GENEL - 24 Ocak 2021 Pazar 12:48

İdlib’de çamur içinde yaşayan aileler sıcak yuvaya kavuşuyor

A
A
A
İdlib’de çamur içinde yaşayan aileler sıcak yuvaya kavuşuyor

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Suriye İdlib’de yaşadıkları çadırlar çamur içerisinde kalan aileleri “Bir İyilik Sıcak Bir Yuva” sloganıyla yürüttüğü proje kapsamında alt ve üst yapısı tamamlanmış, her türlü hava şartlarına karşı korunaklı konutlara taşıyor.

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Suriye İdlib’de yaşadıkları çadırlar çamur içerisinde kalan aileleri “Bir İyilik Sıcak Bir Yuva” sloganıyla yürüttüğü proje kapsamında alt ve üst yapısı tamamlanmış, her türlü hava şartlarına karşı korunaklı konutlara taşıyor.


Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti İkinci Başkanı İhsan Açık, Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle güvenli bölgelere sığınmak zorunda kalan ve kurulan çadır kentlerde hayata tutunmaya çalışan aileleri yaptıkları konutlarla sıcak yuvaya kavuşturduklarını söyledi. İdlib’de aileleri konutlara yerleştirme ve gıda dağıtım programına Hatay Vali Yardımcı ve Cilvegözü Kara Hudut Kapısı Mülki İdare Amiri Salih Altun, TDV gönüllüsü sanatçılar Murat Kekilli, Resul Aydemir, milli basketbolcu Furkan Aldemir, yazar Ferudun Özdemir ve eşi modacı Suna Yurtalan Özdemir ile sosyal medya fenomenlerinin katılarak çalışmaları yerinde görmek fırsatı bulduklarını ifade eden İhsan Açık, bölgede toplamda 5 bin konut inşa etmeyi hedeflediklerini ve bu zamana kadar bin 753 konutun tamamlanarak ailelere teslim edildiğini söyledi. Ailelerin olumsuz hava şartlarından etkilenmeyeceği, korunaklı ve hijyenik briket evlere her geçen gün daha fazla ihtiyaç olduğunu herkese duyurmak istediklerini dile getiren Açık, “Görüldüğü gibi her yağmurda çadırlar, bırakın oturacak hali hiçbir şekilde içeri girilmeyecek hale dönüşüyor. Bölgede kış şartlarının ağırlaşmasıyla birlikte çadırlar sular altında kaldı ve her taraf çamur deryasına döndü. Çadırlarda kalan ailelerin gıdaları, giysileri kullanılmaz hale geldi. Bizim de misafirlerimize durumu göstererek, briket evlerin çoğalması için gayret etmemiz gerekiyor. Milletimizin destekleriyle çamur deryası içinde yaşam mücadelesi veren ailelerimizi sıcak yuvaya kavuşturuyoruz. Ne kadar çok destek gelirse o kadar çok ailemizi daha konforlu evlere taşıyabileceğiz” şeklinde konuştu.


Bölgeye gelen Milli Basketbolcu Furkan Aldemir de, İdlib’de herkesin bildiğinden çok daha başka bir hayatın yaşandığını ve buradaki şartları, insanların nelerle mücadele ettiğini herkesin gelip görmesi gerektiğini söyledi. Özellikle çocukların durumunu görünce çok üzüldüğünü ifade eden Aldemir, şunları kaydetti:


“Buradaki çocukların çektiği zorlukları anlatmak kolay değil. Çıplak ayakla ve üzerlerinde kendilerini soğuktan koruyacak bir montları, ceketleri olmadan yaşama direniyorlar. Buradaki insanların daha rahat yaşam süren sizlerin yardımlarına ihtiyacı var. Biz burada sıkıntıları daha fazla kişiye duyurup bu insanların yarasına merhem olabilir miyiz diye gayret gösterdik. Buradaki insanlardan yardımlarınızı ve duanızı eksik etmeyin. Çadırlarda yaşayan insanların, çocukların hayatları yardımlarımızla daha güzel olacak. Ayrıca bizim gelmemize vesile olan TDV’ye çok teşekkür ediyoruz. Onların vesile oldukları bu güzellikler hem ülkemizin Müslüman devletler için önemli olduğunu gösteriyor. Buradaki insanların bizi sevmesine yardımcı oluyor."



“Küçük yardımlar insanların hayata tutunmasını sağlıyor”


Sanatçı Murat Kekilli de İdlib’deki dramı, yaşam mücadelesini yerinde görmek için geldiklerini söyledi. Kekilli, ’’Gerçekten çok üzüldük. İçimiz parçalandı. Buradaki aileler çok ciddi yaşam savaşı veriyor" dedi.


