim sisteminin iyileştirilmesini temel önceliğimiz olarak belirledik. Çok geniş bir yelpazede, bugün geriye doğru baktığımızda “imkânsız görünen” nice düzenlemeyi kararlılıkla hayata geçirdik. 2002 yılında 76 olan yükseköğretim kurumu sayısı bugün itibarıyla 208’e ulaştı. Yine bu dönemde öğrenci sayısı 2 milyondan 7 milyonun üzerine çıktı. Hem kuruldukları şehrin mirasını evrensel değerlerle buluştursunlar, hem de gençlerimize fırsat eşitliğini sağlasınlar diye her ilimize bir üniversite kurduk” dedi.

“Üniversitelerimizin yaygınlaşmasıyla birlikte okullaşma oranı da arttı”

Şu anda, 81 vilayetin hepsinde üniversite olduğunu, İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki illerinde de üniversite sayılarının ihtiyaca göre 2’ye, 3’e, 4’e yükseldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Yükseköğretim bütçesini 2002 yılında 2,4 milyar liradan, 2024 yılında 341 milyar liraya getirdik. Üniversitelerimizin yaygınlaşmasıyla birlikte okullaşma oranı da arttı.2003 yılında yüzde 15 olan yükseköğretimde net okullaşma oranı, yüzde 50’ye ulaştı. Kadınlarda yükseköğretimdeki net okullaşma oranının yüzde 14 iken, bugün bu oran yüzde 51’i buldu. Göreve geldiğimizde 64 bin civarında olan öğretim elemanı sayısı bugün 185 bine çıktı” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin öğretim elemanı sayısı bakımından OECD ülkeleri içinde 8’inci sıraya yükseldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Üniversitelerimizdeki kadın öğretim elemanı oranı ise yüzde 46,5’la OECD ortalamasının 1 puan üzerindedir. Burada şunu da memnuniyetle vurgulamak durumundayım: Sayısal artış, bilimsel araştırmalara da olumlu yansımıştır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Türkiye’nin, bilimsel yayın bakımından 29’uncu sıradayken, bugün 17’nci sıraya yükseldiği bilgisini paylaşan Erdoğan, “Bu artış oranı elbette önemlidir, ama her zaman söylediğimiz gibi, yeterli değildir. Türk üniversitelerine yakışan, kısa vadede bilimsel yayınlarda ülkemizin ilk 10 arasına girmesini sağlamaktır. İnşallah sizlerin de gayretleriyle bu hedefe ulaşacağımıza inanıyorum. Cuma günü TEKNOFEST Adana’da gördüğümüz manzara, bu noktada bizlerin umutlarını daha da artırdı. 50 farklı kategoride 790 binden fazla takımın ve 1 milyon 650 binden fazla yarışmacının başvurduğu etkinlikte gençlerimizin ufkuna, heyecanına, azmine ve vizyonuna bir kez daha yakından şahitlik ettik” dedi.

Üniversitelerden teknoloji, fikir ve teori üretmede, kavram üretmede, insanlığın ortak mirasını geliştiren bilimsel tezler üretmede kalitelerini göstermelerini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte, hükümet olarak her daim sizlerin yanında olacağımızı burada tekraren ifade etmek istiyorum. Üniversitelerde yaşanan değişimin bir diğer boyutu yabancı öğrencilerdir. 2002 yılında yaklaşık 16 bin olan uluslararası öğrenci sayımız, bu yıl 340 bini geçti. Bugün 198 farklı ülkeden gelen misafir öğrenciler, Türk üniversitelerinde eğitim görüyor” diye konuştu.

“Türkiye ekonomisine yıllık katkısı 3 milyar doları buldu”

Faşist çevrelerin propagandalarının tam aksine bu öğrencilerin neredeyse tamamının Türkiye’de kendi imkanlarıyla okumakta, ücretlerini kendilerinin ödemekte olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Misafir öğrencilerin Türkiye ekonomisine yıllık katkısı 3 milyar doları buldu. 2010’ların başında bu rakam sadece 200 milyon dolardı. Yani 15 kat civarında bir gelir artışı söz konusu. Ama buna rağmen; Amerika, Avrupa, Avusturalya gibi ülkelerle karşılaştırıldığında önümüzde kat etmemiz gereken ciddi mesafe var. Sistemin istismarına asla mahal vermeden, üniversitelerimizin uluslararası öğrenci hareketliğinden aldığı payı daha da artırmalıyız. Yükseköğretimin altyapısında bunları yaparken, öğrencilerimize yönelik destekleri de göz ardı etmedik. Yıllarca, her akademik yıl başlayınca ülkenin en önemli gündemi üniversite harçlarıydı. Üniversitelerin içinde ya da dışında, gösterilerle, basın açıklamalarıyla, kimi zaman şiddet içeren eylemlerle üniversite harçları protesto edilir, bilhassa marjinal gruplar bu meseleyi sürekli istismar ederdi” ifadelerini kullandı.

