GENEL - 24 Mart 2020 Salı 14:57

Diyanet-Sen Genel Başkanı Bayraktutar: “Diyanet mensuplarına saldıranların iyi niyetlerinden söz edilemez”

A
A
A
Diyanet-Sen Genel Başkanı Bayraktutar: “Diyanet mensuplarına saldıranların iyi niyetlerinden söz edilemez”

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, yaşanan her olayda diyanet mensuplarını hedef alanların, korona virüsünden daha tehlikeli bir hal aldığını, bunun tedavisinin ise imkansıza yakın olduğunu söyledi.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, yaşanan her olayda diyanet mensuplarını hedef alanların, korona virüsünden daha tehlikeli bir hal aldığını, bunun tedavisinin ise imkansıza yakın olduğunu söyledi. Bayraktutar, “Ülkemizin korona virüsü ile mücadelede tek ses, tek yürek olduğu bir ortamda diyanet mensuplarına saldıranların iyi niyetlerinden söz edilemez” dedi.


Konuyla ilgili bir açıklama yapan Bayraktutar, Diyanet İşleri Başkanlığı ve mensuplarının, yasayla kendilerine tanımlanan görevlerini gönülden yerine getirip, bunun üstüne kendilerinden fedakarlık yaparak toplumun her derdiyle ilgilendiğine dikkat çekerek, “Her meslek grubunun görevinin kutsal olduğunu, evine ekmek götürmek için akıtılan her damla terin bu ekmeği helal kıllar. Ama görüyoruz ki ülkemizde iflah olmaz bir kesim, yaşanan her olayı Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve mensuplarına getirmeye kararlı görünüyor. Zannediyorlar ki, diyanet camiasına laf atarak yükselecekler. Zannediyorlar ki, bu saldırılar onlara bir şey kazandıracak. Dini değerlere saldırarak, diyanet mensuplarını aşağılayarak bir şey elde edeceğine inanan bu güruh, alçaldıkça kendisini yükseldi zannediyor. Her fırsatta konuyu dine din görevlisine getirmeye çalışan, haysiyet cellatlığı görevinden bir türlü vazgeçmeyen bu cahil güruhun koronaya zarar vermesini önlemeleri gerekiyor, zira korona virüsü durdurulabilir bir hale gelse de, milletin dinine, din görevlisine amansızca dil uzatanlar ne duruluyor, ne de durduruluyor” dedi.


Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


“Koronadan daha tehlikeli, daha saldırgan olan bu insanların koronadan farkı şu, bunlar çoğalmıyorlar, dini itibarsızlaştırmak için mücadele veren son dinazorlar olarak karşımızda duruyorlar. Musibetler karşısında birlik olmamız gerekirken ayrıştırmanın türlü yollarını arayan, kendilerine göre bir inanç mekanizması oluşturmaya çalışanları anlayamıyoruz. Din görevlileri kardeşliği öğütlediler diye kardeşlikten nefret eder hale geliyorlar. Bu insanların inançlarına saygı duyduğumuzu belirtmek isteriz. Fakat içlerinde bizim inandığımız dine, imana inanan birileri varsa bu yapılanın yanlış olduğunu kendilerine hatırlatmak isteriz. Yaşanan felaket ve zorlu süreçlerin birlik ve beraberlikle aşılacak. Ülkemizin korona virüsü ile mücadelede tek ses, tek yürek olduğu bir ortamda diyanet mensuplarına saldıranların iyi niyetlerinden söz edilemez.”


Dini değerler ve diyanet camiasıyla problemi olan bu kişilerin her olayda sözü diyanet mensuplarına getirmelerini, çürümüş ve kokuşmuş düşünce yapısının hezeyanı olarak değerlendiren Bayraktutar, “Diyanet mensuplarımız, başkanından imamına, müezzinine kadar bu ülke için üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaktadır. Bu hezeyan sahiplerinin davranış ve sözleri bizi yolumuzdan alıkoyamaz. İyi niyetten uzak, amaçları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olan bu güruh kendi yok oluşunu görmek yerine milletimizin değerlerine saldırmayı tercih ediyor. Önce dönün de kendinize bakın” ifadelerini kullandı.


Üniversite ve araştırma merkezlerinin yanı sıra özel sektörün seferberliği ile başlattığı millileşme hamlesinin devlet tarafından desteklendiğini ve teşvik edildiğini belirten Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “Son dönemde ülkemiz millileşme anlamında büyük bir mesafe kaydetti. Şimdiye kadar birçok alanda elde edilemeyen başarıların sebebi olarak diyanet teşkilatı ve mensubunu görenlere sormak istiyorum: Siz, bu ülke ve millet için ne zaman taş üstüne taş koymaya çalıştınız da diyanet mensupları engel oldu? Siz hangi bilimsel çalışma yapmaya çalıştınız da, yapamadınız? Hangi yerli savunma sistemini geliştirmek istediniz de size taş koydular? Siz, koronaya aşı ve ilaç yapmaya çalıştınız da bizim mi haberimiz olmadı? Bu ülke için bir çivi çakmamış, hayatı sosyal medyada gören, buradan duyar kasmak isteyen bu kimseler, yaptıklarıyla kendi beceriksizliklerini örtmeye çalışmaktadır. Bunların modası geçti” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.