GENEL - 23 Ocak 2021 Cumartesi 13:32

Pandemi döneminin gizli kahramanları: "Motokuryeler’’

A
A
A
Pandemi döneminin gizli kahramanları: "Motokuryeler’’

Pandemi döneminde alınan tedbirler kapsamında kafe ve restoranların paket servis olarak hizmet vermesi motokuryelerin mesaisini arttırdı.

Pandemi döneminde alınan tedbirler kapsamında kafe ve restoranların paket servis olarak hizmet vermesi motokuryelerin mesaisini arttırdı. Siparişlerini zamanla yarıştıran kuryeler zorlu kış günlerinde mesailerine devam ediyorlar.


Pandemi döneminde bazı vatandaşların evlerinde çalışması, gıda sektörünün paket servise dönmesi ve kısıtlayıcı tedbirlerin birçok mesleği durma noktasına getirmesi motosikletli kuryelerin işlerine engel olmadı. Engel olmadığı gibi kuryelerin mesaileri daha da yoğunlaştı. Evde kalan vatandaşlar telefon ve internet üzerinden sipariş ettikleri ürünlere ortalama 15-20 dakika içinde sahip olurken, bu sürecin gizli kahramanları kuryeler ise sürecin zorluğundan ve yoğun mesaiden şikayetçi.


Motosikletli Kuryeler Yardımlaşma, Dayanışma ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz, yıllardır bu meslek sayesinde evine ekmek götürdüğünü belirterek, "Kuryelik işi zor olduğu için herkesin 8 saat çalışması lazım. Ona göre şartların düzenlenmesi gerekir. Müşterilerin de hızlı paket servis istemesinden dolayı kazalar çok oluyor. Bizim bildiğimiz ve medyadan öğrendiğimiz kadarıyla 187 arkadaşımızı bu dönemde kaybettik. Denetimlerin arttırılması lazım süreye uyulmuyor ve iş veren istediği gibi çalıştırıyor" dedi.



"Bir kuryenin canı bir yemekten daha mı önemli? "


Yemek siparişi veren vatandaşların kuryelerden hızlı servis beklemeleri kuryelerin kaza riskini arttırıyor. Müşterilerin ve patronların kendilerine karşı anlayış göstermelerini beklediklerini dile getiren motosikletli kuryeler, ‘’sipariş verilen kağıttaki müşteri notları ‘acil gelsin, yemeğim soğumasın’ gibi istekleri bir insanın ya da bir motokuryenin canı bir yemekten daha mı önemli düşüncesini getiriyor aklımıza. Acele istenen siparişlerden dolayı patronlar motokuryeleri ‘hızlı git’ diye yönlendirmeye çalışıyor. Motorcu kaza yapıyor, kaza yaptıktan sonra da çalışamıyor. Mecbur evine ekmek götüremiyor. Ben iki hafta oldu ayağa kalkalı. Kaza yaptım omurilikten sıkıntı yaşadım. Hızlı yetiştirmeye çalışıyoruz ona göre ücret alıyoruz. Kaldırımın köşesine belimin sağ tarafı geldi ve hastanede bir buçuk ay yattım ben. Biz sadece müşterilerin ve patronların bize karşı anlayışlı olmasını bekliyoruz’’ ifadelerine yer verdi.


Müşterilerden gelen ufak bir tebessümün kış günlerinde içlerini ısıttığını dile getiren paket servis çalışanı, "Evinden çıkamayan yaşlı insanlarımızın, teyzelerimizin, abilerimizin, ablalarımızın eksiklerini gidermek bizi mutlu ediyor. Bizi güler yüzle karşılamaları bu havalarda bizlerim içini ısıtıyor. İnsanlara yardımcı olmak bizim için mutluluk verici bir hissiyat" şeklinde konuştu.