”İkna odalarından geçilerek girilen üniversite utancına son verdik”

“Bizden önceki bütün hükümetlerin kulak tıkadığı bu soruna, 2012 yılında üniversite harçlarını kaldırmak suretiyle çözüm üreten biz olduk“ ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat zihniyetinin üniversitelere vurduğu en büyük darbelerden olan katsayı adaletsizliğini ve kılık-kıyafet yasaklarını ortadan kaldırdıklarını söyledi. Erdoğan,” İkna odalarından geçilerek girilen üniversite utancına son verdik. Devrim yaptığımız alanlardan bir diğeri de yüksek öğrenim yurtlarıdır. Yurtlar konusunda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemi ülkemize kazandırmış olmanın gururunu yaşıyoruz.182 bin olan yurt yatak kapasitesi, 22 yılda 810 bin ilaveyle 993 bine ulaştı. Yurtlarımızı; içerisinde banyosu, tuvaleti, buzdolabı, interneti bulunan otel konforunda odalara dönüştürdük” şeklinde konuştu.

“Bu karanlık günler artık geride kalmıştır”

Bu sene yurtlara başvuran her 100 öğrenciden 96’sına yurtlarda barınma imkanı sağladıklarını söyleyen Erdoğan, “Başvuran her öğrencimize burs veya kredi imkanı sağlayarak, ekonomik açıdan kendilerini destekliyoruz. Burada şunu da ifade etmekte fayda görüyorum: Türkiye’nin yüksek öğrenimde yakaladığı bu ivmede; terörün, şiddetin, kavganın, çatışmanın ve uzun yıllar üniversitelerimizi esir alan ideolojik baskı ortamının ortadan kaldırılmasının çok önemli payı bulunuyor. Zira huzurun olmadığı bir üniversitede ne akademik eğitim olur; ne bilimsel çalışma, araştırma için mümbit ortam olur. Türkiye, bunun acısını özellikle 70’li yıllarda yaşamış ve bedelini çok ağır ödemiş bir ülkedir. Sizlerin de vakıf olduğu üzere geçmişte üniversitelerimiz vesayet odakları tarafından demokrasi ve hukuk dışı arayışlara alet edilmiştir. Gerek 27 Mayıs’a, gerek 12 Eylül’e, gerekse 28 Şubat dönemine giden yolun taşları, üzülerek söylüyorum, üniversiteler üzerinden döşenmiştir. Bu karanlık günler artık geride kalmıştır. Ülkemizin genelinde huzur atmosferi kökleştikçe, üniversitelerimiz de asli vazifelerini daha iyi yerine getirmeye başladı. Bunun korunmasına ve geliştirilmesine büyük önem atfediyoruz. Bu tarihi kazanımın kıymetini çok iyi bilmeli, üzerine hep birlikte titremeli ve kaybedilmesine kesinlikle müsaade etmemeliyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaybedilen zamanı telafi etmek ve gençliğimizin hayalleri ile Türkiye’nin hedeflerini buluşturmak adına bu süreci layıkıyla değerlendirmeliyiz. Siz hocalarımızın çabaları, öğrencilerimizin de uyanık hareket etmeleriyle üniversitelerimizi bir daha eski kötü günlerine asla döndürmeyeceğiz. Üniversite olmanın gereği olan özgürlük ortamını geliştirirken; terör örgütlerinin, marjinal yapıların, gençlerimizi ideolojik kavgalarına meze yapmak isteyenlerin bu ortamı istismar etmelerine göz yummayacağız. Bu vesileyle şu çelişkiyi de ifade etmeden geçemeyeceğim: Sizlerin çok iyi bildiği gibi Türkiye, fikir ve düşünce hürriyeti başta olmak üzere batılı ülkelerin çok sık eleştirilerine muhatap oldu, halen de oluyor. Yıllarca bize demokrasi dersi verdiler; rektör seçimlerinden diğer konulara kadar pek çok başlıkta üniversitelerle ilgili ülkemize özgürlük dersi verdiler. Ama bize en üst perdeden ahkam kesenlerin, Gazze soykırımında nasıl tavır takındıklarını hepimiz gördük” açıklamasını yaptı.