Bölgedeki savaşın yeni başladığı değerlendirmesinde bulunan Kekilli, "Savaş yeni başlıyor. İnsanların gıda ve barınma gibi acil temel ihtiyaçları var. Hiçbir şey yapmama hakkına sahipsiniz. Ama yapacağınız her iyilik bir gün karşınıza çıkacaktır ve sizi bulacaktır. Bizim küçük olarak gördüğümüz yardımlar burada çok büyük değer kazanıyor, temel insani ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyor ve bu da bizi insan yapar. Yapılacak çok küçük yardımlarla buradaki insanların hayata tutunmasını sağlayabiliriz. Burada bunu gördüm. Savaştan kaderleri değişmiş, normal hayatları alt üst olmuş insanları bir nebze olsun mutlu etmek bizim vazifemiz. İnşallah tüm insanlık bu konuda duyarlı olur” ifadelerini kullandı.



“Çöp atmaya kıyamadığımız yerlere bomba yağdırdılar”


Rap müzik sanatçısı Resul Aydemir de hayırseverlerin gönderdiği kışlık yardımları İdlib’deki çocuklara ve ailelere teslim ettiklerini söyledi. Aydemir, ’’Soğuktan çok üşümüş çocukları internette gören 4-6 yaş çocuklar, bu kardeşlerimize krem gönderdi. Biz de onların ellerine tek tek sürdük, gelen gofretleri çocuklara ikram ettik. Çadırlarda çamur içerisinde yaşama tutunmaya çalışan aileleri korunaklı konutlara yerleştirdik. Bizim çöp dahi atmaya kıyamadığımız yerlere maalesef bomba yağdırdılar ve bu insanların hayatını çekilmez hale getirdiler. Bu tür yardımlar insanların acılarını, yaşadıkları zorlukları, sıkıntıları bir nebze olsun hafifletiyor ama yeterli değil. Bölge halkının çok daha fazla yardıma ihtiyacı var. O nedenle herkesin duyarlı olması gerekiyor” diye konuştu.


Program kapsamında ihtiyaç sahibi ailelere gıda, kışlık giysi ve yakacak yardımında bulunularak, çadırları yaşanan selin ardından çamur içerisinde kalan aileler Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1+1 ve 30 metrekare büyüklüğünde yaptırılan içerisinde tuvaleti, banyosu ve mutfağı da olan konutlara taşındı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları gündemimizden çıkaralım istiyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Almanya ile savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Engelleri değil bundan sonra ortak üretimi konuşacağımızı umuyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile ortak basın toplantısında konuştu. Türkiye’yi ve Türkleri yakından tanıyan Sayın Steinmeier’in İçişleri Bakanlığı döneminde Türkiye’yi birçok kez ziyaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak bugünkü ziyareti cumhurbaşkanı olarak ülkemize yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yılının tekabül etmesi bakımından ayrıca değerli bir ziyaret konumuzdur” dedi. Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli dostum Steinmeier ile ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hem fikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Gaziantep’e giderek Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulumuzu ve Nurdağı konteyner kentimizi ziyareti bizleri ayrıca mütehassıs etmiştir” diye konuştu. Bugün gerçekleştirdikleri görüşmelerde ülkeler arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO müttefikimiz Almanya’yla güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum” değerlendirmesini yaptı. "Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz" Savunma sanayi alanındaki işbirliğini de ikili ilişkilere ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusunda olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki işbirliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Almanya’yla ikili ilişkilerin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütununun güçlü, beşeri bağlar olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garından uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın heyetinde yer alan değerli temsilciler bunun örneğidir. Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz” dedi. "İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor" Alışıla gelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm Türk vatandaşlarla gurur duyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Görüşmelerimizde Almanya-Türk toplumunu ilgilendiren konuları da ele aldık. Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem veriyor, teşvik ediyoruz. Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık yasasını bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Ancak Avrupa ile birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor. Solingen faciasından 31 yıl sonra benzer bir saldırı da maalesef ikisi çocuk dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart tarihinde yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım. PKK/PYD-FETÖ başta olmak üzere insanlarımızın huzurunu kaçıran ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindik. Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettim” şeklinde konuştu. "Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor" Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemimizde yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gümrük birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları Steinmeier ile ele aldıklarını kaydetti. Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı ile bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladık. Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor” dedi. İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel, hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkesin farkında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkum edilmesinin ızdırabının nesiller geçse bile unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın finallerinin haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Milli takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” açıklamasını yaptı. "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti” Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum, şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu. Bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık burada tedavileri devam ediyor. Tabi çocuk, kadın, yaşlı bir burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Bu kadar Gazze, Filistin yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış durumda. Kaldı ki, İsrail ile Gazze, silah, mühimmat, araç-gereç zaten bunlar mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirme yapmak lazım” dedi. “Rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz” Batı’nın İsrail’e verdiği desteği eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız bu saldırıları karşısında Gazze’nin bir imkanı var mı? Yok, imkansızlıklar içinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz, bir mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz” diye konuştu.