KÜLTÜR SANAT - 13 Eylül 2007 Perşembe 13:03

Türk sanatçılar Almanya'ya hazırlanıyor

A
A
A
Türk sanatçılar Almanya'ya hazırlanıyor

Türk sanatçılar, Türk kültürünü doğru biçimde yansıtabilmek için Almanya'ya adeta çıkarma yapacak.

Aralarında ünlü piyanist Fazıl Say ve ülkemize Eurovizyon şarkı yarışmasında dünya birinciliği getiren Sertab Erener'in de bulunduğu sanatçılar, Almanya'ya Türk kültürünü doğru biçimde yansıtmak için çıkarma yapmaya hazırlanıyor.


Ekim ayında gerçekleştirilecek etkinlik çerçevesinde Fazıl Say'ın dünyanın en iyi akustiğine sahip Berlin Filarmoni'de konser vereceği öğrenilirken, ünlü şef İbrahim Yazıcı yönetiminde verilen konserlerle de Almanlar'a Türk müziğini tanıtma hedefleniyor.


Türkiye'nin Berlin Başkonsolosu Ahmet Nazif Alpman, Türk kültürünü tanıtmayı amaçlatan konserlerin büyük ses getireceğine inandığını belirterek, "Berlin Radyo Orkestrası ve Korosu adlı kuruluşu ve Berlin Konservatuarı ortak bir konser dizisi hazırladı. Konserle ilk kez klasik müzik ve Türk sanat müziği bir araya gelecek" dedi.


Etkinlik organizatörlerinden Kültürler arası diyalog sorumlusu Katharina Albrecht-Stadler ise, "Etkinliğini amacı, Almanlara Türk kültürünü sevdirmek. Şimdiye kadar, Alman Filarmoni Orkestrası ve klasik Türk müziği aynı sahneyi paylaşmadı. Böyle bir sentez ilk kez gerçekleşecek ve bunun Berlinliler tarafından büyük beğeni toplamasını bekliyoruz. İlk konserde Fazıl Say usta yorumunu gösterecek" şeklinde konuştu.


Gazeteci Dr. Cem Dalaman ise Almanya'da yaşayan Türkler'in, diğer kültürler de açık olması gerektiğini belirterek, "Artık Almanya'da yaşayan Türkler'in 45 yıllık bir geçmişi var. İlk yılları, belki ilk 19 yılda içlerine kapanık şekilde Türkiye'yi yaşamaları çok doğal. Ancak artık ikinci üçüncü hatta dördüncü kuşaktan bahsetmeye başladık. Türkler, burada dünyaya geliyor ve burada yetişiyor. Bana kalırsa Almanyalı Türkler'in yaşadıkları kentlere ve o kentlerin zenginliklerine daha açık olmaları gerekiyor.


Berlin dünyanın kültür metropollerinden biri. Bu kentte 3 tane opera, onlarca orkestra var. Yüksek kültürün dışında da avangard sanat çalışmaları var; ama çok az Türk'ün bu ve benzeri etkinliklere ilgi gösteriyor. Yazık, zenginliklerden insanlar faydalanmalı. Çok kültürlülüğü savunan bir toplumuz. Almanya'da 'çok kültürlüğün bir parçasıyız' diyoruz ama, çok kültürlülük sadece dönerle ya da göbek dansıyla bitmiyor, dünya kültürlerini paylaşmak da gerekiyor. Bu açıdan Almanya, özellikle de Berlin büyük olanaklar sunuyor. Türkler yaptıkları etkinliklere Almanlar'ı pek çağırmıyor. Çağırdıklarında da Almanlar'ın gelmemesini doğal karşılıyor" şeklinde konuştu.


