EĞİTİM - 16 Mayıs 2019 Perşembe 11:56

Engelsiz Üniversite Ödülleri sahiplerini buldu

A
A
A
Engelsiz Üniversite Ödülleri sahiplerini buldu

“Engelsiz Erişim” ve “Engelsiz Eğitim” sloganları ile yükseköğretim kurumlarındaki engelli bireylerin mekânlara, eğitsel imkânlara ve sosyo-kültürel faaliyetlere erişimleri konusunda farkındalık oluşturmayı ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmayı amaçlayan “Yeni YÖK” tarafından “Yükseköğretimde Engelsiz Ufuklar Çalıştayı ve 2019 Yılı Engelsiz Üniversite Ödülleri” gerçekleştirildi.

“Engelsiz Erişim” ve “Engelsiz Eğitim” sloganları ile yükseköğretim kurumlarındaki engelli bireylerin mekânlara, eğitsel imkânlara ve sosyo-kültürel faaliyetlere erişimleri konusunda farkındalık oluşturmayı ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmayı amaçlayan “Yeni YÖK” tarafından “Yükseköğretimde Engelsiz Ufuklar Çalıştayı ve 2019 Yılı Engelsiz Üniversite Ödülleri” gerçekleştirildi.


Geçtiğimiz yıl düzenlenen “Engelsiz Eğitim Çalıştayı”nda ilk kez dağıtılan ve engellilerin sorunlarının çözümü için teşvik edici çalışmalar ve projeler sağlamış yükseköğretim kurumlarına verilen “Engelsiz Üniversite Ödülleri”, bu yıl gerçekleştirilen törenle ikinci kez sahiplerini buldu.


Bu yıl ilk kez, engelli bireylere yönelik katkılarından dolayı Engelsiz Üniversite Ödülleri-Bireysel Ödüller kategorisinde Engelli Dostu Ödülleri’nin de sahiplerini bulduğu Çalıştay’a; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Yürütücüsü ve YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Üyeleri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yetkililer, rektörler ile üniversitelerdeki engelli öğrenci birim sorumluları katıldı.


İlk olarak 2016-2017 eğitim öğretim yılı içerisinde 2 Mayıs 2017 tarihinde mekânsal erişilebilirlik konusunda “Engelsiz Erişim Çalıştayı” ile başlatılan çalışmalar neticesinde, geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen “Çalıştayı”ın bu yılki açılışında konuşmaları öncesi YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Koordinatörü Prof. Dr. Müyesser Aras, Engelsiz Üniversite Ödülleri teknik bilgilendirme konuşması yaptı.


YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Yürütücüsü ve YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, Çalıştay’a ilişkin bilgi içeren konuşmasında Engelli öğrencilerin yükseköğretim süreçlerine entegrasyonu ve tam katılımlarının sağlanabilmesinin önemine değinerek, yükseköğretimdeki gerçek rakamlara ve gerçek engel grubu dağılımlarına ulaşabilmemiz için verilerin YÖKSİS’e titizlikle girilmesinin şart olduğunun altını çizdi.


Yükseköğretimde ve engellilerin tüm eğitim öğretim süreçlerinde merhamet odaklı değil hak odaklı yaklaşımın sağlanmasının önemini vurgulayan Tufan, YÖK bünyesinde kurulan Engelli Öğrenci Çalışma Grubu’nun yükseköğretim alanını engelsiz kılmak üzere oluşturulmuş bir komisyon olduğunu ifade etti.


Oluşturulan komisyonun bu güne kadar pek çok çalışmaya imza attığını katılımcılarla paylaşan YÖK Üyesi Zeliha Koçak Tufan, mevzuat çalışmaları, çeşitli kurum, kuruluş ve STK’larla bir araya gelinen paydaşlarla toplantılar, engellilere yönelik saha ihtiyaçlarını karşılamak ve akademisyen spektrumumuzu da genişletmek üzere yeni lisansüstü programların oluşturulması, Otizm Spektrum Bozukluğu Eylem Planına yönelik çalışmalar, mesleki rehabilitasyon çalışmalarının desteklenmesi, yerinde incelemeler ve ziyaretler gibi çalışmalara kısaca değindi.


YÖK Başkanı Saraç, Türk yükseköğretim tarihi açısından birçoğu bir ilk olan önemli pek çok projeyi uygulamaya koyduklarını dile getirerek, kalite odaklı büyümenin birinci hedefleri olduğunun altını çizip, bu düzenlemelerin bir kısmının, Yeni YÖK’ün girişimiyle başlayan süreçlerde yasal dayanaklara kavuşturulduğunu, bir kısmının ise kendi iç düzenleme ve mevzuat ile hayata geçirildiğini ifade etti.


