GENEL - 15 Nisan 2019 Pazartesi 16:13

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Terör örgütleri, hepimizin ortak düşmanıdır”

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Terör örgütleri, hepimizin ortak düşmanıdır”

Yeni Zelanda’da geçtiğimiz günlerde terör saldırısı sonucu 51 Müslümanın şehit olduğu Al Noor Camii ve Linwood Camii’ni ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof.

Yeni Zelanda’da geçtiğimiz günlerde terör saldırısı sonucu 51 Müslümanın şehit olduğu Al Noor Camii ve Linwood Camii’ni ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr Ali Erbaş, “Terör örgütleri, hepimizin ortak düşmanıdır” dedi.


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Yeni Zelanda’da geçtiğimiz günlerde terör saldırısına uğrayan ve 51 Müslümanın şehit olduğu Al Noor Camii ve Linwood Camii’ni ziyaret etti. Linwood Camii’nde ikindi namazını kıldıran Başkan Erbaş, saldırı esnasında büyük hasar gören camide incelemelerde bulundu.


Başkan Erbaş daha sonra Al Noor Camii’ne geçti. Burada Akşam namazını kıldıran Başkan Erbaş, namaz sonrası yaptığı konuşmada, camilere yapılan saldırılarda şehit olanların yakınlarına başsağlığı ve sabır dileklerinde bulundu.


Cemaate Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileten Başkan Erbaş, “Kardeşlerim biz biliyoruz ki şehitlik, Peygamberlikten sonra insanoğluna nasip olan en yüce, en yüksek mertebedir. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz buyuruyor ki, ‘Allah yolunda şehit olanlara, öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar bilakis diridirler ve Rablerinin katlarında rızıklandırılırlar.’ Bu kardeşlerimiz inşallah şehit oldular ve biz onların şehadetlerine şahidiz” dedi.


Başkan Erbaş, bu katliamı gerçekleştiren teröristi ve arkasındaki karanlık güçleri kınayarak, “82 milyonluk Türkiye olarak hem şehitlerimize dua ediyoruz hem de bütün varlığımızla, bütün milletimizle birlikte sizlerin yanınızdayız” diye konuştu.


Dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslümanın ayağına diken batsa ondan dolayı diğer Müslümanların bu acıyı hissedeceğine inandıklarını ifade eden Başkan Erbaş, “Nasıl ki bir vücudun bir azasına, bir organına acı dokunduğu zaman bütün organları bunu hissediyorsa 16 bin kilometre uzakta da olsa Yeni Zelanda’da Müslüman kardeşlerimizin acısı her zaman bizim acımızdır” ifadelerini kullandı.



“Hep birlikte barış için çalışmak zorundayız”


Başkan Erbaş, Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın, bütün müminlerin kardeş olduğunu bildirdiğini hatırlatarak şöyle devam etti:


“Biz inşallah kıyamete kadar kardeşliğimizi devam ettireceğiz ve bunun için ne gerekiyorsa elimizden gelen her şeyi yapacağız. Müslümanlar olarak birliğimizi, beraberliğimizi devam ettirmekle birlikte, Müslümanlar için kurulmuş olan planlara karşı da her zaman tedbirimizi almak zorundayız. Tedbirimizin yolunu Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de gösteriyor; ‘Hepiniz toptan Allah’ın ipine sarılınız, tefrikaya düşmeyiniz, ayrılıp bölünmeyiniz, fitneden uzak durunuz.’ Dolayısıyla Müslümanlar arasındaki ufak tefek bazı farklılıkları hiçbir zaman ayrılık sebebi yapmamalı, bunları zenginlik olarak görmeliyiz.”


Müslümanların, bütün insanlığın barışı için çalışan bir medeniyetin mensupları olduğuna dikkati çeken Başkan Erbaş, “Buradan dünyanın bütün insanlarına seslenmek istiyorum; hep birlikte barış için çalışmak zorundayız. Çünkü bu, tüm insanlığın ortak bir derdidir. Barışı engellemeye çalışan insanlar, terör örgütleri, teröristler hepimizin ortak düşmanıdır. Bizim medeniyetimiz, bizim inancımız özellikle mescitlerin, mabetlerin, hangi dinin mabedi olursa olsun, o mabetlerin masuniyetini yani dokunulmazlığını ortaya koymuştur, dokunulmazlığına hükmetmiştir. İslam’a göre savaşta dahi mabetlere, mabetteki ibadet eden insanlara, din adamlarına dokunmak yasaktır” şeklinde konuştu.


Başkan Erbaş, saldırılardan sonra Müslümanlara karşı göstermiş oldukları ilgiden dolayı Yeni Zelanda halkına ve yetkililerine teşekkür ederek sözlerini şöyle tamamladı:


“15 Mart’ta bu camide ve diğer camide bu katliam olduktan sonra özellikle Yeni Zelanda Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanları, bütün yetkililer ve Yeni Zelanda’nın vatandaşlarının bu olay karşısındaki tavırlarından dolayı kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bütün dünyaya örnek oldular. Esasında nerede olursa olsun bu tür olaylar, inşallah olmaz bir daha, ama eğer olursa da nerede olursa olsun herkesin bu olayların karşısında yer alması gerekiyor. İnsanlık, insan olmak bunu gerektiriyor. Çünkü Hz. Ali’nin ifadesiyle, ‘Biz ya dinde kardeşiz ya da hilkatte eşiz, yaratılışta eşiz.’ Peygamber Efendimiz’in Veda Hutbesi’nde buyurduğu gibi, ‘Ey insanlar, hepiniz Ademdensiniz. Adem de topraktandır. Beyazın siyaha, siyahın beyaza, Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba hiçbir üstünlüğü yoktur.’ ‘Allah indinde en üstününüz, takva itibarıyla üstün olanınızdır.’ Ben tekrar şehitlerimize rahmet diliyorum, yaralılarımıza şifalar diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.