Berlin Türk Konservatuarı Yöneticisi Nuri Karademirli ise, çoğu milletin kendi müziğini dünyaya tanıtma şansı elde etmesine rağmen Türk müziğinin bunda başarılı olamadığını belirterek, "Türk müziğinin giderek dinlenemeyecek kalitede sunulmaya başlandı ve dinlenebilecek kaliteyi yeniden yakalaması gerekiyor. Yıllardır ortak bir çıkış yolu arıyorum; ama burada bana destek olacak bir partner bulamıyordum. Şimdi bu gerçekleşti" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Dr. Necip Tolga Özbay: “Çocuklar anne karnından ergenliğe kadar sıkı takip edilmeli” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay, “Büyüyememe, yaşıtlarına göre büyümesi geri kalmış çocuğu tanımlar ve olguların genelinde beslenme problemi vardır” diyerek anne karnından ergenliğe kadar çocukların büyümesinin gram gram ve santim santim takip edilmesi konusunda anne babaları uyardı. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay, 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü’ne atıfta bulunarak çocukluk döneminin en temel özelliğinin dinamik bir büyüme dönemi olduğunu; büyümenin döllenme anından başlayıp erişkin boya ulaşıncaya kadar devam eden, doku farklılaşmasını, gelişmesini ve olgunlaşmasını düzenleyen birçok mekanizmanın yer aldığı kompleks bir süreç olduğunu dile getirdi. Çocuğun büyüme ve gelişmesinin normal ve düzenli olabilmesinin ilk şartının sağlıklı bir genetik yapıya sahip olması gerektiğini vurgulayan Dr. Özbay, genetik dışında beslenme, hormonlar, hastalıklar, psikososyal nedenler ve çevresel nedenlerin de büyümeyi etkilediğini anlattı. "Erken tanınarak çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi amaçlanır" Büyüme hızının en yüksek olduğu dönemlerin bebeğin anne karnında bulunduğu dönem, süt çocukluğu dönemi ve ergenlik dönemi olduğunun altını çizen Dr. Özbay, “Sağlıklı yaşam için büyümenin belirli aralıklarla izlenip, standart büyüme eğrilerinde değerlendirilmesi yoluyla normalden sapmaların erken tanınarak çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi amaçlanır. İlk bir ay bebekler haftada bir, 1- 6 ay arası ayda bir, 6 ay-2 yaş arası üç ayda bir, 2 yaş- 6 yaş arası altı ayda bir, sonrasında da yılda bir kontrollerle büyümenin izlenmesi önerilir” dedi. “Bebeklerin kilosu ilk 6 ay her gün 20-30 gram artar” Büyümenin değerlendirilmesinde vücut ağırlığı ve ağırlık artış hızı, boy uzunluğu ve boy uzama hızı, baş çevresi ve artma hızı, vücut bölümlerinin birbirlerine oranları gibi parametreler kullanıldığını belirten Dr. Özbay, “Vücut ağırlığı ilk 6 ay günde 20-30 gram, ikinci 6 ay günde 15-20 gram, 12-24 ay haftada 50 gram, 24 ay üzeri ise yılda 2-2,5 kilogram olarak artar. Boy uzama hızı 1-2 yaş arası yılda 10-12 santim, 2-4 yaş arası yılda 7 santim, 4 yaşından ergenliğe kadar yılda 5-6 santim, ergenlik öncesi yılda 3-4 santim artar. Ergenlikte toplam kazanılan boy kızlarda ortalama 25 santim, erkeklerde ise 28 santim olarak beklenir. Baş çevresi büyüme hızı ilk 3 ay boyunca ayda 2 santim, 3-6 ay arası yılda 1 santim, 6-12 ay arası ise her ay 0,5 santimdir. Özellikle büyüme geriliğinden şüphelenilen durumlarda, baş-pubis uzunluğu, pubis-ayak uzunluğu, oturma yüksekliği, kulaç uzunluğu gibi vücut bölümlerinin birbirlerine oranları da kullanılır" diye konuştu. “Çok iyi takip edilmeleri gerekir” Büyüme ölçümlerinin birbirleri ile karşılaştırılma