POLİTİKA - 05 Aralık 2018 Çarşamba 18:10

Kılıçdaroğlu: "Çok sayıda kadını partiye üye yapın"

A
A
A
Kılıçdaroğlu: "Çok sayıda kadını partiye üye yapın"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sizden isteğim, sadece sözle değil, eylemle de kadın hareketini güçlendirin.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sizden isteğim, sadece sözle değil, eylemle de kadın hareketini güçlendirin. Getirin İzmir’de, Ankara’da, İstanbul’da, Denizli’de, Bursa’da, Diyarbakır’da çok sayıda kadını partiye üye yapın. O zaman önseçim isteyin önseçim yapalım, adayların tamamı kadın çıksın itiraz eden mi olur? Kimse itiraz etmez" dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 84. yıl dönümü nedeniyle, CHP Kadın Kolları tarafından parti genel merkezinde düzenlenen özel toplantıda konuştu. Kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, "Sizden isteğim, sadece sözle değil, eylemle de kadın hareketini güçlendirin. Getirin İzmir’de, Ankara’da, İstanbul’da, Denizli’de, Bursa’da, Diyarbakır’da çok sayıda kadını partiye üye yapın. O zaman önseçim isteyin önseçim yapalım, adayların tamamı kadın çıksın itiraz eden mi olur? Kimse itiraz etmez. Dolayısıyla bir hareketi güçlendirmenin yolu kitlesel olarak bir partide güç olarak kendinizi göstermektir. Kitlesel olarak, bir güç olarak kendinizi gösterirseniz bütün sorun zaten çözülüyor" ifadelerini kullandı.



"Bizim arzumuz daha fazla kadınların partiye gelip üye olmasıdır"


Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:


"Bizim sizden arzumuz, Genel Başkan olarak benim arzum bu mücadeleyi mutlaka ama mutlaka kitlesel bir mücadeleye dönüştürmektir. Eğer bu kitlesel mücadeleyi hayata geçirebilirseniz, çok sayıda parti üyesi kadınlardan oluşursa, örneğin nüfusun yüzde 50’si kadın diyoruz gayet güzel. Üyelerimizin kaçı kadın? Üçte biri bile değil. Dolayısıyla bizim arzumuz daha fazla kadınların partiye gelip üye olmasıdır. Önseçimi o zaman siz talep edeceksiniz, önseçim olsun. Önseçim olur niye olmasın, önseçimi yaparız. O zaman kadın hareketi kendi gücünü gösterir, kendi adaylarını çıkarmış olur. Elbette ki, bu bugünden yarına hemen sonuçlanacak bir olay değildir. Burada kararlılıkla ve belli bir inançla bu süreci sürdürmektir, bu süreci götürmektir. Eğer siz bunu sağlar, götürebilirseniz bizde size her türlü desteği veririz bundan emin olun. Gazi Mustafa Kemal aslında boşuna kadınlara seçme, seçilme hakkını batılı ülkelerden önce vermiyor, bir devrim yapmış, bir devrim gerçekleştirmiş. Çağdaş uygarlığı yakalama gibi ve onu aşma gibi bir hedef koymuş. Bu hedefin gerçekleşmesi ancak kadının da bu hedefin içinde olması halinde gerçekleşebilir diyor. Aynı şekilde milli kurtuluş savaşına, milli kurtuluş savaşı da aynı zamanda bir hareketidir. Şimdi siyasette de geldik tıkandı Türk siyaseti tıkandı biliyorsunuz. Çünkü kadın gerçeği görüyor. Kadının erkeklerde olmayan bir özelliği daha var, doğal özelliği var, sezgi gücü var. Tehlikeyi daha önceden görme, sezme gücü var. Dolayısıyla kadının böyle bir özelliği varsa bizim siyaseti kadın eksenli bir siyaseti ancak başarıyla götürebiliriz. Bu açıdan ayrıcalık değil haklarımızı istiyoruz dedi Sayın Başkan. Son derece doğru ayrıcalık değil hak istiyorsunuz siz. Ama hak verilmez, hak ne olur? Hak verilmez alınır arkadaşlar. Yüzde 50 diyorsunuz, 50 isteyin doğru nüfusun yarısı kadın, yarısı erkek. O zaman sizin de siyasette yüzde 50 - 50 haklarınızın olması lazım."



