POLİTİKA - 11 Şubat 2019 Pazartesi 16:55

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Milletimizin sırtına yapışanlara meydanı bırakmayacağız”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Milletimizin sırtına yapışanlara meydanı bırakmayacağız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Maalesef fırsatçılar her yerde ve her dönemde, bu dönemde de hemen işe koyuldular.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Maalesef fırsatçılar her yerde ve her dönemde, bu dönemde de hemen işe koyuldular. Faiz, döviz, enflasyon kıskacında teslim alınmaya çalışılan Türkiye’nin mücadelesine destek vermek yerine fırsatçı bir anlayışla kene gibi milletimizin sırtına yapışanlara meydanı bırakmayacağız” dedi.


Sincan Lale Meydanı’nda toplu açılış töreninde kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, alanı dolduran kalabalık ile birlikte “Nereden nereye” şarkısına eşlik etti.



“Sincanlı kardeşimiz, bozkırın ortasında kurulan bu ilçemizi her gün daha da ileriye taşıyor”


Abdürrahim Karakoç’un da Sincan’da yaşadığını belirten ve bir şiirini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sincan işte böylesine büyük zenginliklere ev sahipliği yapan bir ilçedir. Ankara’da sanayi ve ticaretin nabzının attığı bir bölgede yer alan Sincan; emeğin, alın terinin, tevekkülün, huzurun kıymetini çok iyi bilir. Ülkelerinin geleceğine dört elle sarılan Sincanlı kardeşimiz, bozkırın ortasında kurulan bu ilçemizi her gün daha da ileriye taşıyor” diye konuştu.


Sincan’ın sadece nüfusunun artmakla kalmadığını, aynı zamanda yıldızının da parladığını söyleyen Erdoğan, “Bugün açılışını yapacağımız yaklaşık 56 trilyonluk eserler ve hizmetler son dönemde yapılanların küçük bir örneğidir. Resmi açılışını yapacağımız Sincan Belediyemizin çok amaçlı kültür merkezinin, stadyumunun, hanımlar lokalinin, mahallelerimizdeki parkların, spor alanları ve semt pazarlarının ilçemize hayırlı olmasını diliyorum. Aynı şekilde Sincan Anadolu Lisesi ve Spor Salonu başta olmak üzere ilçemize kazandırılan 39 trilyon lira yatırım bedeli olan 5 eğitim tesisinin de hayırlı olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.



“Bir diğer önemli projemiz 2 kilometrelik tramvay hattıdır”


Önümüzdeki dönem için Sincan’a çok önemli yatırım müjdelerinin olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bunlardan birisi 2 etap halinde yapılacak olan ve 600 bin metrekare alana sahip Beyören Millet Bahçesi’dir. Diğeri, Temelli Göleti Millet Bahçesi’dir. Bu eser Ankara’nın giriş kapısı diyebileceğimiz Temelli’deki göletin çevresinde yapılacaktır. Bir diğer önemli projemiz 2 kilometrelik tramvay hattıdır. İlçenin iki ayrı yakasında bulunan metro ve Başkentray istasyonları arasında kurulacak bu tramvay hatları ile inşallah toplu taşım sistemleri arasındaki geçişler kolaylaşacak, trafik yoğunluğu azalacak. Bir başka önemli proje de rekreasyon ve poligon alanlarıdır. Vatandaşlarımızın güvenli ve huzurlu bir ortamda poligon hizmetinden yararlanabilmesini temin edeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Ankara’daki şehir hastanesi Türkiye’nin en büyüğü olacak”


Ankara’nın 5,5 milyonluk nüfusu ile hayatın her alanında örnek bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, Ankara’nın üstlendiği tüm yüklerin altından başarı ile kalktığını söyledi. Erdoğan, “İzmir, körfez pislikten, kokudan geçilmiyor. Aynen benim aldığım İstanbul’un Haliç’i gibi. İnşallah şimdi İzmirli kardeşlerim İzmir’de Cumhur İttifakı’na verecekler ve Nihat kardeşimle İzmir’i pırıl pırıl yapacağız” dedi.