yöntemleri sonucunda yaşa göre boy ya da ağırlık temelli büyüme eğrileri geliştirildiğini anlatan Dr. Özbay, sözlerine şöyle devam etti: “Bu eğriler çocuğun aynı yaş ve cinsiyetteki yaşıtlarına göre büyüme durumunu gösterir. Büyüyememe, yaşıtlarına göre büyümesi geri kalmış çocuğu tanımlar ve olguların genelinde beslenme problemi vardır. Birbiri ardına birden fazla kez büyüme eğrisinde yaşa göre ağırlığın 3’üncü ya da 5’inci persantilin altında olması, büyüme eğrisinde 6 aylık dönemde 2 major persantilden fazla düşüş olması, boya göre ağırlığın 3’üncü ya da 5’inci persantilin altında olması durumunda çocuğun büyümesinde sorun vardır.. Yaşa göre vücut ağırlığı yetersiz beslenmeyi, boy uzunluğu uzun dönemli beslenme yetersizliğini, boya göre ağırlık oranı ise akut dönemdeki yetersiz beslenmeyi gösterir. Baş çevresi, üst kol çevresi, deri altı kalınlığı, üst kol ve baş çevresi oranı, göğüs ve baş çevresi oranı, beden kitle endeksi, z skoru beslenme durumunun değerlendirilmesindeki diğer ölçümlerdir” ifadelerini kullandı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Necip Tolga Özbay son olarak, büyümede sorunu olan çocukların tedavisinde varsa altta yatan hastalıkların tedavi edilmesi, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yakalama büyümesi yapabilmeleri için yüksek kalorili diyet verilmesi, multivitamin desteği sağlanması ve duygusal gelişiminin takip edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Bursa (Özel) Güven Timleri’nden 1 kilometre boyunca böyle kaçtı, 12 yıl hapis cezası ortaya çıktı Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Güven Timleri Büro Amirliği ekiplerinin şüphelenerek durdurmak istediği şüpheli şahsın kaçması üzerine kovalamaca yaşandı. Yaşanan 1 kilometrelik kovalamacanın ardından kaçan şüpheli şahıs, Güven Timleri’nin amansız takibi sonrası kıskıvrak yakalandı. Yapılan sorgusunda şüphelinin 12 yıl kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu için kaçtığı öğrenildi. Olay, merkez Osmangazi ilçesi Sakarya Mahallesi Kıbrış Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Güven Timleri Büro Amirliği ekipleri şüpheli şahıslar üzerinde kılıktan kılığa girerek uygulamalarına aralıksız devam ediyor. Yapılan çalışmalarda son olarak Uluyol’da Güven Timleri durumundan şüphelendiği bir şahsı durdurmak istemesi üzerine şüpheli şahıs kaçmaya başladı. 1 kilometrelik kovalamaca yaşandı, polisin amansız takibi sonrası yakalandı Güven Timleri ile şüpheli şahıs arasından yaklaşık 1 kilometre boyunca yaya olarak kovalamaca yaşandı. Şüpheli şahıs izini kaybettirmek için girdiği ara sokakta Güven Timleri’nin amansız takibi sonrası kıskıvrak yakalandı. Yaka paça gözaltına alındıktan sonra Güven Timler Büro Amirliği’ne getirilen şahsın 40 adet suç kaydı bulunan A.K.(43) olduğu tespit edildi. 12 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu için kaçıyormuş Şüpheli A.K.’nin yapılan sorgusunda uyuşturucu madde ticareti yapmaktan 12 yıl kesinleşmiş hapis cezasının olduğu tespit edildi. Güven Timleri Büro Amirliği’nde işlemleri tamamlanan A.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Polisten kaçma anı ve yakalanma anı güvenlik kamerasında Şüpheli A.K.’nin polisten koşarak kaçması ve Güven Timleri’nin kıskıvrak yakalaması çevrede bulunan bir işyerini güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.