EĞİTİM - 09 Eylül 2019 Pazartesi 11:17

Eğitim-Bir-Sen 46. Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi yayınlandı

A
A
A
Eğitim-Bir-Sen 46. Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi yayınlandı

Eğitim-Bir-Sen 46.

Eğitim-Bir-Sen 46. Başkanlar Kurulu, Ankara’da yapıldı. 5. Dönem Toplu Sözleşme süreci ve sonrasına ilişkin değerlendirmelerin, yeni eğitim-öğretim döneminde yapılacak çalışmalarla ilgili istişarelerin yapıldığı toplantı sonrasında sonuç bildirgesi açıklandı.


Ankara’da yapılan Eğitim-Bir-Sen 46. Başkanlar Kurulu toplantısı sonrası sonuç bildirgesi açıklandı. Toplantıda alınan kararlar şöyle:


“Dünyada ve bölgemizde toplumların ve devletlerin karşı karşıya kaldığı ekonomik krizlerin son bulması, üretimin ve istihdamın artması, savaşların, işgallerin ve terör örgütlerinin varlığının son bulması, barışın hakim olması, her geçen gün sayısı artan mülteci ve sığınmacıların yurtlarına döneceği zeminlerin hazırlanması, ahlaki çöküntünün önlenmesi, evrensel değerlerin tahkim edilmesi, güven ve huzurun bütün insanlığı kuşatması, refahın adil paylaşılması, hukuka ve insan haklarına uygun, insan onuruna saygının esas olduğu adil bir dünya düzeninin inşası için küresel aktörlere, uluslararası kuruluşlara, her bireye ve insanlığa çağrıda bulunuyoruz. Terör örgütlerine ve uzantılarına karşı cesaretle durarak evlatlarını terörün pençesinden kurtarmak için eylem başlatan annelerin isyanını, yüreklerinden kopan haykırışlarını ve evlatlarına kavuşma özlemlerini sonuna kadar destekliyoruz. Toplumun tüm kesimleri, bu anaların feryatlarına kulak vermeli, dertlerine tercüman olmalı, haklı davalarına sahip çıkmalı; analar-babalar evlatlarına, evlatlar özgürlüğüne kavuşturulmalıdır. Bazı belediyelerdeki kamu çalışanlarına yönelik işten çıkarma, görevden alma, sözleşmesini sona erdirme, sürgün ve görev tanımlarına aykırı faaliyetlerde bulunmaya zorlama şeklindeki emeği ve emekçinin haklarını ayaklar altına alan uygulamalara karşı haklarını arayan bütün emekçileri selamlıyor, haklı davalarına olan desteğimizi kamuoyuyla paylaşıyor; sorumlulardan hesap sorulması çağrısında bulunuyoruz.”


Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun değişmesi için mücadele edileceğinin altı çizilen bildiride, “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun kamu görevlilerinin mali, sosyal, özlük hakları ve çalışma şartlarından kaynaklanan sorunlarının toplu pazarlık masasında çözümü konusunda yetersiz kaldığı görülmüştür. Kamu görevlileri sendikacılığının, toplu sözleşme süreci, yasası, masası, kapsamı ve kazanımları bakımından sendikacılığın ideal ölçütleriyle örtüştürülecek nitelikte, akıtılan terle uyumlu hale getirilmesi, mevcut kanunun değişmesi için mücadele edeceğiz. Uzlaşmazlıkla sona eren 5. Dönem Toplu Sözleşme pazarlık sürecinde bir milyonu aşkın eğitim çalışanının haklı beklentilerinin, alın terinin karşılığı taleplerinin kamu işverenince karşılanması bir yana üzerinde durulmadan geçiştirilmesi, sorunlara duyarsız, çözüm önerilerine kayıtsız kalınması asla kabul edilemez. Üzerinde uzlaşılan konuların geçmişteki toplu pazarlık pratiği görmezden gelinerek tek taraflı bir tespit tutanağıyla yok sayılması; eğitim çalışanlarının sayısal çoğunluğunun ve varlığının toplumsal bir güç yerine bir yük olarak görülmesi, eğitim çalışanları adına esef verici, çalışma hayatının geleceği açısından ise kaygı vericidir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun hakemlik sürecindeki tutum, tavır ve kararları, kurulun varlığını, yapısını, meşruiyetini ve özerkliğini kamu görevlileri nezdinde tartışmaya açmış; kurul kendini kamu işvereninin noteri konumuna düşürmüştür. 3600 ek göstergeyle ilgili verilen sözlerin, icraya dair belgelerde yer alan taahhütlerin gereği bir an evvel yerine getirilmelidir. Ek gösterge düzenlemesi, meslek grupları bazlı değil, memnuniyet katsayısını artıracak, kamu görevlilerinin tamamını kapsayacak şekilde yapılmalıdır” denildi.


