Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gıda terörünü estirenlere belediyelerimiz vasıtasıyla Tanzim Satışlar Semt Pazarlarını kurarak Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bugün itibariyle ucuz ürünü satmaya başladık. Bunlarla da kalmayacağız, temizlik malzemelerinde de buna gireceğiz ve böylece benim vatandaşım bu ucuzluktan en ideal şekilde istifade edecek” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Keçiören’de toplu açılış töreninde vatandaşlara seslendi. Keçiören’e hasret gidermeye geldiklerini kaydeden Erdoğan, yapılan yatırımların hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Öncelikle açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin ilçemize, şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Keçiören Belediyesi, toplam yatırım bedeli 190 trilyon lirayı bulan 26 kalem hizmeti Ankara Valiliğimizde yatırım bedeli 143 trilyon lirayı geçen 7 eğitim kurumunu ilçemize kazandırdı. Açılışını yaptığımız tüm yatırımların özellikle Keçiören yatırımlarından birisi Gümüşdere Ihlamur Vadisi’dir. Ihlamur ağacı Ankara’nın sembollerinden biridir. Bu parkımızın da içindeki bine aşkın ıhlamur ağacı ve diğer bitkilerle Ankara’nın merkezinde yeni bir yeşil vaha olduğuna inanıyorum. Bu parkımızın hemen bitişiğinde inşa edilen Ihlamur Kasrı’da sahip olduğu salon ve imkanlarıyla Keçiören’in sosyal hayatına ayrı bir renk katacaktır. Kartaltepe Kent Ormanı da ilçemize hizmet verecek, aileleriyle piknik yaparak, bisiklet sürerek keyifli vakit geçirmek isteyen vatandaşlarımıza hizmet verecektir. Yükseltepe Kentsel Dönüşüm Projesi ile 451 vatandaşımız evlerine kavuştular. Bunların yanında spor salonlarından kültür merkezlerine anıtlardan muhtarlık ve taksi binalarına semt pazarlarından restorasyonlara kadar pek çok hizmet belediyemiz tarafından tamamlandı” ifadelerini kullandı.
"Bu terörü estirenlere müsaade etmeyeceğiz"
Gıda fiyatlarındaki artışa ve alınan önlemlere değinen Erdoğan, “Son günlerde malum Türkiye’de bir oyun oynanmaya başlandı. Patlıcan, domates, patates, salatalık, fiyatları tırmandırmaya başladılar. Bu bir terör estirmeydi. Bu teröre karşı nasıl Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te nasıl inlerine girmişsek gıda terörünü estirenlere de belediyelerimiz vasıtasıyla Tanzim Satışlar Semt Pazarlarını kurarak Ankara, İstanbul başta olmak üzere bugün itibariyle ucuz ürünü satmaya başladık. Ankara’da bu çalışmalar başladı. Fiyatlar neredeyse yarı yarıya inmiş vaziyette. Halk Ekmek’te İstanbul ve Ankara’da ucuz ekmeği vatandaşımızın evine verdiysek şimdi de sebzede, meyvede, her türlü üründe bunlarla da kalmayacağız, temizlik malzemelerinde de buna gireceğiz ve böylece benim vatandaşım bu ucuzluktan en ideal şekilde istifade edecek. Oyunu bozacağız, bu terörü estirenlere müsaade etmeyeceğiz. Ticaret Bakanlığımız hallere teftiş için elemanlar gönderdi, onları dövmeye kalktılar, çünkü ruhlarında sıkıntı var” açıklamasını yaptı.
Keçiören’de 7 eğitim kurumunun hizmete girdiğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Aydoğan Aydın Fen Lisesi ve 240 yataklı pansiyonu, Sosyal Bilimler Lisesi ve 240 yataklı pansiyonu, Kemal Mumcu Anadolu Lisesi ve 240 yataklı pansiyonunu da aralarında bulunduğu 7 eğitim kurumunun resmi açılışını da bugün gerçekleştiriyoruz. Keçiören Belediyemizi ve Ankara Valiliğimizi bu güzel hizmetleri ilçemize kazandırdıkları için teşekkür ediyorum. Bu eserlerin şehrimize kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Keçiören, başarılı belediye başkanları tarafından yönetildi. Çeyrek asır önce Ankara’nın en sıkıntılı çevresi gecekondularla çevrilmiş, altyapı ve üstyapı hizmetlerinden mahrum ilçesi bugün şehrin parlayan yıldızı haline geldi. Geçtiğimiz 10 yılda Keçiören’e çok büyük hizmetler yapan Mustafa Ak, bu seçimlerde bayrağı Turgut Altınok kardeşimize devredecek. Turgut kardeşimiz 1994-2009 yılları arasında Keçiören’de büyük değişimi gerçekleştirerek bugünkü Keçiören’in temellerini atmıştır. 31 Mart’tan sonra Mustafa Ak kardeşimizin bıraktığı yerden ilçemizi alacak ve gönül belediyeciliği anlayışıyla Keçiören’i daha ileriye taşıyacaktır.
