GENEL - 10 Haziran 2019 Pazartesi 15:50

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Bayramlar, muhabbetimizi artırma vesileleridir”

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Bayramlar, muhabbetimizi artırma vesileleridir”

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın merkez teşkilatlarında görev yapan personelle bayramlaşan Diyanet İşleri Başkanı Prof.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın merkez teşkilatlarında görev yapan personelle bayramlaşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Bayramlar, muhabbetimizi artırma vesileleridir” dedi.


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın merkez teşkilatlarında görev yapan personelle bayramlaştı. Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen bayramlaşmada bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, personelin Ramazan Bayramını tebrik etti.


Diyanet Teşkilatı olarak yoğun ve güzel bir Ramazan geçirdiklerini ifade eden Başkan Erbaş, “Bir taraftan milletimize ve insanlığa en iyi şekilde hizmet edebilme gayretiyle birimlerde daha yoğun çalıştınız, diğer taraftan özel hayatınızda iftarlarla, ibadetlerle güzel ve bereketli bir Ramazan ayı geçirdik” diye konuştu.


Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) mensuplarıyla birlikte Ramazan ayında yurt içinde 81 il ve 725 ilçede, yurt dışında ise 98 ülkede ve 323 bölgede faaliyet gerçekleştirdiklerini anlatan Başkan Erbaş, “Dünyanın farklı coğrafyalarında ihtiyaç sahiplerine 100 bini aşkın gıda paketi ulaştırdık, 200 bin kişiye iftar verdik. Yurt içinde 40 bin adet alışveriş kartı dağıttık. Yine yurt içinde 5 bin, yurt dışında 11 bin çocuğa bayramlık kıyafet yardımı yaptık. Türkiye Diyanet Vakfımız 22 milyon TL’nin üzerinde bir meblağı ihtiyaç sahiplerine ulaştırmış oldu elhamdülillah. Bu çalışmalarımız artarak devam edecektir. Milletimizin yardım elini, büyük bir sorumluluk, hassasiyet ve şeffaflıkla, yurt içi ve yurt dışında ihtiyacı olan kardeşlerimizle buluşturmaya devam edeceğiz. Buna ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.


Diyanet İşleri Başkanlığının ve TDV’nin yapmış olduğu faaliyetlerle bütün dünyayı kucaklayan küresel bir kurum olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Muhtacın yardım almaya ihtiyacı olduğu gibi, imkanı olanın, zenginin de yardım etmeye ihtiyacı vardır. Onlara kim yardımcı olacak? Zenginin malını fakire ulaştırma konusunda kim destek olacak? Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak biz destek olacağız. Çünkü yardımlaşmak hepimize iyi gelecek, hepimize iyilik getirecek” ifadelerini kaydetti.


Ramazan ayı boyunca infak, zekat, yardımlaşma konularını ülke genelinde kapsamlı faaliyetlerle ele aldıklarını dile getiren Başkan Erbaş, şöyle konuştu:


“Birimlerimizin, teşkilatlarımızın, vakfımızın Ramazan faaliyetlerine baktığımda güzel ve önemli hizmetler gördüm ve mutlu oldum. Bu gayretin, bu heyecanın gittikçe artması hepimizi mutlu ediyor. Bize bunları nasip eden, bizi buna vasıta kılan Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. Elbette yapılan bütün hizmetler sizin emekleriniz ve çalışmalarınızda oluyor. Hepinize gayretlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.”



“İşimiz vaktimizden daha çok”


Diyanet İşleri Başkanlığının konumu, potansiyeli ve hizmetleri açısından ülkenin çok önemli kurumlarından biri olmasının yanında dünyanın birçok ülkesinde ve bölgesinde hizmet sunan küresel bir teşkilat olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, “Bu süreçte daha yakından gördük ki ülkemizin bütün kurumlarının ve milletimizin yanında dünyadaki bütün Müslüman ülke ve toplulukların da bize ilgisi ve bizden beklentisi her geçen gün artıyor. İşte bu büyük onurun da, sorumluluğun da sahibi hepimiziz. Biz burada, merkezde ne kadar iyi, düzenli ve özveriyle çalışırsak, teşkilatımıza, vakfımıza ne kadar ümit ve heyecan katarsak, taşradaki bütün meslektaşlarımız o kadar çok hizmet edecek ve bütün yeryüzünde umutla bize bakanların yüzündeki tebessüm o kadar artacaktır. Bunun için işimiz vaktimizden daha çok ve hiçbir sorumluluğumuzu öteleme lüksümüz yok. Aksi halde ümmet ve insanlık için bizden istenen ve yapmamız gerekirken yapmadığımız işlerin hesabını Allah’ın huzurunda veremeyiz” ifadelerini aktardı.