Bildirgede Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde belirlenen hedeflerin somut eylem adımlarına dönüşmesi gerektiği vurgulanarak, “Bakanlığın, eğitim hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir politikalar geliştirebilmesi için eğitimin paydaşlarıyla istişare halinde olması, sorunların çözümünü sahadaki uygulayıcılarla bulmaya çalışması neticesinde gerçekleşecek hedefin ve değişimin kalıcı hale geleceği gerçeği görülmelidir. Kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesine hiçbir katkıda bulunmayan sözleşmeli istihdam uygulamasına son verilmeli; eğitim çalışanları açısından başta aile bütünlüğü olmak üzere, birçok soruna ve hak kaybına yol açan sözleşmelilik sona erdirilerek sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir. Kadro hakkı verilinceye kadar, başta atama ve yer değiştirme hakları olmak üzere, kadrolu kamu personeline tanınan tüm haklar tanınmalı, aynı işi yapanlar aynı haklara sahip olmalıdır. Kamu görevlileri ücretli, sözleşmeli gibi farklı istihdam türlerine mecbur bırakılmamalı, kamu hizmetleri kadrolu kamu görevlileri eliyle yürütülmelidir. Milli Eğitim Bakanlığının iş yoğunluğunun büyük bir kısmını eğitim politikalarından ziyade personel iş ve işlemlerine hasretmek zorunda kalmasının sebebi, sürdürülebilir bir atama ve yer değiştirme politikası izlememesidir. Bakanlığın kaynaklarını ve enerjisini eğitim-öğretimin niteliğinin artırılmasına tam olarak yöneltebilmesi için atama ve yer değişikliği konusunda, ‘Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Süreci: Tespitler ve Bir Model Önerisi’ odak analizimizde ortaya koyduğumuz gerçekler ışığında eğitim çalışanlarının taleplerini azami ölçüde karşılayan, mağduriyetleri önleyen, adil ve sürdürülebilir bir atama ve yer değiştirme politikası tesis edilmelidir. Halen ikinci görev statüsünde devam ettirilen eğitim kurumu yöneticiliği; sendikamızın ‘Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer’ raporunda tanımladığı, Bakanlığın da 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde betimlediği şekliyle profesyonel meslek statüsüne kavuşturulmalı, kazanılmış haklar korunarak liyakat ve mesleki ilerleme ekseninde kurgulanmalıdır. Öğretmenlik mesleğinin statüsünü yükseltecek, mesleği tüm aşama ve basamaklarıyla ele alacak, özlük ve sosyal haklarında iyileştirmeler yaparak sosyal itibarını daha da yükseltecek, ‘mesleğe destek, geleceğe hizmet’ niteliğinde bir meslek kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır. İnsana saygının giderek azaldığı, temel insan haklarını çiğnemenin sıradanlaştığı dünyamızda, şiddet sarmalının korkutucu boyutlara ulaşması, eğitim süreçlerine sıçraması ve eğitimin paydaşları arasında vuku bulması geldiğimiz noktayı net olarak göstermektedir. Geride bıraktığımız yıllarda birçok eğitimci arkadaşımızın kurbanı ve mağduru olduğu şiddet illetinin önlenmesi için caydırıcı tedbirler alınmalı, Bakanlık bu konuda öncü rol üstlenmelidir” ifadelerine yer verildi.


