GENEL - 21 Nisan 2019 Pazar 18:18

Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi Rahim Doruk İHA’ya konuştu

A
A
A
Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi Rahim Doruk İHA’ya konuştu

Şehit piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreninde saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi Rahim Doruk, o anları İhlas Haber Ajansına anlattı.

Şehit piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreninde saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi Rahim Doruk, o anları İhlas Haber Ajansına anlattı.


Hakkari’de şehit olan piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenazesinde, törene katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıda bulunuldu. Saldırı esnasında Kılıçdaroğlu, güvenlik nedeniyle korumaları tarafından yol üzerinde bulunan Rahim Doruk’un evine götürüldü. Ev sahibi Rahim Doruk o anları İHA’ya anlattı.



“Kılıçdaroğlu benden sonra içeriye girerek kendisini kurtardı”


Şehit cenazesine gittikten sonra çocuğuna bakmak için eve döndüğünü söyleyen Doruk, “Ben Kılıçdaroğlu’nu görmemiştim. Buradan geçiriyorlardı Kılıçdaroğlu’nu, ses geldiği için dışarıya çıktım ‘Ne oluyor’ diye. Kapıdan çıktım. Evimin bahçesine ilerlediğimde önümdekinin Kılıçdaroğlu olduğunu fark ettim. Bahçemin oradan beni iterek kapıma geldiler. Polis olduğunu söyleyen kişiler kapımı açmamı istedi. Bir iki tanesi de Kılıçdaroğlu’nun koruması olduğunu söyledi. Kapının önüne geldiğimde eşim o kadar insanın eve doğru geldiğini görünce içerideyken korkudan kapıyı kilitlemiş, kapıya vurup eşime kapıyı açmasını söyledim. Çünkü ben sıkıştım orada, kapıyı açmasaydı eşim bana bir şey olacaktı. Eşim kapıyı açıp beni kurtardı. Kılıçdaroğlu benden sonra içeriye girerek kendisini kurtardı” diye konuştu.



“Fiziksel olarak bir şeyi yoktu, psikolojik olarak yıpranmıştı”


Kılıçdaroğlu’nun eve girdikten sonra fiziksel olarak görünen herhangi bir yarasının bulunmadığını ancak psikolojik olarak yıpranmış göründüğünü söyleyen Doruk, “Gördüğüm kadarıyla yüzünde, yara bere, hiçbir şekilde çizik yoktu. Psikolojik olarak yıpranmıştı” ifadelerini kullandı.



“O izdihamdan şu anda yaşama durumunun bana bağlı olduğunu söyledi”


Kılıçdaroğlu’nun içeri girdikten sonra kendisine teşekkür ettiğini anlatan Doruk, “Şu anda yaşama durumunun bana bağlı olduğunu söyledi. Birebir söylemese de, bunu ima etti” şeklinde konuştu.


Kapısına düşmanı gelse içeri kabul edeceğini söyleyen Doruk, “Bizim örfümüzde, adetimizde, geleneğimizde kapımıza gelene, düşmanımız da gelse, hainde olsa kim olursa olsun kapımızı açarız biz. Çünkü o Allah’ın gönderdiği bir misafirdir ki Kemal Kılıçdaroğlu’da burada ölmek üzereydi. O kapı açılmamış olsaydı. Allah vermesin, Cenabı Allah’ım geçinden versin kimse için ölüm istemiyoruz. Çünkü oda şehit cenazesi için gelmiş. Oda görevini yapmaya gelmiş. İçeriye aldık” ifadelerini aktardı.



“Kılıçdaroğlu’na su ikram ettik”


İçeri aldıktan sonra Kılıçdaroğlu’na bir şey isteyip istemediğini sorduklarını aktaran Doruk, “Bir şey içip içmeyeceğini sorduk. Su istedi, su verdik. (salonu göstererek) İsterseniz buraya geçin dedik. Salona geçmek istemediğini söyledi. Girişte sandalyede daha rahat olduğunu söyledi. Daha sonra Çubuk Kaymakamı geldi. Belediye Başkanı ve yardımcıları geldi. Muhtarımız geldi. Anahtar onlardaydı, biz gireni çıkanı takip edemiyorduk. Kimin girip çıktığını takip edemiyorduk. Ankara İl Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı geldi. Bana teşekkür ettiler, bende insanlık görevimi yaptığımı ve olması gerekeni yaptığımı söyledim” ifadelerini kullandı.