“Gazze soykırımında batılı yönetimler, İsrail’i korumak uğruna, itibarlarını kaybettikleri çok kötü bir sınav vermiştir”

Gazze soykırımının, siyonist lobinin dünyanın en prestijli üniversitelerini de tahakkümü altına aldığının bir kez daha gösterdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Öyle utanç verici olaylara şahitlik ettik ki; “Gazze’de soykırım var” diyen öğrenciler polis şiddetine maruz bırakıldı, yerlerde sürüklendi. Filistin için gösterilere izin veren rektörler istifa ettirildi, linç edildi, Amerikan Kongresi’nde sorguya çekildi. Barışçıl eylemlere katılan üniversite öğrencileri, “hayatınız boyunca iş bulamayacaksınız” diyerek alenen tehdit edildi. En ufak bir eleştiriye, Filistin’le ilgili destek beyanına müsaade edilmedi. Siyonist sermayenin bağış-fon adı altında dünyanın en iyi üniversitelerine hükmettiği, inkârı mümkün olmayacak bir şekilde ortaya çıkmıştır. Gazze soykırımında batılı yönetimler, İsrail’i korumak uğruna, itibarlarını kaybettikleri çok kötü bir sınav vermiştir” ifadelerini kullandı.

Hocalara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Burada çok önem atfettiğim bir hususu dikkatinize getirmek istiyorum. Üniversitelerimizin kanunda yer alan görevlerini yaparken, gençlerimizin fikri tekamülleri ve karakter gelişimlerini de ihmal etmemesi mühimdir. Eğitim, ancak milli şuurla desteklendiği oranda başarılı olacaktır. Tarihini bilen, kendini bilen, özgüvenli nesiller yetiştirdiğimiz ölçüde, yarınlarımıza güvenle bakabiliriz.

Gençlerimizin iyi eğitim almaları kadar; vicdanlı, bilinçli, sorumluluk duygusuyla donatılmış olmalarını da aynı derecede önemsemeliyiz. Bakınız son günlerde milletçe yüreğimizi yakan olaylara şahit oluyoruz. Önceki ay Eskişehir’de camii avlusundaki insanlarımıza yönelik menfur bir saldırı oldu. Ardından İstanbul’da gencecik bir polis memuruz alçakça şehit edildi" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

“Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil’in vahşice öldürülmesiyle ilgili,” Geçtiğimiz cuma günü ise hayatlarının baharındaki iki genç kızımız, vahşi bir cinayete kurban gitti. Katledilen her iki evladımıza da Allah’tan rahmet, acılı ailelerine buradan başsağlığı diliyorum. Kimi zaman dijital platformlardan yayılan cerahatin, kimi zaman sapkın akımların, kimi zaman uyuşturucu illetinin, kimi zaman alkol belasının, kimi zaman televizyon dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün, kimi zaman da infaz ve ıslah sistemimizdeki boşlukların bu acıların yaşanmasında rol oynadığını görüyoruz. Üzülerek ifade ediyorum ki; bu vakaların ekseriyetinde fail de, mağdur da gençlerimizden oluşuyor. Millet ve devlet olarak bu hadiselerin önüne geçecek adımları atmazsak, batılı ülkelerin karşılaştığı sıkıntılarla bizim de yüzleşmemiz kaçınılmazdır. Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz. Gençlerimizin sosyal medyanın ve dijital mecraların, her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız” açıklamasını yaptı.