Ankara’da başarılı olmaya önem veriyoruz. Özellikle Keçiören geçtiğimiz 14 seçimde bizi hiç yalnız bırakmadı, mahcup etmedi. 31 Mart’ta da Ankara ve Keçiören’in bize sahip çıkacağından şüphe duymuyorum. Mesele belediyecilikse bu konuda bizim elimize kimse su dökemez. Keçiören’e Turgut Altınok kardeşimle sandıkları patlatacağız. Ardından büyükşehir de 5 dönem Kayseri’yi yönetmiş olan daha sonra milletvekilimiz olan, ardından da kendisiyle Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak ki o da azami yerel yöneticiliğin bir üst zirvesidir, Mehmet Özhaseki kardeşimizle de büyükşehiri yöneteceğiz. Büyükşehir de Özhaseki, Keçiören’de Altınok kardeşimizle yola devam edeceğiz. Hazır mıyız? Size güveniyorum. 31 Mart akşamı bu ikiliyi birbirinden ayırmayacaksınız. Yeter mi? Yetmez. Ankara’nın tüm ilçeleriyle büyükşehrimizi bütünleştireceğiz. Ankara çok daha ileri bir belediyeciliği görmüş olsun. Geçmişte defalarca deneyip başaramamış bir şahsı CHP yeniden sahaya sürdü. Kendini 5 kez Kayseri gibi bir ilde büyükşehir belediye başkanı olarak ispat etmiş bir isim, çevre ve şehircilik bakanı olarak ispat etmiş bir isim, Keçiören’de de yaklaşık 15 yıl kendini ispat etmiş bir isim.”
"Bunların zillet, illet ittifakı var. Bizim de Cumhur İttifakımız var”
“CHP’nin bir özelliği var. Kiminle el ele, kiminle kol kola? Kandil’in desteklediği HDP, İYİ Parti, Saadet ve FETÖ. Bunlarla el ele yürüyor. Bunların zillet, illet ittifakı var. Bizim de Cumhur İttifakımız var” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan,”Bize 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanlara karşı bütünleştik. Orada CHP, HDP var mıydı? Orada diğerleri var mıydı? Yoktu. Bu kardeşiniz gecenin saat 01.15’inde Atatürk Havalimanı’na indiğinde milletiyle iç içeydi. 23.15’te de Bay Kemal oraya gelmiş, tankların koruması altında oradan ayrılarak Bakırköy Belediyesine gitmiş. Sonra da, bana da haber verseydiler gelirdim diyor. Milyonlar meydanlara dökülmüş sen hala bana da haber verseydiler diyorsun, özel sipariş mi gerekiyor. Bu bir vatan meselesidir. 7 Ağustos’ta kendisini davet ettik. Cuma akşamına kadar bize haber vermedi, en son baskılara dayanamadı ve Cuma akşamı geleceğini bildirdiler. Ondan sonra da Yenikapı ruhu dediğimiz olaya tahammül edemedi. Zaten bizlerle beraber olamazdı. Şimdi biz azami müştereklerimiz olduğu cumhur ittifakı ile bu yolda yürüyoruz. Bu mesele sıradan bir mesele değil. Vatanseverlik rastgele bir olay değil. Ankaralılar siyaset mühendisliklerine prim vermez, başkentliler lafa değil icraata, birikime, tecrübeye, ehliyete bakar. Bu adaylarımızla belediye hizmetlerinde çıtayı düşürmek değil, daha yükseğe çıkarmak için Ankaralıların desteğine talibiz. Bizim bildiğimiz, tanıdığımız, 17 yıldır içinde yaşadığımız Ankara aday diye öne sürülen projeyi 31 Mart’tan sonra evine geri gönderecektir. Yenimahalle’ye de Altındağ ilçemizin başarılı belediye başkanı Veysel Tiryaki başkanımızı aday gösterdik. Altındağ’daki başarısını Yenimahalle’de kendisinden alacağız. Ankara Büyükşehir Belediyemizin Genel Sekreterini Altındağ Belediye Başkan Adayı olarak çıkardık. Buralardaki o başarılı süreç aynen devam etsin ama Yenimahalle’deki düşüşü de tersine çevirelim” dedi.