17 yıldır her alanda Türkiye’yi kalkındırmanın mücadelesini verdiklerini söyleyen Erdoğan, iktidarları döneminde Türkiye’yi 3,5 kat büyüttüklerinin altını çizdi. Ankara’da şehir hastanesinin yapıldığını kaydeden Erdoğan, “Önümüzdeki günlerde şehir hastanemizin açılışını yapacağız. Burada yaklaşık 3,5 milyon hasta kalabilecek. Yatak sayısı bu kadar fazla” diye konuştu.


Erdoğan, konuşması esnasında ezan okununca konuşmasını keserken, ekrana şehir hastanelerinin görüntüleri verildi. Erdoğan, “Bu hastanelerden dünyada yok. Şu anda Ankara’daki şehir hastanesi Türkiye’nin en büyüğü olacak. Birkaç gün içinde açıyoruz. Arkasından da Etlik Şehir Hastanesini açacağız” şeklinde konuştu.



“En tehlikeli fırsatçılık Türkiye düşmanlarının ağzı ile siyaset yapandır”


Türkiye’nin demokraside ve ekonomide geldiği yerin önemli ancak yetersiz olduğunu söyleyen Erdoğan, “Daha gidecek çok yolumuz, atacak çok adımımız, yapacak çok işimiz var. Sıradan bir gelişmekte olan ülke seviyesinden gelişmiş ülkeler seviyesine yaklaştırdığımız Türkiye’yi hak ettiği yere getirmek için öncelikle istikrar ve güven ortamını muhafaza etmemiz gerekiyor. Dikkat ederseniz bu seviyeye yaklaştıkça içeriden birileri, dışarıdan başka birileri adeta paçamıza yapışıyor, aşağıya indirmeye çalışıyor. Özellikle son 6 yılda kesintisiz bir şekilde maruz kaldığımız o saldırılara baktığımızda aslında doğru yolda ilerlediğimizi görüyoruz. Türk milletinin bir özelliği vardır, herkes saldırıya uğradığında köşesine çekilir, siner. Biz ise tam tersine silkelenir, kendimize geliriz, daha büyük atılımlar için enerji ve moral toplarız. Nitekim onlar yüklendikçe Türkiye’nin hedeflerine ulaşma konusunda azmi bileniyor. Eskiden siyaseti pamuk ipliğine bağlı, yönetimi kaygan zeminde ilerleyen, ekonomisi birkaç milyar dolarlık manipülasyon ile sarsılan bir Türkiye vardı. Şimdi bölgesinde ve dünyada sürekli yükselen bir Türkiye var. Etrafımızın terör örgütleri ile kuşatılmaya çalışılmasının sebebi budur. Ekonomimizin akıl ve iz’an dışı gerekçelerle çökertilmeye çalışılmasının sebebi de budur. İçimizdeki siyaset ve ticaret muhterislerinin kışkırtılarak istikrarımızın tehdit edilmeye çalışılmasının sebebi de budur. Maalesef fırsatçılar her yerde ve her dönemde, bu dönemde de hemen işe koyuldular. Faiz, döviz, enflasyon kıskacında teslim alınmaya çalışılan Türkiye’nin mücadelesine destek vermek yerine fırsatçı bir anlayışla kene gibi milletimizin sırtına yapışanlara meydanı bırakmayacağız. Fırsatçı kimdir biliyor musunuz? Fırsatçı en yüksek döviz kurundan fiyat belirleyip, kur epeyce gerilediği hala aynı etikette ısrar edendir. Fırsatçı elinde malı olduğu halde fiyatlar yükselsin diye bunu piyasaya sürmeyip stokçuluk yapandır. Şimdi olduğu gibi patates, domates, biber, vesaire, ne oldu, şimdi bugünden itibaren Ankara, İstanbul başladık. Belediyelerimiz vasıtasıyla biz bütün bu ürünleri satmaya başladık. Şimdi fiyatlar yarıya indi. Daha da inecek. Bunlarla kalmayacağız, pirinç, bulgur, mercimek, hepsi. Sarımsakları depolarda çürütüyorlar, uygun fiyatlarla vermiyorlar. Fırsatçı girdi maliyetleri orantısız şekilde fiyatları katlayandır, çarklar dönmeye devam etsin, üretim ve istihdam sürsün diye devletin kendisine sağladığı imkanları kolay kazanç hırsıyla götürüp başka yerlerde kullananlardır. Fırsatçı, elinde imkan olduğu halde ülkesinin bu kritik döneminde onu kullanmayıp bir başka köşede pusuda bekleyendir. En tehlikeli fırsatçılık da tüm bunları gördüğü halde, bildiği halde, ülkesinin ve milletinin saflarında yer almak yerine Türkiye düşmanlarının ağzı ile siyaset yapandır. İşte sebze meyve olayı budur. Bay Kemal bunlarla uğraşıyor. Bay Kemal biz seni SSK Genel Müdürü olduğun zamandan tanıyoruz, hastaneye sağlıklı girenler hasta çıkıyordu. Siz ölüleri bile rehin aldığınız, biz sizi biliyoruz. Kim bu, bunlar Bay Kemal, onların zihniyeti. Bu devir kapandı. Böyle bir şey artık yok” açıklamasında bulundu.