Toplantıda alınan diğer kararlar ise şöyle:


“Okullara, zorunlu harcamalarını yapabilecekleri, daha nitelikli bir eğitim hizmeti yürütebilmeleri için ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir bütçe verilmelidir. Hizmet üretmeye çalışan kurum yöneticilerini töhmet altında bırakmayacak, veliyle karşı karşıya getirmeyecek, hak etmedikleri muamelelere maruz bırakmayacak önlemler alınmalıdır. Bakanlık, okul bazlı ödenek tahsisinin yapılmasını sağlayarak, her eğitim-öğretim yılı başında yöneticilerini tartışmaya açacak bu tür durumların önüne geçmelidir. Eğitim sisteminin verimliliği, niteliği ve sürekliliği konusunda fedakarca emek veren, büyük rol üstlenen, eğitim hizmetinin ayrılmaz parçası hizmetli, memur, şeflerimiz başta olmak üzere, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin alın terinin karşılığı olarak mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalıdır. Eleştirel düşünen, medeniyet değerlerimizi ayakta tutan, dünyadaki gelişmeleri gören, yorumlayan ve gelişmelere yön veren, küresel rekabette söz sahibi misyon adamları yetiştirmeyi hedefleyen bir üniversite inşası için; iş güvencesini esas alan, katılımcı bir yükseköğretim yönetimini önceleyen yeni bir yükseköğretim anlayışına ihtiyaç vardır. Bu doğrultuda gerekli adımlar atılmalıdır. Akademik özgürlüğün, hukuka bağlılığın ve çalışma barışının esas olması gereken üniversitelerimizde rektörlerin yetkilerinin sınırsızlığı, keyfi kullanımı ve denetimsizliği birçok akademik ve idari personelin haksızlığa maruz kalmasına yol açmaktadır. Bu sınırsız yetkiler sınırlandırılmalı, keyfi tutumlar cezalandırılmalıdır. Yükseköğretim sisteminin geçmişten gelen oligarşik yapısını güçlendiren yasakçı, baskıcı, keyfi yönetim anlayışına ve uygulamalarına son verilmelidir. Üniversitelerimizdeki akademisyenlerimizin yükselme süreçlerinde adaleti tesis edecek, kadro almalarında keyfi tutumları ortadan kaldıracak, norm kadro uygulamasından doğan mağduriyetleri giderecek, özlük haklarına ve iş güvencelerine zarar vermeyecek, mali ve sosyal haklarını geliştirecek, bilgi üretme konusunda gerekli imkan ve ortamı sağlayacak yeni bir çalışma düzeni kurulmalıdır. Üniversitelerimizin, idari personelinden akademisyenine kadar bir bütün olduğu, kaliteli bir öğretimin el birliğiyle üretildiği gerçeğinden hareketle idari personelimizin akademik personele tanınan yükseköğretim tazminatı, geliştirme ödeneği gibi temel bazı mali ve sosyal haklardan faydalandırıldığı, üniversite yönetiminde görüş ve önerilerinin dikkate alındığı, ayrımcılığa maruz bırakılmadığı bir yönetim anlayışı tesis edilmelidir. Üniversitelerimizde aynı statüye sahip personel arasında liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde adalete ve hakkaniyete uygun görevde yükselmenin önünü açacak, üniversiteler arası naklen atama ve yer değişikliğine imkan tanıyacak ve bütün üniversiteleri kapsayacak bir sisteme ihtiyaç vardır. Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümü, özlük haklarının korunması ve geliştirilmesi konusundaki mücadelemizi her platformda sürdüreceğiz. Üyemiz, ülkemiz ve milletimiz için çalışmaya, üretmeye; haktan ve haklıdan yana olmaya ilk günkü kararlılıkla devam edeceğiz. Farklı kıtalarda iş birliği yaptığımız eğitim sendikalarıyla birlikte emeğin değerinin tüm dünyada artması için ortak çalışmalarımızı artıracağız. Dünyanın neresinde olursa olsun zulmü ve zalimi lanetlemeye, mazlumdan yana olmaya devam edeceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Geleceğin teknoloji liderleri TEKNO-SEL’de ödüllerini aldı Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi ve Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü paydaşlığında düzenlenen teknoloji ve robot yarışması TEKNO-SEL ödül töreni ile sona erdi. 96 okuldan 775 öğrencinin 394 robot ve projesiyle yarıştığı organizasyonda dereceye girenlere ödülleri törenle verildi. Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık hedeflerine bir adım daha yaklaşılması için Selçuklu Belediyesi ve Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde 3 gün boyunca gerçekleştirilen TEKNO-SEL robot yarışması ödül töreniyle tamamlandı. Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen organizasyonda 96 okuldan 775 öğrenci ve 197 danışman, robot teknolojisi alanında geliştirdikleri 394 robot projesiyle kıyasıya yarıştı. Serbest kategoride ise 61 proje yer aldı. Biri ulusal olmak üzere; mini sumo, yumurta toplayan, hızlı çizgi izleyen, labirent çözen, temel seviye çizgi izleyen robot ile ortaokul ve lise düzeyinde serbest proje olmak üzere toplam 7 ayrı kategoride düzenlenen yarışmada rakiplerini eleyen öğrencilere ödülleri verildi. “Bizim gözümüzde yarışan tüm gençlerimiz ödüle layık” Selçuklu Kongre Merkezi’nde üç gündür adeta teknoloji rüzgarı estiğini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Dün burada gençlerle birlikteydim. Onların hem serbest kategoride ürettikleri projeleri inceleme, hem de buradaki yarışmalarda onlarla birlikte olma imkanına kavuştum. Dünkü ziyaretimde öylesine gururlandım ki hakikaten bizim gençlerimizin yapamayacağı hiçbir şey yok. Öncelikle tüm gençlerimizi tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Bütün hocalarımızı, danışman hocalarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Burada gençlerimiz yarıştılar, mücadele ettiler. Tabii burada bir ödül programı yapıyoruz ama aslında bizim gözümüzde tüm yarışan gençlerimizin hepsi ödüle layık. Hepsi burada en güzel şekilde robotlarını hazırladılar, getirdiler ama mutlaka her yarışta olduğu gibi birinci, ikinci, üçüncüyü de belirlememiz gerekiyor. Burada ödül alan arkadaşlarımızla birlikte tüm yarışmaya katılan ekiplerimizi de ayrı ayrı tebrik ediyorum. Tabii burada yarışmalar yapıldı ama bir de fuaye alanımızda serbest kategoride projelerimiz vardı. 61 proje fuaye alanında sergilendi. Hepsi birbirinden değerli, hepsi birbirinden kıymetli ve tamamen özgün, gençlerimizin, çocuklarımızın inovatif fikirleriyle, düşünceleriyle ortaya çıkmış. Önce fikri üretmişler, sonra projeyi gerçekleştirmişler ve uygulamışlar. Bütün serbest kategoride proje üreten kardeşlerimizin hepsini de ayrı ayrı tebrik ediyorum. Çünkü hepsi birinciliğe layık. İnşallah onlara şöyle bir söz verdim. Bütün projelerin gösterimleriyle, fotoğraflarıyla projelerin amaçları, hedefleri ve gerçekleştirilme şekilleri nasıl oluyorsa bunları öğrencilerimizin anlatımlarıyla birlikte kayıt altına alıyoruz. Bunları kitaplaştırıyoruz, bir yayına dönüştürüyoruz ve inşallah bu projelerden ben inanıyorum ki çok farklı, inovatif yeni ürünler ortaya çıkacak, uygulamalar ortaya çıkacak. Sadece ürün anlamında değil, bizlerin de istifade edeceği farklı uygulamaları yaşanan bu projelerden elde edeceğiz. Tekrar bütün bu projelerde katılım sağlayan öğrencilerimize, çok kıymetli hocalarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. “Gelecek yıllarda