Evinde maddi hasar oluştuğunu ancak bu durumu önemsemediğini bildiren Doruk, “Dışarıya çıkamadık. Camımızı kırdılar, arabamızın camları kırıldı. Canları sağ olsun. Hiç önemli değil. Şehidimiz içinde vatan sağ olsun” dedi.



“Oda bizim vatanımızın insanı”


Tepkilerin aşırıya kaçtığını belirten Doruk, “Çünkü oda bizim vatanımızın insanı ne olursa olsun, kim olursa olsun. O da istemezdi insanımız şehit olsun. Ben öyle düşünüyorum en azından, ben öyle düşünmek istiyorum en azından” diye konuştu.



“Bana ‘sende tedirgin olma’ dedi”


Kılıçdaroğlu’nun evden çıkmadan önce kendisine teşekkür ettiğini ve kısa süre sohbet ettiklerini söyleyen Doruk, “Benim ne iş yaptığımı sordu. Ben ‘köydeyim, çiftçilikle uğraşıyorum’ dedim. Benim de baya bir korkmuş olduğumu gördü. ‘Sende tedirgin olma’ dedi. Bende, kendim için sorun değil ama ailemin hayatı için sonuçta o kadar kalabalık vardı. İzdiham vardı” ifadelerini kaydetti.



“CHP Genel Başkanı’nın benim evimde öldürüldüğünü düşünün”