Pandemi döneminde evden çıkamayan ve restoranların paket servis hizmetlerinden faydalanan Onur Yılmaz, yağmur çamur demeden kuryelerin mesailerine devam ettiğini belirterek, "Öncelikle tüm kuryelerimize çok teşekkür ederiz. Pandemi döneminde evden çıkamıyoruz, yasaklar kısıtlamalar var. Çıkamıyoruz zor durumda kalıyoruz. Sağ olsun kuryelerimiz yağmur çamur demeden bize ne istersek getiriyorlar" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Burası ne Colorado Kanyonu ne de Kapadokya Su ve rüzgar erozyonunun etkisiyle milyonlarca yıllık doğa harikası Narman Peri Bacaları ya da yöre halkının ifadesiyle Kırmızı Periler Diyarı, saklı güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Görenlerin ilk bakışta Kapadokya sandığı ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları artık doğaseverlerin ve gezginlerin uğrak duraklarından birisi oldu. Narman Peri Bacaları, uzun zaman önce (2,5-3 milyon yıl) rüzgar ve erozyonun yumuşak volkanik kayaçları aşındırmasıyla oluştu ve şekillendi. Topraktaki demirin oksitlenmesi sonucu kırmızı rengi aldı. Bu jeolojik oluşumlar Doğu Anadolu Bölgesi’nde sadece bu yörede görülüyor. Erzurum’un ekoturizminin önemli destinasyonlarından biri olan kanyonda yaz aylarında; çadır kampları, doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve foto safari gibi çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Peri bacalarının hemen yanı başında bir sosyal tesis ve piknik alanı da bulunuyor. Peri bacaları Erzurum’un Narman ilçesinin güneyinde, Narman-Pasinler otoyolunun 7’nci kilometresinde yer alıyor. Toplam 62 kilometre uzunluğunda üç vadiden oluşan bölge, doğaseverler ve fotoğraf meraklılarının bölgedeki uğrak yerlerinden biri oldu. Colorado Kanyonu’na benziyor Kırmızı rengi ve ilginç yeryüzü şekilleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları “Kırmızı Periler Diyarı” olarak anılmaya başlandı. Peri Bacaları’nın yer aldığı vadi, Amerika’da Colorado Grand Kanyon’a benzerliği ile de dikkat çekiyor. Narman Peribacaları’nı koruma altına alarak ülke turizmine kazandırmak için yaz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenirken, yerli ve yabancı turistlerin bölgeye ilgisi her geçen dönem artış gösteriyor. Kapadokya’daki Peri bacaları ile Narman’daki Peribacaları, oluşumları bakımından birbirinden ayrılıyor. Kapadokya’daki Peri Bacaları volkanizma sonucu oluşurken, Narman’da bulunanlar ise günümüzden 2,5-3 milyon yıl önce, akarsuların bir çökelme havzasına taşıdığı malzemelerin zamanla aşınması sonucunda oluştu. Kırmızı peribacalarının bu rengi almasının nedeni ise tortullardaki kırmızı renk demirin Fe2O3 şeklinde oksitlenmesi olarak açıklanıyor. Bu doğa harikası bölgede, sadece etkileyici Peri Bacaları değil, aynı zamanda çevresindeki vadiler, yerel flora ve fauna gibi doğal zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.
Kütahya Hobi olarak başladığı heykel pasta yapımı ile uluslararası yarışmada altın madalya aldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan sağlık personeli Berna Çetintaş, Hırvatistan’daki Biser Mora adlı gastronomi festivalinde altın madalya ile ödüllendirildi. Tavşanlı’da Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi sağlık personeli evli ve 2 çocuk annesi Berna Çetintaş, Hırvatistan’nın Braç adasında 19.’su düzenlenen Biser Mora adlı gastronomi festivalinde Pastry Art kategorisinde ’Cadı atölyesi’ adını verdiği yenilebilir heykel pasta ile altın madalya ile ödüllendirildi. "Ülkem adına güzel bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum" diyen Berna Çetintaş, "Büyük oğlum doğduğunda ’acaba nasıl yapılır pastalar ?’ diye merak etmeye başlamıştım. Araştırdım ve pandemi döneminde online eğitimler almaya başladım. Bu eğitimler sonrasında farklı pastaların yapımına ilgimin olduğunu düşündüm ve bunun üzerine biraz daha çalışmalarımı arttırdım. En sonunda da böyle güzel bir başarı elde ettim. Eserimi, yaklaşık iki ay gibi süre zarfında oluşturdum. İki ay sonrasında da , İzmir’de Gastronomi Derneği adı altında bir dernek üyesiyim aynı zamanda. Dernekle birlikte Braç adasında yolculuk yaptık ve orada ödülümü aldım. Sağlık personeliyim, mesleğim bu değil ancak, ben bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Kendime ne katabilirim ? Bunlarla ilgili çalışmalarıma devam edeceğim. Hobi olarak başladığım bu işi profesyonel olarak devam ettirmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kütahya Hobi olarak başladığı heykel pasta yapımı ile uluslararası yarışmada altın madalya aldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinden katıldığı Hırvatistan’daki Biser Mora adlı gastronomi festivalinde altın madalya ile ödüllendirildi. Tavşanlı’da Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi sağlık personeli evli ve 2 çocuk annesi Berna Çetintaş, Hırvatistan’nın Braç adasında 19.’su düzenlenen Biser mora adlı gastronomi festivalinde Pastry Art kategorisinde "Cadı atölyesi" adını verdiği yenilebilir heykel pasta ile altın madalya ile ödüllendirildi. "Ülkem adına güzel bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum" diyen Berna Çetintaş, "Büyük oğlum doğduğunda ’acaba nasıl yapılır pastalar?’ diye merak etmeye başlamıştım. Araştırdım ve pandemi döneminde online eğitimler almaya başladım. Bu eğitimler sonrasında farklı pastaların yapımına ilgimin olduğunu düşündüm ve bunun üzerine biraz daha çalışmalarımı arttırdım. En sonunda da böyle güzel bir başarı elde ettim. Eserimi, yaklaşık iki ay gibi süre zarfında oluşturdum. İki ay sonrasında da, İzmir’de Gastronomi Derneği adı altında bir dernek üyesiyim aynı zamanda. Dernekle birlikte Braç adasında yolculuk yaptık ve orada ödülümü aldım. Sağlık personeliyim, mesleğim bu değil ancak, ben bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Kendime ne katabilirim? Bunlarla ilgili çalışmalarıma devam edeceğim. Hobi olarak başladığım bu işi profesyonel olarak devam ettirmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.