Ekonomideki dalgalanmanın boyutu ile orantısız bir şekilde fiyatları katlayanların da, bunun istismarını yapanların da Türkiye’ye saldıranların değirmenlerine su taşıyanlar olduğunu söyleyen Erdoğan, “Üç kuruş fazla kazanmak veya üç oy fazla oy almak için koskoca bir ülkenin ve bu aziz milletin sırtına hançer saplamaktan çekinmeyenlere dersini siz vereceksiniz” dedi.



“AK Parti ve MHP el ele verdiler ve ittifakı en ideal yere taşıdılar”


Konuşmasında Cumhur İttifakı’ndan da bahseder Erdoğan, “Bu mücadelede yerli ve milli kim varsa birlikte yürümeye hazırız. Cumhur İttifakı’nın gerisinde işte bu anlayış var. Cumhur İttifakı 15 Temmuz gecesi meydanlarda kuruldu. Sizler Cumhur İttifakı’nın tabanında hangi zihniyetin olduğunu biliyorsunuz. AK Parti ve MHP el ele verdiler ve ittifakı en ideal yere taşıdılar. 7 Ağustos Yenikapı ruhu diye bir ruh var. 15 Temmuz gecesi Bay Kemal Atatürk Havalimanı’na geldi, saat 23.15. oradan tankların arasından, onların riyasetinde kaçarak Bakırköy Belediyesine gitti. Saat 01.15 bende Atatürk Havalimanı’na ailemle birlikte indik. F-16’lar, helikopterler uçuyor, milletimizle beraber olduk. O da Bakırköy Belediyesinden izliyor” diye konuştu.


