GENEL - 23 Mayıs 2019 Perşembe 10:13

Keçiören’de can dostları koruma altında

A
A
A
Keçiören’de can dostları koruma altında

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, sokak hayvanlarına yönelik teşhis ve tedavi hizmetlerinin devam ettiğini söyledi.

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, sokak hayvanlarına yönelik teşhis ve tedavi hizmetlerinin devam ettiğini söyledi.


Hayvan sağlığına yönelik koruyucu sağlık hizmeti, teşhis ve tedavi hizmetleriyle açık ara önde olan Keçiören Belediyesi, sokakta yaşayan başıboş hayvanlara yönelik çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor. Sokak hayvanlarının kuduz aşılarını yapan veteriner hekimler, ayrıca kısırlaştırma çalışmalarını hijyenik ve sağlıklı bir ortamda yürüttükten sonra 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereği hayvanları yine doğal ortamlarına bırakıyor. Sokak hayvanlarının muayene, tedavileri ve aşılarını da ihmal etmeyen Keçiören Belediyesi, web sayfası üzerinden "Sahiplenmek İstiyorum" linkiyle sokak hayvanlarını sahiplendirme çalışması yapıyor.


Sokak hayvanlarının korunmasına yönelik çalışmaları sürdürdüklerine vurgu yapan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Sokak hayvanları Allah’ın yarattığı masum ve dilsiz varlıklardır. Tüm canlıların yaşam haklarının korunması bizim sorumluluk alanlarımızdan birini oluşturuyor. Sokak hayvanları ile bize gelen talepler karşısında ekiplerimiz anında harekete geçiyor. Hadis-i Şerif’te de ‘Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin’ buyruluyor. Havalar ısınıyor, tüm vatandaşlarımızın sıcak yaz aylarında sokak hayvanları ile ilgili duyarlı olmalarını ve kapılarının önüne bir kap su koymalarını rica ediyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.