GENEL - 01 Aralık 2019 Pazar 17:59

Nazarbayev paneli Ankara’da yapıldı

A
A
A
Nazarbayev paneli Ankara’da yapıldı

Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, ülkesinin Sovyetler döneminde yoksul bırakıldığını ve bunu Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev liderliğinde yendiğini belirterek, "Kazakistan, Sovyet rejiminde tarım ülkesiyken artık bir sanayi ülkesi ve bölgesinde en güçlü ekonomilerden biri" ifadelerini kullandı.

Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, ülkesinin Sovyetler döneminde yoksul bırakıldığını ve bunu Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev liderliğinde yendiğini belirterek, "Kazakistan, Sovyet rejiminde tarım ülkesiyken artık bir sanayi ülkesi ve bölgesinde en güçlü ekonomilerden biri" ifadelerini kullandı.


Ankara’da bir otelde, Kazakistan Ankara Büyükelçiliği ve Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) iş birliğiyle “Türk Devletleri Birliğine Giden Yolda Bilge Lider Nursultan Nazarbayev” paneli düzenlendi. Panele yerli ve yabancı misyon temsilcileri, milletvekilleri, bürokratlar, akademisyenler, dernek yöneticileri, üniversite öğrencileri ve basın mensupları katıldı.


Düzenlenen programda konuşan Büyükelçi Saparbekuly, 1 Aralık tarihinin "Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Günü" olarak kutlandığını kaydederek, bağımsızlığının ilanından itibaren Kazakistan’ın büyük reformlar yaparak siyasi ve ekonomik köklü değişimlere imza attığını söyledi. Saparbekuly, "Nazarbayev demek bizim için ülke, toprak, vatan demektir. Türk milleti nasıl Atatürk’le övünüyor, biz de Nazarbayev ile övünüyoruz" dedi.


Nazarbayev’i anlayabilmek için çocukluk ve gençlik dönemine bakılması gerektiğini bildiren Saparbekuly, sade bir ailede büyüdüğünü ve erken yaşta kendi başına hayata atıldığını aktararak, "Kazakların zorlu dönemlerini çocukluğunda gördü. Kazak dilinin yok olmasını, tarih kitaplarında kendi tarihini görememesi kendisini çok etkiledi" ifadelerini kullandı.


Sovyet yönetimindeki politbüro yükselişinde Kazaklara yeterince önem verilmediğini, ülkesinin büyük yoksulluklara maruz bırakıldığına dikkat çeken Saparbekuly, Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandığında ülke enflasyonunun binlerle ölçüldüğünü, insanların iş bulamadığını ve maaşlarını alamadığını belirtti. O dönemden bugüne ülkeyi taşıyan Nazarbayev liderliğinde artık Kazakistan’da yüzde 3 yoksulluğun yaşandığını ve ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının 9 kat büyüdüğünü hatırlatan Saparbekuly, "Kazakistan, Sovyet rejiminde tarım ülkesiyken artık bir sanayi ülkesi ve bölgesinde en güçlü ekonomilerden biri" açıklamasında bulundu.


Türk devletlerinin birliğinin önemine değinen Saparbekuly, "Türkiye’nin varlığı, güçlü olması her zaman bize güç vermeye devam edecek. Bütün Türk dünyası olarak güçlü olmamız gerekiyor" ifadelerini kaydetti.


Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar da Nazarbayev’in ülkenin yönetimine geldiği 1990 yılından görevden ayrıldığı Mart ayına kadarki sürece dikkat çekerek, "Aldığı yerle bıraktığı yer arasındaki farkı görmek lazım. Nazarbayev’in sadece dünya barışı ve insanlığa katkıları değil Türk milletine bıraktığı miraslar da büyüktür" değerlendirmesinde bulundu.


Kazakların tarihte yaşadığı soykırımlar ve sosyal travmalarda tarihi, kültürü ve edebiyatını kaybettiğini anımsatan Karasar, savaşlar ve açlık sonucu Kazak nüfusun yarı yarıya düştüğünü bildirdi. Derneğin, Türkiye ile Kazakistan arasında 14 yıldır ilişkilere katkıda bulunduğunu dile getiren EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren de Nazarbayev’in "Türkiye ve Atatürk modelini" benimseyen bir lider olduğunun altını çizdi.


