-Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Oktay Saral, "Cumhurbaşkanımızın ’kıraathane’ olarak tanımladığı proje; öz yurdunda garip ve parya muamelesi gören ve her darbe döneminde zindan kiracılığına mahkum edilen idealizmin bütün evsafı ile himaye edildiği yeni mekanları olacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Saral yaptığı açıklamada, 1980 sonrasında gençliğin depolitize edilmesi namına idealist gençlerin bir araya geldiği mekanların darbeciler tarafından lanetlenerek ya kapatıldığını ya da kapanmaya mecbur edildiğini belirterek, “Özellikle 28 Şubat sürecinde milletin değerleri namına tecrit terleri döken, vatan, millet ıstırabıyla fikir üreten gençlerin mekanlarıyla beraber dünyaları başlarına yıkılmıştır. O gençler zindan kiracılığına mecbur edilirken; FETÖ’nün kuluçkasında yetişen devşirmelere planlı olarak alan açılmıştır. Bu anlamda aidiyet dünyasından koparılmış, küresel sisteme kayıtsız ve kimliksiz bir şekilde entegre olacak snop, lümpen bir gençlik projesi de bir NATO projesi olarak hayata geçirilmiştir” dedi.
İdealist bir iştiyakla bir araya gelip fertleri değil dertleri konuşan gençlerin mekanlarıyla beraber ağızları da kapatılırken, milletin alın yazısını, yürek sızısını yazdıkları yayın organları yasaklanarak darbeciler eliyle FETÖ örgütünün palazlandırıldığına dikkat çeken Saral şunları dedi:
“Böylelikle imanlı idealist gençler suçlu, fişli, sabıkalı hale getirilip meşru kürsülerden uzaklaştırılırken, milli vicdanı ve millet istikbalini karalayacak hainlere alan açılıp, kürsüler teslim edilmiştir. Özellikle üniversitelerde teslim edilen kürsüler aracılığı ile Batı’nın batıl ideolojisi bilimsellik ambalajı ile kurumsallaştırılmıştır. Akademik düzeyde ortaya konulan bu ihanete hem yurt içinde hem de yurt dışında ödüller verilerek milli irfan mahkum edilmiştir. Milli irfanın, milli kültürün ve millet tarihinin gerçek teminatı olan imanlı idealist gençler ise marjinalleştirilip saha dışına itilirken bir anlamda millet istikbali mahkum edilmiştir. Akademik formasyona sahip olanların idealist formasyondan idealist formasyona sahip olan gençler de akademik formasyondan uzak tutularak, rozet pazarlamacısı kiralık ağızlar aracılığı ile kapitalist ideolojinin bilimsellik üzerinden tekelleşmesi sağlanmıştır. Böylelikle gerçek bilgi ile toplum idraki arasına akademik paravanlar konularak, millet adeta cehalete mahkum edilmek istendi."
Saral şöyle devam etti:
"Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın ’kıraathane’ olarak tanımladığı proje; öz yurdunda garip ve parya muamelesi gören ve her darbe döneminde zindan kiracılığına mahkum edilen idealizmin bütün evsafı ile himaye edildiği yeni mekanları olacaktır. Ülkücüsü, akıncısı, milli görüşçüsü, sosyalisti ile büyük davalarla davalanan, ulvi sevdalara sevdalanan gençliğin kaleleri olacak. Hem akademik hem idealist bir formasyona sahip o gençlik bu milleti yeniden irfanıyla buluşturacak. İdealist kanaat önderlerini katledip, bu topraklarda bin yıllık mukaddesatı çiğneyen, mabetlerimizle beraber mekanlarımızı ve hanümanları yıkarak Allah’a giden bütün yolları kapatmaya çalışan, sonra da arsızca 10 yılda 15 milyon genç tekerlemeciliği yapan CHP, bugün çıkmış projeyi kek mesabesinde bir ihtiza ile muhatap alarak fabrika yapmaktan dem vuruyor. Be adam sen fikir fabrikalarımızı yıktın, ahlak fabrikalarımızı kundakladın, irfan mekteplerimizi tarumar ettin, beynimizi buruşturup, ruhumuzu kabz ettikten sonra midemizi doldurmayı vaad ederken kimi keklemeye çalışıyorsun? Diğer taraftan Soroz ve benzeri vakıfların bu ülkede hangi mekanları açtığını, hangi sapkın ve sapık anlayışlara ne kadar para desteği sağladığını, hangi batakhaneleri gayretle finanse ederek bu toplumun hançeresini bozmaya çalıştığını göremeyen ve başlı başına proje olan kütüphane kaçkını milli nifak cephesi, bizim kıratımızdan anlayacak beyin kır’atına sahip olmadığı için bilmediğinin inkarı ve anlamadığının istihkarı içindedir."
"Bir anlamda fikir fabrikalarına dönüşecek bu kıraathanelerde cinnet gençliği inşallah cennet gençliği olacaktır" diyen Saral açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bu proje üzerinden işsizlik eleştirisinde bulunanların endişesini anlıyoruz; evet biz Soroz’la, Rocshilld’le iş tutan ve hainliği meslek haline getirenleri devşirmeleri işsizleştireceğiz. İaşesini kandan ve kaostan kazanan terör goy goycularını, kaos komisyoncularını, işbirlikçi hainleri işsizleştireceğiz. İşi gücü fitne fesat olan ve milletin vaktini ve nakdini çalan her türlü lümpenliği işsizleştireceğiz. Çünkü bu kıraathanelerde tecrit terleri dökecek olan gençler, gece karanlığında siyah taşın üzerinde yürüyen siyah karıncayı fark edecek bir ferasetle vatanı ve milleti aleyhine yapılan bütün hesapları sezecek ve bu hesapları bozacak dirayete sahip olacaktır. Bu noktada boş konuşmayı iş zanneden milli nifak cephesi adaylarını şimdiden işsizlik korkusu sarmıştır. Evet. Bu millet soyadıyla ince olana değil; kalbiyle, kafasıyla ince olana iş verir. Pazarlamacısı kiralık ağızlar aracılığı ile kapitalist ideolojinin bilimsellik üzerinden tekelleşmesi sağlanmıştır. Böylelikle gerçek bilgi ile toplum idraki arasına akademik paravanlar konularak millet adeta cehalete mahkum edilmek istenmiştir."