“Samimiyeti kaybettiğimizde huzuru kaybederiz”


Allah’a kulluk vazifesini yerine getirmede, millete ve insanlığa hizmet etme konusunda en önemli hususun ve en büyük imkanın samimiyet olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, “Samimiyeti kaybettiğimizde bereketi de kaybederiz. Samimiyeti kaybettiğimizde muhabbeti de kaybederiz. Samimiyeti kaybettiğimizde huzuru kaybederiz. Samimiyeti kaybettiğimizde kardeşliğimizi kaybederiz. Bunun için samimiyeti zedeleyen unsurlara karşı daha dikkatli olmak zorundayız. Bayramlar esasında daha çok samimi olmayı, daha çok insanların birbirine muhabbet bağlarıyla bağlanmalarını desteklemek için yaşadığımız mukaddes vakitlerdir” dedi.



“Takva, samimiyet ve kardeşlik; söylemden öte yaşanan bir ahlaktır”


Bayramların samimiyeti, bağlılığı ve muhabbeti artırma vesilesi olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, “Takva, samimiyet ve kardeşlik, söylemden öte yaşanan bir ahlaktır. Günümüzde bütün değerlerin alabildiğine konuşulduğu ama hayata yansımadığı bir tezat ile de karşı karşıyayız. Bunu bizler tamir edeceğiz” ifadelerini kullandı.


Ramazan ayının bir mektep olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Bu mektebin talebeleri olduğumuzu hiçbir zaman unutmayalım” tavsiyesinde bulundu.



“Bizim idealimiz, bütün insanlığın huzurudur”


İnsanın hayatında idealin önemine işaret eden Başkan Erbaş, “İnsan, ideali kadardır ve insan, derdiyle insandır. Bizim idealimiz, bütün insanlığın huzurudur. Derdimiz de insanlığın derdidir. Asıl kazancımız, Rabbimizin huzuruna vardığımızda yüzümüzü ağartacak olan hizmetlerimizdir” diye konuştu.


Diyanet İşleri Başkanlığının yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği büyük hizmetlerin artarak devam etmesi için, merkez teşkilattaki ve vakıftaki personelin uyumlu, disiplinli ve fedakarca çalışmasının hayati önem taşıdığını ifade eden Başkan Erbaş, şunları aktardı:


“Bununla berber dünya hızlı değişiyor, imkanlar ve teknoloji gelişiyor. Biz yerimizde sayamayız. Mutlaka kendimizi her yönden geliştirmek zorundayız. Her birimiz ve özellikle genç arkadaşlarımız için söylüyorum. Üç açıdan mutlaka kendimizi geliştirmeli ve geleceğe hazırlamalıyız; Bunlardan birincisi; imkanları, potansiyeli ve hizmetleriyle dünya çapında bir teşkilatta hizmet ediyorsunuz. Başkanlığın gelecek perspektifi, hizmet planlamaları, sorunları, çözüm yolları gibi alanlarda kafa yormalısınız. Bilhassa çalıştığınız alana bütün yönleriyle vakıf olmalıyız. Bu anlamda getireceğiniz her türlü teklif, hizmet ve proje için müteşekkir olacağımdan ve her türlü destek ve teşvikte bulunacağımdan emin olunuz. İkincisi; yaşadığımız toplumu ve dünyayı tanımak, ümmetin ve insanlığın sorunlarına ve çıkış yollarına dair çalışmalar yapmak zorundayız. Bunun için mutlaka okumalarımız olmalı, ders halkaları ve müzakere ortamları oluşturmalıyız. Merkez teşkilatımız sadece teknik ve planlama yönüyle değil, entelektüel olarak da taşra ve yurt dışı teşkilatımızın motoru olmalıdır. Üçüncüsü, kişisel formasyonlarımızı, kariyerimizi ve yeteneklerimizi sürekli geliştirmeyi ihmal etmeyelim. Bilgisayar programları, yabancı dil gibi alanlarda çalışmalar yapalım. Bunları ihmal etmediğinizde emin olun her şeyden önce Allah emeklerimizi zayi etmeyecek ve gayretlerimizin karşılığını bizlere nasip edecektir.”



“Bizler her şeyden önce kardeşler topluluğuyuz”


Her şeyden önce kardeşler topluluğu olduklarının altını çizen Başkan Erbaş, “Statülerimiz, bulunduğumuz kadrolar sadece bizim sorumluluğumuzu ifade eder. Allah’a kulluk ve imanda kardeşlik açısından farkımız yoktur. İnsan olmanın gereği değişik görüşler, tercihler, zaman zaman sorunlar olabilir. Ama asla grupçuluk, sendikacılık, hemşehricilik ya da benzer hiçbir şey kardeşlik hukuku ve ahlakının önüne geçemez ve asla adaleti, liyakati ve muhabbeti zedeleyemez. Aksi takdirde kendi arasında güzel ahlakı tesis edemeyenler toplumda ve dünyada insani değerleri nasıl ikame edebilirler, nasıl gerçekleştirebilirler? Birbirimizi sevmek, birbirimize güvenmek zorundayız” diye konuştu.