"Bu hisseyi hazineye er veya geç devredeceğiz"
Türkiye’nin pek çok sorunu ve sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Bunların en başında gelenlerin biri CHP sorunudur. Tek parti CHP’sinin bu ülkeye maliyeti öylesine büyüktür ki aradan geçen bunca zamana rağmen hala o dönemin yanlışlarının faturalarını ödemeye devam ediyoruz. Ankara’nın dili olsa da tüm bu süreci anlatsa. Baktık ki dün CHP’nin başındaki zat çıkmış bir sürü zırvayla milletimizin kafasını karıştırmaya çalışıyor. CHP’nin ittifak yaptığı partileri sayıyor ama asıl büyük ittifak içinde olduğu parti ve onun arkasındaki terör örgütünü gizliyor. Asıl büyük ittifakı bölücü örgütün güdümündeki partiyle yaptılar. Kandil’deki terör baronlarının açıklamalarından biliyoruz. Bu zat çözüm üretmekten bahsediyor. Halbuki hem Türkiye’nin hem de yapılan tartışmalardan anlıyoruz ki partisinin çözmesi gereken en büyük sorun kendisi olmuş haberi yok. Türkiye’nin tefecilere teslim edildiğinden söz ediyor. Dünyadaki en büyük tefeci IMF’dir. Bu ülkede IMF ile ilk anlaşmayı CHP yapmıştır. Bu ülkeyi senelerce IMF kapılarında CHP süründürmüştür. Türkiye’yi IMF cenderesinden kim kurtarmıştır? Biz kurtardık biz. İktidara geldiğimizde IMF’ye olan borç 23,5 milyar dolar. Bunu kucağımızda bulduk. Hem dünyanın en büyük yatırımlarını gerçekleştirdik, 2013 yılı Mayıs ayında IMF defterini kapattık. Şu anda IMF ile bir işimiz yok. Onlar bizden borç istediler. CHP’lilerin söylediklerine bakacak olursak şayet ülke yönetimini ele geçirirlerse ilk yapacakları iş Türkiye’yi yeniden IMF’ye teslim etmek olacak. Dünyada Atatürk’ün mirasını amacı dışında kullanmakta ısrar ederek banka hissedarı tek parti olma sıfatı CHP’nin bu işlere yatkınlığını biliyoruz, İş Bankası’nın yüzde 28,5 gibi ortağıdır. Ama onu da Gazi’ye uygun olarak atacağız adımları ve bu hisseyi hazineye er veya geç devredeceğiz. Konu CHP olunca demokrasilerde asla yeri olmayan parti-banka ilişkisine bile kılıf bulanlar ülkemizin IMF’ye teslimini de alkışla karşılayacaklardır. Böyle bir durumda bırakınız sebze meyve fiyatlarındaki yükselişi, Türkiye’nin tüm sanayisini, ticaretini, tarımını, ihracatını çökertecek adımlar ardı ardına gelecektir. Ülke olarak bunların hepsini geçmişte yaşadık. Savunma Sanayimizi hedeflerine uygun bir şekilde büyütüyoruz. Göreve geldiğimizde savunma sanayi yüzde 20 itibariyle yerliydi, şimdi yüzde 65-70’e çıktı. Çıkmış hala yalan yanlış şeyler söylüyor. Arifiye’deki palet fabrikasını bizim satmamızdan bahsediyor. Eline diline dursun, böyle bir satış söz konusu değil. Sadece Katar ve Türk ortaklığı buranın işletmesini 25 yıllığına biz bu oluşuma devrettik. Bu oluşum buraya yaklaşık 40-50 milyon dolar yatırım yapacak. Devlet bunu yürütemiyorsa ve burada daha başarılı adımlar atmamız gerekiyorsa biz bu adımı atarız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından ‘KorumAK ve YaşatmAK İçin Sıfır Atık’ yazılı bez torba dağıttı.