da bu çalışmaları güçlü bir şekilde devam ettireceğiz” TEKNO-SEL organizasyonunda büyük bir emeğin olduğunu vurgulayan Başkan Pekyatırmacı, “Bu 3 gün içerisinde burada bir TEKNO-SEL programında yarışma gerçekleştirdik ve dolu dolu bir 3 günü geçirdik. Ama bu 3 günün bir geri planı var. Ben o arka plan için de özellikle Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürümüze teşekkür ediyorum. Selçuklu Belediyesi olarak Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle çok güçlü bir işbirliği yapıyoruz. Bugüne kadar SEDEP başta olmak üzere, ondan sonrasında da SETAP programlarımızla, okul dışı öğrenme ortamlarıyla, ilkokuldan ortaokula liseye varıncaya kadar bütün öğrencilerimize dokunacağımız, bütün öğrencilerimize katkı sağlayacağımız, onların kendilerini keşfetmeleri, bilgilerini, kabiliyetlerini, yeteneklerini keşfedip ondan sonra bu yöntemi kendilerini geliştirebilmeleri anlamında çok önemli fırsatları onlara sağlıyoruz. Burada tabii ki biz Selçuklu Belediyesi olarak bu okul dışı öğrenme ortamlarını hazırlıyoruz. Sille Tabiat Okulu, Ahmet Keleşoğlu Sanat Tasarım Atölyesi, yine Eğitim ve Gelişim Teknoloji Akademisi ve Selçuklu Sanat Akademisi ile bu ortamları sağlıyoruz. Ama Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün çok büyük çabaları ve gayretleri neticesinde burada sürdürülebilir bir projeyi gerçekleştiriyoruz. Binlerce öğrencimiz bizim bu atölyelerimizde teknolojiyle, sanatla, tarihle, kültürle ve farklı sanatlarla buluşuyor ve kendilerini ifade etme imkanına da sahip oluyor" şeklinde konuştu. Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür eden Başkan Pekyatırmacı, TEKNO-SEL’in ilkini gerçekleştirdiklerini, önümüzdeki yıllarda bu çalışmaları üniversite, sanayi ve diğer gruplarla da iş birliği halinde çok daha güçlü bir şekilde devam ettireceklerini kaydetti. Ödül törenine, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer, Meram Kaymakamı Bayram Yılmaz, Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Nuri Çelik, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit, Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Turan Kayacılar, Meram İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Koca, Karatay İlçe Milli Eğitim Müdürü Sami Sağdıç, belediye meclis üyeleri, okul idarecileri, öğrenci ve öğretmenler katıldı.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ı resmi törenle karşıladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ı resmi törenle karşıladı. Konuk Tanzanya Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ın içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önündeki caddede karşılayan süvariler, Hassan’a protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samia Suluhu Hassan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ana giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hassan’ın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Hassan, Muhafız Alayı Tören Kıtası’nı ’Merhaba Asker’ diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk Devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı. Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Hassan, merdivenlerde Türkiye ve Tanzanya bayrakları önünde gazetecilere poz verdi. Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Hassan, İkili ve heyetlerarası gerçekleştirecekleri görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenleyecek. Törende, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.