Bayramlaşmaya Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Osman Tıraşçı, Dr. Selim Argun, Prof. Dr. Huriye Martı, Prof. Dr. Ramazan Muslu, Dr. Burhan İşliyen, Başkanlığın üst düzey yöneticileri ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nın merkez teşkilatında görev yapan personel katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Işıkhan: "Ülkemiz istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı" İSTANBUL (İHA) – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "İş sağlığı ve güvenliği standartlarının yüksek tutulması ve kayıt dışı istihdamla mücadele konularında daha etkin adımlar atmamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle önümüzdeki süreç, denetimlerin çok daha sıkı yapılacağı bir süreç olacak. Bu konuda sıfır tolerans ve sıfır taviz ile çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz" dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin 2024 yılı Nisan ayı olağan toplantısı ‘Çalışma Hayatına Vizyoner Bir Anlayışla Bakarken; Sanayicilerimizin Beklentileri ve Çözüm Önerileri’ ana gündemi ile gerçekleşti. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da katıldı. Işıkhan, toplantıda yaptığı konuşmada iş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda daha etkin adımlar atılacağını, denetimlerin sıklaşacağını söyledi. İstihdam sayısındaki artışa da değinen Bakan Işıkhan, "Bir önceki yıla göre işgücü sayısı 775 bin kişi, istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi arttı. Ülkemiz son yıllarda istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda’’ dedi. Ülke olarak zorlu süreçlerden geçildiğini hatırlatan Bakan Işıkhan, ‘‘Türkiye olarak gerek küresel finans koşulları, gerekse son yıllarda üst üste atlattığımız doğal afetler ve salgın dönemi nedeniyle içerisinden geçtiğimiz sürece rağmen; yatırım, üretim ve istihdam politikamız, gelecek hedeflerimiz bağlamında en önemli gündem maddemiz olmaya devam ediyor. Bu vizyonun en önemli bileşenini ise sanayi sektörümüz oluşturuyor. Dolayısıyla sanayi sektörü, ekonomimizin can damarı, Türkiye Yüzyılı kalkınma hedeflerimizin ise can suyu olma özelliğini koruyor’’ ifadelerini kullandı. Türkiye’nin şartlar ne olursa olsun büyümeye devam ettiğine dikkat çeken Işıkhan, ‘‘Ülkemiz, zorlu küresel koşullara ve yaşadığımız afetlere rağmen, AB ve OECD ülkeleri arasında; yıllık bazda en yüksek büyüme kaydeden ülkeler arasında. 2023 yılında yüzde 4,5 oranında büyüdük. Kişi başına GSYH 2023 yılında cari fiyatlarla 307 bin 952 TL, ABD doları cinsinden 13 bin 110 olarak hesaplandı. Tabi istikrarlı bir yatırım - üretim süreci istihdam artışını da beraberinde getiriyor. Son dönemdeki istihdam rakamları da bu durumu teyit eder mahiyettedir. Bilhassa, son aylarda istihdam ve işgücünde istikrarlı ve etkileyici bir ivme yakaladık’’ dedi. ‘‘Ülkemiz son yıllarda istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda’’ İstihdam rakamlarına ilişkin rakamları paylaşan Işıkhan, ‘‘Bir önceki yıla göre işgücü sayısı 775 bin kişi, istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi artmıştır. Oransal olarak bakacak olursak işgücüne katılma oranı 0,8 puan, istihdam oranı 1,4 puan artmıştır. İşgücüne katılma oranımız tarihin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Bu, vatandaşlarımızın işgücüne daha aktif bir şekilde katıldığını ve ekonomimize güvenle hizmet ettiğini gösteriyor. Bakanlık olarak işverenlerimizin istihdam rakamlarını artırmalarına mümkün olan en büyük katkıyı sağlamak için önemli teşvik ve destek uygulamalarını hayata geçirdik. Bir taraftan yatırım ve üretim ortamını iyileştirirken diğer yandan işe alımlarda, nitelikli işgücü temininde sağlam bir köprü olma görevimizi yerine getiriyoruz’’ şeklinde konuştu. ‘‘Kadın istihdamında da belirgin artış görülüyor’’ İş Pozitif programıyla birlikte kadın istihdam oranında da belirgin artış yaşandığını ekleyen Işıkhan, ‘‘Kadın istihdam oranı bir önceki yıla göre 1,2 puan artmıştır. Kadınların istihdamını desteklemek adına 9 Şubat’ta başlattığımız İş Pozitifle özellikle kayıtlı kadın istihdamında önemli bir mesafe kaydettik. 