Evinin taşlanmasından korkmadığını ancak Kılıçdaroğlu’nun öldürüleceğinden korktuğunu anlatan Doruk, ”Evimin taşlanması da sorun değil. Allah vermesin, içeriye girseydi birkaç kişi, CHP Genel Başkanı’nı öldürdüklerini düşünün, en kötü benim evimde, ben ne duruma düşerdim. Ben bunu millete en azından kendi yüreğime imanıma nasıl açıklardım. Bana sığınmış bir adam, ben parti genel başkanı olarak görmedim o an için benim evime sığınmış bir insan, cenabı Allah ne diyor? ‘İnsanı insan olduğu için sevin’ diyor. ‘Ben yarattığım için sevin’ diyor. Biz bunu göze aldık. İslam fıtratında da bu vardır. Biz bunu kaide aldığımız için, misafir edemedik, misafir etmedik. Zorunlu olarak benim evimde kalmak zorunda kaldı. Benim evimde barınmak zorunda kaldı. Çünkü her insan canından sorumludur, o da canından korkuyordu. Korkmuştu, o hali çok belliydi yani” ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Gazi Stadı’nda 23 Nisan coşkusu Kastamonu’da bulunan Gazi Stadı’nda yüzlerce çocuk ve ailenin katılımıyla düzenlenen programda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı. Kastamonu’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Gazi Stadı’nda düzenlenen törende coşku ile kutlandı. Törene yüzlerce çocuk ve ailesi katıldı. Stadı dolduran çocuklar hazırladıkları gösterileri sergiledi. Çocuklar gösterileri ile trübünlerdeki vatandaşlardan büyük alkış aldı. Programa Katılan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Bugün birliğimizin, beraberliğimizin, millet oluşumuzun nişanesi, milli irademizin kalbi Gazi Meclisimiz 104 yaşında. Bugün; yarınımız olan her bir çocuğumuzunsevinci, umudu, gururu 104 yaşında. Bugün çocuklarımız için, hepimiz içinbir onur, bir coşku günü. En önemli gayemiz, dünyayı çocukların masumiyetiyle güzelleştirmek, hayalleriyle süslemek, umutlarıyla yeşertmek. Onlara gözyaşlarıyla ıslanmamış bir dünya bırakmak. Bu varlığa kast edenlere fırsat vermeden mazlum coğrafyalardaki yaraları sarmak, acıları dindirmek ve çocukları yeniden güldürmek. Sizler gözlerimizin aydınlığı, sevginin ve mutluluğun değerini hatırlatan en güzel hediyesiniz. Gözlerinizdeki ışık ve kalplerinizdeki umut, Kastamonumuzun, Türkiyemizin ve hepimizin en büyük ilham kaynağı. Bayramınız kutlu olsun” dedi.
İstanbul TFF Fair Play Ödülleri’nin Mart 2024 dönemi sahipleri belli oldu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Fair Play Ödülleri’nde Mart 2024 döneminin ’en centilmen futbolcusu’ Konyaspor’dan Sokol Cikalleshi, ’en centilmen teknik direktör’ de Kasımpaşa’nın başarılı çalıştırıcı Sami Uğurlu oldu. Türkiye Futbol Federasyonu’nun Fair Play’in teşvik edilmesi, yaygınlaştırılması ve farkındalık oluşturması amacıyla düzenlediği TFF Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nin Mart 2024 Dönemi sahipleri, TFF Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulu tarafından belirlendi. Kurul Başkanı Ali Erten ile birlikte Prof. Dr .Mustafa Sait Gönen, Prof. Dr. Burhanettin Hacıcaferoğlu, Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu, Banu Yelkovan, Attila Gökçe, Ömer Üründül, Berrin Altınöz ve Metin Tekin’den oluşan TFF Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulu Mart ayı değerlendirmelerini yaptı. Kurul üyelerinin yaptığı değerlendirmeler sonucunda ’En Centilmen Futbolcu’ ve ’En Centilmen Teknik Direktör’ kategorilerinde ödüle layık görülenler ve gerekçeleri şu şekilde belirlendi: En Centilmen Futbolcu: Sokol Cikalleshi (Konyaspor) Gerekçe: Trendyol Süper Lig’de 9 Mart 2024 tarihinde Konya’da oynanan Konyaspor - Adana Demirspor karşılaşmasında, Konyaspor futbolcusu Sokol Cikalleshi’nin, takımının hücumu sırasında, rakibi Gravillon’un istemeyerek eline bastığını fark ettikten sonra takımının atağına katılmayarak sakatlanan rakibinin başında beklemesi ve maç sonrasında yaptığı, "Atağa çıkarken elinin üstüne bastığımı düşünüyorum. Bundan dolayı bir çığlık duydum. Burada oyundan ziyade insan ve hümanist olmak çok daha önemli. Onun sağlığı için onunla orada durdum. Bu anı onunla paylaştım. Bu durumda gol atsam da benim için mutlu bir hissiyat değil" şeklindeki fair play değerlerini yücelten açıklamaları için bu oyuncu kurul üyeleri tarafından Mart 2024 ayının ’En Centilmen Futbolcusu’ olarak seçilmiştir. En Centilmen Teknik Direktör: Sami Uğurlu (Kasımpaşa) Gerekçe: Çok öz anlatımı ile futbolda fair play; - Rakibe ve rakibin emeğine, takım arkadaşlarına, görevlilere, seyircilere, oyunun bütün paydaşlarına saygı duymak, - Rakibin haksız dezavantajlarından faydalanmadan, şans ve fırsat eşitliğini bozmadan oyunda kalmak, skordan bağımsız olarak rakibi, oyunun eşit ve vazgeçilmez diğer paydaşı olarak görmek, - Kazanana saygı duymak, - Her koşulda ve daima doğrudan yana, dürüst ve adil olmak, gibi etik üstü değerler ve davranışlar bütünüdür. Oyunun bütün paydaşlarından, en yoğun mücadele ortamında ve baskı altında bile bu değerleri terk etmemeleri, içselleştirerek sahip çıkmaları beklenir. Bu açılardan bakıldığında, oyundan zaman çalmanın; önce rakibe, sonra tribündeki taraftara, görsel mecralardaki izleyicilere ve oyunun diğer paydaşlarına karşı saygı içermeyen olumsuz davranış örnekleri olarak değerlendirilebileceği açıktır. Bu açıdan bakılarak Kasımpaşa’nın Profesyonel Takım Antrenörü Sami Uğurlu, Trendyol Süper Lig’de 17 Mart 2024 tarihinde oynanan Kasımpaşa - Galatasaray maçı sonrasında, "Futbolcularıma ayakta kalmayı, düşmemeyi söylüyorum. Tempo futbolu güzelleştiriyor. Bunun da ödüllendirilmesi lazım. Kaybettik ama keyifliyiz. Çünkü çok iyi oynadık, biz oynadığımız futboldan keyif alıyoruz. Galatasaray’ı da tebrik ediyorum." şeklindeki oyundan süre çalmanın fair play’e aykırı olduğunu hatırlatan, rakibe, izleyicilere ve stadyumu dolduran futbolseverlere saygının da oyunun bir parçası olduğunun altını çizen açıklamasıyla Mart 2024 ayında ’En Centilmen Teknik Direktör’ kategorisinde ödül almaya layık bulunmuştur.