Çankırı Vali Taşolar: “Çankırı’da hiç bir sokak kabadayısının gezmesine müsaade etmeyeceğiz” Çankırı’da asayiş değerlendirme toplantısı düzenlendi. Toplantının başkanlığını yapan Vali Mustafa Fırat Taşolar, "Çankırı’da hiç bir sokak kabadayısının gezmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi. Çankırı’da Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar başkanlığında ‘Asayiş Bilgilendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi. Çankırı Valiliği Toplantı Salonunda düzenlenen toplantıda, mahalli idareler seçimleri, bayram tedbirleri, trafik denetimleri, aranan şahıslar üzerine veriler paylaşan Vali Taşolar, mahalli idareler seçimlerinde riskli bölgeler ve kimlerin olay çıkartabileceği ihtimali üzerine en ince ayrıntısına kadar çalıştıklarını aktardı. Vali Taşolar, hazırlanan rapor doğrultusunda tedbirler alarak bu seçim döneminde ufak tefek hadisler dışında hiç bir sorun yaşamadan seçim dönemini atlattıklarını ifade etti. Çankırı’da hiçbir suçlunun gezemeyeceğini dile getiren Vali Taşolar, “Çankırı’da suçluların gezmesine müsaade etmeyeceğiz, sokak kabadayılarına izin vermeyeceğiz demiştik. Hakikaten bu anlamda gerek emniyet müdürümüz, gerek jandarma komutanımız şahsındaki bütün arkadaşlarımız çok üstün bir gayret ve özveri içerisinde çalışmalarına devam ettiler. Hatta bu anlamda geçen senelere nazaran yapmış olduğumuz çalışmalarda geçen ay içerisinde 252 aranan şahıs yakalamıştık. Bu geçtiğimiz ayda da 387 aranan şahıs yakaladık. Biz bu anlamdaki duruşumuzu ve tavrımızı net olarak ortaya koyuyoruz. Çankırı’da hiçbir suçlunun gezmesine hiçbir sokak kabadayısının gezmesine müsaade etmeyeceğiz. Bununla da sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi. Ramazan Bayramı tatili süresince de alınan üst düzey önlemlerle ölümlü kazaların yaşanmadığını söyleyen Vali Taşolar, “Ramazan Bayramı’nda da gerek trafik, gerek asayiş uygulamalarımız artarak devam etti. Bunun karşılığında aldığımızı düşünüyorum. Ramazan Bayramı’nda 2023 yılına baktığımız zaman 24 bin 323 araç sorgulamışız. Bu bayram döneminde 40 bin 530 araç sorgulamışız. Yine Ramazan Bayramında geçen sene 38 bin 409 şahıs sorgulamışız. Bu bayramda sorguladığımız kişi sayısı 79 bin 742. Bunun sonucunda da Ramazan Bayramı tedbirleri doğrultusunda 13 tane de aranan şahsı özel olarak arkadaşlarımız yakaladılar” diye konuştu. Telefon dolandırıcılığı konusunda farkındalığın arttırılması gerektiğinin altını çizen Vali Taşolar, “Telefonla dolandırıcılık, internet üzerinden dolandırıcılık artık bizim üstesinden gelme noktasında ancak vatandaş bilincini ve duyarlılığını arttırarak çözebileceğimiz konular. O yüzden bu sadece Çankırı İli bürokrasisinin kuvvetlerinin değil, bana göre hepimizin asli bir sıkıntısı ve problemi. Bununla mücadele için bizim kesinlikle ve kesinlikle halkı bilinçlendirme, toplumu bilinçlendirme noktasında desteğe, çalışmaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Aile içi şiddete yönelik eğitim çalışmalarının da devam ettiğini kaydeden Taşolar, “Bununla ilgili olarak eğitim çalışmalarımız ciddi manada devam ediyor. Ama bu iş sadece eğitimle çözülebilecek bir konu değil. Bu anlamda gerekirse problemli ailelerle de birebir iletişime geçerek, vaka tespitleri yaparak, birebir markaj uygulayarak ailelere, çocuklara, anne babalara, eşlere mücadelemize devam edeceğiz ve inşallah güzel sonuçlar da alacağımızı ümit ediyorum” dedi. Toplantıya, Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, İl Emniyet Müdürü Yılmaz Delen, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yusuf Mutlu Genç ve basın mensupları katıldı.