9 Şubattan beri Türkiye genelinde işe yerleştirilen kadın sayısı bugün itibariyle 100 bin kişiye ulaşmış durumdadır. İstanbul ilinde ise 31 bin 543 kadın iş sahibi olmuştur. İŞKUR aracılığıyla istihdam sürecine adeta yeni bir soluk getirdik diyebiliriz. Projeyle hem kayıt dışı istihdamın önüne geçmeyi, hem de işveren ve iş arayan arasındaki iletişimi daha kolay hale getirmeyi hedefledik. Hedeflerimize büyük ölçüde ulaştık. Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı gibi güçlü yol haritalarımız ile daha da iyi seviyelere geleceğiz’’ diye konuştu. ‘‘İş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda denetimler sıklaşacak’’ İş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda denetimlerin sıklaşacağının mesajını veren Bakan Işıkhan, ‘‘Çalışma hayatının önemli gündem maddelerinden biri de maalesef iş kazaları. Biliyorsunuz ki, özellikle son zamanlarda bir takım üzücü haberler üst üste geldi. Bu elim hadiselere ve ciddi can kayıplarımıza sebep olan iş kazaları bize; iş sağlığı ve güvenliği konusunda sadece rehberlik rolünün değil aynı zamanda teftiş ve denetim görevlerinin de sıfır toleransla, büyük bir hassasiyetle arttırılması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Ülkemizin çalışma hayatında her zaman güvenli bir ortam sağlamak için yoğun bir gayret içindeyiz. Bu çerçevede, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının yüksek tutulması ve kayıt dışı istihdamla mücadele konularında daha etkin adımlar atmamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle önümüzdeki süreç, denetimlerin çok daha sıkı yapılacağı bir süreç olacak. Bu konuda sıfır tolerans ve sıfır taviz ile çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz. İş sağlığı ve güvenliği konusu; artık yüzyıllık planlar yapan Türkiye’nin ana gündem maddesi olmaktan çıkarılmalı’’ ifadelerini kullandı.
Van Van YYÜ’de TÜBİTAK sergisi Van Yüzüncü Yıl Üniversite ev sahipliğinde TÜBİTAK 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Van Bölge Yarışması’nın sergi açılışı yapıldı. TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması kapsamında gerçekleştirilen bölge sergisi açılış töreni; Ağrı, Batman, Bitlis, Hakkâri, Muş, Siirt, Şırnak ve Van illerinin katılımıyla yapıldı. 3 bin 915 başvuru sayısıyla Türkiye’deki 12 bölge arasında en çok başvuru sayısına sahip Van bölgesinde gerekli değerlendirmeler sonucunda bölge sergisine katılmaya hak kazanan 105 proje, jüri değerlendirmenin ardından birinci gelenler ülke finalinde gönderilecek. Program açılışında konuşan TÜBİTAK Van Bölge Koordinatörü Doç. Dr. Hayati Çavuş, bölge sergisinin öğrencilerin projelerini daha ayrıntılı ortaya koyma, sunma ve jüri üyeleri önünde savunması için gerçekleştirilen bir organizasyon olduğunu belirtti. Çavuş, “Bölge sergisi esnasında projeler, jüri üyeleri tarafından bir kez daha sözlü ve uygulamalı olarak değerlendirilecek ve daha sonra yapılacak ülke finalinde bölgeyi temsil edecek projeler belirlenecek. Yarışmanın gerçekleştirilmesinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine katkı ve desteklerinden dolayı çok teşekkür ederim” dedi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın tebrik ve başarı temennilerine dair açılış mesajının da okunmasının ardından sergilenen projeleri tek tek inceleyerek öğrencilerden bilgi alan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise, “Bu program, Van bölgesinde yer alan illerden ve okullardan öğrencilerin gelmeleri ve birbirleri ile tanışma, kaynaşma, arkadaşlıklar kurma, kültürel ve bilimsel pek çok paylaşımlarda ve kazanımlarda bulunma imkânı sağlıyor. Bölge sergisine davet edilen proje sahibi öğrencileri, öğretmenlerini ve ailelerini kutluyor, sağlamış oldukları her türlü desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu. Van YYÜ Mühendislik Fakültesi sergi salonunda düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Sergisinin 3 gün boyunca jüri üyelerinin yapacağı bilgilendirmenin ardından 25 Nisan Çarşamba günü ödül töreni ile son bulacağı belirtildi. Açılış törenine Rektör Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenay Baydaş ile Prof. Dr. Murat Kayri, TÜBİTAK Van Bölge Koordinatörü Doç. Dr. Hayati Çavuş, akademisyenler, Van İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.