"Kadın hareketi bir siyasal bilinçlenme hareketidir"


"Yönetim olarak biz kadınların daha fazla siyasette yer almalarını istiyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, "Mücadele ederseniz mutlaka sonuç alırsınız. En azından şöyle düşünün, yani biz mücadele ettiğimiz zaman bu partinin Genel Başkanı bizim mücadelemizde bize destek veriyor. Bunu da bilin en azından, bu desteği de bilin. Dolayısıyla bu destek sıradan bir destek değildir. Bu desteğin önemini de kavrayın. Eğer siz kadın hareketi olarak bir mücadele yapıyorsanız o mücadelenin arkasında bu partinin Genel Başkanı olarak ben durur ve her türlü desteği veririm size. Şimdi toplumun hangi kesimleri kadın hareketi içinde yer almalı? Bu da önemli bir soru. Sadece üniversite mezunları mı, sadece lise mezunları mı? Hayır. Kadın hareketi bir siyasal bilinçlenme hareketidir aynı zamanda. Kadın hareketi bir siyasal bilinçlenme hareketi olduğu zaman anlamlı olur ve sonuç verir. Dolayısıyla siyasal bilinçlenmede sadece eğitilenler değil, eğitim almamış ama yaşamın bütün zorluklarıyla karşı karşıya olan kadını da düşünün. O kadında kendisine şu soruyu sormalı, neden ben bu ağır koşullar içinde çalışıyorum? Bende insanım, benim de haklarım var, benim de yaşamaya haklarım var, benimde gezmeye haklarım var, benim de sosyal yaşamda bir hakkımın olması lazım. Neden ben geri planda duruyorum. O bilinçte o kadına anlatılmalı ve dolayısıyla o da siyasal mücadelenin bir parçası olduğunu kabul etmeli. Hak ve hukuk, evet hak ve hukuk ancak böyle kazanılır. Yoksa üniversiteyi bitirdik, hepimizin durumu iyi, gelirimizde iyi, işte iyi de bir evlilik yaptık e şimdi ben hak istiyorum. Hayır. Anadolu’nun en ücra köşesinde hayatın bütün zorluklarını yaşayan kadınlarında haklarının olduğunu bilmemiz ve o mücadelenin yanında olmalıyız ve onlarla beraber olmalıyız" şeklinde konuştu.


CHP ile ilgili geçmişte konuşan pek çok olumsuz algının tuzla buz olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Evet diyorlar düne kadar oy vermediğimiz, düne kadar farklı gördüğümüz Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir ayrım yapmadan nerede bir yoksul varsa onun yanında, nerede bir haksızlığa uğramış bir kadın varsa onun yanında duruyor ve biz o algıyı güçlendirmek zorundayız. O zaman kadın hareketi Türkiye genelinde büyüyen bir harekete dönüşmüş olabilir. Cumhuriyet Halk Partili kadınlara düşen görev daha ağır bir görevdir. Sorumluluğu daha ağır olan bir görevdir. Çünkü Cumhuriyet Halk Partili olmak kolay değildir. Cumhuriyet Halk Partili olmak için önce kadın-erkek eşitliğine inanmak gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partili olmak için kadın hareketinin ne kadar önemli olduğunu ve bunun bir tarihsel derinliği olduğunu bilmek gerekiyor. Cumhuriyet devriminin kadına bakışına bakın. Ne kadar insani bir davranış içinde bakabiliyor. Kız çocuklarının okuması için mücadeleler yapılıyor" açıklamasında bulundu.