Eren, Kazak liderin "Türk dünyası mefkuresine" büyük katkılar sunduğunu vurgulayarak, "Zengin kaynakları ve geniş topraklarıyla Nazarbayev ülkesini en hızlı gelişen ülkelerden birisi yaptı. Atasözünde ’Minnettarlık sözü kısa olurmuş’ denirmiş. 21. yüzyıldaki misyonun sürdürülmeye devam edeceğine inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.


Mamak Belediye Başkanı Murat Köse ise Nazarbayev’in vatan ve millet sevgisini her türlü menfaatin üzerinde tuttuğunu, ülkesini diriliş bilinci ile Asya’nın lider devletleri arasına taşıdığını söyleyerek, "Nazarbayev dünyadaki uluslararası sorunların arabulucusu, ileri görüşlü bir politikacı ve vizyoner bir lider" dedi.


Panel, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Kantarcı’nın başkanlığında "Asya’nın Yükselişi ve Nazarbayev" ile Kafkasya Üniversiteler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ın başkanlığında "Kültürel Öze Dönüş ve Nazarbayev" oturumlarıyla devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Görmese de yaptığı müzikle mutluluklara tanık oluyor Manisa’nın Gördes ilçesine bağlı Kaşıkçı Mahallesi’nde yapılan düğün programına orkestrasıyla birlikte gelen görme engelli müzisyen bir yandan çalıp, bir yandan seslendirdiği şarkılarla herkesi kendine hayran bıraktı. Kütahya’nın Simav ilçesine bağlı Karamanca Mahallesi’nde müzikle geçimini sağlayan görme engelli Dursun Çimen (54), yaşadığı zorluklara rağmen sanatını icra etmekten vazgeçmiyor. Müzik sektörüne 6 yaşındayken İzmir Bornova Körler Okulunda öğretmenlerinin keşfetmesiyle başlayan ve 48 yıldır sanatını devam ettiren Çimen, sergilediği performansıyla görenleri hayran bırakıyor. Görmese de hayata müzikle sımsıkı sarıldığını anlatan Dursun Çimen, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Müziğe 6 yaşımda İzmir Bornova Körler Okulunda başladım. Rahmetli, nur içinde yatsın Şükran Kırıcı öğretmenim, sağ olanlar Mustafa Gençyılmaz ve Kazım Bozkurt çok iyi müzik öğretmenlerimdi. Ben 6 yaşında körler okuluna gider gitmez de sağ olsunlar benim müziğe olan yeteneğimi keşfettiler. Ben de o yaşımdan beri hiç ara vermeden müziğe devam ettim. İnşallah daha da edeceğim. Bornova Körler Okulunda 6 yaşından itibaren 11 yıl boyunca 17 yaşıma kadar eğitim aldım ve müzikle hiç alakamı kesmedim. Lise eğitimi için Simav ilçesine geldim ve lisede müzik kolu başkanı ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum. Arkadaşlarım arasında rahattım sağ olsunlar. Zaten ondan sonra profesyonel olarak düğünlerde sahneye çıkarak bu işe başladım" dedi. İzmir’den iyi bir eğitim alarak doğup büyüdüğü Simav’a geldiğini anlatan Çimen, "Simav Belediyesi Eynal kaplıcalarında aralıksız 20 yıl boyunca hiç değişmeden çalıştım. Talihsiz bir deprem olayımız oldu bizim. Hatta şehir dışındaki otellerden çok teklifler aldım ama iş yerimi çok sevdiğim için gidemedim. Arkadaşlarımı da çok seviyordum. Deprem olunca otellerimiz yıkıldı. Ben de düğünlere de gitmeye başladım. Profesyonel olarak düğünlere gidiyorum. Ekstra restoran ve turistik otellerde günübirlik gidip geliyorum. Ekibim var, benim şoförüm ve elemanım var onlarla gidip geliyorum. Görmemek engel değil. Hatta görmemem benim için daha iyi çünkü gördüğüm zaman şurada kaç kişi var gözüm onlara kayar mesleğimi icra ederken dikkatim dağılır. Görmemem benim için avantaj. Allah ömür verdiğince yine devam edeceğim. Bana ulaşmak isteyen olursa zaten beraber olduğumuz kardeşim Ali Osman Sönmez var ona ulaşabilirler veya bana ulaşabilirler zaten genelde beraber gidiyoruz. Bezen de ayrılıyoruz ama zaten bizi birbirimizden bulmanız mümkün. Benim yerim Simav’ın Yeşilova Mahallesi, Ali Osman kardeşime de Şaphane Karamanca Mahallesi’nden ulaşabilirler" şeklinde konuştu.
