POLİTİKA - 04 Haziran 2020 Perşembe 18:24

Erdoğan-Serrac ortak basın toplantısı

A
A
A
Erdoğan-Serrac ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Libyalı kardeşlerimizi asla darbecilerin ve lejyonelerlerin insafına bırakmayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Libyalı kardeşlerimizi asla darbecilerin ve lejyonelerlerin insafına bırakmayacağız” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz Es-Serrac’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. yaklaşık 3 saat süren kabul sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun zamandır ara verdik, şimdi lütfen sağlığınız için fiziki mesafeye dikkat” dedi.



“Arama ve sondaj dahil işbirliğimizi ilerletmeyi hedefliyoruz”


Korona virüs salgını ile mücadeleyi başarılı bir şekilde sürdürüldüğüne dikkat çeken ve bu dönemde gerçekleşen bu ziyaretin Türkiye ve Libya arasındaki dayanışmanın gücünü gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte asırlar boyunca aynı çatı altında kardeşçe yaşadığımız Libya ile 100 yıllık ayrılığın hasreti ile çok sağlam ilişkiler geliştiriyoruz. Son dönemdeki varlık yokluk mücadelesinde Libya’ya en büyük desteği veren ülke Türkiye olmuştur. Libyalı kardeşlerimizle dayanışmamızı korona virüs salgını sürecinde de devam ettirdik. Darbeci Hafter’in sivilleri, hastaneleri, sağlık alt yapısını hedef alan kalleş saldırılarına rağmen Milli Mutabakat Hükümeti salgın konusunda gerekli tedbirleri aldı. Nisan ve Mayıs aylarında gönderdiğimiz çeşitli tıbbi ve koruyucu malzemelerle Libya’yı bu zor günlerde yalnız bırakmadık. Bundan sonra da kardeşlik hukukumuzun gereğini yapmayı sürdüreceğiz. Amacımız dost ve kardeş Libya halkının tamamının yeniden aynı idealler ve siyasi birlik etrafında toplanmasına katkı sağlamaktır” diye konuştu.



“Türkiye’nin önceliği, bir an önce Libya’nın istikrara kavuşmasıdır”


Serrac ile Libyalıların barış, emniyet ve refahına katkı yapacak verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin önceliği, bir an önce Libya’nın istikrara kavuşmasıdır. Mevcut krizin başından bu yana her vesile ile söylediğimiz gibi çözüm ancak BM himayesinde ve Libyalıların öncülüğünde yürütülecek bir siyasi süreç ile tesis edilebilir. Sayın Serrac ve hükümeti darbeci Hafter ve çetelerinin işledikleri insanlık ve savaş suçlarına rağmen bu konuda her zaman müspet bir tutum takınmıştır. Altını çizerek söylüyorum, darbeci Hafter ifadesini kullanıyorum, bunu boşuna kullanmıyorum. Hafter yakın zamanda Libya Siyasi Anlaşmasını reddedip ülke yönetimini üstlendiğini açıklayarak gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir. Tabi ‘Hafter’i bir kenara koymak mümkün değil’ gibi bir anlayışla yaklaşım gösteren ne yazık ki, devlet başkanları, devlet temsilcileri de var, onlara tekrar hatırlatıyoruz, hiçbir zaman Libya halkının sorunları ile ilgilenmeyen, Libya’nın geleceğini sürekli tehdit altında tutan bir kişinin masaya oturacak temsili kabiliyeti olamaz. Bu kişi ve ona askeri, mali, siyasi destek sağlayanlar barışın önündeki en büyük engeldir” dedi.



“Darbeci Hafter’i destekleyerek Libya’yı kan ve gözyaşına boğanları tarih yargılayacaktır”


“Darbeci Hafter’i destekleyerek Libya’yı kan ve gözyaşına boğanları tarih yargılayacaktır” diyen Erdoğan, “Meşru müdafaa hakkını kullanan Milli Mutabakat Hükümetinin son dönemde kazandığı başarıları biz de taktir ile takip ediyoruz. Biraz önce yaptığımız görüşmede Libyalıların günlük hayatını olumsuz etkileyen ablukanın kaldırılmasının gerekliliğini ele aldık. Petrol ihracatının sürmesi ve ülkenin ekonomik, mali kurumlarına dışarıdan yapılan müdahalelerin sona erdirilmesi konusunda Sayın Serrac ile hem fikiriz. Darbeci Hafter’in Libya halkının hakkı olan petrolü daha fazla silah almak ve lejyoner toplamak için kaçak yollardan satma girişimini yakından izliyoruz. Bunun engellenmesi için uluslararası ve bölgesel aktörlere gereken adımları atmaları yönünde çağrımızı tekrarlıyoruz. Libyalıların refahı için kullanılması gereken petrolün darbeciler tarafından hukuk dışı yollarla satılmasına izin verilmemelidir. Bugün Sayın Serrac ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair imzaladığımız mutabakat muhtırası temelinde yeni işbirlikleri geliştirmeyi de kararlaştırdık. Bu çerçevede Doğu Akdeniz’deki doğal zenginliklerden faydalanmak üzere arama ve sondaj dahil işbirliğimizi ilerletmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Libya topraklarındaki işbirliğimizi veya işbirliği alanlarımızı genişletme hususunda görüş birliğine vardık. Türkiye hakkın ve haklının yanında olmayı sürdürecektir. Libya’nın istikrara kavuşması ve bu ülkenin komşuları ve Avrupa başta olmak üzere tüm bölgenin faydasınadır. Libyalı kardeşlerimizi asla darbecilerin ve lejyonelerlerin insafına bırakmayacağız. Libya’nın meşru hükümetine ve kurumlarına verdiğimiz destek artarak devam edecektir. Berlin Süreci’nden NATO’ya kadar Libya’daki sorunun meşruiyet ve hakkaniyet temelinde çözümü için yürütülen tüm uluslararası platformlarda Sayın Serrac ile birlikte hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Trablus ve çevresini tamamen özgürleştirmeyi sağladık”