“Milletimizi asırlardır sarsılmadan ayakta tutan milli ve manevi değerlerimiz, bu mücadelede en büyük destekçimiz olacaktır.” diyen Erdoğan şunları kaydetti;

“Üniversitelerimizin daha fazla sorumluluk alması, kendilerine emanet edilen gençlerimize daha fazla sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerle gençlerimizin milli kimlik inşasına üniversitelerimizin katkı vermesi gerekiyor. Her zaman söylüyorum: Mazi ile ati arasında kuracağımız köprünün en önemli ayaklarından biri üniversitelerimizdir. Teröre, uyuşturucuya, alkol bağımlığına, sapkın akımlara, suç çetelerine kaybettiğimiz her gencin vebali hepimizin üzerindedir. Önümüzdeki dönemi, tüm bu sorunların üzerine daha kararlı gittiğimiz, gereken adımları atıp netice aldığımız bir döneme tahvil etmek istiyoruz. Bu süreçte üniversitelerimizden, siz hocalarımızdan destek bekliyoruz.” Erdoğan, 2024-2025 akademik yılının hayırlı olmasını, hocalara ve öğrencilere başarılar temenni ettiğini ifade etti.

Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve çok sayıda davetli katıldı. YÖK Başkanı Erol Özvar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, 1960’lı yıllarda ODTÜ’de Türkiye’nin ilk hava savunma sistemini geliştirmek üzere bir araya gelen ekibin, 31 Mayıs 1969’da fırlattığı Ordot isimli roketin 80 santimetre ölçekli modelini takdim etti. Engelli öğrenci Mertcan Altun da Erdoğan’a yapay zekayla oluşturduğu bir eserini sunarak, "Bu hediyeyi bütün engelliler adına Cumhurbaşkanımıza hediye ettim. Umarım beğenir." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra bireysel, kurumsal, özel alan ve özel ödül olmak üzere 4 ayrı kategoride düzenlenen YÖK Üstün Başarı Ödüllerini sahiplerine takdim etti.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van OSB’den kadın emeğine değer katan hizmet Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, hayata geçirdikleri anaokulu projesiyle üretimde verimliliğin arttığını ve kadınların iş gücünde kalıcılığının sağlandığını söyledi. Van Organize Sanayi Bölgesi, üretimle birlikte kadın istihdamını kalıcı hale getirmek amacıyla hayata geçirdiği örnek projeyle takdir topluyor. İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Van OSB Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, özellikle kadın çalışanların iş hayatına kesintisiz devam edebilmesi amacıyla hayata geçirilen anaokulu projesinin önemine dikkat çekti. Başkan Aslan, organize sanayi bölgesinin yalnızca üretim değil, aynı zamanda sosyal kalkınma odaklı bir vizyona sahip olduğunu belirterek, "Organize sanayi bölgemizin altyapısıyla beraber eğitimine de çok ciddi değer veriyoruz. Özellikle tekstil sektöründe istihdamın kalıcı olabilmesi için kız çocuklarımızın özellikle evlenerek çocuk sahibi olduktan sonra işi bırakmak zorunda kalmalarını istemiyoruz. Bu nedenle bir çözüm üretmemiz gerekiyordu" dedi. "Kadın çalışanlarımız çocuklarını sabah okula bırakıp işlerine huzurla devam edebiliyor" Memet Aslan, Van OSB bünyesinde valilik, büyükşehir belediyesi ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (DAKA) destekleriyle iki yıl önce faaliyete geçirdikleri anaokulunun kadın çalışanların hayatını kolaylaştırdığını kaydetti. Aslan, proje sayesinde üretimde verimliliğin arttığını ve kadınların iş gücünde kalıcılığının sağlandığını vurguladı. Aslan, "Hem üretimde verimliliği düşürmemek hem de istihdamda istikrarı yakalamak için bu anaokuluna ihtiyaç duyduk. Şimdi kadın çalışanlarımız çocuklarını sabah okula bırakıp işlerine huzurla devam edebiliyor" diye konuştu. "Kadın güçlenirse, toplum güçlenir" Yaklaşık iki yıldır eğitim faaliyetlerini sürdüren anaokulunda öğrenci sayısının da her geçen gün arttığını sözlerine ekleyen Memet Aslan, kadınların üretim sürecine aktif katılımının Van’ın ekonomik ve sosyal kalkınmasında büyük rol oynadığını kaydetti. "Kadın güçlenirse, toplum güçlenir" diyen Aslan, şöyle devam etti: "Burada çalışan kızlarımız, kadınlarımız, gençlerimiz çoluk çocuğa karıştıklarında bile üretimden kopmuyorlar. Onların hem anne hem çalışan kimliklerini desteklemek bizim için bir gurur vesilesidir. Kadınların üretimdeki sürekliliği, bir toplumun kalkınmasının en sağlam teminatıdır."