Yükseköğretimde yapısal değişiklik için dört ana proje belirlediklerini yineleyen Başkan Saraç, Yükseköğretim Kalite Kurulunun kurulması, Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi, “Hedef Odaklı Uluslarasılaşma” ve “100-2000 YÖK Doktora Bursu Projesi”nden bahsetti.


Yükseköğretim sistemimizde bugün itibariyle yaklaşık 7 milyon 7 yüz 30 bin öğrencinin olduğunu söyleyen YÖK Başkanı, “YÖKSİS verilerine göre bu öğrencilerimizin 39.243’ünü engelli öğrencilerimiz oluşturuyor. Bu sayı yükseköğretim sistemimizdeki öğrencilerin yaklaşık yüzde 0,5’ini teşkil etmektedir. Dünya genelinde toplumun %10-15’inin engelli bireylerden oluşmaktadır. Dolayısıyla eğitimdeki bu oran tam da gerçeği yansıtmıyor olabilir.” diye konuştu.


ÖSYS’de özel yetenek sınavına başvuracak engelli adayları için Yeni YÖK olarak alınan kararlardan söz etmek isteyen YÖK Başkanı Saraç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:


“Özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programlarda, engelli öğrenciler için TYT puanı 100 ve üzerinde olanların, özel yetenek sınavlarına kabul edilmesini ve TYT puanları değerlendirmeye katılmadan kendi aralarında yapılacak ayrı bir yetenek sınavı sonucuna göre değerlendirilmesini, bu sınavı kazanan öğrencilerimizin de kayıtlarının yapılmasını kararlaştırmıştık. Bu kararımız devam ediyor ve uygulanmakta.


Sadece özel yetenek sınavında geçerli olmak üzere kullanılacak baraj puanın sınavın yapıldığı yıl dahil olmak üzere 2 yıl süreyle geçerli olmasına karar vermiş idik. Bu kararımızı da uygulamaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra uzun süredir tartışılan bir konuyu çözüme kavuşturduk ve yeni bir yaklaşım getirerek özel yetenek sınavında engelli öğrenci kontenjanını ayırdık. Özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programların kontenjanının yüzde 10’u engelli öğrenciler için ayrıldı. Geçen yıldan bu yana bu uygulamamız da devam ediyor. Ayrıca OSYM tarafından engelli adaylarımız için dezavantajları önleyen, adaylar arasında eşitliği sağlayan sınav uygulamalarının yürütüldüğünü de tekrar burada hatırlatmak istiyorum. Bu konuda ÖSYM Başkanımıza hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ederim.”


“Öğrenci Dostu Yeni YÖK” olarak, engelli öğrencilerin eğitim öğretim faaliyetlerine, ayrıca sosyal ve kültürel faaliyetlere de katılımına destek olmak, gerekli uyarlamaların, alt yapının ve donanımların sağlanması ve üniversitelerde engelsiz bir ekosistemin oluşturulmasını teşvik etmek üzere Engelsiz Üniversite Ödülleri verdiklerini ifade eden Başkan Saraç, “Bu kapsamda, Engelsiz Üniversite Ödülleri için geçen yıl 44 üniversiteden farklı kategorilerden 399 başvuru yapılmış iken, bu yıl 81 yükseköğretim kurumu tarafından yapılan başvuru sayısı 653’e ulaşmıştır. Başvurularda geçen yıla göre önemli bir artış yaşanmıştır” şeklinde konuştu.


Bu sonucun yükseköğretimde engelsiz ufuklar için çok ümit verici olduğunu dile getiren YÖK Başkanı, engelleri kaldırmayı hedefleyen çalışmaların sizlerle birlikte daha güzel olacağına ve engelsiz sonuçlar ortaya koyacağına olan inancını belirterek yola devam edeceklerini dile getirerek konuşmasını tamamladı.


Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk yaptığı konuşmada Engelliler Haftası nedeniyle hem dünyada hem de Türkiye’de bu alana farkındalık oluşturmak adına pek çok etkinlik düzenlendiğini söyledi.


"Engelsiz Üniversiteler Ödül Töreni" ve farklı konulardaki çalıştayların YÖK tarafından artık geleneksel hale getirildiğine işaret eden Selçuk, Türkiye’nin 82 milyonluk büyük bir aile olduğunu ve engellileri de bu ailenin en kıymetli üyelerinden gördüklerini belirtti.