İstanbul PKK’nın Türkiye yapılanmasındaki uzantılarına 3 ilde operasyon: 9 gözaltı İstanbul, Ankara ve Şanlıurfa’da bölücü terör örgütü PKK/KCK’nın yurtiçi yapılanmasında yer alan kişilere yönelik düzenlenen operasyonda 9 şüphelinin yakalandığı bildirildi. Yakalanan şüphelilerin, örgütün ülkemizdeki yapılanmalarını bir araya getirmek ve koordine etmek amacıyla hayata geçirilen sözde Kürdistan Demokratik Topluluğu/Türkiye Demokratik Örgütlenmesi (KCK/TDÖ) İdeolojik Alan yapılanmasına bağlı olarak faaliyet gösteren Basın/Yayın Komitesinin YRD(Yekitiya Rewşanberi Demokratik-Demokratik Aydınlanma Birliği) içerisinde yer alan kişiler olduğu belirtildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube ekipleri ile TEM birimlerince bölücü terör örgütü PKK’nın faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik yeni bir çalışma gerçekleştirildi. Örgütün Türkiye’deki yapılanmalarını bir araya getirmek ve koordine etmek amacıyla hayata geçirilen sözde Kürdistan Demokratik Topluluğu/Türkiye Demokratik Örgütlenmesi (KCK/TDÖ) ‘ideolojik alan yapılanmasına’ bağlı olarak faaliyet gösteren sözde Basın/Yayın Komitesinin YRD(Yekitiya Rewşanberi Demokratik-Demokratik Aydınlanma Birliği) içerisinde faaliyet gösteren 12 kişi tespit edildi. Güvenlik ve istihbarat birimlerince yerleri tek tek belirlenen 12 şüphelinin yakalanması için dün İstanbul, başkent Ankara ve Şanlıurfa’da eş zamanlı operasyon düzenlendi. Üç ilde 11 farklı adrese peş peşe yapılan baskınlarda haklarında yakalama kararı bulunan 12 kişiden 9‘u yakalanarak gözaltına alındı. Bu kişilere ait ikametlerde yapılan aramalarda dijital materyallere ve yasaklı yayınlara el konuldu. Yakalanan PKK/KCK üyesi 9 şüpheli sorgulanmak üzere İstanbul TEM Şubeye getirildi. Şüphelilerin emniyetteki sorgusu devam ederken firari durumda olan 3 zanlının yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
Antalya Kemer’in çocuklarından Cumhuriyet ve Atatürk’e vefa konseri Antalya’nın Kemer ilçesinde 120 kişilik Kemer Belediyesi Cumhuriyet Orkestrası, 70 kişilik Kemer Cumhuriyet Korosu ve 18 kişilik Kemer Belediyesi Çocuk Halk Oyunları ekibinin oluşturduğu 208 kişilik orkestra, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Kemer’de konser verdi. Kemer’de 208 kişilik orkestra, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Kemer’de konser verdi. Konser, orkestradaki 4 çocuğun Türkçe, Rusça, İngilizce ve Fransızca sunumunun ardından sanatçı Norm Ender’in Cumhuriyet’in 100’ncü yılına özel yaptığı 100. Yıl şarkısı Parla ile başladı. Kemer Belediyesi Gençlik Orkestrası Şefi Furkan Üstündağ yönetiminde yapılan konserin solistliğini ise Görkem Durmaz ile Evgeniia Timotievich yaptı. Barış Manço, Evrencan Gündüz, Selami Şahin, Müslüm Gürses, Erkin Koray, Özdemir Erdoğan, Neşet Ertaş, Erol Evgin, Frank Sinatra, James Brown ve Aşık Veysel gibi önemli değerlerin eserlerinin seslendirildiği konsere vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Yaklaşık 2 saat süren konsere katılanlar, dev orkestranın seslendirdiği eserlerle güzel bir akşam yaşadı. Vatandaşlar, seslendirilen şarkılara zaman zaman eşlik etti. Konserde, Kemer Belediyesi Çocuk Hak Oyunları ekibi de halk oyunu gösterisi sundu. Çocukların gösterisini vatandaşlar cep telefonlarıyla görüntüledi. Halk oyunları gösterisinden sonra Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, zeybek oynadı. Başkan Topaloğlu’nun oynadığı zeybek, izleyenlerden büyük alkış topladı. Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, yaptığı konuşmada, 23 Nisan 1920’de kurulan TBMM’nin yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladığını söyledi. Kurulduğu günden bu yana hayranlıkla izledikleri bir koro olduğuna işaret eden Kaymakam Solmaz, “Gençlerimiz, Furkan hocanın önderliğinde sanatla bütünleştiği, önlerinde güzel ufuklar açacak çalışmaların içinde yer alıyor. Aslında çocuklarımızın bayramı olduğu için bizim onlara eğlence ortamı hazırlamamız gerekiyor ama onlar bize bu imkanı sağladı. Hepsine çok teşekkür ediyorum” dedi. Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladığını belirterek, çocukların çok zeki olduğunu söyledi. Orkestradaki çocukların büyük başarılara imza attıklarını belirten Başkan Topaloğlu, “Bu çocuklarımızla gurur duymamız lazım. Çocuklarımızın başarısının mimarı Furkan hocamızdır. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) önceki başkanı Sayın Davut Çetin’e Kemer’e kazandırdığı Kemer Belediyesi ATSO Eğitim ve Sanat Merkezi için teşekkür ediyorum” dedi. Konser sonrası Başkan Topaloğlu, Şef Furkan Üstündağ, solistler Görkem Duymaz ile Evgeniia Timotievich’e, orkestrada Uğur Okulları Kemer Kampüsü öğrencilerinin de yer almasından dolayı Kemer Kampüsü Müdürü Oğuz Kaan Aşıkoğlu ve Kemer Belediyesi Çocuk Halk Oyunları Eğitmeni Serap Türkoğlu’na Kemer tablosu hediye etti. Konser, orkestranın seslendirdiği İzmir Marşı ile sona erdi.
Hakkari Kavaklı köyü sakinleri “madenlere” karşı eylem başlattı Hakkari’nin Kavaklı köyünde 2007’den beri devam eden maden çalışma faaliyetlerine karşı köy sakinleri eylem başlattı. Hakkari il merkezine 50 kilometre mesafede bulunan ve bölgedeki çatışmalı süreçten kaynaklı 1995 yılında boşaltılan Kavaklı köyü halkı, 2007 yılında Karakaya Maden ile Sedex Resources Maden şirketlerinin başlattığı çinko ve kurşun madeni çalışmalarını durdurmak amacıyla Hakkari, Van ve Yüksekova’da yaşayan yüz kişilik bir grupla maden sahasına giderek eylem başlattı. Şine Köprüsü’nde nöbet tutan askerlerden izin alarak maden sahasının olduğu vadiye yürüyen grup, maden galerilerinin olduğu bölgede basın açıklaması yaptı. Maden şirketi sahipleriyle görüşmek isteyen köylüler, jandarmanın kontrolünde firma yetkililerinden iki kişi ile görüşme yaptı. Köylüler, taleplerinin kabul edilmemesi üzerine nöbet eylemi başlattı. İlk nöbeti köy sakinlerinden oluşan 40 kişilik grup tuttu. “Maden çalışmaları derhal durdurulmalı” Kavaklı köyü halk adına açıklamayı okuyan Salih Kurt, yapılan maden çalışmalarından dolayı mağdur olduklarını söyledi. Kurt, “Köyümüzün mera alanlarında bulunan maden ocağı 18 yıldır çevreye ve köylülerin yaşam alanlarına ciddi zararlar vermektedir. Maden çalışmaları nedeniyle topraklarımız kirlendi ve verimliliğini kaybetti. Su kaynaklarımız zehirlendi ve içilmez hale geldi. Hava kirliliği arttı ve solunum problemlerine yol açtı. Hayvanlarımızın otlanma alanları tahrip edildi. Köyümüzün doğal güzelliği bozuldu. Bu sorunlara rağmen maden çalışmaları durdurulmak yerine aralıksız devam etmektedir. Köylüler olarak defalarca yetkilere başvurmamıza rağmen sorunumuza çözüm bulunamadı. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Köyümüzün ve gelecek nesillerin haklarını korumak için maden çalışmalarının derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Köy halkı olarak Kavaklı köyü mera alanlarında bulunan maden ocağının faaliyeti derhal durdurulsun. Maden ocağının çevreye verdiği zararlar tazmin edilsin. Köylülerin yaşam alanları eski hale getirilerek maden faaliyetinin bıraktığı tahribat ortadan kaldırsın. Bölgede yeniden ağaçlandırma yapılsın” ifadelerini kullandı. Köylüler, maden ocağı önünde dönüşümlü nöbet eylemi başlatırken, jandarma da bölgede önlemlerini arttırdı.