Bursa Bursa’da eğitim pistinde feci kaza...Ehliyetsiz genç kuryeye çarptı Bursa’nın Mudanya ilçesinde sürücü eğitim pistinde zincir bir markette kurye olarak çalışan motosiklet sürücüsü ehliyetsiz bir sürücünün yasak yerden U dönüşü yapması sonucu yaralandı. Bilim Caddesi üzerinden Orhangazi Caddesi istikametine ilerleyen motosikletli kurye Özgür Akar, eğitim pisti alanında seyir halindeydi. Bu sırada, hafif ticari araç, U dönüşünün yasak olduğu noktadan dönüş yapmak istedi. Aracın direksiyonunda 18 yaşından küçük bir genç, yan koltuğunda ise babası bulunuyordu. Genç sürücü, sol taraftan gelen motosikletliyi fark etmeyerek çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan Özgür Akar yola düşerken, araç kontrolünü kaybedip Palmiye Sitesi’nin duvarına çarparak durabildi. Kazanın ardından panikleyen ehliyetsiz sürücü olay yerinden uzaklaştı, babası ise araçta kaldı. Kısa sürede olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, yaralı kuryeye ilk müdahaleyi yaptı. Özgür Akar, 112 Acil Servis ekiplerince Mudanya Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis ekipleri, olay yerinde babayla görüştü. Baba, ilk ifadesinde kazayı kendisinin yaptığını söyledi. Ancak çevredeki güvenlik kameralarının incelenmesiyle, kazayı kullanan kişinin ehliyetsiz oğlu olduğu belirlendi. Bunun üzerine baba gerçeği itiraf ederek oğlunu olay yerine çağırdı. Trafik ekipleri, kazayla ilgili tutanak tutuldu. Baba ve oğlu ifadeleri alınmak üzere Mudanya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Kazanın meydana geldiği sürücü eğitim pisti alanı, bölgede yaşayan vatandaşların tepkisini çekiyor. Mahalle sakinleri, aynı noktada neredeyse her iki haftada bir kazanın yaşandığını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Bir mahalle sakini, "Burası eğitim alanı olmasına rağmen araçlar burada hız yapıyor, yasak yerden dönüyor. Her seferinde biri yaralanıyor. Artık bu noktaya kalıcı bir çözüm getirilsin." ifadelerini kullandı. Polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ‘huzur’ operasyonu: 269 şahıs yakalandı, 13’ü tutuklandı Kahramanmaraş’ta düzenlenen huzur operasyonlarında yakalanan 269 şüpheliden 13’ü tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 5-11 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenen operasyonlarda ruhsatsız silahlar, kaçak sigaralar ve uyuşturucu maddeler ele geçirildi. İl genelinde yapılan uygulamalarda 269 şahıs yakalanarak adli makamlara sevk edildi. Çeşitli suçlardan aranan 13 kişi tutuklanırken, 5 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan M.D. (21) adlı şahıs Elbistan’da yakalanarak cezaevine teslim edildi. Türkoğlu ve Göksun ilçelerinde Silah Mühimmat Kaçakçılığı ile 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında yürütülen çalışmalarda 4 şüpheli hakkında yasal işlem yapılırken, 1 şüpheliye adli kontrol kararı uygulandı. Operasyonlarda Türkoğlu ilçesinde 2 bin 450 paket gümrük kaçağı sigara, Onikişubat ilçesinde ise 1 makineli tabanca, 1 ruhsatsız tabanca, 2 tabanca şarjörü, 17 av fişeği, 25 9 mm tabanca fişeği ve 1 7.62 mm çapında fişek ele geçirildi. Uyuşturucu madde imal ve ticareti suçundan 3, uyuşturucu madde kullanma suçundan ise 48 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Toplam 51 şahıs hakkında işlem yapılırken, 3 kişi tutuklandı. Operasyonlarda 28 gram esrar, 416 adet sentetik uyuşturucu hap ve 130 gram metamfetamin ele geçirildi. FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle bağlantılı oldukları tespit edilen F.K. (33), F.K. (46), R.G. (36) ve E.D. (33) isimli şüpheliler ile DEAŞ terör örgütüne finans sağladığı belirlenen E.B. (27) isimli şahıs da yakalanarak adli makamlara sevk edildi.