Engellilerin moral, motivasyon ve başarılarını teşvik etmenin, Türkiye’nin birlik ve dirliğinin olmazsa olmazlarından olduğuna dikkati çeken Selçuk, "Bu birliği sağlayarak tam anlamıyla bir toplum olabilmemiz için engellilerimizi her alanda daha aktif ve güçlü bir konuma getirmek durumundayız. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarına kalıcı çözümler üreterek, sosyal yaşamın her alanında var olmalarını sağlamak bizim aynı zamanda insana olan saygımızın da gereği” ifadelerini kaydetti.


2019 yılında engelli vatandaşlara yaklaşık 14 milyar lira sosyal yardım bütçesi ayırdıklarının altını çizen Bakan Zümrüt, “Bu rakam toplam sosyal yardım bütçemizin 4’te 1’ine denk geliyor. İşte bu, tam olarak bahsettiğim sosyal devlet olmanın bir gereğidir. 2023, 2053, 2071 hedeflerine yürüyen büyük ve güçlü Türkiye’nin göstergesidir" diye konuştu.


Açılış konuşmalarının ardından Engelsiz Üniversite Ödülleri gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. "Öğrenci Dostu Yeni YÖK" olarak, engellilerin sorunlarının çözümü için teşvik edici çalışmalar ve projeler gerçekleştirmiş yükseköğretim kurumlarına “Mekanda Erişebilirlik”, “Eğitimde Erişebilirlik” ve “Sosyo-Kültürel Faaliyetlerde Erişebilirlik” olmak üzere 3 kategoride bayrak ödülleri ile farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına “Engelsiz Program Nişanı” verildi.


Bu yıl ilk kez Bireysel Ödüller kategorisinde dağıtılan ödüller de sahiplerine kavuşturuldu. Engelsiz Üniversite Ödülleri 5 kişiye verildi.


2019 Engelsiz Üniversite Bayrak Ödülleri kapsamında 28 farklı üniversiteye toplamda 126 bayrak ödülü dağıtılırken, 26 üniversite 92 turuncu bayrak, 6 üniversite 14 yeşil bayrak, 7 üniversite ise 20 mavi bayrak ödülü kazandı. En çok sayıda bayrak ödülü alan üniversitelerde ise Mersin Üniversitesi birinci, Siirt Üniversitesi ikinci, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi de üçüncü sırada yer alırken bu üniversiteleri Necmettin Erbakan Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Ondokuz Mayıs üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Bartın Üniversitesi, Adıyaman Üniversitesi ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi takip etti.


Ödül töreninin ardından “Yükseköğretimde Engelsiz Programlar” ve “Yükseköğretim Programlarının Engelli Öğrencilere Uyarlanması” başlıklı iki ayrı panel oturumlarına geçildi.


Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve ÖSYM Engelli Adaylar Daire Başkanı Belma Atak moderatörlüğünde düzenlenen “Yükseköğretimde Engelsiz Programlar” başlıklı panelde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Erişilebilirlik Dairesi Başkan Vekili Dr. Deniz Çağlayan Gümüş “Engellilere Yönelik Çalışmalar”, İstanbul Medipol Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Esra Macaroğlu Akgül “Önlisans ve Lisans Programlarına Örnekler” ve Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsünden Doç. Dr. Mehmet Yanardağ ise “Lisansüstü Programlar” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.


Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden Prof. Dr. Meltem Yılmaz ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinden Prof. Dr. Leyla Uzun moderatörlüğünde düzenlenen “Yükseköğretim Programlarının Engelli Öğrencilere Uyarlanması” başlıklı panelde Hasan Kalyoncu Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Prof. Dr. Tevhide Kargın “Farklı Programların Otizm Spektrum Bozukluğu ve Yaygın Gelişimsel Bozukluğu Olan Bireylere Uyarlanması”, Yeditepe Üniversitesi Bireysel Gelişim ve Destek Müdürü Uzman Psikolog Özden Öz Uslu “Farklı Programların Görme Engelli Bireylere Uyarlanması” ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Yahya Çıkılı ise “Farklı Programların İşitme Engelli Bireylere Uyarlanması” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.


Çalıştay boyunca Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hıdır Karaduman’ın “Görme Engellilerin Eğitimi ve Toplumsal Katılımı İçin Üç Boyutlu Yazıcıların Kullanımı” ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Yusuf Emre Mercan’ın Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Türe eşliğinde “Engelsiz Sanat” başlıklı sergileri de yer aldığı çalıştay panel sonlarında gerçekleştirilen soru cevap kısımlarının tamamlanmasıyla sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.