"Milyonlarca kadın aynı hedefe yöneldiğinde göreceksiniz ki Türkiye’nin dünyadaki imajı da değişecektir"


Sıdıka Avar diye bir öğretmen olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:


"Katır sırtında Anadolu’nun köylerini gezerek kız çocuklarını alıp o çocukları eğitiyor. Yine Sıdıka Avar’ın anılarında vardı, Elazığ’da okuttuğu ve mezun ettiği çocuklar Sivas’ta sınava gireceklerdir, Elazığ’da sınav yok o zaman ama Sivas’a gitmesi için bu çocukların para lazım, ödenek lazım. Ödenek ister, merkezden cevap gelir para yok, böyle bir ödeneğimiz yok diye. Kendi cebinden tuttuğu otobüslerle bu kız çocuklarını alır Sivas’a götürür ve sınava sokar. İdealizm budur, bir davaya inanmak budur, bir davaya adanmışlıkta budur. Sıdıka Avar gibi onun o cumhuriyetin ilk yıllarında kız çocuklarının okuması için verdiği mücadele sıradan bir mücadele değildir. Onun okuttuğu kız çocuklarının hiçbirisi Sıdıka Avar’ı unutmadı, hiçbirisi unutmadı. Dolayısıyla size aslında düşündüğünüzden daha ağır görevler düşüyor. O görevler sıradan görevler değil, o görevleri size veren aslında bu ülkenin kurucusu. Sıdıka Avar gibi kendisini cumhuriyete, kendisini kız çocuklarının okumasına adayan kadınlar gerekiyor aslında. O kadınlarla biz yola çıktığımızdaki şimdi sayıları, onların sayısı öyle 100-200 falan değil artık milyonlarca öyle kadınımız var. Milyonlarca kadın aynı hedefe yöneldiğinde göreceksiniz ki Türkiye’nin dünyadaki imajı da değişecektir. Daha farklı bir Türkiye, daha görkemli bir Türkiye, demokrasisi gelişmiş bir Türkiye, kadın - erkek eşitliğine inanmış bir Türkiye tablosu ortaya çıkacaktır. Bu tabloyu sizler oluşturacaksınız. Benim görevim vereceğiniz her mücadelede size destek olmaktır. Bunun sözünü sizlere veriyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bakan Özhaseki, “Şimdi başka belediyecilik başladı, algı belediyeciliği. Adam tatilde, iş başındaymış gibi gösteriyorlar” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, AK Parti’nin gerçek ve hizmet belediyeciliği yaptığını söyledi. Muhalefeti eleştiren Bakan Özhaseki, "Şimdi başka belediyecilik başladı, algı belediyeciliği. Adam tatilde, iş başındaymış gibi gösteriyorlar" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Öğretmenevi’nde STK, Sektör temsilcileri buluşması programına katıldı. Burada kalabalığa hitap eden Bakan Özhaseki, yerel seçimlerin önemine dikkat çekerek, “Bütün seçimler Türkiye’de önemlidir. Ama yerel seçimlerin şöyle bir önemi de vardır. Siz orada kendi geleceğinizi inşa edecek insanı seçersiniz. Yani çocuklarımızı büyüteceğimiz, yaşayacağımız ortamı bize hazırlayacak olan insanı seçersiniz. Şehirlerin geleceği o şehirdeki yerel yöneticilerin ufukları ile doğru orantılıdır. Oradaki yerel yönetici başta belediye başkanını kast ediyoruz. Dürüst birisi ise çalışkan, gayretli birisi ise gerçekten Allah rızası için bunu yapıyor, gece gündüz demeden toplum için bunu yapıyorsa Cenabı Allah onun gören gözü oluyor. Ayağı oluyor, yardım ediyor. Değilse, niyet bozuksa her işi eline yüzüne bulaştırıyor. O zaman da bunun eziyetini bizler çekiyoruz. Biz geleceğimizi oyluyoruz. O yüzden bildiğimiz doğruları söylemekte gayret ediyoruz” ifadelerine yer verdi. 