Cumhurbaşkanı Erdoğan ile askeri ve siyasi bağlamda çok önemli konuları ile aldıklarını belirten Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti Başkanlık Konseyi Başkanı Serrac, “İkili ilişkilerimizin geliştirilmesi ile ilgili konulara değindik. Sayın Cumhurbaşkanına Türkiye’nin tarihi ve cesur tutumundan dolayı teşekkürlerimizi ilettik. Bizim her zaman için askerin despotizm tavrına karşı sert tutumumuz olmuştur. Sizde yanımızda yer aldınız, bundan dolayı Türk halkına ve size teşekkür etmek istiyorum. Bugün bu güzel günde bize karşı lejyoneler ve onları destekleyenler tarafından başlatılan saldırılar sonrasında büyük bir başarıyı elde ettik, Trablus ve çevresini tamamen özgürleştirmeyi sağladık. Bu zafer hepimizin zaferidir” dedi.



“Modern demokratik ülkemizi tesis etme yolunda geri adım atamayacağız”


Düşmanı tamamen ortadan kaldırıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Serrac, “Modern demokratik ülkemizi tesis etme yolunda geri adım atamayacağız. Ülkenin geleceği ve olanaklarını sömürmelerine müsaade etmeyeceğiz. Bizler her zaman masum insanların kanlarına karşı vefakar kalacağız ve eğer bu savuş suçlusuyla müzakere masasına oturma ile ilgili her ne kadar bir takım zorlamalar olsa da kendisinin meşru davranmadığını biliyoruz. Hiçbir şekilde kendisine bundan sonraki süreç içinde bir müzakere olanağı vermeyeceğiz. Bizim için önemli olan halkın iradesidir. Libyalıları öldüren ve savaş suçu işleyen insanların alması gereken cezaların olduğunu biliyoruz. Bazı çatlak sesler bizim ilkelerimizle ilgili şüpheli yaklaşımlar sergilemekteler. Şuanda arzulanan Libya devletini kurmak için safları tek tutma ve beraber hareket etme zamanıdır. Libyalıların ölümüne sebep olan, ülkenin alt yapısını tamamıyla ortadan kaldıran taraflara bir çağrıda bulunuyoruz, sizler şuan Turablus çevresinde ve surlarında ciddi anlamda yenilgiye uğradınız, artık bundan geriye durmalısınız. Elinizi yakamızdan bırakın, Libyalıları kendi haline bırakın, tarih sizi asla affetmeyecektir” açıklamasında bulundu.



“Türkiye’yi ve Türk şirketlerini tekrar Libya’da görmek istiyoruz”


Libya’nın sahip olduğu kaynaklar ile geleceğe yönelik olarak Türkiye ile yapıcı işbirliğini kurma olanaklarına sahip olduğunu belirten Serrac, “Sizlerle omuz omuza Libya’nın tekrardan imarı sürecinde de Türkiye’yi ve Türk şirketlerini tekrar Libya’da görmek istiyoruz. Bizler Türk şirketlerinin iki kardeş arasındaki ilişkilere uygun şekilde tekrar gelip faaliyetlerine devam etmesini arzulamaktayız” diye konuştu.


Toplantının yapıldığı salonda sosyal mesafe kuralına uygun olarak oturma planı düzenlendi. Koltuklara, “Lütfen sağlığınız için bu koltuğu boş bırakınız. Mesafenizi koruyunuz” yazıları asıldı. Konuşmaların çevirisi için salonda bulunan kulaklıkların, hijyen kuralları çerçevesinde temizlenerek poşetlendiği dikkat çekti.


Toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan da katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Girdi maliyetleri yüzünden çifti üretimden vazgeçmektedir" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, finansal sorunlarla mücadele eden çiftçinin girdi maliyetleri nedeniyle üretimden vazgeçtiğini söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, temel gıda ürünlerinin üretimiyle doğrudan ilişkili olan ve küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik bir role sahip olan tarım sektörünün sorunlarına değindi. Doğan, "Gübre, tohum, ilaç ve yakıt gibi girdi maliyetlerindeki artış, tarımsal üretim maliyetlerini yükseltmekte ve üreticilerin kar marjlarını azaltmaktadır. Finansal sorunlarla mücadele eden çiftçi üretimden vazgeçmektedir. Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte yaşanan kuraklık ve yanlış su kullanımı, özellikle sulama gerektiren tarım alanlarında verim kayıplarına neden olmaktadır. Toprak erozyonu, arazi parçalanması ve mülkiyet sorunları gibi arazi sorunları tarım arazilerinin verimli kullanımını engellemektedir. Adil fiyatlarla pazarlanmayan ürünler ve dağıtım kanallarına erişimde yaşanan zorluklar gibi pazarlama ve lojistik sorunlardan dolayı üreticiler ürünlerini satmakta zorlanmaktadır. Yaşanan finansal sorunlarla modern tarım teknikleri ve makineleşmeye kaynak ayıramayan üretici, üretim verimliliğini ve kalitesini arttıramamaktadır" dedi. Doğan, şöyle devam etti: "Tarımsal üretimin büyümesi için devlet destekleri ve tarım sigortası gibi mekanizmalar güçlendirilmeli, üreticiler piyasa dalgalanmalarına karşı korunmalıdır. Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik adımlar atılmalı, su yönetimi ve sulama tekniklerinde iyileştirmeler yapılmalı, su tasarrufu teşvik edilmelidir. Toprak koruma uygulamaları ve arazi planlaması gibi alınacak önlemler tarım arazilerinin verimliliğinin artırılmasına yardımcı olacaktır. Tarım ürünlerimizin ulusal ve uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıracak lojistik ve pazarlama altyapısının geliştirilmesi için gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Tarımsal üretim tekniklerinin modernizasyonu için verilecek destekler ve üreticilere yönelik eğitim programları, sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Tarım sektörünün karşılaştığı sorunların giderilmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretim sağlanması için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir."
Uşak Bakan Bayraktar açıkladı: "Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraklar, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraklar, bir dizi ziyaret ve inceleme için Uşak’a geldi. Sektör Temsilcileri ile İstişare Toplantısı’na katılan Bayraktar, yaptığı konuşmada “2020 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfini çok şükür yaptık. Sakarya gaz sahasında bugün 3,7 milyon metreküp günlük gaz üretiyoruz ama daha yolun başındayız. İnşallah oradaki gaz üretimimizi günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız. Bu sayede bugün 1,4 milyon haneye yeten oradaki doğal gaz üretimimiz 15 milyon haneye kadar çıkacak yani nerdeyse 60 milyonluk nüfusun kullanabileceği doğal gazı kendimiz üreteceğiz” dedi. Bakan Bayraktar, Sakarya gaz sahası yakınlarında yeni keşfedilen gaz kuyusundan bahsederek, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Ramazan ve Uşak’ın bereketiyle, bu kuyumuzdan önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yeni bir keşif ve ilave bir rezerv inşallah buluruz. Bütün çalışmamız, gayretimiz bu yönde olacak. Dolasıyla Göktepe 1 kuyumuz da bu anlamda hayırlı olsun. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık. İlk kez kamuoyunda sizlerle paylaşmış olduk” dedi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek" dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından Ümraniye Nikah Sarayında Doğu ve Güneydoğu iftar programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ümraniye Kaymakamı Abdulaziz Aydın, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, İlçe Başkanı Salim Çetinkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Yılmaz, Büyükşehirler arasında yatırım oranı en fazla azalan ilin İstanbul olduğunu ifade etti. “Kimlikleri siyasetin malzemesi haline dönüştürmüyoruz” Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hiçbir zaman kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimlikleri siyasetin malzemesi haline de dönüştürmüyoruz. Kimliklere sonuna kadar saygılıyız ama kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimliklerimizin ve farklılıklarımızın ötesinde geniş bir ortak zeminimiz var. Aynı tarihten gelen, aynı değerleri paylaşan ve aynı gelecek ufkuna sahip, kederde, tasada ve sevinçte bir olan bir milletiz” ifadelerini kullandı. “Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı” Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşan muhalefet masasına değinen Cevdet Yılmaz, “Tabiri caizde 7 düvel birleşti, olmadık masalar kuruldu. Ne oldu seçimden sonra? Masa kaldı mı ortada? Dağıldı gitti. Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı. Hatta bazı insaflı muhalifler seçimden sonra ‘iyi ki biz kazanmamışız’ dediler” ifadelerini kullandı. “İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” 31 Mart seçimlerine değinen Yılmaz, “Büyükşehirler arasından yatırım oranı en fazla azalan il hangisi olmuş biliyor musunuz? İstanbul. Bir önceki dönem AK Parti döneminde yatırımların toplam harcamalar içinde oranı yüzde 55. Bu dönemde ne olmuş diye baktığınızda yüzde 38’e düşmüş. Tam 17 puan yatırımlarda bir düşüş olmuş. Bundan daha güzel bir gösterge olamaz. Laf ile bunu kapatabilir misiniz? Şovlarla, polemiklerle, kutuplaştırıcı bir takım söylemler ile bu gerçeğin üstünü örtebilir misiniz? Örtemezsiniz. İstanbul’un çok ciddi anlamda yatırıma ihtiyacı var. 5 sene yatırım yapmadan idare edebilirsiniz. Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.