Hazreti Muhammed’in Sevr Mağarası’nda yaşadığı olayı anlatan Erdoğan, “Biz Rabbimize sığınıyoruz. Darbe gecesi milletimizin istiklaline ve istikbaline birlikte sahip çıktığımız MHP ile kurduğumuz ittifakı seçim sandığına taşıdık. Cumhur İttifakı’nın temelinde Rabia’mız vardır” diyerek tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusunu yineledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “41 ilde uyuşturucuya karşı düzenlenen ‘Narkoçelik-12’ operasyonunda 268 kişi yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uyuşturucu madde imalatçılarına ve satışını yapanlara yönelik “Narkoçelik-12” operasyonlarında 268 kişinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, uyuşturucu madde imalatçıları ve bu maddelerin satışını gerçekleştirenlere yönelik düzenlenen “Narkoçelik-12” operasyonu hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre; Operasyonlar, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 558 ekip, bin 635 personel ve 44 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla Gaziantep, Nevşehir, İzmir, Mersin, İstanbul, Kayseri, Adana, Şanlıurfa, Bursa, Antalya, Osmaniye, Bitlis, Denizli, Kocaeli, Konya, Kırklareli, Edirne, Eskişehir, Van, Tekirdağ, Çorum, Ankara, Elazığ, Hatay, Muş, Samsun, Diyarbakır, Bolu, Amasya, Kars, Zonguldak, Malatya, Sakarya, Aydın, Bingöl, Çanakkale, Isparta, Kütahya, Muğla, Tokat ve Karabük olmak üzere 41 ilde düzenlendi. Operasyonlarda 856 kilogram uyuşturucu madde ve795 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 268 sokak satıcısı ise yakalandı. Bazı şehirlerde ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan sokak satıcıları bilgileri ise şöyle: Edirne’de 218 kilogram skunk, 200 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 5 şüpheli yakalandı. Diyarbakır’da 186 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. İstanbul’da 175 kilogram metamfetamin, 66 kilogram bonzai ham maddesi, 10 kilo 600 gram kokain, 535 bin 560 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 13 şüpheli yakalandı. Bolu’da 52 kilo 600 gram skunk ele geçirildi. 2 şüpheli yakalandı. Gaziantep’de 36 kilogram metamfetamin, 26 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 7 şüpheli yakalandı. Adana’da 34,5 kilogram esrar ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Antalya’da 33,5 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Malatya’da 30 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Van’da 12.5 kilogram metamfetamin ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Çorum’da 20 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 3 şüpheli yakalandı. Sakarya’da 13 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı.
Hatay Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran adam, depremin üzerinden aylar geçse de devasa yapının yerle bir olma anını unutamıyor Hatay’da ‘Cennetten bir köşe’ denilerek satılan ve depremde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran Mehmet Özdemir, devasa yapının yerle bir olma anına şahit olduğu anları asrın felaketinin üzerinden aylar geçse de unutamıyor. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezindans’ta yaşanmıştı. Bine yakın insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensan Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Asrın felaketine Rönesans Rezidans’ta bulunan giriş kattaki dairesinde yakalanan 36 yaşındaki Mehmet Özdemir, deprem anında kendisini sitenin bahçesine atarak hayata tutunmayı başardı. Rönesans Rezidans’ın yerle bir olduğu anları gören Özdemir, yaşadıklarını hafızasından silemiyor. Özdemir, Rönesans Rezidans’ın enkazına her geldiğinde kendini kötü hissettiğini ve o anları hatırladığını belirtti. “20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü” Deprem anında evde tek olduğunu ifade eden depremzede Özdemir, “Deprem saat 04.17’de ilk başta hafif bir artçı oldu. Hatay’da çok artçı olduğu için ciddiyete almamıştım. İlk artçıda kapıya yöneldim. O gün hava fırtına ve yağmurluydu. O günü hatırlamak istemiyorum. Bahçeye geldik. Bahçede en büyük depreme yakalandık. O dakikaya kadar Rönesans ayaktaydı. 3 kişi kaçtık ama yere düştük. Sırt üstü düşmüştüm. Rönesans’ın A bloğunu izliyordum. Sallandıkça bir katı aşağıya indi. O anda ben yıkılacağını anlamıştım. Yerden yatan iki arkadaşa kaçın dedim. Aradan 15 saniye geçti. Rönesans’ın arkama doğru yıkıldığını hissettim. 20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü. Yerdeyken kabus gördüğümü sandım ama gerçekti. O anı hatırlamak istemiyorum” dedi. “O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor” Rönesans Rezidans’ın enkazına geldiğinde kendisini kötü hissettiğini belirten depremzede Özdemir, “Buraya geldiğimde kendimi kötü hissediyorum. O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor. Bir yıl öncesine kadar burada yaşıyorum. Bin kişiye yakın insan öldü. Enkazdaki insanların sesini duydum. Bir savaş sahnesi gibiydi. Bu kadar büyük bir yapının bu kadar çürük olacağını düşünmemiştim. Saniyeler içinde yerle bir olacağı kimin aklına gelebilirdi ki o anda” ifadelerini kullandı.
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.