1994 yılı öncesinde ideolojik, takıntılı, kafasındaki sapkın hedeflerine ulaşmak için belediyecilik yapan insanlar olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “İstanbul’da bir semtte kahveler dolu. Fabrikadan mal çekiyorum özel sektördeyim. Kahvehanelerin neden dolu olduğunu sordum. Bana cevap olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin elemanları olduğu, akşama kadar oyun oynadığını söylediler. Çalışmaz, eylem olacağı zaman otobüsler yanaşır, gösteri alanına giderler. Bunlar çalışmak için değil ki. Öğrenciliğim İstanbul’da geçti. Cami yanında tavana kadar çöp deryası olduğunu bilirim. Sular akmaz. Gece saatlerine suyu kurarız, kap kacağı biriktirip elimizi yüzümüzü yıkayacağız. O dönemler öyleydi. Ama biz çıktık dedik ki hizmet edeceğiz. Gece gündüz çalışacağız. Kimseyi ayırmayacağız. Mazeret de üretmeyeceğiz. Bu sözümüzde durduk. Yıllardır çok şükür birçok belediyede bunları da yaptık başardık” şeklinde konuştu. "Biz sözümüzde, ahdimizde dururuz, çalışırız" Kayseri Belediye Başkanlığı dönemlerini hatırlatan Bakan Özhaseki, “Biz sözümüzde ahdimizde dururuz, çalışırız. Haliyle Türkiye’nin birçok zorluğu var. Bulunduğumuz coğrafya böyle bir coğrafya en büyük zorluklardan birisi de depremsellik. Hepimiz bilelim ki şu anda bile yer altında kırılmamış, hangi şiddette kırılacağını bilmediğimiz 500’e yakın fay hattı var. Türkiye bir deprem ülkesi. Çok 100 yılda 6 üzerinde yıkıcı deprem sayısı 231. Ölen insan sayımız 130 bin. Öyle olunca bizim şehirlerimizi muntazam yapmamız lazım. Depreme dirençli yapmamız lazım. Evlerimiz rastgele yapmamız lazım. 6 Şubat’ta meydana gelen hadisede 680 bin evimiz yıkıldı, 170 bin de işyeri. Dile kolay, 850 bin. Burada tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan da zarar gördü. Asrın felaketi olarak deniliyor ama bin yıllık Anadolu medeniyetimizde başımıza gelen en büyük felaket buydu. Bundan daha büyük felaket de Moğol istilası dahil karşılaşmadık. Zararımız 100 milyar doların üzerinde. Ama çok şükür bunu Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler de yol arkadaşları olarak hep beraber adeta asrın dayanışmasına döndürdük. Gece gündüz çalışıyoruz. Arı gibi çalışıyoruz. Şu anda 300 binden fazla ev yapılıyor. Köy evlerini artık çelik karkastan yapılıyor. Şehirlerin merkezlerini, altyapılarını yapıyoruz. 76 bin evi geçen haftalarda vatandaşlarımıza teslim ettik” diye belirtti. 6 Şubat depreminden sonra asrın dayanışması sergilendiğinde bölgeye gelen yabancı misyon şeflerinin “Bu depremin 4’te 1’i bizde olsaydı vallahi biz bunun altından kalkamazdık” dediklerini hatırlatan Bakan Özhaseki, “Birkaç gün önce gazetelerde gördüm. Amerika’da bir kasırga olmuştu. Devlet üç senede hala oraya gitmemiş, vatandaş isyan ediyor, protestolarda bulunuyordu. Çok şükür bizde ilk günden itibaren oradaydık. 810 AK Partili belediye var. Bütün başkanlarımızı oraya gönderdik. Çalışıyoruz. İnşallah oradaki kardeşlerimizin bütün haklarını vereceğiz” "Hadi gelin bin şantiyeyi gezdireceğim diyorum, gelen giden yok" Özhaseki, “Bir ay kadar önceydi. Ana muhalefetin genel başkanı çıkmış, ‘hükumetin deprem karnesini açıklıyorum, sıfır, sıfır.’ Ne diyor dedim ya? Gösteri yapar gibi adamcağız bağırıyor elinde kağıtla. Bir başka genel başkan çıkıyor diyor ki 76 bin evi ‘Herhalde AKP’lilere verdiler’ diyor. Allah sizi ıslah etsin. Ne olursunuz şu kirli dilinizi çekin. Öteki de çıkmış, ‘Özhaseki’ye bak, utanmadan mis gibi evler yaptık’ diyor. Ne diyeceğim, mis gibi evler yapıyoruz. Aslanlar gibi evler yapıyoruz. Ne dememi beklersiniz. Oradaki çalışma bile zoruna gidiyor. Hükumetin başarısı bile zoruna gidiyor. Deprem olduğunda bir genel başkan yardımcısı diyor ki ‘Hükumet depremin altında kalır, merak etmeyin’ diyor. Ya ne biçim adamsınız? Enkazın altında insanlar var, kurtarmaya çalışıyoruz. Daha birinci gün. Hala siyaset derdindeler. Ne olur şu kirli dilinizi bir çekin ya. Hadi gelin bin şantiyeyi gezdireceğim diyorum gelen giden yok” diyerek muhalefeti eleştirdi. “Hem iktidarda hem yerel siyasette çalışacağız” 22 yılda AK Parti’nin iktidarda olduğunu, geçmiş iktidarlardan kat kat fazlasını yaptıklarını söyleyen Bakan Özhaseki, “Biz çalışacağız. Hem iktidarda hem yerel siyasette çalışacağız. Günü birlik biraz vakit geçirirler geçer giderler. Ama önemli olan bıraktığınız eserler. Hamdolsun 22 yılda iktidardayız. Türkiye’yi büyüttük. Altyapısını yaptık. Hiç kötü sözümüz olmaz geçmiş iktidarların üzerine kat kat fazlasını yaptık. Eğer biz bu beldeyi seviyorsak burada güzel işler olsun istiyorsak, elimizde güçlü bir AK Parti iktidarı varken Özcan Beye de sonuna kadar destek olacağız” dedi. “Hiç çalışma yok, çalışıyormuş gibi gözüküyor” 20 yıl belediye başkanlığı yaptığını söyleyen Bakan Özhaseki, “Her seçimlerde çıkardım. Yaptıklarımı anlatırdım. Önümüzdeki dönemde şunları yapacağım derdim. Vatandaşlar oy verirse gider yapardık. Şimdi başka belediyecilik başladı. Algı belediyeciliği. Yapmıyor, yapıyormuş gibi gözüküyor. Hiç çalışma yok, çalışıyormuş gibi gözüküyor. Adam tatilde, iş başındaymış gibi gösteriyorlar. Geçen seneki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüme ayrılan taraf 485 milyon, algı operasyonları için ayrılan ara 900 milyon lira civarı. Allah sizi ıslah etsin ne diyeyim. Sosyal medya ordusuyla, trollerle, yan yatıyor alkışlıyorlar, gülüyor, alkışlıyorlar. Sövün buraya diyorlar hücum, 50 bin kişi birden sövüyorlar. Ama gerçek belediyecilik ayrı bir şey. Gerçek belediyeciliğin temelinde hizmet var. Biz de hizmet yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Manisa CHP Genel Başkanı Özel halk buluşmasının finalini Turgutlu’da yapacak CHP Genel Başkanı Özgür Özel halk buluşmalarının finalini memleketi Manisa’nın Turgutlu ilçesinde gerçekleştirecek. Halk buluşması 29 Mart Cuma günü saat 17.30’da Koza Parkı Kavşağı’ında gerçekleşecek. Görkemli bir final ile seçim çalışmalarının noktalamak isteyen Turgutlu Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Çetin Akın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ferdi Zeyrek’i Turgutlu’da ağırlayacak. Halk buluşması aynı zamanda CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Turgutlu Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Çetin Akın’ın seçim kampanyasındaki son halk buluşması olacak. Büyük halk buluşması 29 Mart Cuma günü saat 17.30’da Koza Parkı Kavşağı’ında gerçekleşecek. “Tarihi bir buluşma olacak” Turgutlu Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Çetin Akın, “Aylardır çok güzel bir kampanya yürütüyoruz. 31 Mart yerel seçimlerinin son halk buluşmasını Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ferdi Zeyrek’in katılımı ile Turgutlu’muzda yapacağız. Bu yönüyle tarihi bir buluşma olacak. Turgutlu’muzda ve Manisa’mızda umut zirvede, heyecan yüksek; kazanmaya hazırız. Tüm hemşehrilerimi 29 Mart Cuma günü saat 17.30’da Koza Parkı Kavşağı’ında gerçekleştirecek olduğumuz büyük buluşmaya davet ediyorum” dedi.